Eyvah... Aklı Samsunspor'da Kalacakmış!

Başlatan gozgoz yýlmaz, 01 June 2010, 17:23:43

« önceki - sonraki »

Kaya

Hadi güle güle yaaa hala gitmedin mi sen arkana bile bakma arkadaşş :-X

kerem55

Alıntı yapılan: Ant55 - 01 June 2010, 23:57:15
Böyle bir Vali, Büyükşehir Belediyesinde Ziya, yönetimde bu kadar beceriksiz insan ancak 100 yılda 1 bir araya gelir.

İyi dayandık yine, birisi gitti darısı diğerlerinin başına.

34_55

allahım sana şükürler olsun sonunda gbitti bu vali adam sıf laf ebesiydi kaç yıl bizi kandırdı basının önünde başka arkada başka konuşuyordu aman senin aklın burada kalmasın sen o küçücük aklınıda al git yanında medya may...nu seni

mimar55

aklın kalmasın bizde verdiğim paraları en kısa zamanda öderiz.... >:( >:( >:( >:(

samsun155

Hangi Projeye basladılardıki Bitireceklerdi .?

Mustee13

AlıntıSadi SUBAŞI
sadisubasi@halkgazetesi.com.tr

BİR VALİNİN ARDINDAN..

Düzenli olarak haftalık köşe yazısı yazdığım son on yıl içersinde Samsun'da görev yapan Valilerimizi yolcu ettikten sonra, "BİR VALİNİN ARDINDAN" başlığı ile yazı yazmayı gelenek haline getirmiştim. Bugün de bu yazı ile bu geleneği sürdürmek istiyorum.

Yalnız bu konuya girmeden önce, yeni Valimize Samsunumuza hoş geldiniz demek istiyorum.

Valilerin bir kente gelişlerinin değil, gidişlerinin önemli çok daha önemli olduğunu düşünenlerdenim.

Yeni Valimiz Sayın HÜSEYİN AKSOY'UN Mersin'den gözyaşları uğurlandığını ve Mersin'de ki görevi sırasında birlikte çalıştığı sivil toplum kuruluşlarının başkanlarının övgü dolu sözlerini yazılı basından izledik. Bu sözler Samsunlular olarak bizleri umutlandırmıştır.

Ayrıca Sayın Aksoy, bizlerden birisi olan ve Samsunluların gönlünde taht kurmuş bir Valinin, Rahmetli ERDOOĞAN CEBECİ'NİN damadı olarak bizlerin de damadı sayılır.

Samsunlu kendisine hizmet edenleri unutmamıştır, unutmaz. Hizmete susamış bir kentin insanları olarak bizler kendisini bağrımıza basmaya hazırız. Aramıza hoş geldiniz Sayın AKSOY.   

Evet, gelelim konumuza. Doğrusunu isterseniz Valimizin tayin haberi duyulunca beni bir sıkıntıdır bastı. Yazmasam kendi koyduğum geleneği bozacağım. Yazsam, ne yazacağım? Sonunda yazmaya karar verdim. Ancak bu kez öncekilerden farklı olarak, son dört yıllık süreçte yaşadıklarımın ve tanık olduklarımın sadece bir kısmını aktarıp yorumunu siz değerli okuyucularıma bırakacağım.

Devleti çok önemseyen birisi olarak, Valilerin Devleti temsil ettiğini ve kentlerde Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini taşıyan en üst mülki amir olduğunu kabul etmişimdir.

Benim gözümde Valiler Devlet Adamıdır. Öyle de olmalıdır. Bu kimlikleri mevcut hükümetlerin programlarının gerçekleştirilmesine katkı vermelerine engel değildir.

Ne var ki, son yıllarda Valiler sadece kendilerini atayan hükümetlerin programının uygulayıcısı olmanın da ötesinde, iktidar partilerinin bir yöneticisi gibi görev yapmaya zorlandılar. Bunu aşabilenler Devlet Valisi olmayı hak ettiler.

O nedenle de, aşağıda yazacaklarımın bu anlayışa sahip birisinin birebir yaşadığı anılar olduğunu bilmenizi isterim.

Yıl 2006. Samsun Valisi olarak görev yapan ve Devlet Valisi anlayışına sahip saygıdeğer insan MUSTAFA DEMİR son dönemlerinde, "Tarihi Mirasımıza Sahip Çıkalım" adıyla bir proje geliştirmiş ve Sivil Toplum Kuruluşlarını müze, kütüphane gibi tarihi kültürümüzün simgelerinin onarımına davet etmişti. Bu çerçeve de benim dönem Başkanlığını yaptığım Atakum Rotary Kulübü, GAZİ MÜZESİ'NİN onarımını üstlenmişti. Bir süre sonra Valimiz Sayın Mustafa Demir yaş haddinden emekli olmuş ve yerine Vali Yardımcısı Sayın Raif Özener vekâleten atanmıştı.

