Fıkralar..

Başlatan salihcakir, 25 Mayıs 2005, 06:51:46

« önceki - sonraki »

kral55

DUA
> > > > Erzurumspor yenilirse küme düşecek, berabere kalır ya da yenerse
> > > >ligde
> > > >kalacaktır. Hoca'dan dua etmesini isterler:
> > > > - Hocam bi dua et de takım yensin, heç
> > >degilse berabere galsın.
> > > > Hoca dua eder. Maçın 90 dakikası berabere biter ama Erzurumspor
> > > >uzatmalarda
> > > >bir gol yer ve küme düşer. Taraftarlar:
> > > > -Ne biçim dua ettin" diye Hoca'ya çıkışırlar. Hoca:
> > > > - Ula uşah ben 90 dekke için dua ettim. Ne bülim gavat uzadacah

kral55

Ögretmen sinifta madenleri ve ne kadar degerli olduklarini
anlatiyormus.
Dersin bitiminde çocuklara sormus:
-"Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?"
Önce David cevap vermis: "Platin, ögretmenim. Onunla kendime bir
Porsche alirdim."
Ardindan Mike cevaplamis: "Altin, ögretmenim. Altinlarimla kendime son
model bir Cadillac
alirdim."
En son Küçük Joe yanitlamis: "Silikon, ögretmenim. Ablamda iki tane
var, kapinin önündeki
arabalari hayal bile edemezsiniz!..."

piyanist


erkan55

Adam 80 yaşına merdiven dayamış durumda doktora gider. Doktor muayenesini yaparken bu arada sorar
- Nasılsınız.Hayatınızdan memnun musunuz?
adam
-"Ah doktor bilemezsiniz o kadar mutluyum ki. 20 yaşında bi karım var ve benden 3 aylık hamile."
doktor çok şaşırır ve böyle bi durumu aklı almaz. Adama dönüp derki.
-"size bir hikaye anlatacağım. Adamın biri geyik avına çıkmayı çok seviyormuş." Her gün tüfeğini alır ava gidermiş. Yine bir sabah kalkar ava gitmek için hazırlanır.Yalnız yanlışlıkla tüfeğini alacağına şemsiyesini alır.
Neyse bu adam ormanda ilerlerken aniden önüne bir geyik çıkar. Adam şemsiyesini doğrultur nişanını alır güm geyik yerde. Yaşlı adam tam bu arada
- "Hayır kesinlikle başka biri vurmuş olmalı."
doktorda
-Evet kesinlikle:))

Tribün_ali

süper fıkra yaş 80 bitmiş iş daha yemez :D

SaMsUnSpOr 55

Müslüman Erzurumlu

Erzurum'da ermenilerin olduğu dönemde, kurban bayramı. Erzurumlular kurban kesiyorlar, bunu gören ermeninin biri arkadaşına;

- Ben de kurban kesmek istiyorum, der.

- Olur mu saçmalama. Sen müslüman değilsin, kurbanı niye keseceksin ki? diye karşı çıkar arkadaşı.

Tabi ermeni kararlı, gidip bir inek satın alır ve eline bıçağı alıp ineğin başına gelir. Elindeki bıçakla ineği ve kendini kan revan içinde bırakır ama bir türlü ineğin canı çıkmaz. Bunun üzerine ermeninin arkadaşı yanına gelip;

- Ya bu kadar işkence çekeceğine git şu karşıdaki müslüman kahvesine bir tanesinden rica et gelip kessin, der.

Ermeni elinde bıçak üstü başı kan içinde kahveye girer.

- Bir müslüman arıyorum, der.

Kahve halkından biri korkudan "Ca..ca..camiye gittiler, burada müslüman yok" der.

Adam camiye gelir ve içeri girip, " Müslümanlar buradaymış, öyle mi?" der. Cemaatte çıt yok. Sonunda dayanamayıp arkası dönük olan hocayı gösterirler. Ermeni hocanın karşısına dikilir; "Burada tek müslüman sensin heralde". Hoca kanlı bıçağa bakar ve "Çim? Ben?... Bana müslüman diyenin gelmişini geçmişini...."

Sempatik Bengülü

20 Mart 2008, 22:14:28 #51 Son düzenlenme: 28 Mart 2008, 22:16:38 sempatik bengülü
Bir Amerikalı,bir İngiliz ve bir Iraklı kahvede oturmuş çay içiyorlar.

