Teknik Direktör - Hüseyin Kalpar

Başlatan Sioux, 28 Ekim 2009, 16:59:38

« önceki - sonraki »

salihcakir

"
Kafayı Değiştirmek Lazım!

Bugün Kütahya'da da takımı yalnız bırakmayan 500'e yakın Samsunspor taraftarı oyunun son beş dakikalık bölümünde Kalpar'ı istifaya çağırdı. Özellikle ikinci yarıda oynanan hedeften uzak, taraftarı ümitsizliğe iten oyun Hüseyin Hoca için yükselen sloganların temelini oluşturdu. Maçın son düdüğü ile birlikte takımlarını en azından alkışlar ile motive etmek isteyen taraftar takımlarını el-ele tribüne çağırdılar. Fakat, Hüseyin Kalpar oyuncular ile kendisi aleyhinde bağıran taraftarlar arasında bir set oldu ve onları despotça bir davranışla soyunma odasına yolladı.

Takımımızın teknik patronu için yükselen istifa seslerine ben de hak veriyorum. İç çekişmeler ile dolu haftaların ardından geliştirdiği söylemler ve ortaya koyduğu eylemler ile hocanın kafasının bir nebze de olsa değiştiğini hissediyor ve mutlu oluyorduk. Lakin bu hafta aynı hatalara geri dönüşleri görünce, "huysuz ihtiyar" tanımlamasına uygun hal ve hareketleri izleyince kafaların değişmediğini üzülerek anladık. Son iki hafta da gördüklerimiz sadece basit bir politikadan ibaret günü kurtarma planları imiş.

Takımın teknik analizine dönüp durup aynı şeyleri yazdığım için sıkıldım. Takımda tek bir farklılık bile yok. Kreatif oyuncuların yine kesik yemişler ve Kütahya'ya getirilmemişler.

Teknik direktör bir takımın en önemli parçasıdır. Bütün iskeleti yöneten ve yönlendiren kafasıdır. Her şey onun altında gerçekleşir. Bütün uzuvları birleştirici olan odur. Bütün vücudu komuta eden doğru yöne kanalize eden yine odur. Bizde her şey lambur lumbur giderken, farklı uzuvlarımızdan kurtularak işi çözemeyiz. Artık bu kafayı değiştirmeliyiz. Zira Hüseyin Hoca'nın kafasını değiştirmek gibi bir düşüncesi yok!

"


http://www.samsunspor.biz/koseyazisi-Kafayi_Degistirmek_Lazim-8196-

Mustee13

Alıntı yapılan: salihcakir - 18 Ekim 2010, 07:55:55

Bugün Kütahya'da da takımı yalnız bırakmayan 500'e yakın Samsunspor taraftarı oyunun son beş dakikalık bölümünde Kalpar'ı istifaya çağırdı. Özellikle ikinci yarıda oynanan hedeften uzak, taraftarı ümitsizliğe iten oyun Hüseyin Hoca için yükselen sloganların temelini oluşturdu. Maçın son düdüğü ile birlikte takımlarını en azından alkışlar ile motive etmek isteyen taraftar takımlarını el-ele tribüne çağırdılar. Fakat, Hüseyin Kalpar oyuncular ile kendisi aleyhinde bağıran taraftarlar arasında bir set oldu ve onları despotça bir davranışla soyunma odasına yolladı.


Bu olay artık son damladır, son noktadır. Bu inatla bir yere varılmaz. Sen kim oluyorsun da Samsunspor taraftarıyla futbolcusunun bütünleşmesine, kucaklaşmasına engel oluyorsun? Sen faşist misin? Nedir bu amborgalar? Futbolcular yetmedi şimdi de taraftara mı ambargo koyuyorsun? Sen kendini ne zannediyorsun? İnatçı keçiliğin alemi yok!...

mehmet yılmaz

Kalpar, Dalga Mı Geçiyor?



