Haber Gazetesinde ağdalı laflarla Samsunspor yazan adam... İstiyorum ki bu topic Hakan Dilek üzerine olsun ve Samsunspor taraftarı nasıl bir demogoji yağmuruna tutulduğunu anlasın. Şimdi başlayalım.
AlıntıVay be!
Demek öyle Fatih Uraz. 1989'da trafik kazası geçiren takımdan arta kalan futbolcu, idareci, malzemeci ve diğer insanlara yönetim sahip çıkmadı öyle mi? Kaç kez yazdın ya da andın o insanları; bilmiyorum. Örneğin, benim kadar derdin oldu mu; bilmiyorum... 17 sene boyunca o trafik kazasının ardından televizyon demedim, radyo demedim, gazete demedim, dergi demedim; o insanların ve öykülerini anlattım. Seni bir kez olsun, o kabir ziyaretinde gören var mı? -ki kabir ziyaretleri senin dünya görüşünde oldukça önemlidir-
Geçen akşam mal kokusu almış bir gazetecinin gazetecilikten uzak anlayışıyla yaptığı röportaja lezzetli sözcüklerinle katıldığında hepimiz şok olduk burada.
Şimdi o dönemdeki takım arkadaşlarının izlenimlerini öğrenmeni isterdim. Halkın da gerçek Samsunsporluların da bunu bilmesini isterdim. Demek o dönemlerde Tanju ile yani bu alemin gördüğü, göreceği en büyük golcüyle aynı parayı istedin öyle mi? O para, ne parasıydı usta? İngiltere'den yediğin beş golün diyeti miydi? Önündeki Yaşar-Zafer-Muzaffer-Yovanovski dörtlüsünü yani ortamın ve ligin en iyi defansını bir kenara bırakıp o kadar parayı istemek zaten hakkaniyet duygunun olmadığının göstergesi değil mi? Bir idmanda rahmetli Muzaffer'le birbirinize girmenin ve kavga etmenizin nedenini bu millet biliyor mu acaba? Terbiyesizlik etmeyin, diyerek ikinizi ayıran Mustafa Mutlu'ya Muzaffer, ne demişti hatırlıyor musun; başını önüne eğip de yapmaması gereken bir şeyi yapıp da ayıp ettiğini anlayan sahici insanlığının mahcup edasıyla: "Özür dilerim abi!"
Peki sen ne yapmıştın, hatırlıyor musun? Size o uyarıyı yapan Mustafa Mutlu'nun yakasına yapışıp bağırmıştın; "Bana nasıl terbiyesiz dersin!" Haklı olabilirsin. -Ki haksızdın-
Senden yaşça büyük birinin yakasına yapışmak hangi terbiyeye sığıyor?
Kaza geçiren takımdan arta kalanlardan biriydin. Doktor raporu bir kez daha sağ tarafına yatamayacağını söylüyordu. Yani bir tarafı eksik kalacaktı kaleciliğinin. O durumdayken sana sağlam olsan kaç para verecektik ki, diye düşünen ve 1990'ların parasıyla 250 milyon TL öneren idarecilere karşı ne demiştin? "500 milyon TL isterim! Ayrıca sizinle değil, gidip başkanla konuşacağım!" Transfer olduğun Beşiktaş'a giderken lisans parasını da kendisinin verdiğini söylüyorsun. Sorarım şimdi; kim verecekti usta?
Transfer olduğumuz takım tabii ki denildiğini duyar gibiyim. Kaldı ki kalman için önerilen parayı beğenmiyor ve daha iyisini hakettiğini düşünüyorsan söylenecek ne kalır ki; "Lisans paranı getirdiğin taktirde istediğin yere gidebilirsin!"
Belli ki hakkaniyet duygun hiç gelişmemiş. Bir de reklam isteğin.
Büyük Cami'de kıldığın bir cuma namazının ardından o camiden çıkan ve senin bir iki saf arkanda olduğunu söyleyen bir Samsunspor taraftarı ne demişti, biliyor musun? "Abi, söyleyin şuna da Samsunspor yazılı eşofmanlarla buralara gelmesin! Giysin esvaplarını! Gösterişe ne gerek var!"
Evet, Fatih Uraz, gösterişe ne gerek var?
01.02.2007
Resmini de koyamadık ki meşhur olsun üstat; tanımayanlar tanısın iyice.
Bu adam herşeyin merkezine kendini koyuyor. Bu kadar terbiye sınırlarını zorlayıcı bir yazı yazmasının sebepleri farklı olmalı. Fatih Uraz'ın sadece bizim sitede bile yayınlanmış olan ve kazadan, Samsunspor'dan bahseden bir sürü yazısı oldu. Kaldı ki, bunu Hakan Dilek'e ispatlamak zorunda da değil.
Şimdi ekşi sözlükten Hakan Dilek seçmeleri;
Alıntıparaya tapan,uc bes kurus fazla kazanmak icin insan satan,agdali bir arabesk yaparak nostalji yapiyorum diyen sahis.en buyuk amacinin televizyona cikmak oldugunu soylemistir.bir ara ntvde goruluyordu,herhalde ntv de sutlamis kendisini.
Alıntıson duydugum macerasiyla yarilmama sebep olmus sahsiyet. sen git belgesel cekiyorum diye trabzon lisesinin sampiyonluk kupasini alip verme, mudur araya mafya koysun da oyle geri alabilsin. tebrikler...
