20 Ocak Karanlığından Samsunspor Aydınlığına

Başlatan mehmet yılmaz, 08 January 2011, 18:52:42

« önceki - sonraki »

kaptan 55

22 January 2011, 13:43:02 #330 Son düzenlenme: 22 January 2011, 15:00:33 kaptan 55
gece öyle bir iz bırakmış ki sabah telefon aldım kavaklı iş adamları derneğinin sunumunu yapmak için sizin çocukla anlaşabilirmiyiz diye?dedim bizim çocuk kim ya?hani sizin gecenin sunumunu yapan arkadaş var ya dediler ali'yi sordular bana.bakan,milletvekili falan gelecekmiş de,sizin anlayacağınız ali'yi artık ulusal kanallardan birinde acun'a rakip olarak görebiliriz.

King Of The North

Videonun tamamını yeni izleyebildim. Mehmet YILMAZ hocamın doğaçlama konuşmalarına, hemen herkese teşekkür ederken inceden giydirmesine, nokta atışlarla gereken mesajları vermesine ve üslubuna bayıldığımı söylemeden geçemeyeceğim. Çok büyük bir iş başardınız,büyükten küçüğe emeği geçenlerden Allah razı razı olsun...

mehmet yılmaz

Alıntı

          "20 OCAK SAMSUNSPOR FACİASININ"
      22.YILINDA, HÜZÜNÜ GÜZELLİĞE ÇEVİREN
               ÖRNEK BİR TARAFTAR DERNEĞİ..