Tavşanlı maçını seyretme imkânım olmadı ancak tamamını radyodan dinledim ve maç sonunda da pek çok arkadaşımdan görüş aldım. Kalpar'ın maç sonu beyanatı bilindik masallar dizisiydi yine. Yöneticileri kandırabiliyor mu bilmiyorum ama taraftarı ve spor basınını kandıramadığı kesin. Eğer sözlerinde dalga geçmiyorsa ciddi bir zihniyet sorunu var demektir.

Kalpar, Samsunspor'un geçen sezon ki hedefleri doğrultusunda doğru bir tercihti ve nitekim nispeten başarılı da oldu. Ancak bu sene Samsunspor'un hedefi ligi 9-12. sıralar arasında bitirmek değil; Süper Lige geri dönebilmek. Bu nedenle Kartal'da, Tavşanlı'da alınan bir puanlara sevinmek tedavülden kaktı. Ancak Kalpar bunu göremiyor. Hatta bence görüyor ama gücü, nefesi ve yeteneği şampiyonluğa oynayacak bir takımı kumanda etmeye yetemeyeceği için mümkün olduğunca takımın başında kalmak, zaman geçirmek ve bu süreçte de üç-beş kuruş daha para kazanmak derdinde.

Şampiyonluktan söz edildiyse eğer sezona Kalpar'la başlanmamalı; deneyip görmek istendiyse de Kalpar, Kartal'da bir puana sevindiği gün gönderilmeliydi!

Hemen herkesin artık ezbere bildiği yanlışlarını, eksiklerini tekrarlamaya lüzum yok. Sadece son haftadan iki örnek verelim;

Birincisi "Hedefimiz ligi ilk 6 içinde bitirmek. Koyduğumuz hedefi tutturabiliriz. Eğer Samsunspor ilk 6'ya kalamazsa o zaman kendimi başarısız olarak görürüm." Demiş mesela. Böyle bir beyanat olabilir mi? "Hedefimiz ilk 2'den olmazsa, terfi maçlarından Süper Lig" demiyor da, ilk 6 diyor. Eee... Farz-ı muhal 3. olduk ve terfilerde elendik. Başarılı mı olacaksın yani? Yapma, etme Hüseyin Hoca, yönetimdekiler seni ikaz etmiyor olabilir ama biz biliyoruz neyin başarı olup olmadığını?

İkincisi ise Kütahya'da yaşanıyor. Maç sonunda taraftarlarımız, futbolcuları tribüne çağırıyor ama herkesin gözünün önünde futbolcuları itekleyerek soyunma odasına gönderiyor tecrübe abidesi hocamız! Sebep ne peki? Elbette kişisel! Anıl'la, Cenk'le olduğu gibi...



Kalpar'ın Cenk'i Kiminle?



Ne Kalpar'la oturup sohbet etmişliğim vardır ne de Cenk İşler'le; tanışmayız yani. Ben meseleye 5 yıldır şu ligde eza çeken bir Samsunsporlu penceresinden bakıyorum sadece.

Hocanın, Cenk İşler'le sorunu olduğu açık. Güya, Cenk takımın ahengini bozuyormuş. Sanki Cenk'i alırken kimi aldıklarını bilmiyorlar mıydı? 18 yaşında, yeni yetme topçu mu alıyoruz sanıyorlardı? Hedef belli; devre arası Cenk'i göndermek.

Bu senaryoyu Hayrettin Gümüşdağ - Serkan Aykut'ta da yaşamıştık. Belki Cenk'in de futbol hayatını bitirecekler.

Sonra da çıkıp, "ama Cenk'in de yanlışları oldu" diyecekler. Evet, Serkan'ın da Cenk'in de yanlışları oldu. Önce adamları yanlış yapmaya zorluyorlar sonra da "bakın işte demedik mi?" diyorlar. Kim kaybediyor peki? A da kim, ne kazandı?

Neymiş efendim? Cenk yetersizmiş! Cenk yetersiz de Hüseyin Kalpar yeterli mi yani? Bırakın Allah aşkına...

Bu saatten sonra benim için Cenk İşler'in yanlışı, Hüseyin Kalpar'ın doğrusundan evladır...