Sayın Raif Özener'in de büyük desteği ile tam bir Devlet-Sivil Toplum Kuruluşu-Halk dayanışması ile GAZİ MÜZESİ'Nİ Samsun'a yakışır bir şekilde düzenlemiş ve 19 Mayıs 2006 da açılışa hazır hale getirmiştik.

Tam bu sırada Samsun'a yeni bir Vali atandı. Valilik projesi olması nedeniyle davetiyelerin altına yeni Valimizin adı ile projeyi gerçekleştiren kulübüzün adının yazılması usuldendi. Taslak davetiye Vali Vekili Sayın Özener'e verildi.

Ancak henüz Samsun'a gelmemiş olan yeni Valimizden bir türlü onay alınamıyordu. Sonunda, nedendir bilinmez davetiyelerin altına Valilik Makamı'nın adı açılmadan basılması istendi ve açılış gecikmeli olarak ancak 22 Mayıs 2006 günü yeni Valimizin de katılımı ile gerçekleştirilebildi.

Açılış programının uygulanması sırasında ki uygulamalar da yeni bir dönemin başladığının ilk işaretleriydi.

Gazi Müzesi'nin açıldığı yıl müthiş bir ilgi gördü. Ziyaretçi sayısı açısından Türkiye'nin en ünlü on müzesi arasına girdi. Ne var ki, sonraki yılın turizm mevsimi başlayacağı sırada, garip bir onarım kararıyla Gazi Müzesi tam beş ay kapatıldı. Yeni restore edilmiş bir müzenin tam da turizm mevsiminde kapalı tutulmasının nedenini hiç kimse anlayamadı.

Bir süre sonra da kapısında ki, "Restorasyonu Atakum Rotary Kulübü Tarafından yapılmıştır" tabelası da kaydırtıldı. Bir sivil toplum kuruluşu Valiliğin bir projesini düşünülenin de ötesinde bir boyutta gerçekleştirmiş, karşılığında bırakın bir teşekkürü, adeta cezalandırılmıştı.

Bu dönem de başka neler oldu?

19 Mayıs Kutlamalarını ilk kez 1990 da başlatan SAM-SEV, o yıldan sonra kutlama komitesinde tek sivil toplum kuruluşu olarak yer alırken yeni dönemle birlikte bu kurulun dışında bırakıldı. Her 25 Mayıs'ta Havza'da noktalanan "KURTULUŞ TRENİ" programını düzenleyen SAM-SEV bu projenin de dışına itildi.     

Yine bu dönem de, Samsun'un ve Samsunlunun çıkarlarını savunmayı tek amaç edinmiş gerçek sivil toplum kuruluşlarının Valilikten randevu alması dahi sorun haline geldi.

Samsun'un en önemli Sivil Toplum Kuruluşlarının Samsun'un geleceğine yönelik düzenledikleri sempozyum ve paneller de Valilik makamının ilgi alanı dışına itilmişti.

Samsun'da hemen her kesimin karşı çıktığı Termik Santrallerden bir yenisinin yapılmaya çalışıldığı Terme'de ki arazinin 1. sınıf tarım alanı olup olmadığı konusun da kesin kararı vermek üzere tek yetkili olarak bir Vali Yardımcısının Başkanlığında toplanan, "Tarım Koruma Kurulu'nun"  kararının son dakikada nasıl değiştiği konusunda ki iddialar hep soru işareti olarak kaldı.

Özel İdareye ait Büyük Samsun Otelin kiracısı ile olan sorunlarının bir türlü çözülememesi sonucu, Samsun'un tek beş yıldızlı otelinin iki buçuk yıl kapalı kalmasını önleyecek yönetim becerisinin bir türlü gösterilemeyişi de bu dönemin iz bırakan olayıydı.   

Meslek yaşamımın 40. yılını doldurduğum Samsun'da mesleğimin dışında bu kente yararlı olabilmek adına çok sayıda sivil toplum kuruluşun da görev aldım.

Bu süreçte, Eczacı Odası Başkanlığı, Atatürk Kültür Vakfı Başkanlığı, SAM-SEV Başkanlığı ile Samsunspor Divan Kurulu Başkanlığı yapmam ve çok sayıda derneğin yönetimlerinde bulunmuş olmam nedeniyle, sayısı onu aşan Vali ile çalışma fırsatı buldum. Hayatta olan geçmiş dönem valilerimizin çoğu ile hala görüşüyorum.

Konu Samsun olunca, sözünü esirgemeyen anlayışa sahip birisi olarak düşündüklerini çekinmeden söyleyebiliyorum. Buna rağmen şimdi anlatacağım anıyı hiçbir valim ile yaşamadım.

Sivil Toplum Kuruluşunun oluşturduğu ÇEVRE BİRLİKTELİĞİ YÜRÜTME KURULU olarak Baro'muzun önderliğinde başlattığımız hukuk mücadelesini kazanmış ve altı numaralı fuel-oil ile çalışmak üzere yapılan "Mobil Santrallerin" Danıştay Kararı ile kapattırılması sağlanmıştı. Fakat karar uygulanmıyor ve santrallere özel izinlerle çalışma olanağı sağlanmaya çalışılıyordu.

