Zaman Sporvizyon yayın hayatına son veriyor...

Başlatan mehmet yılmaz, 22 Ağustos 2007, 10:17:55

« önceki - sonraki »

mehmet yılmaz

Zaman-Sporvizyon yayından kaldırılıyor!

Ertuğrul Sağlam röportajı ( 2004)
Kırmızı Şimşekler Asla Ölmeyecekler
Salonlarımızda görmek istediğimiz bir şehir; Samsun
Sami Hyypia Samsunspor'da...
Atatürk Samsunsporluydu! ( şiir )
Anadolu'da düşenin dostu olmuyor
Taraftarız biz açarız konu; forumlarda yazmıştım bunu ( samsunspor.biz)
Levent Eriş röportajı
Samsunspor-Malatyaspor maçı
Renklerin Siyah olduğu gün; 20 ocak 1989
Bir kazanın ardından dört otomobilin hikayesi
Samsunspor-Oftaş maçı
Türk futbolunun Samsunspor'a ihtiyacı var

Doğrudan Samsunspor'u konu alan dosyalardı. Bunların haricinde pek çok yazıda Samsunspor geçti; kullanıldı. Google'da Samsunspor Sporvizyon yazılınca pek çok dosya çıkıyor zaten.

Ulusal medyanın, İstanbul hakimiyetine karşı hakkaniyeti sergileyen ve hem Anadolu kulüplerine hem de diğer spor branşlarına yer veren sıra dışı yayın kuruluşu Sporvizyon önümüzdeki hafta 200. sayısını çıkaracak ve 4 yıllık serüvenin ardından veda edecek okurlarına.

Aramızda mutlaka takipçileri vardır... Genel gidişata muhalif bir çizgisi vardı. Şahsen çok üzgün olduğumu söylemek isterim.

son sayıda taraftar forumlarındaki bu tür görüşlere yer verilecekmiş; yorumlarımız yayınlanacak yani...

körfez55

benimde takip ettiğim gerçekten sıradışı ve anlamlı konuları içerik edinen bir yayındı.samsunspor kısmı zaten tartışılmazdı.üzüldüm açıkçası

maço

anadolu taraftarının takip ettiği okurken takımlarıyla gurur duyduğu bi yayındı gerçekten üzüldüm.istanbul basının hükmü ne zaman bitecek merak ediyorum

hasselbaink

Sporvizyon'un yayın anlayışının ayniyle Zaman Spor'a geçmesini diliyorum.

TRT'nin bile rezilleştiği bu dönemde Anadolu takımlarının Sprvizyon gibi yayınlara daha çok ihtiyacı vardı; kötü olmuş...

yönetici

Mehmet Yılmaz faktörünün de etkisiyle Samsunspor'u sıklıkla ele alan Sporvizyon'un yayın hayatının son bulmasını istemezdik, diğer yayınlara hatta Zaman gazetesinin spor sayfasına nazaran objektif bir bakış açısı hakimdi. Umarım bir gün kaldığı yerden yola devam eder..

tuzlalı

Gerçekten kötü bir haber bu. Bizim için ayrıcalığı olması nedeniyle daha üzücü olmasının yanında, tüm anadolu kulüpleri taraftarının tepki vermesi gereken bir durum.
Etki edecekse aslında Zaman gazetesi, örgütlü bir protesto baskısı altına alınabilir.

Bu konuda ilgili arkadaşlar karar alırsa, katılırız bizde.

"Bir elin nesi var, iki elin sesi..."

celebi

VALLA ÇOK KÖTÜ OLMUŞ YA.ANCAK BEN YİNE İLERLEYEN TARİHLERDE TAKRARDAN YAYIN HAYATINA GEÇECEĞİNİ SANIYORUM.

mehmet yılmaz

Muhtemelen Sporvizyon'un yayın poltikası Zaman'ın spor sayfalarında devam edecekmiş Yan, sadece İstanbul değil türkiye'de futbol oynandığını ve Türkiye'de şehrinin takımlarını tutan insanların varlığının da olduğunun ispatı devam edecek.

kerem55

Çarşambaların anlamı kalmayacak artık. Her sabah işe başlamadan önce mizahı okur, sonra da gün boyu ara ara kaçıp bitirirdim.

mehmet yılmaz

İnşallah bu bir veda değil, devre arasıdır
NEVZAT ÇAMLICA
Sporvizyon'un yayınına bir süre ara verecek olması, fısıltı gazetesi aracılığıyla internet sitelerine yayıldı, taraftar forumlarında tartışma konusu oldu. www.giresunspor.net, www.pankart.org, www.samsunspor.biz, www.tribundergi.com ve www.antu.com gibi sitelerde yer alan görüşlerden bazıları şöyle:
GiresunsporNet: Sporvizyon, içeriği itibariyle klasik Türk spor medyasından bariz bir biçimde ayrılıyordu. Takım-lig, büyük-küçük, yerli-yabancı ayrımı yapmadan Türkiye ve dünyada cereyan eden tüm güncel futbol olaylarını sayfalarına taşıyordu. Şişirme, balon diye tabir edilen 'olacakmış' haberlerine değil, 'olmuş' olanlara takım farkı gözetmeksizin yer veriliyordu. Haberleri kendimiz yazmış gibi okuyorduk. Böyle bir gazetenin (şimdilik) kapanması, farkının farkında olabilmişler adına önemli bir kayıp olacak.

