(http://www.samsunspor.biz/haber/data/upimages/mazharbasoglu.jpg)
AlıntıKötü günlerde takımın kötü gidişinden medet umanlara karşı tek vücut olacaklarını belirten Samsunspor Başkanı Mazhar Başoğlu, bir kenarda oturup ahkam kesenlerin, biraz daha saygılı olmaları gerektiğini(!) ve Samsunspor'un hedefi yakalayacağını söyledi...
Sizin için, futboldan anlamayan başkan, diyorlar. Siz futbolu bilmiyor musunuz gerçekten?
Futboldan anlamak, eğer bu işin eğitimini almış olmaksa, yani antrenör olmaksa, eski futbolcu olmaksa, tabii ki onlar kadar anlamam mümkün değil. Bir insana eğer birileri takmışsa bir insanın geçmişini bakıp da orda bir pislik bulamıyorsa, o zaman o pisliği yaratmak adına bir şeyler yapıyorlar.
Altay maçında tribünde ya da takımın yanında olmayışınız eleştirildi. Neden yoktunuz?
Ben bir buçuk yıldır tatil yapmıyorum. Kamp döneminde bile takımın başındaydım. Bir maçlık olamadım, ne olmuş yani? Ne var bunda? Benim burada olmadığım dönemlerde bazı gazetelerin alt sayfalarında, başkan aranıyor, diye yazılar çıktı. Bu nasıl bir gazetecilik anlayışıdır, anlamadım.
Peki sizin arkanızda belediyenin olduğu, asıl yönetim kararlarını belediye başkanının aldığını ve sizin atanmış yönetim olarak çalıştığınız söyleniyor...
Hangi kentin belediye başkanı takımının arkasında değil ki? Ya da böyle örnek çok fazla ülkemizde. Bunda garipsenecek ne var? Kaldı ki böyle bir yönetim biçimini önce ben benimsemem. Altay maçı sonrası beni aradı Yusuf Ziya Bey ve bana soyunma odasına girip futbolcuların moralini bozmaması için bir iki laf etmesinin doğru olup olmayacağını sordu. 45 dakika konuştuk telefonda. Düşünün ki bu insan böyle bir inceliğe sahip zaten. Ve ben aslında takımı için böyle bir yatırıma girmiş kişiyle fikir alışverişinden asla sıkıntı duymam. Kararlarımın hiçbirisinde Yusuf Ziya Yılmaz'ın etkisi olmamıştır, olamaz da... Bu böyle olsa ben burada durmam... Sayın Yusuf Ziya Yılmaz da bunun ne anlama geleceğini bilecek düzeyde ve incelikte biridir ayrıca... Bize kesinlikle şöyle yapın, böyle yapın, diye bir telkinde bulunmamıştır. Kendisine de ayrıca teşekkür ediyorum...
Bu söylentinin gerekçesi nedir sizce?
'Pislik at, izi kalsın' dedim ya... Budur. Bunu söyleyenleri nefretle kınıyorum. Ben 53 yaşında 26 yıldır Samsun'da mühendislik yapan birisiyim. Gururumu ayaklar altına aldırmam.
Peki siz, Levent Eriş'e ne kadar güveniyorsunuz?
Ben Levent Hoca'ya sonuna kadar inanıyorum. Hasan Hoca'yı çok severim ama bir yanlış olduğunu görüyorum. Hasan Hoca'nın antrenman tarzıyla alâkalı değil. Yapılan transferlerde problem olduğunu görüyorum. Tabii ki bunları da Hasan Hoca'ya yüklemiyorum. Bunda hepimizin suçu var. Biz de yönetim olarak, doğru olmayan transferler varsa gerekeni yapmalıydık.
Neden yapamadınız? O zaman da yönetimde vardınız...
Biz Lig A'yı çok iyi tanıyan bir hocayla başlamış olsaydık veya biz yönetici olarak Lig A'yı çok iyi bilen yöneticiler olsaydık şu an her şey çok daha değişik olurdu. O zaman Lig A'da oynayabilecek kapasitesi olan genç, şampiyonluğa aç, bunun yanı sıra savaşan bir takım yaratmak gibi olabilirdi. Menajer seçimiyle ilgili açıklamalarınıza büyük tepki geldi eski futbolculardan...