Biraz da çaresizlikten, Çevre Birlikteliğine destek veren tüm STK Başkanlarının imzaladığı ve kentimizin en büyük mülki amiri olarak Sayın Valimizi göreve davet eden bir metin hazırlanarak yerel yazılı basında tam sayfa ilan olarak yayınlanlatıldı.

Aynı akşam saat tam 19.00.  İşyerimi kapatmak üzereyken telefon çaldı ve çalışanlardan birisi, "Valilikten arıyorlar" diyerek telefonu bana bağladı. Telefonda ki Sayın Valimizdi. "Beni hedef gösteriyorsunuz" diye başlayan diyalog, "kesinlikle böyle bir kastımız yok, sadece çaresiz kaldığımız için sizi göreve davet ediyoruz " Dememe rağmen, tatsız bir şekilde sonlandı. 

Sayın Vali, "Bir basın açıklaması ile imzanızı çektiğinizi açıklayın" Diyordu.

Cevabım, "Ben bu kentin insanıyım. Bu kente yaşıyorum ve yaşamaya da devam edeceğim. Neye imza attığımı biliyorum. Yönetim Kurulunun onayı ile attığım imzamı geri almam mümkün değil." Oldu.

Bu kez, " .....Başkanı az önce bir basın açıklaması ile imzasını çekti. Siz de çekiniz." Uyarısı geldi. Aynı kararımı yineleyince, sivil toplum yöneticiliği yaşamımda ilk kez karşılaştığım bir üslupla söylenen, " O zaman ben de gereğini yaparım" sözleri ile telefon kapandı.

Bu yaşadıklarımı bugün anlatabiliyorsam, bunların çoğunu kendileri ile karşılıklı konuşabilmiş olmamdandır. Tüm bunlara rağmen Sayın Valimiz ile zaman zaman makamında birebir görüşme şansını bulmuş birisiyim. Tüm olanlara rağmen köşe yazılarımı okuduğunu bazı vurgulamalarından anlıyordum.

Son konuşmamız sırasında kendilerinin, "Bu kent için düşündüklerinizi biliyor ve size yapılan haksızlıkları da görüyorum" Sözleri üzerine ben de, "Sayın Valim, keşke bunları daha önce konuşabilseydik, belki çok daha verimli çalışmaların içinde olabilirdik, ne yazık ki artık ben görevi bırakıyorum" diyerek noktaladım.

Yaşananların özeti şu; Kent yöneticileri, eğer kentte ki tüm kurum ve kuruluşlarla ayırım yapmaksızın iletişim kuramıyorsa veya bu ilişkiler bir takım ön yargılara dayalı ise, orada sağlıklı bir yöneticiliğin varlığından söz edilemez.

Eğer bunlar yapılabilseydi, temsil kabiliyeti son derece yüksek ve birikimli olan genç Valimizin Samsun'dan uğurlanışı çok daha farklı olurdu.     

Samsun'da devletimizi temsil etmek üzere görev yapan tüm Valilerimize şükran borcumuz vardır. Çünkü kimisi az, kimisi daha çok bir şekilde Samsunumuza katkı da bulunmuştur.

Umuyorum, aramızdan ayrılan Sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu Samsun'da ki deneyimlerinin de katkısı ile Mersin'de çok daha güzel işlere imza atar.

Kendilerine yeni görevlerinde ve orada ki yaşamlarında başarılar diliyorum.

İyi haftalar dileğiyle..


HALK Gazetesi

4 yılda Samsun'un neredeyse dibe vurmasının sorumlusunu anlatan köşe yazısı. Samsun'un başına bundan daha kötü bir vali gelemezdi herhalde...

GurbetciFanatik


Nuri Asan

Şaka dimi bu?
Mersin'e gelince.Bu sene en azından play off oynayacak kadro kuracaklar,şu anda maddi açıdan problemleri yok gibi.Basri Samsunspora desteğin desteğini bile vermedi ama Mersin'e gidince ilk işi İdman Yurduna el atmak oldu.

Demedi demeyin.Mersin en az play off oynayacak bu sene.İyi takım kuruyorlar

sadece55

Alıntı yapılan: Nuri Asan - 10 June 2010, 21:13:37
Şaka dimi bu?
Mersin'e gelince.Bu sene en azından play off oynayacak kadro kuracaklar,şu anda maddi açıdan problemleri yok gibi.Basri Samsunspora desteğin desteğini bile vermedi ama Mersin'e gidince ilk işi İdman Yurduna el atmak oldu.

Demedi demeyin.Mersin en az play off oynayacak bu sene.İyi takım kuruyorlar


iyi takım kurmasıyla eski valimiz arasındaki bağlantıyı çıkaramadım adam daha yeni göreve başladı ...