aşağıdaki metni yazın sonlarına doğru üzüntüden ve sinirden uyuyamadığım bir gece el ile yazdım içimi dökmek çıldırmamak için sonra bir kaç defa sizle paylaşmak istedim ama hep vazgeçtim.. ama şimdi görüşüne değer verdiğim Samsunsporluluğuna inandığım bir kaç kardeşim bunları okusun olayı bi de bizden dinlesin dedim.. bizi sevmeyen zaten sövsün geçsin hiç zahmet etmesin...
"daha iki yıl önce benimle beraber deplasman yapan, omuz omuza maç seyredip benimle aynı yağmur altında bu armanın peşinden gelen bir kardeşim sosyal medya da bir yorum yapmış ; bu yönetimin alayı trabzonsporlu , Samsunsporluluk duruşundan haberleri yok diye..
Sen klavyenin başında, belli ki tatildesin ( paylaştığın fotolara bakılırsa ) havuz kenarında Samsunsporluluk duruşunu sergilerken sevgili kardeşim bu Samsunsporluluktan aciz abin kulüpteydi.
Bugün mesai günü olmasına rağmen hiç iş yerime gidemedim, eşim ile haftalardır kavga etmemize rağmen tatile çıkamıyorum.sabah girdiğim kulüpten ancak gece çıkabiliyorum.
sen Samsunsporluluk duruşunda iken ben;
kulübe gelen alacaklı avukatını haciz yapmasın diye iknaya uğraşırım. sonra iki kuruşluk reklam versin diye milletin ayağına kendi arabam ile gider onlara dil dökerim. Dönerim senin illa kusur bulacağın yeni sezon formaları ile ilgili tekstil firması ile saatlerce çalışır diğer yandan biletixciler ile pazarlık yaparım.
Dışarıda para aldığım sözleşmeleri burada bedava yazar sonra bunları imzalatmak için bir de adamları balıkçıya götürürüm. Hesap yine bizden çıkar çünkü yakışmaz Samsunspor yöneticisine ne hesap ödetmek ne de o hesabı kulüpten istemek..
Sonra tüm seçilmiş ve atanmış erkana el pençe olurum,kişisel işim için hiç gitmediğim kapıların önünde kulüp için beklerim saatlerce..
Futbolcusundan personeline hepsinin sözleşmesinden diş ağrısına benim ilgi alanımdır mecbur ilgilenirim. Akşam zar zor olunca biter mi mesaim, hayır store gider tezgah arkasında mal satarım iki kuruş daha fazla gelsin kulübe diye..
Senin bir iki saat önce geldiğin akşam sekizdeki maç için ben sabah dokuzda statta olurum. Ne taraftarımızın isteği biter ne hakemin ne emniyetin. içeri giremeyen de içeride de rahat edemeyen de sana söver. Polisle taraftar arasına ilk ben girer kafaya atılan ilk koltuğu hep ilk ben yerim.
Maç deplasmanda ise ayrı derttir. 3 gün önceden el kadar sabini ve sinirli eşimi, ekmek teknemi bırakır takımın peşinden giderim. Ama başka şehirde olsam bilr tek derdimdir taraftar buraya basıl gelecek içeri nasıl girecek. Skor ne olursa olsun bitmez derdim çünkü o zamanda başlar bu taraftar buradan nasıl dönecek..
Sen rahat koltuğunda klavye başında iken ben bunları yaptığımda kime yaranırım; Kimseye !! Aşımdan,sağlığımdan vermeme ailemi ihmal etmeme rağmen ne şerefim kalır, ne adamlığım; ne görmemişliğim kalır ne Samsunsporluluğum..
Peki madem neden çekilir bunca çile ?
Çünkü kardeşim senin söylediğinin aksine Samsunsporluluk durmak değildir yok olmaktır. Bile bile yok olmaktır bu sevdanın adı..
Bir otobüsün peşinde bir arma için canını vermek,sakat kalmaktır bazen; bazen de başka bir otobüsün içinde yenileceğini bile bile hiç tanımadığın insanlarla yol gitmektir onlarca saat ve o yabancılardan kendine abiler,kardeşler edinmektir uğruna can vereceğin..
Samsunsporlunun duruşu olmaz, direnişi olur.Yok olmaya karşıdır, yok etmek isteyenlere inat.Yeri geldi mi deplasmanda bin kişiye on kişi kafa tutmak yeri geldi mi de binlerce copa karşı durmaktır. Kimi zaman yönetenlere karşı kimse cesaret edemezken sesini yükseltmek ve kimi zamanda kimse ortada yokken kayyuma karşı durmaktır.
Samsunsporluluk 15 günde bir maç gitmek ile sosyal medyadan haber paylaşmak ile olmaz..Cürümüne bakmadan,tüm aileni karşına alıp armanın uğruna, kimse giymeye cesaret edemediğinde o ateşten gömleği kefen gibi üstüne giymektir gereken; tüm arkadaşları,rahatı ve huzuru kaybetmek pahasına..