   Bilindiği gibi bundan 22 yıl önce, 20 Ocak 1989 sabahı Malatya deplasmanı için Yönetici Sayın Mustafa Mutlu'nun kafile Başkanlığında kulüp otobüsü ile yola çıkan Samsunspor kafilesi, Havza çıkışında bir kamyon ile kafa kafaya çarpışıyordu.
  Çok yoğun kış şartlarının hüküm sürdüğü sabahın erken saatlerinde meydana gelen facia da hatırlanacağı gibi, sağlığında "Ben Samsun ve Samsunspor için ölürüm" Diyen teknik direktörümüz Nuri Asan hayatını kaybediyordu.
  Nuri ile birlikte futbolcularımız Muzaffer, Mete ve Tomiç ile vefakâr kulüp şoförü Asım Özkan da olay yerinde yaşamını yitiriyor, Kafile Başkanı Mustafa Mutlu ve çok sayıda futbolcumuz ile malzemecimiz ağır bir şekilde yaralanıyordu.
   Ağır yaralı futbolcularımızdan 5-6 tanesi hayata dönüyor ama futbol yaşamları sona eriyordu.
   Yaralı kurtulanlardan en ağır hasarı gören sevgili kaptanımız Emin Kar ise, felç olarak tekerlekli sandalyeye mahkûm oluyordu. Emin Kar, o kara günün bir sembolü olarak Samsun'da yaşamını sürdürüyor, Samsunspor sevgisinden kopmayarak her maçta statta ki yerini alıyor.     
  İşte bu 20 Ocak, Samsun tarihine kara bir gün olarak geçti. Samsunspor Kulübü de 20 Ocak faciasının her yıl dönümünde bir anma töreni düzenlemeyi gelenek haline getirdi. Her 20 Ocakta kulüpte toplanılarak Asri ve Kıranköy mezarlıklarına gidiliyor ve futbol şehitlerimizin mezarları ziyaret ediliyor, akşamı da şehitlerimizin ruhuna mevlit okutuluyor.
   Bu yıl bu anma törenlerine bir başka anlam eklendi.  Bu güzelliği bizlere yaşatan, tüm Türkiye'ye örnek olması gereken ve bir başka eşi olduğunu da sanmadığım bir taraftar derneğimizdi.
   Mezarlık ziyaretlerinden sonra bu derneğimiz tarafından düzenlenen ve şehitlerimizi ölümsüzleştirecek bir tören daha yapıldı. Dernek, Uğur Mumcu Parkı'nın hemen arka cephesinde ki bir trafo binasını kırmızı-beyaz renklerle bezeyerek üzerine futbol şehitlerimizin resimlerini yerleştirmiş ve isimlerini yazdırmıştı.
   Kentin başka bölgelerinde ki trafo binalarına da aynısını yaptırmak üzere, Samsunspor Kulüp Yönetimi ile ortak bir çalışmayı başlatmıştı.
   Bu tam anlamıyla bir vefakârlık örneği ve gerçek Samsunsporlu nasıl olunurun bir göstergesiydi.
   Dernek, güzellikleri aynı akşam İlkadım Belediyesi Yıldıray Çınar Kültür Merkezi Salonunda düzenlediği sempozyumla sürdürdü.
   Tıklım tıklım dolu salonda, o kaza günü belki de henüz doğmamış yüzlerce genç Samsunspor taraftarı da vardı.
   Salona girerken boyunlarımıza koydukları ve üzerine kazada ölen beş şehidimizin resimlerini işlettikleri kırmızı beyaz kaşkoller ise, bir başka güzellikti. 
   Samsunspor tarihini anlatan kısa bir sunumdan sonra, 20 Ocak 1989 faciasından kesitlerin yer aldığı sinevizyon sunumu başladı.
  Karlar içersinde kaza sonrası darmadağın olmuş Samsunspor otobüsünün görüntülerinin başlaması ile birlikte, bende o sabahı yeniden yaşamaya başlamıştım.
   Evde sabah kahvaltısını yapıyorduk. Televizyonlar Samsunspor Kafilesinin kaza geçirdiğini, ölen ve yaralananlar olduğunu duyuruyordu. Bir anda neye uğradığımı şaşırdığımı ve telefona sarılıp bilgi almaya çalıştığımı hatırlıyorum.
   Hiç kimse de sağlıklı bilgi yoktu. Ancak kazanın büyük olduğu ve gelen ilk bilgilere göre çok sayıda yaralananlar vardı.
   Ölümlerinde olabileceğini hiç aklımıza getirmiyorduk. Bir gurup yönetici yola çıkarken, ağır yaralıların Samsun'a gönderildiği haberinin gelmesi üzerine, soluğu Devlet Hastanesinde almıştım.
