10.11.2024 - Pazar
Saat: 16.00
Rams Park
Hakem: Halil Umut Meler
Antalya maçında da istediğimiz 3 puanı rahat şekilde alıp, cezasız ve eksiksiz şekilde İstanbul'a gidiyoruz. Tam olarak istim üstündeyiz artık. Tüm spot ışıkları da bize çevrilmiş durumda.
Thomas Reis sakin ve gerçekçi açıklamalarıyla aslında bizim bu maça olan bakışımızı değerlendirdi maç sonu. Takımın bu maçı düşünmeye başladığını da gördük Antalya maçı içinde. Hem kart ceza sınırında olan oyuncularımızın dikkatli duruşu hem de bazı pozisyonlarda temkinli davranışlardan bunu anlayabiliyoruz.
Rakip kadro olarak belki de ligin en iyisi. Ancak onlardan Perşembe akşamı Tottenham ile avrupa maçına çıkıp bizle oynayacaklar. Biz de bu sezon her takımı yenebilecek bir disiplin ve plana sahip olduğumuzu kanıtladık.
Taraftar, oyuncular ve teknik kadro olarak omuz omuza sonuna kadar savaşarak, İstanbul'dan istediğimiz puan veya puanları alıp, milli araya moral ve motivasyon olarak en üst seviyede gireceğiz inşallah.
Şu anda Samsunspor'umuzun en güzel dönemlerinden birini yaşıyoruz. Sosyal medyada veya diğer mecralarda sürekli Samsunspor'la ilgili paylaşımları takip ediyoruz. Ulusal medya bizi görmezden gelmeye devam ediyor ancak bu, maalesef alışılageldik bir durum. Yine de artık Samsunspor'un konuşulma oranı artmaya başladı. Çok hak ederek gelinen bu noktada belli açılardan görmezden gelinme şansımız kalmadı. Sezonu şampiyonlukla bitirebilir miyiz? Bu elbette çok düşük bir ihtimal ancak bu ihtimalin konuşulması dahi çok güzel. Biz Samsunsporlular olarak çok zorlu, uzak ve üzücü yollardan geldik. "Bir insanı anlayabilmek için onun hikayesinin tamamını bilmek gerekir" diye bir söz duymuştum geçenlerde. Onun için bizim hikayemizi bilmeyenlerin, hatta bizim bu sene oynadığımız maçları takip bile etmeyenlerin bu gidişatı çözmeleri pek mümkün görünmüyor.
1986-87'deki efsanevi maçın bir başka versiyonu oynanacak. Galatasaray, ligin en iyi skorlar alan takımı ve lideri tabii. Ancak biz de 2. sıradayız. Galatasaray'ı yenebileceğimizi, en kötü berabere kalacağımızı düşünüyorum. Ama çıkıp çatır çatır top oynayacağımıza kesinlikle inanıyorum. Galatasaray'ın son iki sezondaki Avrupa Kupaları maçlarına bakınca, ( Kopenhag, Sparta Prag, Young Boys, Rigas vs. ) hepsinde takıldığını, yenildiğini görüyoruz. İşte biz de takım olarak tam anlamıyla bu takımlara benziyoruz. Yıldızı olmayan ancak sisteme sahip olan iyi bir takımız biz. Ters geleceğiz onlara. Üstelik oyunu son anlara kadar taşıyan bir fizik kondisyonumuz var. Eğer ilk devreyi beraberlikle falan atlatırsak, özellikle ikinci yarıda damgamızı vurabiliriz.
GS'li birkaç arkadaşla konuştum. O kadar büyük görüyorlar ki kendilerini... Bizi hiç seyretmemişler. Değil biz, kimsenin onlardan puan alamayacağını söyleyen bile var. Bu kadar kibri de yenmemiz çok güzel olur.
Özetle, bu aralar hem mutlu, hem umutluyuz.
Birçok faktörün bileşik etkisiyle birlikte, yıllar sonra ilk defa ulusal kamuoyunun üzerimizde bu derece yoğun baskısı ve beklentisi olduğu bir maça çıkacağız. Hem bu haftaya dek oynadığımız şiddetli ön alan baskılı, yüksek tempolu ve kaliteli oyunumuz, ligde sıralamadaki yerimiz, hem rakibimizin bizden birkaç gün önce oynayacağı yorucu ve yıpratıcı olması beklenen bir Avrupa Kupası maçı bu durumun sebeplerinden bazıları.