Amerikalı çayını bitirince bardaği havaya firlatmış,silahını çıkarıp bardağa ateş edip parçalamış.

Bizde bardaklar o kadar ucuzdur'ki biz Amerika'da ayni,bardakla iki kere çay içmeyiz

İngilizde bunun üzerine çayını bitirip bardağı havaya fırlatmış ve ateş ederekbardaği parçalamış

Bizim ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam için o,kadar çok kumsal vardir'ki,ayni bardakla iki kere çay içmeyiz.

Bunun üzerine Iraklı da çayını bitirmiş,bardagi havaya firlatmış silahını çekip Amerikalı ve ingilizi vurup öldürmüş.

Bagdat'ta bu ingiliz ve Amerikalılardan o kadar çok varki, biz aynı adamlarla oturup iki kere çay içmeyiz...  ;D ;D

esedullah

Napolyon'un Cevabı Napolyon'a esir düşen general şöyle konuştu:
-Siz para için biz ise şerefimiz için savaşıyoruz.
Napolyon'un cevabı hazırdı:
-Doğru herkes kendisinde olmayan şeyler için savaşır

s_uzunkaya

Yaşlıca kadın kaldığı otelin merdivenlerinden hışımla inerek resepsiyon
memurunun karşısına dikilip;
-Bu ne rezalet!, diye bağırmaya baslar.
-Dün gece delikanlının biri geç saatlere kadar kapımı yumrukladı durdu ve
ben bütün gayretime rağmen kapıyı bir türlü açamadım...

s_uzunkaya

Herşey bitmiş, sigaralar yakılmıştı.
Kız mırıldandı;
-Sevgilim! Artık evlenme zamanımız gelmedi mi?
Delikanlı içini çekti;
-Haklısın, haklısın ama bizi kim alır ki?

s_uzunkaya

18 yaşındaki kız, annesine iki aydır hastalanamadığını söyler. Annesi, çok tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik testi almaya gider ve sonuçlar kızın hamile olduğunu gösterir. Anne çıldırmıştır, bağırır çağırır ve 'bunu yapan hangi domuz, bilmek istiyorum' der..

Kız telefon açar ve yarım saat içinde bir Ferrari evin önünde durur, içinden hafif kırlaşmış saçları ve çok pahalı bir elbisenin içinde manyak yakışıklı biri iner ve kapıdan içeri girer.

Anne baba ve kızla beraber otururlar. Adam, 'kızınız durumu anlattı. Kişisel durumumdan dolayı kızınızla evlenemem, ancak tüm sorumluluğu alıyorum' der.

'Eğer bir kız çocuğu doğarsa; annesine bir ev, bir yazlık villa ve 1 milyon dolarlık bir banka hesabı,
Eğer bir erkek çocuk olursa; birkaç fabrika ve bir milyon dolarlık bir hesap,
Eğer ikiz doğarsa; her ikisine de 500 bin dolarlık hesap ve birer fabrika vereceğim.' der.

'Ancak düşük olursa....'
O zamana kadar sessizce bekleyen baba elini dostça adamın omuzuna koyar ve
'O zaman tekrar denersiniz evladım' der...

s_uzunkaya

Dünya feministler kongresinde, Amerikan Delegesi Hanımefendi kürsüye gelmiş:
- Geçen yılın kararlarını aynen uyguladım. Eve gider gitmez kocama 'Bundan sonra temiz çamaşır istersen kendi çamaşırını kendin yıka. Işte makine orda..' dedim. Ilk gün bir şey görmedim. Ikinci gün bir şey görmedim. Üçüncü gün bir baktım, makinenin başında sadece kendi çamaşırlarını değil, benimkileri de yıkıyor.

Alman Delegesi söz almış:
- Ben de kararımız gereğince kocama 'Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi bulaşığını kendin yıka' dedim... Birinci gün birşey görmedim. Ikinci gün bir şey görmedim. Üçüncü gün baktım, makinenin başında sadece kendininkileri değil, benim bulaşıklarımı da yıkıyor.