Cebindeki son on lira ile olmaz Samsunsporluluk..Çevrenden borç alıp kredi kartından faizle para çekip deplasmanda iki taraftar daha fazla içeri sokabilmektir. Hiç tanımadığın adamların boynundaki atkıda o şanlı arma var diye koca koca müdürlere karşı gelip,saatlerce karakollarda mahkeme salonlarında onlarla bekleyebilmektir.
Samsunsporluluk duruş değildir.Kendinden feda etmektir. BUarmanın sevgisi ağır, bedeli yüksektir.Sağlığında, cebinden,ailenden ister. Elinden geleni yapmana rağmen takdir görmemeyi, uğruna savaştığın kişilerden küfür yemeyi göze almalısın.. Nankördür sevdası, vefası yoktur.İnsanların gözünü karartır, en dost dediğin adam bile duraksamadan sana küfür eder, hakaret eder, hazır olmalısın. Herkesin arkadan konuştuğu bir yer de durmak değildir göze aldığın yanmaktır. Var mısın yanmaya !! "
Üç dört ay önce yazdığım duyguları,siniri, üzüntüyü ve acıyı hala bana yaşatan dost ve kardeşlerime ithaf olunur..
Alıntı yapılan: maraton - 21 November 2013, 13:52:36
aşağıdaki metni yazın sonlarına doğru üzüntüden ve sinirden uyuyamadığım bir gece el ile yazdım içimi dökmek çıldırmamak için sonra bir kaç defa sizle paylaşmak istedim ama hep vazgeçtim.. ama şimdi görüşüne değer verdiğim Samsunsporluluğuna inandığım bir kaç kardeşim bunları okusun olayı bi de bizden dinlesin dedim.. bizi sevmeyen zaten sövsün geçsin hiç zahmet etmesin...
"daha iki yıl önce benimle beraber deplasman yapan, omuz omuza maç seyredip benimle aynı yağmur altında bu armanın peşinden gelen bir kardeşim sosyal medya da bir yorum yapmış ; bu yönetimin alayı trabzonsporlu , Samsunsporluluk duruşundan haberleri yok diye..
Sen klavyenin başında, belli ki tatildesin ( paylaştığın fotolara bakılırsa ) havuz kenarında Samsunsporluluk duruşunu sergilerken sevgili kardeşim bu Samsunsporluluktan aciz abin kulüpteydi.
Bugün mesai günü olmasına rağmen hiç iş yerime gidemedim, eşim ile haftalardır kavga etmemize rağmen tatile çıkamıyorum.sabah girdiğim kulüpten ancak gece çıkabiliyorum.
sen Samsunsporluluk duruşunda iken ben;
kulübe gelen alacaklı avukatını haciz yapmasın diye iknaya uğraşırım. sonra iki kuruşluk reklam versin diye milletin ayağına kendi arabam ile gider onlara dil dökerim. Dönerim senin illa kusur bulacağın yeni sezon formaları ile ilgili tekstil firması ile saatlerce çalışır diğer yandan biletixciler ile pazarlık yaparım.
Dışarıda para aldığım sözleşmeleri burada bedava yazar sonra bunları imzalatmak için bir de adamları balıkçıya götürürüm. Hesap yine bizden çıkar çünkü yakışmaz Samsunspor yöneticisine ne hesap ödetmek ne de o hesabı kulüpten istemek..
Sonra tüm seçilmiş ve atanmış erkana el pençe olurum,kişisel işim için hiç gitmediğim kapıların önünde kulüp için beklerim saatlerce..
Futbolcusundan personeline hepsinin sözleşmesinden diş ağrısına benim ilgi alanımdır mecbur ilgilenirim. Akşam zar zor olunca biter mi mesaim, hayır store gider tezgah arkasında mal satarım iki kuruş daha fazla gelsin kulübe diye..
Senin bir iki saat önce geldiğin akşam sekizdeki maç için ben sabah dokuzda statta olurum. Ne taraftarımızın isteği biter ne hakemin ne emniyetin. içeri giremeyen de içeride de rahat edemeyen de sana söver. Polisle taraftar arasına ilk ben girer kafaya atılan ilk koltuğu hep ilk ben yerim.
Maç deplasmanda ise ayrı derttir. 3 gün önceden el kadar sabini ve sinirli eşimi, ekmek teknemi bırakır takımın peşinden giderim. Ama başka şehirde olsam bilr tek derdimdir taraftar buraya basıl gelecek içeri nasıl girecek. Skor ne olursa olsun bitmez derdim çünkü o zamanda başlar bu taraftar buradan nasıl dönecek..
Sen rahat koltuğunda klavye başında iken ben bunları yaptığımda kime yaranırım; Kimseye !! Aşımdan,sağlığımdan vermeme ailemi ihmal etmeme rağmen ne şerefim kalır, ne adamlığım; ne görmemişliğim kalır ne Samsunsporluluğum..
Peki madem neden çekilir bunca çile ?