Geçtiğimiz seneye göre daha rekabetçi bir şampiyonluk yarışı beklenen bu sezonda Galatasaray, İstanbul takımları dışında bir puan kaybı yaşayacaksa o maç bu maç olacak beklentisi de var bence genel olarak. Dolayısıyla onlar Mehmet Ağabey'in söylediği gibi kendilerini rakipsiz ve yenilmez görseler de kendi içlerinde bizle oynayacak olmanın gerginliğini ve stresini yaşıyorlardır. Çünkü bu maçın özgül ağırlığı, sonucun puan tablosuna yapacağı etkiden daha fazla. Ligin psikolojisinin, bundan sonraki haftaların rekabetçi olup olmayacağının belirlemesinde ciddi şekilde tesir edecek bir karşılaşma bekliyor bizi.
Pazar günü Sami Yen'de olacağız. Geçen sezon olduğu gibi maçın başlarında demoralize edecek gol ya da goller yemezsek başa baş mücadele edeceğimizi düşünüyorum. Şimdiye kadar oynadığımız oyunu oynayalım gerekirse yenilelim hiç önemli değil. Umarım galibiyet ya da en azından beraberlikle döneriz.
samsunumuzun tarafindan bilet alma sansimiz varmi ? nerden nasil alabiliriz ? kac kisilik yer verdilerki bize?
Bağırmayacak taraftar bilet almasa iyi olacak. 2500 kişiyle Ali Sami Yen'i rehin alacağımız bir maç olacak. Bence kazanacağız. Bu deplasmana gidenler mutluluktan havaya uçabilir. Deplasman dönüşü binlerce kişi takımı karşılar.
Rakip cok guclu galibiyet sansimiz cok az 1 puan harika olur acikcasi umutlu degilim
İlk yarı topu onlara verir yorarız ikinci yarı gese yi hallaç pamuğu gibi dağatırız. (inşallah 😊)
Sonuç ne olursa olsun, bu maça çıkacağız an utulmayacak, yenersek aynı puandayız. Artık bizim konuşulma zamanımız.
https://www.youtube.com/watch?v=JJl8bXHAEEc
Maç öncesi genel durumu konuştuk.
Icardi'nin sakatlığı bizim için sevinilecek bir durum olmadı sanırım. Yeni geçtikleri ve alışmaya çalıştıkları çift santraforlu sistemlerinin yerine mecburen yıllardır alışık oldukları tek santraforlu sisteme dönecekler muhtemelen. Daha kötüsü ise sakatlanan oyuncularının ikamesi Osimhen. Maçın son yarım saatlik bölümüne denk bir oyun ile girersek umarım ki onların yorgunlukları, bizim ise son bölümde fark yaratan enerjimiz, aradaki bireysel oyuncu kalitesini nötrler ve istediğimiz gibi döneriz.
Ntcham
Drongelen
Bola
Bennaser
Zeki
Kart limitinde 5 oyuncumuz var. Galatasaray maçında sarı kart görmeleri halinde, iç sahadaki Alanyaspor maçında cezalı duruma düşecekler. Temposu yüksek, rekabetin yüksek olduğu bir maç bizi bekliyor. Umarım kayıpsız, yaralanmasız atlatırız. Sonunda istediğimiz puan veya puanları alıp Samsun'a döneriz.
Rakipde ise Kaan cezalı durumda olduğu için olmayacak, İcardi dün sakatlanmış, biraz önce sezonu kapattığını okudum.
Galatasaray'a karşı gol atacağımızı düşünüyorum. O atmosferden mutlu çıkabilmemiz için takım olarak savunma performansımızın kusursuz olması gerekiyor. Başarılar Samsunspor'umuz.
Skor önemli değil. Sahada armaya yakışan mücadeleyi görelim yeter.
Skor hiç mi hiç önemli değil. Sahada karakter göstersek yeter. Alanya maçımız daha önemli. Oyundan zevk alalım. Kazanmak için elimizden geleni yapalım yeter.
Samsunspor'umuz yarın kazandığı takdirde 6'da 6 deplasman galibiyeti yaparak Süper Lig tarihine geçecek. Daha önce böyle bir başlangıç yapan takım yok.
