Şu An Hangi Kitabı Okuyorsunuz?

Başlatan Clint_Eastwood, 31 July 2008, 22:05:10

« önceki - sonraki »

defansif orta saha

Alıntı yapılan: mehmet yılmaz - 30 August 2023, 11:56:431960'ların Samsun'unu Anlatan Bir Roman: Dor Ali

Çok uzun yıllardır ara vermeden sürdürdüğüm bir kitap okuma serüvenim var. Doğaldır ki, bu okumalar sırasında birtakım kişi ve konulara ayrıca ilgi gösteriyorum. Bunlardan birisi de "Samsun'da geçen romanlar" konusudur.

Memleketim Samsun'u mekan olarak tutan ve üçü bendenize ait olan ondan fazla romanın varlığından söz edebilirim.
(...)

"Hasan İzzettin Dinamo - Savaş ve Açlar" da Samsun'da geçiyor hocam. Eğer okumadıysanız öneririm

Stoper


mehmet yılmaz

Alıntı yapılan: defansif orta saha - 30 August 2023, 12:17:48"Hasan İzzettin Dinamo - Savaş ve Açlar" da Samsun'da geçiyor hocam. Eğer okumadıysanız öneririm

Tabii ki okudum. :)
Tarifsiz derecede etkileyici ve çok önemli bir roman.

mehmet yılmaz

Alıntı yapılan: Stoper - 30 August 2023, 18:52:31Bugün aldım.



Kapakta yer alan o iki çocuk abim ve benim. 1983 yılı. :)

defansif orta saha

Alıntı yapılan: mehmet yılmaz - 30 August 2023, 21:18:33Tabii ki okudum. :)
Tarifsiz derecede etkileyici ve çok önemli bir roman.

Öyleyse okumayan dostlara tavsiye olarak kalsın hocam 🙂

emre


mehmet yılmaz

Şahane Bir Milli Mücadele Romanı: Hain ( Selim Erdoğan - Kronik Kitap )

Millî Mücadele yıllarını anlatan Sakarya, Büyük Taarruz, İstiklal, Milli Mücadele gibi belgesel kitaplarıyla tanınan Selim Erdoğan, bu kez bir Millî Mücadele romanıyla karşımızda...

Bir Türk zabiti olan Ahmet Muhtar, tıpkı mensubu olduğu millet gibi Balkan ve Cihan Harbi'nin tüm yorgunluğu ve yaralarını üstünde taşımaktadır. İtilâf Devletleri'nin işgal ettiği İstanbul'da inançları sarsılmış ve ümitsiz bir halde yaşamaktadır. Bu sırada Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'da bir hareket başlattığını o da duyar. Ancak önünde onu hainliğe kadar götürebilecek İngilizlere çalışmak gibi bir teklif de bulunmaktadır.

Erdoğan, sizleri kurgu ile gerçek kişi, olay ve mekanların iç içe geçtiği enfes bir romanla Milli Mücadele yıllarına götürecek...

1919'un İstanbul'unda başlayan roman, Ahmet Muhtar'la beraber bizi de şehrin semt ve sokaklarında yürütecek. Dönemin sosyal ve mekânsal dokusunun hayli gerçekçi ve başarılı bir şekilde anlatıldığı romanı önemli kılan şeylerden birisi de kurgu bir eser olmasına rağmen tarihi gerçeklere sadık kalması olarak görünüyor. Öyle ki romanda adı geçen pek çok tarihi karakter, Erdoğan'ın kaleminden süzülüp, günümüze kadar geliyorlar.

Sıkı bir İttihatçı olan Ahmet Muhtar, Balkan çetecileriyle başladığı harp hayatında, Birinci Dünya Savaşı'nın pek çok cephesinde bulunup, defalarca ölümden dönmüş bir zabittir. Fakat harpten mağlup ayrılmaktan ziyade, çok sevdiği Enver Paşa ve İttihatçı kadroların yaptıkları ya da yapamadıkları şeyler onun yüreğini yangın yerine çevirmiştir. Artık ümitsiz ve aksi bir adam olarak İstanbul'dadır. İngilizlerden nefret ettiği kadar İttihatçılardan da nefret etmektedir. Fransız sevgilisi Yvette ile zaman geçirmekten başka bir amacı yok gibidir.

1919 yılında Anadolu'da bir direniş hareketi başladığında kararsız kalacaktır. Artık değiştiğine inanmaktadır. Bu esnada İngilizlerin kendisine sunduğu iş birliği teklifi ise cazip görünmektedir. Yılların gözü kara, deli Ahmet Muhtar'ı bu ihanet teklifini kabul edip, bir hain olabilecek midir?

Belgesel kitaplarında romancılık yönüyle ilgili bazı ipuçları sunan Erdoğan'ın üst seviye bir romana imza attığı açıkça görülüyor. Kurgu, diyaloglar, karakter oluşturma ve tahkiye etme gibi konularda bir hayli mahir olan Erdoğan, başrolüne Ahmet Muhtar karakterini oturttuğu romanında dönemin İstanbul ve Anadolu'sunda bulunan hemen her tipe de yer veriyor. Rum, Yahudi ve Ermeni tüccarlar, Türk savaş gazileri, İttihatçılar, Kuvvacılar, İngiliz subayları, Türk zabitleri, Kemal Paşa taraftarları, cami imamından berbere kadar mahalleli figürler, Beyaz Rus göçmenler, Pera'nın müdavimi Avrupalı ve Levantenler, şöhretli paşalar, hainler, kahramanlar...