Kendince bişeyler yazmaya çalışmış,ama ne yazdığını kendide anlamamış.Kendince değişik takılmaya çalışıyo arkadaş.Klas tvde spor proğramı yapıyoya neye benziyosa;ordada tuhaf tuhaf hareketler,konuşmalar.Kendine göre bir gazete bulmuşsun kafana göre yaz çiz.
yazıklar olsun hakan dilek sana fatih hocayı tanımadan etmeden adamı eleştiriyorsunuz gerçekten yazıklar olsun bu hafta oynanacak olan kocaeli samsun maçında fatih hocayı tribüne çağıracağız seni unutmadık fatih hocam seni seviyoruz diyeceğiz adam samsun spor forması için gazi ve şehit oldular biz futbolcularımızı el üstünde tutmak lazım büyük samsunspor taraftarınada bu yakışır
Alıntı yapılan: "SS55"hiçbir şeye tarafsız bakamıyoruz.hakan dilek bu yazıyı niye yazdı,yazdıkları ne derece doğru fatih nasıl bir insan hakan dilek nasıl bir insan bilmeden konuşuyoruz. bilgi sahibi olmadan fikir yürütüyoruz. bana görede fatihe bu davranışlarından dolayı yazıklar olsun. bence hakan dilek dahaçok SAMSUNSPOR lu.fatih ne zaman maça gelmiş nasıl destek vermiş SAMSUNSPOR için ne yapmış acaba .burdan gidince hayatından çıkarmış hiç samsun aklına gelmişmidir acaba merak ediyorum.herkese selam
2 kere 3 üncü olan 1 kere 4 üncü olan hala bügün bile o günlerin başarıları ile avulan dönemin baş kahramanlarından biri yetmez mi.....
Alıntı yapılan: "SS55"2.3. olan takımda yer almak SAMSUNSPOR'u kötüleme küçük düşürme hakkı veriyormu.kime sahip çıkmamışız acaba
samsunsporu kötülemekle samsunsporu yönetenleri eleştirmek aynı şey midir? bu nasıl mantık? biz de yönetimi defalarca eleştirdik buradan. Hakan dilek istanbuldayken İstanbulsprouydu şimdi mi samsunsporlu oldu? kaç kitabını okudun hakan dilekin? adamın hayatı palavra! 1993-2005 arası kaç samsunspor maçını izlemiş? keç galibiyetimizi statta ya da kulağı radyoda kalbi bizim gibi atarak takip etmiş?
Sen önce Emin Kar röportajını oku da gör Mete'nin kabrine 20 yıldır bir çiçek bile yollamayanları. Bir de Fatih Uraz'ın savunmasını oku. Fatih Uraz'ın ta ABD'Den yalnızca bir taraftar sitesi olan sitemize yolladığı yazıları oku.
Hakan Dilek'in bu yazısını bir tarafa bıraksak bile geçen sezon Halk gazetesindeyken söylediklerine bir de Haber'e geçince söylediklerine bakmak onu anlamak için yeterli.
Bir insanın görüşleri içinde bulunduğu kuruma/duruma göre şekilleniyorsa ortada bir sorun var demektir.
Bu yazıya gelince adamcağız bir belgesele kaza ile ilgili anılarını üzüntülerini anlattı hedef yapıldı anlamak mümkün değil. Hakan Dilek de fırsatı kaçırmadı yine, yazdıkları birilerinin hoşuna gitmiştir nasıl olsa..
Benim anlamadığım nokta kaza ile ilgili bir belgesele doğal olarak konuk olan ve kazayla ilgili yaşadıklarını anlatan biri hakkında neden bunların yazıldığı.Diyelim ki Hakan DİLEK haklı peki bunları yazmak için bu belgeselin yayınlanması mı gerekirdi.Yani adam kazayla ilgili bir şeyler anlatmış o kazada bulunan biri olarak ama sonrasında yazılanlara bak.
Fatih URAZ'ın, Hakan Dilek'in kendisi hakkında yazdığı alakasız yazıya verdiği kısa cevap...
AlıntıVAY BE HAKAN DİLEK!
Bir konuda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya çalışan herkesin düştüğü duruma düşmen üzüntü verici Hakan Dilek. Baştan sona yalanlarla ve iftiralarla dolu yazını Samsun kamuoyunu bilgilendirme adına maalesef cevaplama konumundayım.
İstersen önce senin nasıl bir kişilik olduğunu okurlarına anlatayım. İki sene önce tesadüfen Zaman gazetesine geldiğimde bir baktım ki orta yaşlarda bir adam yanıma yaklaşıp 'Ben Hakan Dilek, size yazmış olduğum kitabı takdim etmek istiyorum' diyerek Maçı Kaybettik adlı kitabını bana verdi. Sevgilerini ve saygılarını ekleyerek, bana Samsun'un o parlak dönemlerinde ne denli hayranlık duyduğunu anlatarak.
Samsunspor fırtınasının estiği dönemlerde kendisini bir kez bile kulüp çevrelerinde görmediğim, ömrü hayatımda 5 dakika dahi konuşmadığım o adam birde baktım ki ulusal gazetelerden bölgesel bir gazeteye geçmiş ve yazdıklarıyla sanki bu düşüşün sebebini ispata çalışıyor.
Şimdi gelgelelim baştan başa mantık ve bilgi yanlışlarıyla dolu gerçek dışı yazına. En fazla parayı istediğim dönem 1985 dönemiydi oysa 0-0'lık ve 8-0'lık İngiltere maçları 1987 senesinde oynandı. Rahmetli Muzaffer'le yaşanan o tartışmada Mustafa Mutlu'nun yakasına yapıştığımı söylemişsin. Böyle bir hadiseyi hatırlamıyorum ama gerçekleşme ihtimali sıfıra yakın. Bu nasıl futbol şube sorumlusudur ki, bu nasıl silik bir kişiliktir ki bir futbolcu onun yakasına yapışacak, o ise bunu sineye çekecek? Vah şanlı Samsunspor'um, seni kimler idare etmiş! Unutmadan Samsun maç kayıtlarına bir bak; röportaj yaptığın Mustafa Mutlu adlı şahsın yalan söylediğini ve benim olayın vuku bulduğu 1988 sezonunda tüm maçlarda 90 dakika oynadığımı göreceksin. Yalnızca bu yalan bile hem senin hem onun çapınızı gösteriyor. O kim beni kadro dışı bırakacak cesareti göstermek kim?
