Jimmy Floyd Hasselbaink Samsunspor'da(!)

Başlatan m.yilmaz, 22 Eylül 2007, 16:06:46

« önceki - sonraki »

Sol Açık

Alıntı yapılan: "sempatik bengülü"ben sayın mehmet yılmazın yazdıklarını okur okumaz
tahmin ettim Jimmy Floyd Hasselbaink başka bilenlerde olmuş ama bende şansımı denemek istiyorum


Sanırım bu dergi çok okunacak...  :wink:

m.yilmaz

Evet arkadaşlar, süremiz doldu!

Camakf55 - Ruud Van Nistelrooy
Sol Açık - Jimmy Floyd Hasselbaink
Veis - Patrick Kluivert
Berusa 55 - önce Ruud Van Nistelrooy sonra Jimmy Floyd Hasselbaink
Battal 55 - Ruud Van Nistelrooy
Kerem55 - Michael Owen
Erkan55 - Jimmy Floyd Hasselbaink
34 SS 1965 - Jimmy Floyd Hasselbaink
Çelebi - Jimmy Floyd Hasselbaink
Canikli - Jimmy Floyd Hasselbaink
Sempatik Bengülü - Jimmy Floyd Hasselbaink

demişler...

Doğru cevap Leeds, Atletico Madrid, Chelsea gibi takımlardan dolayı dünyanın tanıdığı bir isim olan Jimmy Floyd Hasselbaink...



Burada sol açıkın dediği doğru; kim olduğunu bilmek kadar hikayenin tamamı da önemli. Yarın ki Zaman'da olacak bu hikaye, daha geniş şeklini ise Futbol Extra'da okuyabilirsiniz ama ben buraya ekleyeceğim Futbol Extra'dan önce...

Gelelim ödülümüze... Futbol Extra aylık bir dergi ve fiyatı 4 YTL. Yıllık abone bedeli ise 45 YTL. Yani, futbolu seven ve iyi-kötü geliri olan herkesin alabileceği bir miktarda. Bu yüzden ben kura çekmeden hepinizin de anlayışına sığınarak ender bayan üyelerimizden birisi olan ve aynı zamanda da bir öğrenci olan Sempatik Bengülü kardeşimize vermek istiyorum bu ödülünü. Hem Samsunsporluluğu için hem de cevabı bildiği için.

Sempatik Bengülü, bana bir öm atarak isim-soyisim-adres ve tel. bildirirse abonelik işlemini hemen gerçekleştiririz.

Bu arada halen nasıl olup da kaçırmışız bizim Jimmy'i diye hayıflanıyorum.

Herkese hayırlı geceler; hayırlı ramazanlar...

Alemci İsmail

Sempatik Bengülü kardeşimize yakışır abi iyi düşünmüşsün tebrikler

m.yilmaz

eyvallah ismail...

özellikle sol açık, çok net bir tahminde bulunmuştu ama kendisinin mühendis olduğu yazıyor; eminim ki şartların sempatik bengülüden yana olduğunu takdir edecektir.

daha önce zaman sporvizyonda olduğu gibi bu kez zamanın kendisinde ve futbol extra'da da Samsunspor yazılarımız, haberlerimiz, araştırmalarımız devam edecek.

Sol Açık

Ne demek hocam, bence bu tür bir bilgiyi ortaya çıkartmak güzel olanı. Ben de bu yazıyı okuyunca merak edip araştırarak buldum.

Sempatik Bengülü'nün bu sitede özel olduğunun herkes farkındadır ve bu özelliğiyle güzel...

Yani araştırıcı emeğinize sağlık... Sevgiler... :wink:

berusa55

guzel dusuunmussunuz mehmet yılmaz kardesim. sempatik bengülüye hayırlı olsun :D

hasselbaink

Eğer Hasselbaink çıkarsa nickimin hasselbaink olarak değiştirilmesini talep ediyorum. Avatarı ben kendim ayarlarım.  demiştim...

Ben avatarı ayarladım, sıra adminin nickimi değiştirmesinde. adamı kaçırdık, bari sanal alemde sahip çıkalım.

34 SS 1965

en ıyısnı yaptı mehmet bey helal olsun bu dergı sempatık benguluye

Sempatik Bengülü

Başta sayın mehmet yılmaza ve forumdaki herkeze düşüncelerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.

körfez55

vayy be olaya bak.neyine güvenip beğenmemiş bu adam çok merak ediyorum.şaka gibi geliyo ya :)

m.yilmaz

http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=592071

Hasselbaink, Samsun Sanayi Sitesi'nde içtiği çaylarla sahaların yıldızı olmuş!