Bizimkiler çok heyecanlı.
Okan kaç tane topu dışarıya attı
Okan ve dimatta bugün çok kötü olanın alternatifi yok maalesef ama dimatta nin ikinci yarıya çıkmaması lazim
Ulan marius adam solda bomboş kafayı kaldirabilsen......
Alıntı yapılan: ercan0655 - 10 November 2024, 18:01:30Ulan marius adam solda bomboş kafayı kaldirabilsen......
Tecrübe zaten bu maçlarda etken bence. Vuracağı yerde adam çalımlamaya kalkıyorlar.
Takım bence elinden geleni yaptı, böyle bir deplasmanda alınabilecek en iyi skor beraberlik olurdu, ama olmadı. Önemli değil, takım olarak maçtaki skorla kenimize olan güveni asla kaybetmeyiz, böyle bir deplasmanda ezilmedik, aksine son dakikaya kadar beraberlik için mücadele ettik, son dakikalarda rakip oyuncu maçı geciktirdiği için kart bile gördü. Böyle özgüvenle oynadıkça ileriye doğru asıl hedefler için mücadele edebiliriz. Bu seneki hedefimiz ligte kalmak ve bence bunu fazlasıyla hakediyoruz. Tebrikler Samsunspor.
Afedersiniz bu lağım kokan ligde onurumuzla mücadele ediyoruz. Önümüzdeki maçlara bakmamız lazım. Başkanın şovu ve polemiklerinin bizi bozmasına izin vermemiz gerek.
Samsunsporlular olarak bugün farklı bir heyecan yaşadık. GS deplasmanındaydık. Pek çok yerden gelen renktaşlarımı, dostlarımı görmek çok güzeldi. Şahane bir tribün yaptık; tribünde kazandık. Takımımız iyi futbol oynadı. Biz Samsunsporlu olmakla her zaman, her şartta gurur duyduk; duymaya da devam edeceğiz. Daha fazlası linkte:
https://www.youtube.com/watch?v=raAJ4ZEniVU
Galatasaray Deplasmanı, Samsunsporluluk ve Yüksel Yıldırım
Maç yazısını özellikle bir gün sonraya bıraktım. Çünkü dün deplasman tribününde yer alan binlerce Samsunsporlu'dan birisi de bendim ve maçın üzerinden biraz zaman geçmesini bekledim. Duygularımın normalleşmesi gerekiyordu. Hem de deplasman tribününün konumundan dolayı çok iyi göremediğimiz birtakım durumları seyretmek amacını taşıyordum. Tabii bir de maç sonrası açıklamaları, spor yorumcularının değerlendirmelerini ve hatta sosyal medyayı da görmek istedim. Alkışlar Thomas Reis'e gitti... Bu arada 10 Kasım günü her iki tribündeki pankartlar gayet güzeldi. Atatürk'ümüzü rahmet, saygı ve özlemle andık bir kez daha.
Dünkü karşılaşma öncesinde bizim üç tane temel amacımız vardı. Bunlardan ilki iyi bir deplasman tribünü yapmaktı -ki bunu fazlasıyla başardığımızı söyleyebilirim. Simsiyah giyinmiş, aynı amaç uğruna orada toplanmış Samsunsporlular gördük. Avrupa'nın farklı ülkelerinden ve Türkiye'nin farklı şehirlerinden gelmiş 2.700 Samsunspor taraftarı maç boyunca, tabiri caizse stadı rehin aldı diyebilirim. Evet, çok iyi tribün yaptık ve bu amacımızı gerçekleştirdik. İkinci amacımız takımımızın ligde ikinci sırada bulunmasının bir tesadüf olmadığını göstermekti. Biz bunu biliyorduk, iyi futbol oynuyorduk ancak bunu ligin en önemli maçlarından birinde de göstermek gerekiyordu. Futbolcularımız iyi bir oyun sergilediler. Üçüncü amaçsa buradan galibiyetle ya da beraberlikte dönmekti. İşte bunu başaramadık ancak bunu başarmamız pek mümkün görünmüyordu zaten. çünkü Galatasaray açık ara Türkiye'nin en güçlü organizasyonu! Maalesef bunun içerisine her şeyi katabilirsiniz; özellikle de hakemleri. Hem bütün serüveninin tamamında hem de dünkü maçın özelinde Galatasaray'ın ne zaman ihtiyacı olsa hakem desteğini yanına aldığını gördük. Halil Umut Meler çok kötü bir yönetim sergiledi. Bizim aleyhimize çok bariz hatalar yaptı. İlk