ÇoTaNaKLaR: Benim de elimden geldiğince takip etmeye çalıştığım düzgün bir spor ekiydi. Olaylara farklı bir bakış açısı ve farklı bir duruşu vardı. İnsan tam anlamıyla okumaktan zevk alıyordu.

Marmaralı Çotanak: Böyle bir spor (futbol) anlayışı ile 200. sayıya bile gelmesi büyük başarı. Bizde böyle kaliteli çalışmalara pek rağbet olmaz. Entrika, kulüp amigoculuğu yapan yazarlar, köşe yazarı damatlar... Prim yapan bunlar. Teşekkürler Sporvizyon.

STD: En çok Payidar Baba'yı özleyeceğim... İnşallah Zaman Spor'da devam eder.

PaBLo AimaR: Güzel, seviyeli bir ekti. İnşallah bu bir veda değil, devre arasıdır.

Az-ya: Türkiye'de pek fazla sevdiğim basın organı yok. Kardeş ülkede sadece Zaman'ın yazı tarzını seviyorum. Diğerleri, yazı olsun, çuval dolsun... Ve de elbette Sporvizyon'u... İster analitik yazıları, ister röportajları, isterse de karikatürleriyle çok ama çok farklı bir ekti. Özellikle Anadolu takımlarına geniş yer veriyordu. Tamamen kapanırsa yazık olur. İnşallah yeniden okuma şerefine ulaşırız.

Listim_Erturk: Anadolu kulüplerine bu kadar yer veren, taraftarın duygularını anlayan ve tarafsız olarak yayın yapan bir ek. Kapanırsa kötü olur.

Körfez55: Benim de takip ettiğim, gerçekten sıradışı bir yayındı. Üzüldüm açıkçası.

Camakf_55: Anadolu taraftarının takip ettiği, okurken takımlarıyla gurur duyduğu bir yayındı gerçekten.

Canikli: Sporvizyon'un yayın anlayışının ayniyle Zaman Spor'a geçmesini diliyorum.

Tuzlalı: Gerçekten kötü bir haber bu.

Çelebi: Valla çok kötü olmuş ya. Ancak ben yine ilerleyen tarihlerde tekrardan yayın hayatına geçeceğini sanıyorum.

Kerem55: Çarşambaların anlamı yok artık.

Wolf: En büyük eksiği, gücünü ve sahip olduğu değeri kullanamamaktı. Futbolda dönen pastanın büyüklüğü ortada. Çok rahat sponsor ve reklam bulunabilirdi. Evet, göze hoş gelmiyor ama Anadolu kulüplerine dair ayrıntılı, çarpıcı yazıları okumak için katlanacaktık. İnciler köşesini özleyeceğim. Sporvizyon ruhu Zaman'da hafta içi (çarşamba-perşembe olabilir) devam ettirilebilir. Sayfanın adı da Sporvizyon gibi bir şey olabilir.

Şimal: Haddinden fazla mütevazı, haddinden fazla gizemli davrandılar bence. Bildiğim kadarıyla ek, ileride günlük bir spor gazetesine dönüştürülmek amacıyla çıkmıştı. İnşallah birgün bu gerçekleşir.

Alex Ferguson: Ne yazık ki futbolun endüstriyel dişlileri arasında kaybolan bir ek. Dershane yıllarına dayanıyor tanışıklığım ve unutmayayım diye Zaman'a abone bile olmuştum. Spora doyuruyordu bizleri.

Supertivo: Sporvizyon, çoğu büyük gazetenin 'büyük ama naylon' spor servisinden kalitelidir.

Al-Pacino: Geçen hafta berberde sıra beklerken tesadüf eseri masada gördüm gazeteyi ve altından da Sporvizyon eki geçti elime. Manşetin hemen sağ yanındaki "Türkiye'deki Demirsporlar" haberini bir solukta okumuştum. Kaliteli bir eke benziyordu. Yayına ara vermesi iyi olmadı.

Menteşoğlu: Büyük bir sürpriz oldu benim için. Tanıl Bora'nın da yazacağını düşünüyordum ki Sporvizyon yayını son buluyormuş. 4 yıl boyunca spor kültürümüze derinlik katmışlardı. Merzifon'da gazete bayilerinde bulamadığım için Zaman temsilciliğinden alıyordum her çarşamba. Haftada bir gün de olsa Zaman almamı sağlıyordu. Radikal Futbol'dan sonra Sporvizyon'un da yokluğuna alışmak zor olacak. Dört büyük yalakalığı yapmayan, onlara da yer veren ama onlara dayanmayan bir yayın anlayışı vardı. Örneğin, hiçbir dört büyük(!) futbolcusuyla röportaj yapmadılar. Ertuğrul Sağlam, Samsunspor ve Kayserispor'da iken röportaj yaptılar; ama Beşiktaş'a geçince yapmadılar. İstanbul hakimiyetine direnen son kalelerden biri daha düştü bence. Yazar kadrosunun Zaman'da devam etmesi dileğiyle.