Alpay Özalan, İngiltere'ye yeni transfer olmuştur ve bir maça çıkacaktır. Tam koridordan sahaya doğru hareketlenmişken arkadan birisi kafasına vurur ve "N'aber lan?" der. Zaten şaşıran Alpay dönüp de karşısında Jimmy Floyd Hasselbaink'i görünce daha da şaşırır. Sen Türkçe biliyor musun sorusuna aldığı cevap ise "çat pat biliyor ben; benim arkadaşlar Türk!" olmuştur.
   Yıllar önce bu olayı duyduğumda zihnimde çok da yer etmemişti. Ancak geçenlerde eski bir Samsunspor yöneticisi olan Nihat Yılmaz'ın misafiri olduğumuzda, anlattıklarıyla birebir örtüşünce çok şaşırdık. Yılmaz ailesi 1978 yılından beri Hollanda'da yaşayan ve 1989'dan beri de tekstil üzerine iş yapan Karadenizli bir ailedir. Ailenin önemli bir iş sahası da Samsun'dadır. Yılmaz ailesinin doksanlı yıllarda Hollanda 2. liginde oynayan bir komşuları vardır -ki 2. ligdeki takım da şimdinin başarılı ekibi AZ Aalkmar'dır bu arada. Yılmaz kardeşler 1972 doğumlu bu akran komşularına "Ceri" derler; samimi arkadaştırlar ve ailenin Samsunspor'la olan yakınlığını da bilen Ceri her seferinde "beni Samsunspor'a alın" der. Dönemin kulüp başkanı İsmail Uyanık'ın gelsin cevabı üzerine Ceri, Nihat Yılmaz ile birlikte 1994'ün ekim ayının hemen başında Samsun'a gelir. Samsunspor'da bu dönem Romen teknik adam Gigi Multescu vardır. Ceri, 1 hafta Nuri Asan Tesislerinde kalır ve idmanlara çıkar. Hatta yarım yamalak Türkçesi ile idmanların neşe kaynağı da olur. Antrenman aralarında ise Yılmaz ailesinin misafiri olarak İlkadım Sanayi Sitesindeki fabrikanın civarındadır ve bol bol çay içip esprili muhabbetler yaparlar. Ancak Multescu, Ceri'yi beğenmemiştir. Ayağında daha önceki bir operasyondan kalan dikiş izlerini bahane göstererek sakat olabileceği söylenir. Aynı dönemde menajeri Romen olan iki Ganalı futbolcu Eben Dugbatey ve Benson Owusu da idmanlara çıkmaktadır Samsunspor ile. Kim bilir belki de Ceri'nin menajersizliği de beğenilmemesinde bir etken olmuştur... Samsunspor'un Petrolofisi'yle cezası nedeniyle Çorum'da oynadığı ve 8-2 kazandığı maç günü ipler kopar. İstediği ortamı göremeyen Ceri, "ben çok iyi futbolcuyum; onlar bunu göremedi ama herkes görecek!" der ve Hollanda'nın yolunu tutar. Orada Neerlandia takımıyla maçlara çıkar ve ardından Portekiz'in önce Campomaiorense ve ardından V. Setubal'ine gidip iki sezonda 32 gol atar. Bu başarısı ona İngiltere'nin yolunu açar ve iki sezon formasını giydiği Leeds'te 34 gole imza atar; bir de gol krallığı yaşar. 1999-00 sezonunda takımı Atletico Madrid küme düşerken o,  La Liga'nın gol kralı olur ve son maçta döktüğü göz yaşlarıyla unutulmaz bir an yaşatır futbol severlere. Tekrar Ada'ya dönen bizim Ceri, Chelsea'de 4 sezonda 69 gol kaydeder. 2000-01'in gol kralı, 2001-02'nin ise ikincisi olmuştur. Fuleli, sağlam ve etkili bir golcüdür; serbest vuruşlarda da tam bir ustadır. Şampiyonlar Liginde İnönü Stadında Beşiktaş'a attığı bir gol de vardır. İki yıl forma giydiği M'Borough ile UEFA finali de oynamış ve ligdeki 22 golünün yanına UEFA'da da güzel goller eklemiştir. Geçen yıl Charlton forması giyen yıldız futbolcu bu sezona ise Cardiff City'de başladı. 1998 Dünya Kupası da dahil olmak üzere 23 kez giydiği Hollanda formasıyla da 9 gole imza attığını ifade etmek lazım tabii. Henry'den sonra en golcü yabancı futbolcusudur Premier Lig'in.   
Jimmy Floyd Hasselbaink'in ismi Türk medyasında en fazla transfer döneminde geçer. Başta Beşiktaş olmak üzere F.Bahçe ve G.Saray'ın da transfer listesinde olduğu yazılır hep -ki bunlar genelde doğrudur da. Ancak Hasselbaink'in Türkiye'ye tekrar gelişi gerçekleşmez. Hatta en son bu yaz Beşiktaş'ın listesine girer ancak bu defa yaşından dolayı veto yer Ertuğrul Sağlam'dan. Neticede Multescu'nun ciddi bir yanlışı sayesinde Türkiye'ye gelebilecek en büyük yıldızlardan birisi kaçıp gitmiştir elimizden. Üstelik Hasselbaink o dönemde 22 yaşında olan iyi bir futbolcudur. O dönemde yardımcı hoca olan Mehmet Ali Çınar, "Hollanda'dan genç bir futbolcu gelmişti ama onun meşhur futbolcu Hasselbaink olduğunu yeni öğrendim. Çok net hatırlamıyorum maalesef!" derken eski yöneticilerden Tarık Kaptan, o günlerde şehir dışında olduğunu ve bu fark edemeyişi Samsunspor ve Türk futbolu adına ciddi bir talihsizlik olarak gördüğünü ifade ediyor.Ceri gitmiştir ve ceremesini çekmek ise bize kalmıştır!
   