Çünkü hedefleri küçük olanların zaferleri de küçük olur!

Bu arada sorumluluk makamı olan yönetim kurulunun pasifliğini anlamak da mümkün değil. İstikrar için çaba harcamak güzel bir şey ancak bu yaptığınız şeyin adı istikrar değil, hatada ısrardır. Sizin emeğinize de yazık olduğunu anlamıyor musunuz? Bu yanlışa ortak olduğunuzun ve eleştirilerin sizlere de yöneleceğini göremiyor musunuz?

Evimize dönmemizi istiyorsanız şayet önce Hüseyin Kalpar'ı evine gönderin! Çünkü maç sonunda sizleri üzgün görüyorum ama o pek de üzülmüyor!


babasamsunlu

voooovv..süper...
Son zamanlarda okuduğum en güzel yazı..Her yere her noktaya çok güzel göndermeler var..Çok şahane bir yazı ellerine sağlık hocam...
>l< >l< >l< >l< >l< >l<

kaptan 55

az önce takım kaptanlarımızdan bir futbolcumuzla görüştüm.ona sorduğum tek soru bu hoca cenk'i niye oynatmıyor dedim.hoca'yı istemediği apaçık belli bir yüz ifadesiyle hoca daa dedi.

eğer futbolcular içinde gizli bir oylama yapılsın bu hocayla devam etmek isteyen üç futbolcu çıkmaz.

babasamsunlu

Çıkar 3 tane Erdalcım...
Sercan,Orhan,Kenan :):):)

KareAs55

Sana nefretim geçmiyor adam azıcık adamsan çekip gidersin bizim 1 yılımızı kaybettirmeye ne hakkın var!!!  bizi günaha sokma  >:(

red_white

arkadaşlar içimden neler geçiyorr vatya gece bile rüyamda kalpara sövüyordum adi karaktersizzzzz seniiiii taraftar istifa diyor bide sırıtıyor sen kimsin dalga geçiyorsunn bunak

mehmet yılmaz

Kalpar kendisi asla istifa etmez
Onu göndermek yönetimin de boyunu aşar
İpini tutan salarsa gider ancak!!! 

Kaya

O ip bizim boğazımıza geçirilecek böyle giderse.. :-X

kabacevizli55

Alıntı yapılan: samsuni - 18 Ekim 2010, 23:26:37
Kalpar kendisi asla istifa etmez
Onu göndermek yönetimin de boyunu aşar
İpini tutan salarsa gider ancak!!! 
ipini kim tutuyo ki?

mehmet yılmaz


ahmetsefa55

kutahya da olmayıp kalparın terbıyesızlıklerını gormeyenlerı en sanslı taraftarlar olarak goruyorum cunku ıcımde en ufak bı heycan kalmadı yemın edıyorum yuzlerce km yol yapan taraftarın donus yolunda kı halını gorseydınız kalparıı lınc etmek ısterdınız emın olun.  allah belanı versın kalpar senı orda tutanında allah belasını versın

kabacevizli55

Alıntı yapılan: samsuni - 19 Ekim 2010, 18:06:35
bu şahsa nerede imza töreni yapılmıştı?
mesele anlaşılmışdır

alisan5516

sen varya hüseyin efendi o kütahyada biz seni istifaya çağırırken elindeki elmayı ısırıp bize küfür edermiş gibi sırıttın ya pis pis orda bittin sen.bu takımı şampiyon senin elinden olcaksa olmasın.futbolcuları çağırdık izin vermedin ama onlarda da suç var hem seni istemiyorlar hemde seslerini çıkarmıyorlar sana ilk yaklastığım yerde yüzüne çok kötü küfür edicem biz ailemizin okuyalım diye gönderdiği harçlıkları biriktirip bursadan minibüs tutalım o kadar öğrenci oraya gelelim sen bize sırıt pis pis ama kötü olcak seninde sonun hüseyin efendi.Allah bizi bi daha ne hüseyin kalparlara ne de kütahyalara giresunlara düşürmesin inşallah.