golde faulü uydurdu. Maçın ilk yarısında bir penaltımızı vermedi. Ardından Toreira'ya çok açık bir sarı kartı göstermediği gibi daha fecisi yediğimiz üçüncü golden önce Satka'ya yapılan açık bir faulü vermedi ve oyunun kopmasına sebep oldu. Bize çaldığı ikinci penaltıyı adeta istemeden verdi. Skor 3-2 olup da kalan kısa sürede yine Galatasaray'ın destek ihtiyacı olunca hemen araya girdi ve uzatmalarda neredeyse hiç futbol oynatmadı. Nelson'un sahtekarlığına ortak oldu. Son şişirme topu bile kullandırmadı ve bütün takdir haklarını, istisnasız yine ev sahibi takımdan yana kullandı. Zaten finansal olarak çok güçlü olan, kadro kalitesi de bizim üzerimizde olan bir takımı hakem desteğini de aldığında nasıl yeneceksiniz? Tabiri caizse bir boks müsabakasına çıktınız; ayaklarınızı ve ellerinizi bağladılar, "hadi bunu yen" diyorlar. Bu mümkün değil.
Burada bir kurulu düzene karşı mücadele etmesi gereken bir numaralı kişinin de aslında o düzenin taraftarı olduğunu açıklaması ve bunu savunması üzücü bir durumdur. Samsunspor'umuzun Başkanı Yüksel Yıldırım'ın uzun süredir biz Samsunsporluları rencide eden, moralimizi bozan, canını sıkan, hayata ve Samsunspor'a aynı pencereden bakmadığımızı sürekli başımıza kakan tuhaf açıklamalarından söz ediyorum. Bizler her şartta, her durumda Samsunsporlu olmakla nasıl gurur duyuyorsak, Samsunspor başkanının bazı açıklamalarından da o kadar hicap duyuyoruz. Düşünsenize, milli mücadeledesiniz ancak milli mücadelenin bir lideri aynı zamanda İngiliz Muhipleri Cemiyeti üyesi! Böyle bir saçmalık olabilir mi? Maalesef değişmeyecek ama Samsunsporluluğunu tartışamayacağı birilerinin de bunları ona söylemesi lazım.
Futbola dönersek... Dünkü maçın hakkının beraberlik olduğunu düşünüyorum. Thomas Reis yine pozitif futbol oynatmak için elinden gelen her şeyi yaptı ancak futbolda kişisel hataların ve günlük performansların önüne geçemezsiniz. Dün bizim özellikle Marius'tan dolayı büyük bir boşluk yaşadığımız ortada. Halbuki son haftalarda gol atamamasına rağmen oynadığı futbolla ona epeyce güveniyorduk. Fakat dün maalesef kötü bir performans sergiledi. Bunun dışında kanatlar da çok fazla işledi diyemem ancak tribünden gördüğümüz kadarıyla oyuncularımız ellerinden geleni yaptılar, onları tebrik ediyorum. Tarihi bir maçtı ve 37 sene sonra İstanbul'da yine bir Galatasaray deplasmanında bir liderlik maçına çıkmıştık ancak olmadı. Gelgelelim bizim bu çok iyi başlangıca rağmen şampiyon olmak gibi bir hedefimiz yok. Bence bu senenin makul hedefi Türkiye Kupası'nı kazanmak olmalı. Ligde de iyi bir pozisyonda bitirmek için şartlar hayli uygun görünüyor. İki hafta içerideyiz; altı puana odaklanmalıyız.
2 penaltiya verirken muslera yanindaydi hakem bence aynen sunu dedi...penaltiyi versemde meraak etme bu mac sizin ( Bizim )dedi..Yani samsunumuz 3-3 yapsa bile o maci gerekirse 120 dakika oynatip gs yi kazandiracakdi...son anlarda madji zaten gole giderken nilsonun yapdigi foulde foulu yapan ve sariyi yiyen yine bizdik buda apacik ortada..Bazen insan demiyor degil hakeme siddete karsiyim ama hakem dayagi bence fazlasoiyla hak etmisdi..Ankaragucu baskanin ellerine saglik..Hakem 3 Samsunsumuz 2
Penaltımız verilmedi golde faulu veremediler. Maçın hakkı beraberlikti merak etmeyin bu bir yerden çıkar. Biz sinsi bir şekilde Galatasaray'ı takibe devam etmeliyiz. Önümüzdeki 2 maçı almaya odaklanmalıyız. Bu maça takılı kalmanın anlamı yok.