Hiçbir şekilde eski futbolcunun yahut futbolculardan bir kardeşimin beni arayıp Samsunspor'da bu bağlamda görev almak istemesinden sıkıntı duymam. Onur duyarım hatta... Genel menajerliğe getirdiğimiz Ercüment Coşkundere'yi de iyi tanıyorum. UEFA kriterlerine göre bu işi yapabilecek biri bu memlekette.
Yani eski futbolcuların sizi aradığını ve görev almak istediklerini söylüyorsunuz...
Bu sıkıntılı günlerimizde, bu kişilerin görev istemesinden daha doğal hiçbir şey olamaz. Ben, bunu kötü anlamda ya da eleştirmek için söylemedim ki... İşi bilen insanlar olarak gazetelerdeki birçok köşe yazarı arkadaşlarımız Hasan Hoca'nın iyi bir seçim olduğunu yazarken diğer bir yandan yazılanların ise yeterli olmadığıydı. Hasan başarılı olursa 'biz demiştik zaten!' diyeceklerdi. Başarısız olursa birçoğunun maalesef Samsun'da arkasından konuştuğunu biliyoruz. Her yerde konuşulan her şey kulağımıza geliyor... Millet zannetmesin ki sadece onlar bir şey biliyor, biz hiçbir şeyi bilmiyoruz. Biz kimlerin, kimin arkasından kuyusunu kazdıklarını da biliyoruz
Samsunspor'un bugünkü kadrosu yeterli mi? Baştan bazı yanlışların yapıldığını söylediniz...
Topçuların karakterlerinde problem yok. Bakın asıl sorun şudur; son 10 yıldır sürekli düşmemeye oynamış bir takımla karşı karşıyasınız. Yukarıda dediğim gibi; biz de herkesin dediği lafa gittik; Aman bu takımın omurgası bozulmasın. Oysa İkinci Lig A kategorisine göre bu takım tekrar kurulmalıydı. Ama Samsun'da bu işi çok iyi bildiğini iddia eden birçok insanın da "Aman başkan, aman yönetim kurulu üyeleri, bu takımın omurgasını bozmayın. Şu adam gitmesin, bu adam kalsın" şeklinde telkinler edip bugün ukalâ ukalâ laflar eden insanlar var. Bu insanlar, şimdi ağızlarını kapatacaklar.
Yani yerel gazetelerdeki yazarların ve yönetim dışı insanların da düşünceleri sizi etkiliyor mu?
İnsanı çığırından çıkartmaya çalışan insanlar vardır. Önceki gün -çok enteresan- gazetenin isimlerini söylemek istemiyorum. Bazı spor yazarları arkadaşlarım beni üzüyor. İçinde bulunduğumuz durum itibarı ile ligin dibine oturduk, yani belden aşağı vurmadan olayları gerçekten olduğu şekilde aktarmalarını rica ediyorum. Yanlışlarımız varsa tabii yazacaklar. Bunu yaparken de abartarak, belden aşağı vurarak değil. Kafa atarak, tekme atarak değil. Çünkü netice itibariyle biz, yönetimi alternatif olunduğu halde memnuniyetle bırakmaya hazırız.
Yönetim için başka adayların olduğunu mu söylemek istiyorsunuz?
Olabilir, bunda gocunacak bir şey yok ki... Ama 'Bu yönetim gitsin' derken kimlerin gideceğini erkekçe gelip açıklasınlar. Ertesi gün gitmeye hazırız. Bunu son üç yıldır hep yaşıyoruz. En çok konuşanlar arasında bir bilet dahi almadan bedava sahaya girmenin yolunu arayan insanlar var.
Peki Celil ve Rafael'in adının halâ söylenmesi biraz garip değil mi?
Raphael kalsaydı o golleri atamazdı. Biz kanatsız oynadık gibi. Kenardan getirilen toplarda ortaya çıkıyor Raphael. Ama biz, yine kimseye kızmıyoruz onun için yapılan eleştirilere. Bir şeyi doğru yapmadığınız zaman başkalarına kızma hakkınız da olmuyor tabii.
Kadro dışı bıraktığınız futbolcular için neler düşündünüz? Suçlu sadece onlar mıydı?
Gökhan Kaba, Mehmet Polat, Kerem ve Aydın kadro dışı kaldılar... Bu isimlerin yeterli çaba içinde olmadıklarını gözlemledik. Levent Hoca'yla altı saat süren bir toplantı yaptık... Şu anda Gökhan Kaba ve Mehmet Polat bu isimlerin içinden son şans tanıdığımız futbolcular. Tesislerde kalmayacaklar, özel çalışmaya tabi tutulacaklar ve istenilen seviyeye gelirlerse kadroya alınacak ve yararlanılacaklar...