   Başhekim Sevgili dostum Dr. Aslan Çınar'ın makam odasına çıktığımda, gördüğüm manzara tam bir panik havasıydı. Doktor arkadaşlar alarma geçmiş, ameliyathaneler hazırlanmış, herkes bir şeyler yapabilmenin çabası ile koşuşturup duruyordu.
   Ekranda görüntüler geçerken, bende o anları yeniden yaşıyordum. Gözlerimden yaşlar süzülüyor ve insanı ürküten ambulansların seslerini duyuyor ve birbiri ardı sıra hastanenin aciline yanaşan ambulansların kapısının açılırken yaşadığımız o korkunç dakikaları adeta yeniden yaşıyordum.
   Ambulans kapıları açılırken tek duamız, gelenlerin yaralı da olsa sağ çıkmasıydı. Kan revan içersinde ambulanslardan alınanlar hemen ameliyathaneye alınarak gerekli müdahaleler yapılıyordu.
   Hastane önü kan vermek ve yaralıların durumunu öğrenmek isteyen Samsunlular tarafından doldurulmuştu.
   Arkasından kötü haberler peş peşe gelmeye başlamıştı. Hemen herkes ağlıyordu. Tablo korkunçtu. Kafiledekilerin hemen hepsi ölü ve yaralıydı.
   O tarihlerde eski İtfaiye Meydanında bulunan Samsunspor Kulübü önünde yapılan konuşmalarla başlayan cenaze törenine ise, binlerce Samsunlu katılıyordu.
   O gün hastane de ve cenaze töreninde yaşadıklarımı hayatım boyunca unutmam mümkün değil. Bu satırları yazarken dahi o günü yeniden yaşıyorum ve gözlerimden yaşlar süzülüyor. Tanrım hiçbir kente böyle bir acıyı yaşatmasın.
   Kaza sonrası tüm Türkiye yardıma koşmuştu. Samsunspor o yıl lige devam edemiyor ve izinli sayılıyordu.
   Ertesi yıl Samsunspor yeniden lige dönüyordu. Ne var ki Samsunspor, takımın neredeyse tamamı kaybetmiş olmanın eksikliği yanında, yaşadığı büyük acının etkisini üzerinden atamadığı için küme düşüyordu.
   O dönemde Samsunspor Kulüp Başkanı Rahmetli Hasbi Menteşoğlu, Asbaşkan da Sayın Hakkı Tomaç'dı. Bu sıkıntılı dönemde en büyük hüzünü ve sıkıntıyı göğüsleyenlerin başında da Sayın hakkı Tomaç ve yönetim kurulunda ki arkadaşları geliyordu.   
    Hemen hemen her anma töreninde yer alan Hakkı Tomaç ve hala o kazanın izlerini yüzünde taşıyan Mustafa Mutlu ile diğer yöneticiler ve futbol gazimiz Emin kar ile malzemecimiz Halil Bayraktar, eminim ki o anları yeniden yaşıyorlardır.   
    Böylesine hüzünlü anların yaşandığı gecede, şehit oyuncularımızın yakınlarına özel yaptırılmış formaları verildi. Sıra salonda olan Emin Kar'a gelince tüm salon ayağa kalkıyor ve efsanevi kaptanını ayakta alkışlıyordu. Yaşanalar muhteşemdi.
  Daha sonra sempozyum konuşmalarına geçildi. Bu kez, hüzün yerini bir başka güzelliğe bırakmıştı. Protokol konuşmalarından sonra geceyi düzenleyen taraftar derneğinin başkanı Avukat Erdem Eynel kürsüye geliyordu.
   Başkan Samsun sevgisini bakın nasıl anlatıyordu. Başkan, Samsunspor'u Samsunspor yapan değerlerden söz ediyor ve 20 Ocak'ı hatırlamanın ve onun da ötesinde Samsunsporlu kalabilmenin bu şehrin namusu olduğunu söylüyordu.
   Başkan Eynel, "Burası her yer değil, Samsunspor şehri, Samsun'dur" Dediğinde salon alkıştan yıkılıyordu.
   Daha sonra söz alan derneğin yöneticisi, eğitimci ve gazeteci Mehmet Yılmaz konuşurken adeta benim de duygularımı yansıtıyordu. O konuşurken kendimi konuşuyor gibi hissetmiştim.
"Samsunluyum diyenin tek takımı olur, o da Samsunspor'dur" Diyen Mehmet Yılmaz,  "Onların ikinci bir takımı yoktur, olamaz" Diye devam ediyordu.
   "Bu kenti seven herkes Samsunludur" Diyen Mehmet Yılmaz, "Benim dedem de Gümüşhane'den gelmiş ama bana sorulduğunda, Samsunluyum diyorum" Derken, adeta Samsunlulukları seçim zamanları aklına gelenlerle, bu kentte doğup büyüdükleri halde sorulduğunda bir başka kenti veya ilçesini söyleyen, "Çakma Samsunlulara da" Gönderme yapıyordu.