Hani o, fakir ama gururlu genç vardı ya!

Aslında Türk futbolundaki gelememiş geçememiş(!) en büyük futbolcular silsilesinden de söz edilebilir. Finli ünlü stoper Sami Hyypia'nın da Samsunspor'un Gerede kampına geldiği ve birkaç gün kaldıktan sonra çok genç ve yetersiz olması sebebiyle gönderildiği biliniyor. Bu konuda Romen hoca şunları söylemişti; "O zamanlar çok gençti. İsmi bilinmeyen herhangi bir futbolcuydu. Gerede kampımıza katılmış, birkaç gün kalmıştı. Kendisini idmanlarda denemiştik. Ancak birkaç idmanla karar vermek bir hayli zordu. Zaten o dönemlerde oldukça ağırdı. Üstelik tecrübesizdi de. Tabii bir de takımda onun pozisyonunda ( libero) oynayan Ercan Koloğlu vardı." Yardımcı hoca olan Mehmet Ali Çınar'sa, Multescu'nun kesin karar vermek için bir hafta daha denenmesini istediğini ancak Hyypia'nın bunu kabul etmediğini söylüyor.
Şampiyonlar Liginde Beşiktaş'a karşı Marsilya forması giyen Cezayirli Kerim Ziani de 2005 yazında Ç.Rizespor ile İstanbul'da ön mukavele imzalamış ancak daha sonra yatmış bu transferi. O zamanlar gencecik bir topçu olan Ukraynalı Andrij Schevchenko'un da 1994'te Trabzonspor'a teklif edildiği biliniyor. Geçen sene İstanbul'a Zaman Gazetesinin misafiri olarak gelen Samuel Eto'o da İstanbul'a bir İstanbul takımı için geldiğini ancak kendisiyle ilgilenilmediğini anlatmıştı. Takımın adını vermiyor Eto'o ama üçte bir tutturma şansımız olduğu kesin! Milanlı Kaka'nın da çok genç yaşta Gaziantepspor'un listesine girdiği ancak yüksek maliyeti nedeniyle vaz geçildiği anlatılır. Fenerbahçeli Stephen Appiah'ın Galatasaray günleri zaten bilinen bir gerçek. Ancak bilinmeyen bir şey de yine eski bir Fenerbahçeli olan Samuel Johnson. 1999 yılında F.Bahçe'ye Gaziantepspor'dan gelen Johnson için hatırı sayılır miktarda ücret ödenmişti. Halbuki aynı Johnson 1995 yılında Afrika Şampiyonasındaki Gana-Kamerun maçında Alparslan Eratlı ve Bayram Tutumlu tarafından beğenilip F.Bahçe'ye rapor edilmiş lakin o dönemde önce Yunanistan'a sonra da Anderlecht'e giden Johnson için adeta 1 yerine 10 lira verilmek zorunda kalınmıştı.
   Hani, kaçan balık büyük olur denir ama bu balıklar zaten büyükmüş!

Sol Açık

Oooofff off...

Hyppia neyse ama Hasselbaink'deki yetenek farkedilmez mi ya?!

Ama gerçekten ilginç ve bizim açımızdan biraz trajik bir hikaye... Sağolun...

edmontdante


salihcakir

hasselbank ismi benimde kulağımda bir sohbette yer etmişti. tabi o gün işin bu kadar ciddi olduğunu anlamamışız. insan "vay anasını be" demekten kendini geri alamıyor.

gigi multescu'nun bize kazandırdıklarının yanında ciddi zarar da getirdiğini yıllar sonra da olsa müşahade ediyoruz. Kendisinin bizden sonra Türkiye'de tutunamamış olması da bu pencereden bakıldığında süpriz sayılmamalı.

Mehmet Yılmaz'a da hayıflanmaktan kendimizi alamadan da olsa bizi gururlandıran bu araştırma yazısından ötürü teşekkürler.

beşnumara

abi hasselbank ispanyada atletico madrid değildi sanki yanlış hatırlamıyorsam atletic bilbaoydu ve bilbao küme düşmüştü bana göre böyle yanlışsa düzelteyim diye söyledim çünkü ben ufaktım ve ispanya ligini rivaldolu barcelona için izliyordum bilbaonun küme düştüğünü ve düşer ayak hasselbank gol kralı olduğunu biliyorum teşekkürler