Peki, kendiniz için ne düşündünüz? Mesela birbirinize ölmek var, dönmek yok dediniz mi?
Tabii ki hepimiz, Samsunspor için çalışıyoruz, çalışacağız da. Bunun için vaktimizin çoğunu Samsunspor'a veriyoruz. Benim on saatim Samsunspor'la geçiyor. İşimdeki maddi kayıplarımdan söz etmiyorum bile. Ama biz, birbirimizi sevsek de sevmesek de Samsunspor için çalışmalıyız... Yıllarca bir köşede oturup da ahkâm kesenlerin bize biraz saygı göstermeleri gerekmez mi?
http://www.habergazetesi.com.tr/habergoster.asp?kimlik=4670
Başoğlu'nun kendilerini eleştiren herkesi aynı kategoriye koyduğunu gördüm bu röportajda. Bu düşünce tarzı ile ne sorunlar aşılabilir ne de fikir alışverişi yapılabilir. Yönetimi eleştiren insanların hepsine birden "birilerinin adamı" demek kolaycılıktan başka bir şey değildir. Bu toptancı yaklaşımın da Samsunspor'a hiçbir şey kazandırmayacağı aşikar!
Mesela ben de eleştiriyorum yönetimi ama kimsenin adamı değilim; kim kimin adamıdır onu bile bilmem. Benim, derdim Samsunspor...
AlıntıSAMSUNSPOR BASIN SÖZCÜSÜ MAZHAR BAŞOGLU YENİ SEZONDA ŞEHİRDEN DESTEK GELMEZSE İSTİFA EDEBİLECEKLERİNİ SÖYLEDİ BU ŞEHİRDE SAMSUNSPOR ÜSTÜNDEN RANT ELDE ETMEK İSTEYEN İNSANLAR VAR DEDEİ KAYNAK..KARADENİZ GAZETESİ mayıs 2005
evet ya belediye başkanları takımları her zaman destekler değil mi sayın başkan? peki, 2005'te niye feryat ediyordunuz, destek yok diye! demek ki insan hafızası unutur ama gazete sayfaları unutmazmış...
ayrıca şu röportajı detaylı olarak eleştireceim kısa süre içinde. böyle bir mizansen mi olurmuş kardeşim? soruları yöneticiler mi hazırlamış?
Bakın asıl sorun şudur; son 10 yıldır sürekli düşmemeye oynamış bir takımla karşı karşıyasınız.(Başkanın açıklamasından)
Durum genel olarak düşmemeye oynamış bir takım görüntüsünde olabilir.Ama başkan bir şeyi unutmuş.Ertuğrul Sağlam'dan önceki sezonda Erdoğan Arıca'nın teknik direktör olduğu dönemde bu takım yani SAMSUNSPOR süper ligi 7.sırada gs nin bir sıra altında bitirmiştir.Akabindeki sezon kadro dışı bırakmalara rağmen kümede kalmak için fazla zorlanmamıştık.İşte ne olduysa geçen sezon başlamış ve bu takım işte o zaman kötü gidişe merhaba demiştir.Adnan Ölmez başkanlığındaki ve Mazhar Başoğlu'nun da içinde yer aldığı yönetimle birlikte ligden düşmüştür.Eğer Samsunspor tam anlamıyla küme düşmemeye oynadıysa bu geçen sezon başlamış ve küme düşerek sonuçlanmıştır.
Alıntı yapılan: "Başoğlu-Dilek"bir kenarda oturup ahkam kesenlerin, biraz daha saygılı olmaları gerektiğini(!) ve Samsunspor'un hedefi yakalayacağını söyledi...
Şu ünlemi hangi amaçla koymuşlar oraya anlamadım. Ayrıca hedefi yakalayacağımıza olan inancım da tam; küme de kalacağız inşallah...
Alıntı
Peki sizin arkanızda belediyenin olduğu, asıl yönetim kararlarını belediye başkanının aldığını ve sizin atanmış yönetim olarak çalıştığınız söyleniyor...
Hangi kentin belediye başkanı takımının arkasında değil ki? Ya da böyle örnek çok fazla ülkemizde. Bunda garipsenecek ne var?
