Günün sözü

Başlatan kaptan 55, 12 Kasım 2009, 18:31:21

« önceki - sonraki »

Fecr_55

Doğru olsam ok gibi uzağa atarlar beni; eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni..!

Hz. MEVLANA..

mehmet yılmaz

Alıntıإِنَّ اللّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالإِحْسَانِ وَإِيتَاء ذِي الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَالْبَغْيِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ

İnnallâhe ye'muru bil adli vel ihsâni ve îtâi zîl kurbâ ve yenhâ anil fahşâi vel munkeri vel bagy(bagyi), yeizukum leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).

Muhakkak ki Allah, adaletli olmayı ve ihsanı ve akrabalara vermeyi emreder. Ve fuhuştan, münkerden (Allah'ın yasakladığı şeylerden) ve azgınlıktan (hakka tecavüzden) sizi nehyeder. Böylece umulur ki siz, tezekkür edersiniz diye size öğüt veriyor.

Nahl - 90

binikalamadım

Erkekler gördüklerine
Kadınlar duyduklarına inanır...
İişte bu yüzden ;
Kadınlar makyaj yapar
Erkekler yalan söyler...

kaptan 55

SÜRAHİ OLMAK İÇİN ZORLAMA KENDİNİ,BARDAK OL Kİ SÜRAHİ KARŞINDA EĞİLSİN,İŞDE BU YÜZDEN HERKES ALNINDAN ÖPER BARDAĞI. . . ! HZ.MEVLANA

Mustee13

"İki türlü Samsunsporlu var; bir Samsunspor diye mesleği olanlar , bir de Samsunspor diye meselesi olanlar"

Sezgin Gümüş

alperen

sen oyna hakkı sen oyna >:( >:( >:(

Fecr_55

Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi.. (İmam-ı Azam)

alperen

Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olmaz ise;insan da acı çekmeden olgunlaşmaz...!            (Hz. Mevlana)

babasamsunlu

[Kahrın da hoş, lûtfun da hoş demesini bir öğrenebilsek...]

Yaşlı kadın, bir antika dükkanından aldığı yüzyıllık fincanı özenle salon vitrinine yerleştirdi. Fincanın biçimi, üzerindeki işlemeler, renkler onun bir sanat eseri olduğunu söylüyordu. Ödediği fiyatı hatırladı; hayır, hiç de pahalıya almamıştı.

Hayranlıkla fincanı seyretmeye devam etti. Derken, birden fincan dile geldi ve kadına şöyle dedi;

"Bana hayranlıkla baktığının farkındayım. Ama bilmelisin ki, ben hep böyle değildim. Yaşadığım sıkıntılar beni bu hale getirdi.

Kadın şimdi hayret içindeydi. Önündeki kahve fincanı konuşuyordu!

Kekeleyerek: "Nasıl? Anlayamadım?" diyebildi yaşlı kadın.

"Demek istiyorum ki, ben bir zamanlar çamurdan ibarettim ve bir sanatkâr geldi. Beni eline aldı, ezdi, dövdü, yoğurdu. Çektiğim sıkıntılara dayanamayıp:

"Yeter! Lütfen dur artık!" diye bağırmak zorunda kaldım.

Ama usta sadece gülümsedi ve; "Daha değil!" diye cevapladı beni.

"Sonra beni alıp bir tahtanın üzerine koydu. Burada döndüm, döndüm, döndüm. Döndükçe başım da döndü. Sonunda yine haykırdım:

"Lütfen beni bu şeyin üzerinden kurtar. Artık dönmek istemiyorum!"

Ama usta bana bakıp gülümsüyordu:

"Henüz değil!"

"Derken beni aldı ve fırına koydu. Kapıyı kapayıp ısıyı arttırdı. Onu şimdi fırının penceresinden görebiliyordum. Fırın gitgide ısınıyordu. Aklımdan şöyle geçiyordu: Beni yakarak öldürecek"

Fırının duvarlarına vurmaya başladım. Bir taraftan da bağırıyordum:

"Usta usta! Lütfen izin ver buradan çıkayım!"

"Pencereden onun yüzünü görebiliyordum. Hala gülümsüyor ve "Daha değil!" diyordu.

"Bir saat kadar sonra, fırını açtı ve beni çıkardı. Şimdi rahat nefes alabiliyordum, fırının yakıcı sıcaklığından kurtulmuştum. Beni masanın üstüne koydu ve biraz boyayla bir fırça getirdi.