Sağ tarafıma yatamadığım ise en büyük yalanın Hakan Dilek. Bonservisime 175 milyon veren Beşiktaş Kulübü, bu parayı ödemeden önce Türkiye'nin en ünlü profesörlerine tam iki gün beni tepeden tırnağa muayene ettirdi. Beşiktaş'tan sonra Adanademirspor, Kayserispor, Konyaspor ve GaziOsman paşa kulüplerinde tam 5 sene oynadım. Bir kez bile sağın yatamayacak bir kalecinin 5 sene oynamasını senin aşırı gelişmiş hayal gücünle bile açıklayamazsın.
25O milyon istediğimde kuyruklu yalan Hakan Dilek. Bir seneliğine 200 milyon istedim, onlar ise 125 milyon verdiler. Dahası bana başka kulübe gidersem 50 milyonda indirim sözü verdiler ve de tutmadılar.
Büyük Cami'de ki Cuma namazı da yalan, bana hediye ettiği kitabında saygı ve sevgilerini sunan Hakan Dilek. Birincisi ömrü hayatımda deplâsmanlar hariç eşofmanla hiç camiye gitmedim. İkincisi beni zaten tüm Türkiye tanıyor, niye eşofman giyeyim. Üçüncü olarak ise ben Cuma'lara ya Site camine ya da Seydi Kutbittin türbesine giderdim, bak gördün mü gene tutturamadın.
Evet, Hakan Dilek; gündeme gelmek için mi bu kadar yalanı gerekli gördün? Hâlbuki biliyorsun ki gazeteye geldiğinde seni hak etmesen de ciddiye almıştık, Samsun'luyum desen, yine ciddiye almaya da devam ederdik.
Kişisel nedenlerden ötürü sözkonusu belgeseli yeni seyretme imkanı buldum.Açıkcası fena da olmamış! Esasında belgeselden daha çok söyleşi demek daha doğru olur.Ama aslolan ulusal bir kanalda samsunsporumuzun isminin anılıyor olması.
Eski günleri yaad etmek manasında güzel oldu,her ne kadar yüreğimizi burkan acı bir olay konuşulmuş olsa da...
Gelelim Fatih Uraz mevzuu'na;
Ben Fatih Uraz'ı çocukluğumdan beri çok severim,hele de çok sevdiğim samsunsporumun ismi ile milli maçlara çıkışı daha da bağlamıştır kendisine beni.Bir ramazan günü oruçlu bir halde milli maça çıktığını ve o maneviyatla harika kurtarışlar yaptığını da hatırladıkca tuhaf olurum.
Fatih Uraz Program süresince kullanacağı sözcükleri özenle seçmeye gayret gösterdi,kimseyi kırmamaya,incitmemeye çalıştı her ne kadar kendisince geçmişe dönük kırgınlıkları olsa da...
Bir olayı anlatırken olaydaki olumsuzlukları bile sanki o anın ortamında o gerekliymiş gibi anlatarak karşı tarafın yanlışını,hatasını bile kollama nezaketi, inceliğinde ve hassasiyetindeydi...Hal böyleyken Böyle bir insana anlamsız,alakasız suçlar isnat etmek hatta ve hatta iftira etmek çok çirkin ve zavallıca bir davranış.
Hele de böyle bir yazıyı kaleme alan kişinin bir önceki çalıştığı basın organında ''a'' derken, şimdi ''z'' diyen biri olduğunu bilmek daha da üzüyor insanı...
Üstelik Samsunspor forması uğruna ölüm ile burun buruna gelen bir insana ;Gönülden samsunsporlu olmadığını bildiğim,düşündüğüm ve öyle hissettiğim birinin laf söylemesi canımı sıkıyor,içimi acıtıyor gücüme gidiyor.
Keşke Samsunsporu sadece Samsunsporlular konuşabilse...
Alıntı yapılan: "samsuni"Fatih URAZ'ın, Hakan Dilek'in kendisi hakkında yazdığı alakasız yazıya verdiği kısa cevap...
AlıntıVAY BE HAKAN DİLEK!
Bir konuda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya çalışan herkesin düştüğü duruma düşmen üzüntü verici Hakan Dilek. Baştan sona yalanlarla ve iftiralarla dolu yazını Samsun kamuoyunu bilgilendirme adına maalesef cevaplama konumundayım.
İstersen önce senin nasıl bir kişilik olduğunu okurlarına anlatayım. İki sene önce tesadüfen Zaman gazetesine geldiğimde bir baktım ki orta yaşlarda bir adam yanıma yaklaşıp 'Ben Hakan Dilek, size yazmış olduğum kitabı takdim etmek istiyorum' diyerek Maçı Kaybettik adlı kitabını bana verdi. Sevgilerini ve saygılarını ekleyerek, bana Samsun'un o parlak dönemlerinde ne denli hayranlık duyduğunu anlatarak.
Samsunspor fırtınasının estiği dönemlerde kendisini bir kez bile kulüp çevrelerinde görmediğim, ömrü hayatımda 5 dakika dahi konuşmadığım o adam birde baktım ki ulusal gazetelerden bölgesel bir gazeteye geçmiş ve yazdıklarıyla sanki bu düşüşün sebebini ispata çalışıyor.