Bu konuyla ilgili Mazhar Bey'in 2005 mayısındaki beyanatına bakabiliriz. Belediyeler takımların arkasında kişilere göre mi duruyor yoksa!
Alıntı
Hasan Hoca'yı çok severim ama bir yanlış olduğunu görüyorum. Hasan Hoca'nın antrenman tarzıyla alâkalı değil. Yapılan transferlerde problem olduğunu görüyorum. Tabii ki bunları da Hasan Hoca'ya yüklemiyorum. Bunda hepimizin suçu var. Biz de yönetim olarak, doğru olmayan transferler varsa gerekeni yapmalıydık.
başkan kendisi de itiraf ediyor hatalı olduklarını. O halde kimse yönetimim eleştirmeyecek mi? 25. haftada şampiyonuz diyenlere o gün de gülmüştüm.
AlıntıSamsunspor'un bugünkü kadrosu yeterli mi? Baştan bazı yanlışların yapıldığını söylediniz...
Topçuların karakterlerinde problem yok. Bakın asıl sorun şudur; son 10 yıldır sürekli düşmemeye oynamış bir takımla karşı karşıyasınız. Yukarıda dediğim gibi; biz de herkesin dediği lafa gittik; Aman bu takımın omurgası bozulmasın. Oysa İkinci Lig A kategorisine göre bu takım tekrar kurulmalıydı. Ama Samsun'da bu işi çok iyi bildiğini iddia eden birçok insanın da "Aman başkan, aman yönetim kurulu üyeleri, bu takımın omurgasını bozmayın. Şu adam gitmesin, bu adam kalsın" şeklinde telkinler edip bugün ukalâ ukalâ laflar eden insanlar var. Bu insanlar, şimdi ağızlarını kapatacaklar.
"son 10 yıldır sürekli düşmemeye oynamış bir takımla karşı karşıyasınız." böyle komik bir cümle mi olur yahu? Siz, hangi ülkede yaşıyorsunuz? Samsunspor nerede düşmemeye oynamış; ne alakası var? Takım sadece 2001-02 sezonunda düşmemeye oynadı. O zamanda idarenin kimin elinde olduğu belli. 2002-03'te berbat bir ilk devre geçirdik ve yönetim değişikliğiyle birlikte yükselişe geçtik. Ertuğrul Sağlam'lı dönemde bile puan olarak düşenin 2 puan üzerinde görünüyorsak bile takım hiç bir zaman düşme riski taşımamıştı.
Takımın bugününü rezil ettiler bari dününe laf atmayın!
Ayrıca topçuların karakteri iyi, hocaya güven tam, yönetim süper... Eee! Biz niye bu Allahın cezası ligin son sırasındayız?
Takımın omurgasını bozmayalım diyenler A kadroda oynayan (Celil, Tamer, Ceyhun, Tolga, Ayari, Guaye, Musa) gibi oyuncuları ( hakli ya da haksız) elden çıkardı. Şimdi bu takımda Celil, Tamer, Ceyhun üçlüsü olsa idi Lig A'da zirvedeydik. Nasıl bir omurgaymış bu?
AlıntıÇünkü netice itibariyle biz, yönetimi alternatif olunduğu halde memnuniyetle bırakmaya hazırız.
Bu masal tedavülden kalkmalı artık. Şehirdeki siyasi, idari, bürokratik ve ticari güçlerin izin vermediği hangi aday ortaya çıkıp da kendini rezil edebilir ki? Samsun şehri, Samsunspor bu kadar sahipsiz mi sanırsınız?
AlıntıEn çok konuşanlar arasında bir bilet dahi almadan bedava sahaya girmenin yolunu arayan insanlar var.
Böyle insanlara lanet olsun; parasız maç girip de Samsunsporluluk üzerine ahkam kesenlere... Ama hayatında Samsunspor'un bir tek maçına bile gitmemiş yönetici varsa ona da yazıklar olsun...
AlıntıPeki Celil ve Rafael'in adının halâ söylenmesi biraz garip değil mi?
Raphael kalsaydı o golleri atamazdı. Biz kanatsız oynadık gibi. Kenardan getirilen toplarda ortaya çıkıyor Raphael. Ama biz, yine kimseye kızmıyoruz onun için yapılan eleştirilere. Bir şeyi doğru yapmadığınız zaman başkalarına kızma hakkınız da olmuyor tabii.