"Boyalı fırçayla bana hafif hafif dokunmaya başladı. Fırça her tarafımda geziniyor ve bu arada ben gıdıklanıyordum.

"Lütfen usta! Yapma, gıdıklanıyorum!" dedim. Onun cevabı ise aynıydı: "Henüz değil!"

"Sonra beni nazikçe tutup yine fırına doğru yürümeye başladı. Korkudan ölecektim. "Hayır! Beni yine fırına sokma, lütfeeen!" diye bağırdım.

Fırını açıp beni içeri iteleyip kapağı kapattı. Isıyı bir öncekinin iki katına çıkardı. "Bu sefer beni gerçekten yakıp kavuracak!" diye düşündüm. Pencereden bakıp ona yine yalvardım, ama o yine "Daha değil!" diyordu. Ancak bu defa ustanın yanaklarından bir damla gözyaşının yuvarlandığını gördüm.

"Tam son nefesimi vermek üzere olduğumu düşünüyordum ki, kapak açıldı ve ustanın nazik eli beni çekip dışarı çıkardı. Derin bir nefes aldım, hasret kaldığım serinliğe kavuşmuştum. Beni yüksekçe bir rafa koydu ve usta şöyle dedi:

"Şimdi tam istediğim gibi oldun. Kendine bir bakmak ister misin?"

Ona "Evet" dedim.

Bir ayna getirip önüme koydu. Gördüğüme inanamıyordum. Aynaya tekrar tekrar baktım ve "Bu ben değilim. Ben sadece bir çamur parçasıydım."

"Evet bu sensin!" dedi usta. Senin acı ve sıkıntı diye gördüğün şeyler sayesinde böyle mükemmel bir fincan haline geldin.

Eğer seni bir çamur parçası iken üzerinde çalışmasaydım, kuruyup gidecektin.

Döner tezgahın üstüne koymasaydım, ufalanıp toz olacaktın.

Sıcak fırına sokmasaydım, çatlayacaktın.

Boyamasaydım, hayatında renk olmayacaktı.

Ama sana asıl güç ve kuvveti veren ikinci fırın oldu.

Şimdi arzu ettiğim her şey var üzerinde."



Ve ben kahve fincanı, şu sözlerin ağzımdan çıktığını hayretle fark ettim:

"Ustam! Sana güvenmediğim için beni affet!

Bana zarar vereceğini düşündüm.

Beni benden fazla sevip iyilik yapacağını fark edemedim.

Bakışım kısaydı, ama şimdi beni harika bir sanat eseri yaptığını görüyorum.

Benim sıkıntı ve acı diye gördüğüm şeyleri bana verdiğin için teşekkür ederim...

Teşekkür ederim."



* * * * * *

Usta fincanı, yaratıcı insanı şekillendirir. Yeter ki acı da ki hikmeti görelim.

Kahrın da hoş, lûtfun da hoş demesini bir öğrenebilsek...

eakgül55

                  (2010 mevsimler gibisin) Bir bölüm 
Tam yığılmak üzereyken bekledim ya senden destek.
Şimdi düştüm ve kafamı vurdum düzgünce düşünemiyorum pek.
Bütün bunlara ek,benim aşkım saf ve sek.
Sade ben varım ve sen de sade benle bir tek.
Ya sende hep ben miyim tek?
Keşke bir tek ben olsaydım sende tek!...
Ama biliyorum uzaklaşıyor kalbindeki benden zerreler tek tek.
Sensin benim en zor savaşlarımda çelik yelek.  

                                              üstad Sagopa Kajmer

Fecr_55

-->

Bu güçsüzlüğe güç yetirmek inan beni aşan bir şey..
Yaptıklarını bilip hala senden caymamak garip bir şey..
Bana dokunma! Yanımı senle doldurma!..
İsteksizce bir teklik'le kalmalıyım yalnızca..


Alıntı yapılan: eakgül55üstad Sagopa Kajmer

eakgül55

deveye sormuşlar neden boynun eğri,artık bu konuyla gündeme gelmek istemiyorum demiş :)

celebi

Alıntı yapılan: eakgül55 - 27 Haziran 2010, 16:42:05
deveye sormuşlar neden boynun eğri,artık bu konuyla gündeme gelmek istemiyorum demiş :)



8) 8) 8)

alperen

hayatta ya tozu dumana katarsın,ya da tozu dumanı yutarsın...

babasamsunlu

Nus ile uslanmayanı etmeli tekdir Hakkı ile yola çıkanın hakkı kötektir :D :D :D