Şimdi gelgelelim baştan başa mantık ve bilgi yanlışlarıyla dolu gerçek dışı yazına. En fazla parayı istediğim dönem 1985 dönemiydi oysa 0-0'lık ve 8-0'lık İngiltere maçları 1987 senesinde oynandı. Rahmetli Muzaffer'le yaşanan o tartışmada Mustafa Mutlu'nun yakasına yapıştığımı söylemişsin. Böyle bir hadiseyi hatırlamıyorum ama gerçekleşme ihtimali sıfıra yakın. Bu nasıl futbol şube sorumlusudur ki, bu nasıl silik bir kişiliktir ki bir futbolcu onun yakasına yapışacak, o ise bunu sineye çekecek? Vah şanlı Samsunspor'um, seni kimler idare etmiş! Unutmadan Samsun maç kayıtlarına bir bak; röportaj yaptığın Mustafa Mutlu adlı şahsın yalan söylediğini ve benim olayın vuku bulduğu 1988 sezonunda tüm maçlarda 90 dakika oynadığımı göreceksin. Yalnızca bu yalan bile hem senin hem onun çapınızı gösteriyor. O kim beni kadro dışı bırakacak cesareti göstermek kim?
Sağ tarafıma yatamadığım ise en büyük yalanın Hakan Dilek. Bonservisime 175 milyon veren Beşiktaş Kulübü, bu parayı ödemeden önce Türkiye'nin en ünlü profesörlerine tam iki gün beni tepeden tırnağa muayene ettirdi. Beşiktaş'tan sonra Adanademirspor, Kayserispor, Konyaspor ve GaziOsman paşa kulüplerinde tam 5 sene oynadım. Bir kez bile sağın yatamayacak bir kalecinin 5 sene oynamasını senin aşırı gelişmiş hayal gücünle bile açıklayamazsın.
25O milyon istediğimde kuyruklu yalan Hakan Dilek. Bir seneliğine 200 milyon istedim, onlar ise 125 milyon verdiler. Dahası bana başka kulübe gidersem 50 milyonda indirim sözü verdiler ve de tutmadılar.
Büyük Cami'de ki Cuma namazı da yalan, bana hediye ettiği kitabında saygı ve sevgilerini sunan Hakan Dilek. Birincisi ömrü hayatımda deplâsmanlar hariç eşofmanla hiç camiye gitmedim. İkincisi beni zaten tüm Türkiye tanıyor, niye eşofman giyeyim. Üçüncü olarak ise ben Cuma'lara ya Site camine ya da Seydi Kutbittin türbesine giderdim, bak gördün mü gene tutturamadın.
Evet, Hakan Dilek; gündeme gelmek için mi bu kadar yalanı gerekli gördün? Hâlbuki biliyorsun ki gazeteye geldiğinde seni hak etmesen de ciddiye almıştık, Samsun'luyum desen, yine ciddiye almaya da devam ederdik.
Hakan Dilek in Fatih Uraz a verdigi cevap.Kendisine konuyu anlattım o da su cevabı bana mail olarak yolladı.
Alıntışimdi;
bir kere yalancı kelimesini sana iade ediyorum. Bu bir
ikincisi sen beni Samsunspor'un yanında yöresinde görmemiş olabilirsin. Bu benim "Samsunspor'un yanında yöresinde olmadığım!" anlamına gelmez...
Nmaza Cuma'ya değilse bile büyük camiye gittiğin doğru yalan değil... Cumaya başka yere gitmişindir ama büyük camiden çıkarken ben gördüm seni.
Kitabımı imzaladığım doğru da kitap imzalamamın neresi yanlış? Ayrıca sadece sana kitap imzalamaya gelmişim gibi bir imaj yaratmaya çalışmışsın... Yakışır... Sen kitap imzalarken krat seçimimi yapıyorsun? Neden o dönemin takımını övmeyeceğim anlayamadım ayrıca...
Bütün dinlediklerim takım arkadaşlarına ve Mustafa Mutlu'ya aittir... Dinlediklerimin de doğru olduğunu teyit ettirdim öyle yazdım. Bütün basın da Mustafa Mutlu açıklamasını yaparken oradaydı ayrıca...
Ben senin yazdığın gazeteye bir arkadaşım aracılığıyla ve oradaki arkadaşların samimiyetine inandığım dönemde geldim gittim doğrudur. Ama inandığım dönemde. Böyle bir samimiyetin olmadığını gördüğüm anda da ne geldim ne de kaldım. Kaldı ki samimi bulduklarımla halen görüşür konuşurum.
Enformasyon hatalıysa enformasyonu yapanlara kızabilirsin. Bana en çok neden onlara inandığımı sorabilirsin. Sorarsın da. Ama yalancı diyemezsin.
Demek bölgesel medyaya "düştüm" öyle mi? Demek ölgesel medyaya yazmayı "düşüş" sayıyorsun. Ben ise memleketimde bulunmaktan ve yerel medyada yazmaktan övünç duyuyorum. Benim memleket sevgimi sen nereden bileceksin? Ben bu memlekette doğduğumdan beri neler yaşadım nasıl yaşadım!!! Bunu da sen anlayamazsın. Anlayabilme kapasitenin sınırlılığı dolayısıyla diyorum bunu. (Bak yanlış enformasyona inanıp yazdığım için yalancı diyen senin gibi sana man kafa falan da demiyorum. Onun için bilgimi ahlağımı sınayacak olan da sen değilsin...)
Sen tabii o kazadan sonra yıllarca kazayla ilgili yazı yazdığımı radyo programı yaptığımı... Ne gazeteleri ne de dergileri ne de televizyonları bilemezsin kendinden başkasını okumadığın tanımadığın için...
Kaldı ki benim kendime yer etmek gibi bir derdim de olamaz.
Sen bütün çalıştığın takımlardan "gönderilişinin" nedenlerini sorguladın mı da bana "düşüş" yaşadın diyorsun... Kaldı ki bu alemde bunlar yaşanır. Belki de hep sen haklısındır. Hep öyle diyen sensin çünkü. Onun için bu camianın içinde olup bitenler beni hiç ilgilendirmez. İşte bu konudaki tavrın herkesi haklı çıkarıyor...