Başkanın Rafael konusunda söylediklerine katılıyorum. Ama bu sorunun bir de Celil kısmı vardı değil mi? Nerede Celil cevapları???
AlıntıŞu anda Gökhan Kaba ve Mehmet Polat bu isimlerin içinden son şans tanıdığımız futbolcular. Tesislerde kalmayacaklar, özel çalışmaya tabi tutulacaklar ve istenilen seviyeye gelirlerse kadroya alınacak ve yararlanılacaklar...
(....)
Yıllarca bir köşede oturup da ahkâm kesenlerin bize biraz saygı göstermeleri gerekmez mi?
Demek ki bu kadro dışılar bir göz boyamadan ibaretmiş... Ayrıca, saygı bekleyenler taraftara ne kadar saygı gösteriyor acaba? Tepkileri duymamak için branda örmek ve şu şehirde bir orijinal Samsunspor forması bulamamak konusunda ne gibi adımlar atacaklar?
Şimdiki yönetimi suçlayanlar suçlu da yönetimdekiler suçlayanları suçlayınca aynı kefeye girmiş olmuyorlar mı? Eleştirenleri eleştirceğine iyi bir yönetici şöyle deyip herkesin gönlünü alma niyetinde olduğunu gösterirdi.
" Eleştirleri anlıyorum , takım deplasmanda 5 yerken eleştirmemek safdillik olur. Ancak biz de biraz anlayış bekliyoruz. Malum Lig A ya düşmenin şokunu atlamadık. Bize biraz zaman versinler bakın her şey düzelecek"
Basın danışmanı, kansept danışmanı, menejerlik diye kavramlar var artık bütün modern yönetimlerde. Bundan 10 sene önce Ersun YANAL lap top taşıyordu antrenmenlara ve ekibi yanılmıyorsam en az 5-6 kişiden oluşuyor...
Şanımıza yakışmayan bir ligdeyiz ve dört haftadır üst üste kaybediyoruz!
Mazhar Başoğlu'nun verdiği röportajda öncelikle buna dair bir üzüntü ve özür ifadesi beklerdim her şeyden önce.. Özür dilemese bile; daha kucaklayıcı ve insanları biraz olsun yumuşatmaya çalışan bir üslup beklerdim. Ama ne yazık ki, yangına körükle giden, bu takımda bir şeylerin yanlış gittiğini söyleyen kişileri artniyetli olmakla suçlayan kolaycı anlayışın devam ettiği anlaşılıyor.
Başarısızlığı sürekli kendinden başka yerlere bağlama alışkanlığı ile geçen yıl tanışmıştık.. Sonumuz küme düşmek oldu. Gerçi o yönetim kurulunun takım küme düştükten hemen sonra istifa eden başkanı, hiç hata yapmadıklarını iddia edebilmişti. Anlaşılan hiç ders alınmamış ki yine aynı tekerlemeler devam ediyor.
Başarılı olmayabilirsiniz, ama içtenlikle düzeltmeye çalışırsınız, taraftara saygı duyarsınız, biz de bu kulübün can çekişmesine üzüldüğünüze gerçekten inanırız, ertesi hafta yenileceğimizi de bilsek aynı aşkla destekleriz takımımızı.. Yine de duramıyor her maça gidiyoruz.
Ama bizleri aptal yerine koyarak olmuyor Başkan..
Bu kafa devam ederse belki arada bir-iki maç kazanır ama sonunda bu ligde kalmaya alışanlardan oluruz..
öyle bir üslubu var ki başkanın inanılır gibi değil. sanki kavga eder gibi, bence;
kendini röportajda eleştirilere cevap vermek için hazırlamış, samsunspora çözüm üretmek için değil.
hep bir bahane. herşeye bahane.
hele şu yazı çok dokundu bana;
AlıntıTopçuların karakterlerinde problem yok. Bakın asıl sorun şudur; son 10 yıldır sürekli düşmemeye oynamış bir takımla karşı karşıyasınız.
ya samsun un tarihini, misyonunu bilmiyor ya da şu anki başarısızlığa kılıf uydurma peşinde.[/quote]
evet başkan sıfatında degil yani o karizma yok başkanda ama dallanıp budaklanmasın mevzu şu an tek sorun samsunspor ve acilen seri galibiyet yoksa başkan umrumda degil.