Üçüncü konuşmacı bizden, feminist kardeşimiz:
- Türkiye'ye döner dönmez kararımız gereğince kocamla konuştum. Ona dedim ki 'Bundan böyle yemek yemek istiyorsan, kendin pişirmen gerekecek. Işte mutfak orada...' dedim. Birinci gün birşey görmedim. Ikinci gün birşey görmedim. Üçüncü gün sol gözüm biraz açılır gibi oldu, hafiften görmeye başladım ...

s_uzunkaya

Kadın gece yarısı uyandıgında kocasının yatakta olmadıgını görür. Kalkıp mutfaga gittiginde kocasını yaslı gözlerle kahve icerken bulur,

-Ne oldu, neyin var; diye sorar.
Adam:
-40 yıl önceki ciktigimiz günleri hatırlıyormusun?; Kadın çok
duygulanır. Demekki kocası 40 yıl önceki yıllarını hatırlayıp, uyuyamamıştır.

-Evet; der duygulu bir sesle. Adam:

-Daha liseyi yeni bitirmiştik ve sen 18'ine girmek üzere idin.;

-Evet; der kadın o günleri hatirlayarak.

- Bir gün annen evde yoktu ben size gelmiştim.Hatirliyormusun?

-Evet!der kadın gulumseyerek.
Adam:
-Annen eve erken gelmişti ve bizi yakalamıştı,hatırlıyormusun?
Kadin;
-Evet; der buruk bir sevgiyle. Kocasının her detayı hatırlamasından memnun ve mutlu.
Adam:
-Annen odasına gitmiş bir silah ile gelip silahi başima dayamış ve ya kizimla evlenirsin yada seni 40 yil hapse gonderirim,daha 18'ine bile basmadı; demişti. Hatırlıyormusun?

-Evet;der kadin gulumseyerek.

Adam daha şiddetli ağlayarak:
-Bugün hapisten çıkıyor olacaktımm !!
;D

s_uzunkaya

Evin hizmetçisi evin hanımından maaşına zam ister.Evin hanımı hoşnutsuz, sebebini sorar.
Hizmetçi:-"3 sebebim var: 1.cisi ben sizden daha iyi ütü yapıyorum."
Evin hanımı kızarak:-"Sana bunu kim söyledi?"
Hizmetçi-"Beyiniz."
Evin hanımı-"2. sebep ne?"
Hizmetçi-"Ben sizden daha iyi yemek pişiriyorum"
Evin hanimi daha da kızarak-"Olamaz senin benden daha iyi pişirdiğini kim söyleyebilir?"
Hizmetçi-"Beyiniz"
Evin hanimi patlarcasına sorar-
"3. sebep neymiş?'
Hizmetçi-"Ben sizden daha iyi sevişiyormuşum"
Evin hanimi köpürerek-"Bunu da mi kocam söyledi?"
Hizmetçi-"Hayır... Bunu bahçıvan söyledi."

s_uzunkaya

Kız, hayatında ilk defa bir partiye gidecekmiş, annesi o akşam kızına öğüt veriyormuş:
- Kızım bak sen bu partileri bilmezsin. Burada çapkın erkekler olur, seninle yatmak için her şeyi yaparlar. Eğer böyle bir şey olursa ona 'çocuğumuzun adı ne olsun?' diye sor, hemen telaşlanır ve senden uzaklaşır.
Neyse; kız partiye gitmiş. Biraz sonra bir genç, kızı dansa kaldırmış. Dans ederlerken genç, kızı okşamaya, sarkıntılık yapmaya başlamış. Kız hemen:
- Çocuğumuzun adı ne olsun? demiş.
Genç tırsmış ve gitmiş. Bir süre sonra başka bir genç gelmiş. Yine aynı sarkıntılıklar başlamış. Kız yine:
- Çocuğumuzun adı ne olsun? demiş.
Genç yine panik bir şekilde kaçmış. Biraz sonra bir genç daha gelmiş, dansetmeler falan derken yine aynı sarkıntılıklar başlamış. Kız yine:
- Çocuğumuzun adı ne olsun? demiş.
Ama degişen bir şey yok. Daha sonra dışarı çıkıp ıssız bir yer bulmuşlar. Kız yine:
- Çocuğumuzun adı ne olsun? demiş.
Gençte yine bir şey yok. Biraz sonra genç, kızın elbiselerini çıkarmış. Kız yine
- Çocuğumuzun adı ne olsun? demiş.
Gençte yine bir şey yok. Genç, kızla sevişmeye başlamış. Kız:
- Çocuğumuzun adı ne olsun? demiş.
Genç yine sessiz. Bir süre sonra genç işini bitirmiş. Kız yine:
- Çocuğumuzun adı ne olsun? demiş.
Genç kalkmış, prezervatifi çıkarıp bir düğüm atmış:
- Buradan çıkabilirse David Cooperfield olsun!