Şöyle deseydin; "Anlatan yanlış anlatmış. Bu nedenle inanmakla hatalısın. Beni de dinlemeliydin! Böyle gazetecilik olmaz" O zaman sana diyecek bir şeyim olmazdı. Ama bana yalancı diyemezsin... Diyelim dinlediklerime inandım ve -sana göre. Ama bana göre değil...
-hata yaptım.- Asıl sen kelimelerine dikkat et...
Ne çağrı aldığın üniversite ne bir yerlere kimse davet edilmezken çağrılman... Bunlar arkanda duranların itelemesiyle olmuş şeyler. Hiç kendine pay çıkarma... Bugün ne yapıyorsun önemli olan odur... Sen "yerel olmayan medyada" yer buldun da başın göğe mi erdi? Bu mu senin yaşam kıstasın? Yerelde olunca "düşmüş" oluyorsun değil mi? Bravo sana...
AlıntıBüyük Cami'de kıldığın bir cuma namazının ardından o camiden çıkan ve senin bir iki saf arkanda olduğunu söyleyen bir Samsunspor taraftarı ne demişti, biliyor musun? "Abi, söyleyin şuna da Samsunspor yazılı eşofmanlarla buralara gelmesin! Giysin esvaplarını! Gösterişe ne gerek var!"
Evet, Fatih Uraz, gösterişe ne gerek var?
AlıntıNmaza Cuma'ya değilse bile büyük camiye gittiğin doğru yalan değil... Cumaya başka yere gitmişindir ama büyük camiden çıkarken ben gördüm seni.
kim görmüş? anlayamadık... bu bir çelişki değil midir?
Benim şahsi kanaatim, H.Dilek'in pek çok olayın merkezine ona hiç de yer yokken kendisini yerleştirmesidir. Bunu yazdığı pek çok kitabı okumuş birisi olarak söylüyorum.
buradaki esas mesele şu; biz burada yerel medya ile ilgili zaman zaman eleştiriler getiriyoruz. Fatih Uraz ile ilgili iddialar ortaya atılınca, bir Samsunspor taraftarı olarak iki yerel gazeteyi de aradım ve karşı tarafın görüşü alındı mı? diye sordum. Bugün Samsunspor'a hizmeti geçmiş kim için benzer iddialar ortaya atılırsa, aynı şeyi yaparım. Bana, "Fatih Uraz'ı aradık ama görüş belirtmek istemiyor!" dediler. Halbuki, hiç kimse aramamış onu. Asıl ayıp olan budur...
Fatih Uraz'ın Samsunspor'u sevdiğini ispatı bu site olsa gerek. Yazılarını biliyoruz hepimiz.
Mustafa Mutlu'nun resmi bir sıfatı yokken nasıl olur da Samsunspor Kulübünde Basın açıklaması yapabilir? Samsunspor kulübünün bu konuda tarafsız kalması gerekmiyor mu?
Aslı sıkıntı burada işte...
Kaldı ki, Emin Kar'ın da o döneme ait ciddi eleştirleri olduğunu bu siteyi takip eden herkez az buçuk biliyor.
Acaba biz saatlerce heyecanla "Oradaydım" belgeselinde Samsunspor'umuzdan bahsedilecek diye beklerken konunun muhatapları bırakın seyretmeyi bu programdan haberleri var mıydı?
Neyse, görüşler yazıldı, iyi de oldu... Takdir kamuoyunun.
Hakan Dilek bir yorum daha eklemek istemiştir.Aynen sizlere aktarıyorum.
AlıntıKaldı ki benim kendime yer etmek gibi bir derdim de olamaz. İkincisi benim takım sevgim memleket sevgimle eştir. Kerameti kendinden menkul bir takım sevgim olmaz benim. Olamaz. Ben Çarşambaspor'u da izliyor ve belgeselini hazırlıyorum ama bunu sadece bir futbol takımı için değil doğup büyüdüğüm yere olan bağlılığımdan yapıyorum. Ben Samsunsporluyum diye ortalığa atlamıyorum. Anlamadığınız yer burası... Geçmişte 'a' dediğime şimdi 'z' mi diyorum? Kabahatim o günlerde 'a'nın 'z' olduğunu görmemiş olmamdır... Ama böyle bir durum da yok ayrıca...
Samsunspor.biz sitesinde Samsuni isimli forum katılımcısı eksisozluk.com'da benim için yazılanları derlemiş; 'paraya tapan,uc bes kurus fazla kazanmak icin insan satan,agdali bir arabesk yaparak nostalji yapiyorum diyen sahis.en buyuk amacinin televizyona cikmak oldugunu soylemistir.bir ara ntvde goruluyordu,herhalde ntv de sutlamis kendisini.'
Ama hemen altındaki şu satırları atlamış: 'su siralar vatan gazetesi bünyesinde calisiyor. güzel abilerimizdendir. futbolu kendine özgü üslubu ile okur. çalışkandır. hafızası müthiştir. yöresinin insanını, öykülerini, türküsünü hikaye edişi bi ayrı meziyetidir. futbol medyasının "çanak"çılarından diildir. o camiadan da medet ummamıştır. bu nedenle de uzak tutulmuştur. çünkü onlar için "kaka" çocuktur. "efendi" ve "adam"dır çünkü. haliyle, adam da satmamıştır. beşiktaş belgeseli için kan ter dökmüştür. üniversitelerde katıldığı oturumlarda, mütevazı ve içten yaklaşımı ile genç kuşağın takdirini kazanmaktadır. ntv'de kadrolu çalışmamış olup, haliyle "şutlanmamıştır" da. düşleri vardır, güzel düşleri. yeni kitabına çalışmaktadır şu sıralar. onunla tanışmakta gecikmişiz. (kazimir, 22.05.2004 19:15 ~ 05.07.2004 15:03)#4324727 !?
Şunlara ise hiç bakmamış: 'mahallenin en $ik abileri kitabinin yazari, eski futbolcu, ressam, guzel bir abi o da.