   Samsunspor'un tüm taraftar guruplarının isimlerini sayarak onlarla bütünleşmesi ve tribünlerde son dönemlerde örnek görüntüler sunan cefakâr taraftarları anması da bir taraftar derneğinin nasıl olması gerektiğini gösteren çok güzel bir örnekti, büyük olgunluktu.
   Bu örnek derneği kuran, onu yaşatan ve örnek hale getirerek bu güzellikleri bize yaşatan yaşları küçük, yürekleri ve Samsunlulukları çok büyük olan bu bir avuç Samsun ve Samsunspor sevdalısı genç kardeşlerimi yürekten kutluyor ve alkışlıyorum.
   Belki biraz da kızgınlıkla, kim bu dernek? Diye sorduğunuzun farkındayım. Bunu özellikle sona bıraktım. Şimdi size biraz da bu örnek dernekten söz edeyim.
   İşte o derneğin adı adı, "TEOMAN TAŞ SAMSUNSPORLULAR TARAFTAR DERNEĞİ'DİR."
   Teoman Taş tanışmadığım, ancak gıyabında tanıdığım gerçek bir Samsun ve Samsunspor fanatiğiydi. Samsun Barosu'nun en genç avukatlarından birisiydi. Pırıl pırıl, üretken ve sevgi dolu, başarılı çiçeği burnunda bir avukattı.
   Ne var ki, yeni aldığı arabasıyla bir duruşmaya giderken Kavak civarında geçirdiği bir trafik kazasında, çok genç yaşta sevenlerinden ve Samsunspor sevdasından ayrılmıştı.
   Sağlığında bir gurup arkadaşı ile Samsunspor'un tüm iç ve dış maçlarına gidiyor ve örnek bir taraftar modelini temsil ediyordu. En büyük tutkusu da Samsun ve Samsunspor'du.
   Etrafında ki arkadaşları ile 2004 yılında, www.samsunspor.biz adı ile bir internet sitesi oluşturmuş ve o kanalla geniş bir Samsunspor sevdalısı ile buluşmuşlar ve bir taraftar lobisi oluşturmuşlardı.
   İlk başlarda 150 civarında olan site üyesi bugünlerde 3000'li sayılara ulaşmış bulunuyor.
   Rahmetli Teoman Taş'ın 2008 yılında ölümünden sonra, arkadaşları onun yaktığı meşaleyi alev topuna çeviriyor ve 20 üye ile O'nun adını taşıyan TEOMAN TAŞ SAMSUNSPORLULAR TARAFTAR DERNEĞİNİ kuruyorlardı.
   Şu anda başkanlığını rahmetlinin meslektaşı olan Av. Erdem Eynel'in yaptığı dernek, sadece maçlara gitmekle yetinmiyor, bir dizi kültürel etkinliklere de imza atıyor.
   Bu güzel geceyi hazırlamanın dışında, eğitime de destek veriyorlar. İlköğretim Okullarında, " Samsun'da okuyorum, Samsunspor'u tutuyorum" Adı ile bir kampanya başlatmışlar.
   İlk olarak 2008 yılında Tekkeköy Kerimbey İlköğretim Okulu'na, 2009'da Başalan Cumhuriyet İlköğretim Okulu'na, 2010'da Aşağı Çinik Köyü ve Vezirköprü'de iki ayrı ilköğretim okuluna kırtasiye malzemesi, defter, kitap, futbol topu ve Samsunspor Forması bağışlıyorlar.
   İşte yazımın başından beri örnek diye nitelediğim bir taraftar derneği. Adı, " TEOMAN TAŞ SAMSUNSPORLULAR TARAFTAR DERNEĞİ."
   Bu dernek, taraftar derneklerine örnek model olarak tüm TV kanalarının spor programlarında tanıtılmalıdır diye düşünüyorum.
   İyi ki varsınız. Keşke Rahmeti Teoman Taş da aramızda olsaydı.
   Bazı insanlar vardır, yaşarken dahi kimse farkında değildir. Bazıları vardır, öldükten sonra daha da büyüyerek yaşarlar. Teoman Taş da onlardan birisidir. Ruhu şad olsun. Ne mutlu ona ki, eserleri de, sevdası da çığ gibi büyüyerek yaşıyor, yaşatılıyor.
   Öylesine de güzel dostlar edinmiş ki, Tanrım herkese böyle arkadaşlar versin diyor ve O'nun anısını yaşatan arkadaşlarını da yürekten kutluyorum.
   Sözlerimi geceye imza atan söylemi, Samsun'un sahip olduğu tarihi misyonunu da ekleyerek bir kez de yeni şekli ile seslendiriyorum.
   "BURASI HER YER DEĞİL, ONDOKUZMAYIS VE SAMSUNSPOR KENTİ SAMSUN'DUR"
   Yazımı son günlerin yeni sloganı olan ve ortak sevdamız Samsunspor için sık sık tekrarlanmaya başlayan, "HAYDİ SAMSUNSPORLULAR, EVİMİZE DÖNÜYORUZ" Çağrısı ile tamamlıyorum.
   İyi haftalar..