Bu maç özelinde takdirin büyüğünü hoca ve armanın ağırlığına uygun aidiyetle mücadele eden oyuncularımız hakediyorlar. Artık bıkkınlık veren içimizi daraltan Yüksel Yıldırım'ın açıklamalarıyla beraber Okan ve Emre'nin her gs maçında aynı motivasyonsuzluğu ve hırs yoksunu görüntüleri. Artık yaptıklarına teşekkür edemeyecek kadar soğuttu kendini Yüksel Yıldırım.
Hakeme gelince. Büyük eyyam ustası Halil Umut Meler görevini layıkıyla ve eksiksiz yerine getirdi. Puan veya puanlarmızın gasp edildiği çok aleni şekilde herkes tarafından görüldü.
Bu maç sonrası milli aranın girdiğine sevindim açıkçası. Hocanın arada takımı tekrar özgüvenli ve hazır hale getireceğine inancım tam. Temennim ise Yüksel Yıldırım'ın sezon sonuna kadar konuşmamasıdır.
Tekrardan mücadele eden her oyuncumuzun ayaklarına, deplasman tribününü dolduran her taraftarımızın da emeğine sağlık.
Okan'ın normalde de kaleciliğini çok da beğenen biri olmayarak yazıyorum bunları.
Tribündeydim. Gole sebep olan hatası dışında, kale vuruşlarını da çoğunlukla dışarı attı Okan. İlk defa bu kadar hata yaptığını gördüm ama hiç kızmıyorum, art niyet de aramıyorum. Çünkü çıplak gözle maçta yaşadığı tedirginliği çok net bir şekilde gördüm. Kim bilir kafasında neler vardı. Maç öncesinde, maalesef Samsunspor'umuzun Galatasaraylı başkanının bilerek veya bilmeyerek yaptığı açıklamalar ve akabinde ulusal medyada oluşan gündem ve baskı, Okan'ı alıştığımız formundan uzaklaştırdı. Muhtemelen, "Hata yapmamalıyım." "Ya hata yaparsam?" gibi sorularla boğuştu maç boyunca.
Olan bize oldu ama olanlarda en az hatası olanın Okan olduğuna eminim...
Bizim futbolcularda pozisyonlarda hiçbir itiraz yok farkında mısınız Satka'ya yapılan faulde baskı yapsaydık VAR mecbur inceleycekti. Bu bu sene değil 3-4 senedir yapıyoruz. Centilmen olacağız diye hakkımız yeniyor.
Beraberligi bulduk adamlar paniklemeye baslayacakken kalecinin hatasindan gol yedik ntcham in pozisyonu penalti osimhen in drongeleni dusurdugu pozisyon da kirmizi kart ilk yari guzel oynadik rakip cok guclu elimizden bu kadar geliyor
Bu maçın rakip özelinde iki tane kilit oyuncusu Osimhen ve Davinson Sanchez'di. Davinson'u Dimata ve Bola ile Barış Alper'in olduğu bölümden yıkma teşebbüsüne oldukça çalışmışız. Ortadan yapılan koşularla da boşa oyuncu çıkarıp gol yapma düşüncemiz vardı. Bunun çalışıldığı çok belliydi. Buna çalışmış olmak bile bence mükemmel. Pısırık diğer takımlar gibi topu rakibe verip otobüsü kalenin önüne çekmedik. Nitekim Dimata ile penaltı kazanıp golü de bulduk. Okan'ın elinden kaçırdığı top olmasa belki de maça ortak olup dönebilirdik. Rakip golü attıktan sonra özgüveni eline aldı. Daha sonra toparlanmak kolay değil. Hakem hataları zaten işin cabası. Umut Meler Ntcham'ın önünde olmasa belki de golü bulmuştuk. Farklı olabilirdi. Sağlık olsun.