(yok, 16.05.2001 17:07 ~ 06.03.2002 03:59)#391503 !?
1962 doğumlu, eski futbolcu (1978 - 1991 çarşambaspor, bafraspor, samsunspor, adanademirspor, silivrispor, zeytinburnuspor ve gaziosmanpaşaspor) editör ve ressam (samsun 19 mayıs ünv. resim eğt. - heykel böl. mezunu).
son 1 - 2 yıldır moda olan futbol kitapları serisine mahallenin en şık abileri, işte öyle bir şey ve oynadık gülümsedik diyelim ama; o gol kaçmazdı adlı kitaplarıyla katkıda bulundu'
Kimin ne niyetle kalem oynattığı ortada yani...
Canikli rumuzlu arkadaş ise şunları yazmış; 'samsunsporu kötülemekle samsunsporu yönetenleri eleştirmek aynı şey midir? bu nasıl mantık? biz de yönetimi defalarca eleştirdik buradan. Hakan dilek istanbuldayken İstanbulsprouydu şimdi mi samsunsporlu oldu? kaç kitabını okudun hakan dilekin? adamın hayatı palavra! 1993-2005 arası kaç samsunspor maçını izlemiş? keç galibiyetimizi statta ya da kulağı radyoda kalbi bizim gibi atarak takip etmiş?'
Bakın şimdi de İstanbulsporlu oldum...
Kimine göre Fenerli kimine göre GS'li kimine göre ise BJK'liyim... İyi; güzel... Çünkü ben o takımın taraftarı olduğum için değil o dönemleri araştırdığım-yazdığım için yakın mesafedeyim. Ayrıca İstanbul'da takım değil adam tuttum Hagi için Galatasaray'ı Aykut için İstanbulspor'u Sergen için Beşiktaş'ı izlediğim doğrudur... Bir kez daha söyleyeyim; benim kerameti kendinden menkul bir taraftarlığım olmaz-olamaz. En azından kimseyle en çok ben taraftarım kavgasına girmem. Herkes eğer bu kadar taraftarsa ve Samsunspor'u seviyorsa bundan memnunluk duyarım. O kadar. Gerçekten o kadar...
Hakan Dilek, eğer bu siteyi önceden beri takip etmiş olsa idi Fatih Uraz hakkında bu kadar rahat bir yazı yazamazdı diye düşünüyorum. Ayrıca, neden mail atarak sorduğumuz sorulara :) gülücük yolluyor da, şimdi -kendince haklı olarak kendini savunmak adına açıktan yazıyor?
AlıntıBen Samsunsporluyum diye ortalığa atlamıyorum. Anlamadığınız yer burası...
yazılarınız tek tek dökmeyelmi buraya. Samsunsporluyum diye atlama konusunda.
Hakan Dilek, kendince bir çizgin olabilir bu ayrı ama bize Samsunsporlu gibi yazma! Çünkü, yazılarını okuyanlar senin Samsunsporlu olduğunu zannediyor. De ki, ben güzel futboldan yanayım, iyi oynayan adamı tutarım falan filan ama yazılarında Samsunsporluluk edebiyatı yapma.
Ayrıca fikirlernizi siteye üye olarak da ifade edebilirsiniz. Gerçi, bu site Samsunsporluları sitesi ama :) bir gülücük de benden.
Arkadaşlar şimdi biraz sakin olalım.Burdaki konuyu Hakan Dilek e ulaştıran bu konuda yorum yapmasını isteyen kişi de benim.Samsunsporlulugundan şüphe etmedeigim Hakan Dilek in kendisi hakkındaki düşüncelerinize bir cevap vermesi gerektigini söyledim kendisi de beni kırmadı.Burda onun avukatlıgını yapmıyorum.Amacımda polemik yaratmak degil.Hakan Dilek e bende söyledim.O da kendisine göre hakılı oldugunu anlattı.Bunlar önemli degil bence önemli olan Hakan Dilek de bana göre gerçek bir Samsunsporlu.Burda önemli olan bazılarının bazıları hakkındaki ön yargılarına son vermekdir.
Alıntı yapılan: "since1965"Arkadaşlar şimdi biraz sakin olalım.Burdaki konuyu Hakan Dilek e ulaştıran bu konuda yorum yapmasını isteyen kişi de benim.Samsunsporlulugundan şüphe etmedeigim Hakan Dilek in kendisi hakkındaki düşüncelerinize bir cevap vermesi gerektigini söyledim kendisi de beni kırmadı.Burda onun avukatlıgını yapmıyorum.Amacımda polemik yaratmak degil.Hakan Dilek e bende söyledim.O da kendisine göre hakılı oldugunu anlattı.Bunlar önemli degil bence önemli olan Hakan Dilek de bana göre gerçek bir Samsunsporlu.Burda önemli olan bazılarının bazıları hakkındaki ön yargılarına son vermekdir.
sevgili kardeşim, bir Samsunsporlu olarak iyi niyetinden eminiz zaten. ;) Hepimiz bu sitedekilerin ne kadar Samsunsporlu olduğunu biliyoruz. Peki, Fatih Uraz Samsunsporlu değil mi sence? Bir insanı karalamak bu kadar ucuz olmamalıydı.
Ayrıca, Hakan Dilek kendisi de diyor Samsunsporlu değil güzel futbol taraftarıyım diye...
Herkes yazarken empati kurmalı, Nasıl ki, Hakan Dilek kendisi hakkında yazılanlardan rahatsız oluyorsa, Fatih Uraz da olmuştur. Biz de burada kişilerden değil Samsunsporluluktan ve haklılıktan yana olmaya çalışıyoruz.
Zaten, okuyanlar fikir edinecektir.
Selamlar...
Tamam da canikli ben kimse için Samsunsporlu degil demedim.