Velhasıl, iyi bir tarihçinin iyi bir romancıya dönüştüğü Hain, okur için de liste başı olacak bir tarihi roman olacak.

mehmet yılmaz

Melekler Ters Çalım Yemez
Tuncay Günaydın · Ötüken Neşriyat


Futbol her ne kadar bir spor olsa bile, günümüzdeki etkileri ile spor kimliğini çoktan aşmış, sosyo kültürel bir olguya dönüşmüş durumdadır. Oyunun kendine ait performans sergileme ve estetik taraflarını da hesaba katarsak, aslına bakarsanız bir sanatsal yönü olduğu da ortadadır. Buna rağmen başta sinema ve edebiyat olmak üzere sanat dalında futbolun bir türlü bizim gördüğümüz biçimiyle ya da yalın gerçekliğiyle yansıtılamadığına şahit oluyoruz. Hatta bırakın romanını, hikayesini mevcut futbol kitapları bile bu anlamda gerçekten uzak gibi kalabiliyor. Çünkü futbol çok canlı ve değişen bir oyun. Bunu sanata yansıtabilmek hiç de kolay değil.

Ancak Tuncay Günaydın imzalı Melekler Ters Çalım Yemez adlı öykü kitabı bu kulvarda standardın hayli üzerinde bir performans sergiliyor. Hatta kitabın kendisini bir futbol takımı gibi kurgulanmış yazar. Bunu bilerek mi yaptı bilmiyorum ancak içinde bir kaleci hikayesinin de olduğu, toplam on bir futbol hikayesi var burada. Yani bir futbol takımı gibi... Zaten hikayelerin hepsi Şanlıspor adlı muhayyel bir ilçe/kasaba takımı üzerinden geçiyor.

Yazarın futbola hakimiyetinin gayet iyi olduğunu söylemekle birlikte öykücülüğünün de en az onun kadar başarılı olduğunun altını çizmek gerekiyor. Tuncay Günaydın futbolu hayatın çok içinde kabul ederek ki, öyledir zaten, bunu da oldukça başarılı bir öykücülük şeklinde futbol hikayeleri tarzında bizlere sunuyor. İçinde kitaba adını veren Melekler Ters Çalım Yemez'in de olduğu toplam on bir hikaye var burada ve hepsinin merkezinde futbol var. Fakat daha ötesi, hepsi edebi açıdan oldukça doyurucu seviyedeler. Bu anlamda hem futbola hem de edebiyata ilgiliyseniz ve iyi bir kitap okumak istiyorsanız, işte size iyi bir futbolsever öykücünün kaleminden çıkmış, birbirinden güzel hikayeler...


emre


mehmet yılmaz

Türk Mitolojisi - Ahmet Taşağıl

Dünyanın en eski milletlerinden birisi olan Türklerin bir başka özelliği ise çok geniş ve çeşitli bir mitoloji ve destan anlatımına sahip olmalarıdır. Bugün halen halk arasında bazı unsurlarının yaşadığını gördüğümüz bu destan ve inanışlar ilgi çekmeye devam ediyor. Kadim Türklerle ilgili çok sayıda çalışması olan ve bu alanda ülkemizin önde gelen birkaç isminden birisi durumundaki Prof. Dr. Ahmet Taşağıl'ın Türk Mitolojisi adlı eseri piyasaya çıktı. Kronik Kitap etiketiyle çıkan kitap, aynı yayınevinin hayli beğenilen bir serisi olan "Dakikalar İçinde" serisinin son kitabı oldu. Taşağıl'ın mümkün olan en sade ve bilgilendirici haliyle tarihin derinliklerinden bugüne kadar süzülen Türk mitoloji ve destanlarındaki 200 farklı kişi, olay, figür, kavram ve anlatıyı bu kitapta bir araya getirdiğini görüyoruz.

Görsellerle desteklenen kitap, Kök Tengri inancından Kayra Han'a, Erlik Han'dan Umay Ana'ya, Tamu'dan Uçmag'a, Atalar Kültü'nden Bay Ülgen'e, Kambar Ata'dan Kızagan'a kadar uzanan mitolojik unsurlardan, Türk destan ve mitolojilerindeki ongun hayvanlardan, Manas'a, Oğuz Kağan'dan Bozkurt'a, Ergenekon'dan Dede Korkut'a, günümüzde yaşayan halk inanışlarından İslam'a geçişin öncesi ve sonrasında var olan mitolojik öğelere kapı açarken, Mete'den Bilge Kağan'a, Orhun Yazıtları'ndan Kürşad'a kadar aklınıza gelebilecek pek çok başlığı, Altaylardan Tuna'ya kadar uzanan büyük Türk dünyasındaki Türk mitolojisi ve destanları kapsamında karşımıza çıkarıyor. Hatta Türk mitoloji ve destanlarının aslında ne kadar geniş bir külliyata sahip olduğunu da fark ediyoruz. Öyle ki, günümüzde halen halk arasında yaşayan ya da biz Türklerin İslam'ı yorumlamamızda kullandığımız pek çok varlığını burada görebiliyoruz.

Bu arada Taşağıl, Türklerin ilk dininin Gök Tengri inancı olduğunu, Şamanizm'in yakın sayılabilecek dönemlerde, özellikle Sibirya bölgesi Türkleri arasında yayıldığını ve kesinlikle eski Türk dini olmadığını ifade ediyor. Ayrıca ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'un eserlerinde geçen çok sayıda mitolojik ve destansı ifade için arada kullanılanların dışında ayrıca bir madde yazılması hayli güzeldi. Kadim Türklere ve onların inanç ve mitolojilerine ilgi duyan herkese tavsiye ederim.