Çünkü kardeşim senin söylediğinin aksine Samsunsporluluk durmak değildir yok olmaktır. Bile bile yok olmaktır bu sevdanın adı..
Bir otobüsün peşinde bir arma için canını vermek,sakat kalmaktır bazen; bazen de başka bir otobüsün içinde yenileceğini bile bile hiç tanımadığın insanlarla yol gitmektir onlarca saat ve o yabancılardan kendine abiler,kardeşler edinmektir uğruna can vereceğin..
Samsunsporlunun duruşu olmaz, direnişi olur.Yok olmaya karşıdır, yok etmek isteyenlere inat.Yeri geldi mi deplasmanda bin kişiye on kişi kafa tutmak yeri geldi mi de binlerce copa karşı durmaktır. Kimi zaman yönetenlere karşı kimse cesaret edemezken sesini yükseltmek ve kimi zamanda kimse ortada yokken kayyuma karşı durmaktır.
Samsunsporluluk 15 günde bir maç gitmek ile sosyal medyadan haber paylaşmak ile olmaz..Cürümüne bakmadan,tüm aileni karşına alıp armanın uğruna, kimse giymeye cesaret edemediğinde o ateşten gömleği kefen gibi üstüne giymektir gereken; tüm arkadaşları,rahatı ve huzuru kaybetmek pahasına..
Cebindeki son on lira ile olmaz Samsunsporluluk..Çevrenden borç alıp kredi kartından faizle para çekip deplasmanda iki taraftar daha fazla içeri sokabilmektir. Hiç tanımadığın adamların boynundaki atkıda o şanlı arma var diye koca koca müdürlere karşı gelip,saatlerce karakollarda mahkeme salonlarında onlarla bekleyebilmektir.
Samsunsporluluk duruş değildir.Kendinden feda etmektir. BUarmanın sevgisi ağır, bedeli yüksektir.Sağlığında, cebinden,ailenden ister. Elinden geleni yapmana rağmen takdir görmemeyi, uğruna savaştığın kişilerden küfür yemeyi göze almalısın.. Nankördür sevdası, vefası yoktur.İnsanların gözünü karartır, en dost dediğin adam bile duraksamadan sana küfür eder, hakaret eder, hazır olmalısın. Herkesin arkadan konuştuğu bir yer de durmak değildir göze aldığın yanmaktır. Var mısın yanmaya !! "
Üç dört ay önce yazdığım duyguları,siniri, üzüntüyü ve acıyı hala bana yaşatan dost ve kardeşlerime ithaf olunur..
Sadece imzamı atarım altına her satırın.....
Erdem Eynel'in Samsunspor'luluğundan ve adamlığından şüphesi olan varsa siktirsin gitsin siteden
bu dertlerin hangisini biz yaşıyoruz o zaman böyle samsunsporluları bu kadar yoğun işinde bari küstürmeyelim.zaten biz azınlığız.benim aklıma gelenler Mehmet abi doğan abi rahmetli teoman abi maraton abi engin abi Koçyiğit tayfa ve bir kaç deli sevdalı.nankörlük edilmesin bu insanlara.bari susulsun.köstek olunmasın.hiçbirinin övgü alma gibi bir derdi zaten yok.
Erdem Eynel'in Samsunspor'luluğundan ve adamlığından şüphesi olan varsa siktirsin gitsin siteden
Senin Samsunsporluluğundan şüphe etmek saçmalığın daniskası kardeşim. Çabalarına bire bir şahit oldum ki şahit olamadığım binlercesi olduğuna da eminim.Şahsen emeklerin için sana ve senin gibi insanlara minnettarım. Her kim ki bu kulübe karşılıksız hizmet eder, benim için adamın dibidir.
Maraton başkan, benim tanıdığım en hakiki Samsunsporlulardan birisidir ve çok net söyleyeyim, eğer bir ölçüsü var ise, benden daha da Samsunsporludur. Eksiği, yanlışı, hatası, kusuru yok mudur? Hepimiz gibi onun da vardır. En büyüğü de büyüklerinin "bir" sözünü dinlememesidir. :)
Samsunspor'da yönetici olmak zordur, hele Samsunspor'da Samsunsporlu bir yönetici olmak çok daha zordur, hele hele de gücün yokken orada olmak en zorudur. Uzun uzadıya yazmak yerine sadece bunları söyleyeyim. Gerisini zaten kendisine ilettim.
Alıntı yapılan: barnebau55 - 22 November 2013, 14:29:58
Erdem abi samsunsporluluguna kesinlikle laf yok ama durusun yok adam kalmadi bide bu yola bas koyduklarin insanlara sahip ciksan seni sirtlarinda tasirlardi.
ne demek istiyorsun anlamadım.. biz duruşumuzu gerekli yerde koyuyoruz da reklamımızı yapmadığımız için siz duymuyorsunuz.. bir de kime sahip çıkmamışım kime küsüp yanlış yapmışım onu bir söyle bir bildiğin varsa paylaş da bilelim..