Alıntı yapılan: "canikli"Hakan Dilek, eğer bu siteyi önceden beri takip etmiş olsa idi Fatih Uraz hakkında bu kadar rahat bir yazı yazamazdı diye düşünüyorum. Ayrıca, neden mail atarak sorduğumuz sorulara :) gülücük yolluyor da, şimdi -kendince haklı olarak kendini savunmak adına açıktan yazıyor?
AlıntıBen Samsunsporluyum diye ortalığa atlamıyorum. Anlamadığınız yer burası...
yazılarınız tek tek dökmeyelmi buraya. Samsunsporluyum diye atlama konusunda.
Hakan Dilek, kendince bir çizgin olabilir bu ayrı ama bize Samsunsporlu gibi yazma! Çünkü, yazılarını okuyanlar senin Samsunsporlu olduğunu zannediyor. De ki, ben güzel futboldan yanayım, iyi oynayan adamı tutarım falan filan ama yazılarında Samsunsporluluk edebiyatı yapma.
Ayrıca fikirlernizi siteye üye olarak da ifade edebilirsiniz. Gerçi, bu site Samsunsporluları sitesi ama :) bir gülücük de benden.
Canikli'nin anlamadığı şu; ortaya atlamıyorum diyorum Samsunspor'u sevmiyorum demiyorum. Formasını giyip ilk heyecenlerımı yaşadığım takım, memleketimin takımı... Memleketim her şeyden önce. Canikli ile sevme biçimlerimiz farklı. Farklı şeyleri anlıyor farklı şekilde seviyoruz. Gülücüğe gelince ne diyeyim kardeşim. İnatla Samsunspor'u sevme diye yazıyorsun. Ne yapayım. Ne kadar sevdiğimi mi ispatlayayım. Gülüyorum işte...
Hakan Dilek gerekli açıklamaları yapmıştır.Artık kendisi hakkında ki düşünceleriniz tekrar degerlendirmek sizin elinizde.Kendisine bu imkanı verdigi için bir kez daha teşekkür ederim.
Alıntı
Canikli'nin anlamadığı şu; ortaya atlamıyorum diyorum Samsunspor'u sevmiyorum demiyorum. Formasını giyip ilk heyecenlerımı yaşadığım takım, memleketimin takımı... Memleketim her şeyden önce. Canikli ile sevme biçimlerimiz farklı. Farklı şeyleri anlıyor farklı şekilde seviyoruz. Gülücüğe gelince ne diyeyim kardeşim. İnatla Samsunspor'u sevme diye yazıyorsun. Ne yapayım. Ne kadar sevdiğimi mi ispatlayayım. Gülüyorum işte...
Ben kimseye Samsunspor'u sevme diye birşey yazmadım, yazılanlar ortada. Mesela ben de Zonguldakspor'u seviyorum ama sevmekle tutmak farklı şeyler. Hasta Zonguldaklı gibi yazılar yazmıyorum onların gazete ya da sitelerinde. Gülücüğün derin anlamları vardı ben de bir gülücük yolladım işte. Ayrıca ortaya atlamıyorum diyor ama çok net bir şekilde ortaya atlıyor! Örneğin son Vay be'si durumdan vazife çıkarmak ve ortaya atlamaktır.
Hakan Dilek, Samsunsporlu olmak için sadece "memleketimin takımı-Samsunlu olmak" bu sitedekiler için yeterli bir referans değildir. Ben, seninle ilgili kanaatimi sadece Vay be ile edinmedim. Samsunlu olduğun için önce dikkatimi çektin ve pek çok kitabını okudum. Hatta bir tanesi de bu siteden hediye olarak verilmişti. Göreceksin, bir yıl sonra biz yine burada olacağız ama benim tahminim sen aynı yerinde-çizginde olmayacaksın.
Seviyeli bir tartışma ortamı olduğu için sevindim. Samsunsporlu arkadaşlarımız gerekli fikri edinecektir eminim.
@Since 1965
Duyarlılığın için teşekkürler. Başkalarına da söz hakkı verebilme erdemin için.
Benim için de bu yazdan doğan konuşma kapanmıştır.
arkadaslar kusura bakmayın ama ustunden nerdeyse 20 yıl gecmıs ama hala o gunun basaraılarını konusuyorsak bunda fatıh uraz ında cok buyuk payı vardır.samsunun öz cocugu bıle bu takımı satıop ıstanbul yollarına duserken türk milli takımının direkt kalecısı hala anadolu takımında kalıyorsa ben baska bır sey demem.
Hakan Dilek, Engin Uzun hakkında bir tek satır yazabildimi? haftada 4-5 yazı yazıyor birde. biz taraftar olarak ona da tepki maili atmıştık. cevap bile vermedi. Aydın Yüzbaşıda yazmaz, o da. ama hakkı yeşilyurt yazdı, resul akçay yazdı. taraftar da yazıyor bir kenara.
since 1965 kardesim madem diger yazilari o gazeteciye aktardin benim yazdiklarimida aktar lutfen gerci eminim o okuyordur. buna hic gerek yoktur ama madem oyle diyorsun ben diger yazilarimi alta ekleyip gonderiyorum.ve ben vatandas olarak o aciyi kardeslerimle yeri geldiginde 24 saat yasayan biri olarak ve fatih uraz gibi bir insani 24 yildir tanima mutlulugunu yasayan kendisini evladim gibi seven biriyim . sorarim sana o aci gunlerde sen nerdeydin ne yaptin dikkat ederseniz bu soruya dag tepe roportaj yaptim dan baska bir cevap yazamiyor/. ki yazacak baska bir seyide yok . o kiskancliktan kendini yedigin fatih urazin samsundan ayrildiktan sonra bile samsunlu arkadaslarina yaptiklarini biliyormusun. cokuzun sure malzemeci halil ve ailesine maddi manevi destek oldu. yine maddi olarak cok sikintili gunler geciren kazda beyin travmasi geciren arkadasi orhanin ankarada bir loto bayi acmasi icin bizzat beraber gittigimiz yakinim olan bakani ziyaret ettigini cok az insan bilir.ve orhan o bayiligide aldi. bunlar Allah rizasi icin sevdiklerine arkadaslarina yapilanalardan sadece cok azi fatih hocam bunlari yazdigim icinlutfen bana kizma ama hicbirsey yapmadan ortada yaptim diye dolananlara hakettiginide vermek lazimki insanlar cok daha iyi anlasinlar)sen bunlarin anlamini bilirmisin ki .