23 Ocak 2011

                                         SADİ SUBAŞI   

maraton

sadi subaşına başından beri bizlere vermiş olduğu manevi destek ve alakası için bir kez daha teşekkür etmek gerek.. sanırım bizim samsunsporluluğumuz o kadar büyük ki, ne kadar uğraşırsak uğraşalım derneği taraftar derneği sıfatından çıkartamıyoruz.. ama olsun samsunlu olmakla samsunsporlu olmak birse eş anlamlı kelimenin uzun yazılışını seçmiş değerli abimiz diyor ve teveccühü için bir kez daha "muhammet teoman taş samsunlular derneği" adına kendisini şükranlarımızı sunuyorum ve ilgilenen herkese şu nüansı da hatırlatim, samsun sivil toplum kuruluşları yazsınlar internete, sosyal ve kültürel faaliyet ve kampanyalar olarak kelli felli kuruluşların içinde bile başlarda yer alan 20 kişiden oluşan 100 kişiden sonsuz destek alan, samsuninin konuştuğu maratonun iş yaptığı bir sivil toplum kuruluşuyuz ve inşallah üstümüzde samsunspor formaları ile bu faaliyetlerimizinde derneğimiz nezlinde adının konduğu günleri de görürüz.. tekrar kalemine sağlık sadi abi.. " alkış veya tevazunuza talip değiliz ama hakkımızı veriniz ... "

maraton

yalnız site ana sayfasında köşem o kadar aşağı düşürülmüş ki birileri !! tarafından.. az daha uğraşırsa yakında siteye sokmazlar bizi.. :( :-X .:.:. 1dk!!!

mehmet yılmaz

Alıntı yapılan: maraton - 25 January 2011, 11:28:59
yalnız site ana sayfasında köşem o kadar aşağı düşürülmüş ki birileri !! tarafından.. az daha uğraşırsa yakında siteye sokmazlar bizi.. :( :-X .:.:. 1dk!!!


6 ayda bir yazı yazarsan olacağı odur..
ha, bana kalsa hiç yazma da :) :)

Sempozyum sonrası çoğunluğu olumlu olan güzel dönüşler aldık, emeği geçen herkese tekrar teşekkürler.

mehmet yılmaz

Bugün Ladik Devlet Hastanesi başhekimi Dr. Turan Bilgin bey aradı. Kendisi sempozyuma da katılmıştı. İlçede bulunan ve ismi olmayan Spor Salonuna Ladikli başpehlivan İbrahim Karabacak'ın adının verilmesi için gerekli yazışmaları yapmışlar ve dilekçeyi vermişler. Kısa süre içinde isim verilecektir inşallah...

>l< >l< >l< >l< >l< >l< >l< >l<

Ahmeti

olması gereken işte bu önce kendi değerlerimize sahip çıkmamız lazım.

ahmetsefa55

30 May 2011, 22:43:11 #338 Son düzenlenme: 30 May 2011, 23:13:41 samsuni


fotolarda necattin demirtaşı gördüm de aklıma geldi.
20 ocak etkinliğinde söz vermemişmiydi mete adanırın ismini spor salonuna koymak için ?
ne oldu o iş ?

mehmet yılmaz

Bir dahaki 20 Ocak'ta yine söz verir sanırım >:( >:( >:( >:( >:( >:(

ahmetsefa55

abi hemen iletişim adreslerlini bulalım ve gerek telefon gerekse maille tepkimizi koyalım.gerekirse oyla tehdit edelim ama istediğimizi yaptıralım.

mehmet yılmaz

Şu seçim süreci geçsin, normal yollarla ulaşırız kendisine...
En azından seçim nedeniyle istismar ediliyor sanmasın, niyetimizin halis olduğunu bilsin.