turkiyedeki bir yerlere gelmis insanlara saldirip sohret olmaya calisan uc bes kisiyi kendine ornek aldin galiba. yanlis yoldasin hemde coook. yazilarindaki uslup bile kendi sahsini ele vermektedir. oyuzden buadam hakkinda yazmak konusmak onun reklami oluyor onun istedigi sey bu zaten bosverin onu ciddiye bile almayin ona yapilacak en guzel sey budur.bu onu kahreder zaten. fatih hocada gerekeni yapmis isi adalete havale etmistir.
her yazisinda cirpindikca batan misali kendi bilgisizligini ortaya koymaktadir.amerika icin araya birilerini koyup calsitigin yer diyor belliki kendi genelde boyle yapmis ama orasi turkiye degil amerika bilmem aradaki farki anlayabilecek kapasite varmi. fatih hocanin ordaki kaleci okulu ile ilgili olan web sayfasinda da ciktigi gibi amerikanin en iyi universitelerinden biri olan virginia state,te beraber calistigi amerikan genc milli takiminin vede a milli takimin yardimci hocalarindan george,nin onun hakkinda yazdigi cok guzel bir yazi var.tabii bunlari kim arastiracakki masa basi haberleri yapmak varken ama sen bunu okusanda senin icin birsey degismez. sen yine dini yazilarina alet etmekten cekinmeyeceksin. umid ediyorumki hem adalet hemde samsun halki sana hakettigin seyi gormeni sagliyacaktir. esenlikler dilerim gaztecei . umarim birgun sana dogru yolu bulmakda nasip olur.
KARDESLERIM BASTADA YAZDIGIM GIBI TEKNOLOJIYLE ARAM YOK BU YASTAN SONRA BIZIM ICIN PEK KOLAY OLMUYOR. O YUZDEN BIRINIZ DIGER YAZILARIMI BURAYA KOPYALARSA VE O ZATA OKUTURSA COK SEVINIRIM. DEDIGIM GIBI BELKI BIRGUN DOGRU YOLU BULUR
Alıntı yapılan: "samsunlu56"since 1965 kardesim madem diger yazilari o gazeteciye aktardin benim yazdiklarimida aktar lutfen gerci eminim o okuyordur.
Yaptıgınız çok ayıp yok o okuyodur falan filan yok sen ulaştır.Hakan Dilek in mail adresi var ulaşmak isteyen ulaşır.Biz burda dogruyu bulmaya çalışıyoz birilerine laf taşımacılık avukatlık gibi yakışıksız tiplemeler yüklemeye kalkayın.
yazdigimda yanlis olan hicbirsey yoktur daha evvel kendinin gonullu olarak yaptigin bir seyi ben senden lutfen diyerek gayet kibaca istemisim. burda yanlis olan hicbirsey yok gocunmani gerektirecek birseyde yok. ozaman rahatsiz olmadiysan simdide olmana gerek yok.
dogruyu gercekten bulmak istiyorsan dogru yerde dogru zamanda ve dogru kisilerle bulabilirsin.
yaptiklari kotuluklerin bedeliin bu dunyadada odeme zamani geldigini dusunup panige kapilan bir iftiraci ile bunun uzerinden prim yapmaya kalkisan insanlari sorgulamktir gercek samsunlunun gorevi. aksi takdirde bunun vebali bizlerin uzerinede kalir. dogruyumu bulmak istiyorsun. neden o aciyi yasyan insanlarla konusmuyorsun bunlar dogruyu bulmanin ilk siklarindan biri olan dogru insanlardir.
bir arastir bakalim o kazadan sonra hasar kalan vucudlariyla sonen kac ocak dagilan kac yuva var. o kazayi yasayip agir hasar alan bir futbolcumuzun hanimi caresizlikten tezgahtarlik yapiyor sa cocuklarini zar zor okutamiyorsa bu basta o iftiracilarin gunahidir.sonrada arastirmadan onlara inanan yada inanmak isteyenlerin gunahidir. bunca yil onlar ne yapiyor diye bile dusunmeyen arastirmayanlarin gunahidir.dogruyu bulmak istiyorsun git kibrisa konus metenin ailesiyle yoneticelerin ilgilenip ilgilenmediklerini anlatsin dogruyumu istiyorsun ac fatih hocaya hocam ben dogruyu bulmak istiyorum ozamanlari gormedim gercek ve vicdanli bir samsunlu olarak bunlari ogrenmek istiyorum de yureginde kileri sor ondan sonrada yuregin hangi tarafa kayiyorsa oraya inan.
evlatlarim evlatlarim diyorum cunku cogunuzun cocugum yasinda oldugunuzu dusunuyorum. bizler ozaman evlatlarimiza sahip ciktik yeni nesil sizlerde cikmak zorundasin bu size mirastir hemde cok anlmali bir miras. bu tip insanlar herzaman her yerde olacaktir..bu isi uzatip onlarin o kotu emellerine prim vermek istemiyorum EMAILIMI KONFUCYUSUN BIR SO ZUYLE BITIRMEK ISTIYORUM.
BILDIGINI BILENIN ARKASINDAN GIDINIZ
BILDIGINI BILMEYENI UYANDIRINIZ
BILMEDIGINI BILENE OGRETINIZ
BILMEDIGINI BILMEYENDEN KACINIZ.