Kral_kızılcıklı: "Anadolu'nun 5. Büyüğü Eskişehirspor" başlıklı bir yazı ve sayfanın büyük bir bölümünü kapsayan Kızılcıklı Grubu fotoğrafıyla tanışmıştım bu ekle. Gayet güzel, mütevazı, belli bir kesime değil, bütün takımlara hitap eder tarzdaydı. Yayından kalkması kötü olacak gerçekten. Yine diğer gazetelerdeki kenarda köşede duran iki-üç satırlık yazılara kalacağız gibi...

Engin Gürses: Salı günü Radikal ve çarşamba günü Sporvizyon sürekli okuduğum iki yazılı yayındı. Amatör branşlara da kesinlikle her sayıda yer ayrılıyordu. Kesinlikle işini iyi yapan, genç, dinamik bir kadroydu Sporvizyon'u çıkaranlar. Böyle bir eki kaybettiğimiz için oldukça üzgünüm.

Fearless Knight: Salı günkü Radikal Futbol bitti, şimdi de çarşamba günkü Sporvizyon yayın hayatına son veriyor. Var mı başka okuyacağımız bir dergi?

Timofte:
Anadolu takımlarına yakın duran, objektif olmayı önemseyen bir yayındı. İnşallah kaldıkları yerden devam ederler.

Sporvizyon'un yayınına ara verecek olmasına taraftarlar kadar spor camiası da üzüldü. Bunlardan biri de yazar Tanıl Bora idi. Bora'nın görüşleri de şöyle: Üzüldüm ve şaşırdım bu karara. Sporvizyon'un sakin tutumuyla spor medyasında ayrı bir yeri vardı. Özellikle röportajları müstesnaydı. Mülakattan değil, gerçek anlamda röportajdan söz ediyorum. Yani haber konusu insanlarla görüşmenin yanında yerinde yapılmış gözlem ve izlenimleri sunan yazılardan... Daha önceki bir değerlendirmemde spor medyamızın Ergün Pembe'si demiştim Sporvizyon için. Ergün'le aynı sezon sahalardan ayrılmaya zorlanması, tatsız bir tesadüf!  
Sayı: 200
Bölüm: Haberler

http://sporvizyon.zaman.com.tr/?bl=90&hn=13299

mehmet yılmaz

Sporvizyon sayesinde yazar oldum

MEHMET YILMAZ
Normalde ben bir coğrafya öğretmeniyim. Sporvizyon'da yazılarımın çıkması, hayatımın en güzel hazlarından biri oldu. Sporvizyon'la birlikte geliştim, değiştim, dönüştüm. Örneğin, İstanbullu üç takımdan birini bırakıp memleketimin takımını tutmaya başladım. Çok geçmeden de bir yayınevinden kitap teklifi aldım.




--------------------------------------------------------------------------------


Spor Cahili Arif Çokbilen, Şuteriya Piyaz, Payidar Baba, Fırat Çardakçı ve Şair-Futbolcu Şehabettin Kompletopçu gibi tiplerin yer aldığı mizah köşesini, Ertuğrul Mirza müstear ismiyle ben hazırlıyordum. Ahmet Kesgin ve Emre Özdemir de çizgileriyle renk katıyordu.




11-12 yıllık bir Zaman okuruydum ve futbola da delicesine tutkulu... Ama sanki bir şeyler eksikti ve derken birgün gazetemin içinde bir spor eki gördüm; tarifsiz bir sevinç içindeydim... 2003'ün güzünden 2004'ün yazına kadar okudum Sporvizyon'u. Bir yandan da belki birgün kitaplaşır diye futbol yazıları yazıyordum kendimce.

Ve birgün "Futbolla ilgili bir şeyler yazıyorum. Katkım olabilir mi?" diye kısacık bir mail attım Sporvizyon'a... Cevap, 'İyi yazılar elbette değerlendirilir. Gönderin bakalım.' oldu. Birkaç yazı yolladım ve aradan üç-beş gün geçmişti ki telefonum çaldı. Arayan Necati Kola idi. "Yazılarınızı beğendik. Bazı düzenlemeler yaparsanız yayınlayabiliriz." diyordu. Kim olduğumu anlattım tabii Necati Abi'ye: "Samsun'da yaşıyorum, öğretmenim, kitap okurum, maç seyrederim, Türk'üm, doğruyum, çalışkanım... Tutmayın beni uçacağım!"

2004'ün temmuzunda ilk yazım çıktı Sporvizyon'da: "Kaosumuz Sahada, Mikrofonlarımız Ankara'da"... Dev gibi bir orduyu yenmemiştim ama çocuklar gibi şen olduğum kesindi! Sonra bir nezaket teşekkürü telefonu ve akabinde zar zor gelen birkaç yazı daha yazabilir miyim teklifi... Ekimde ilk İstanbul seferi ve Zaman'ın eski binasındaki tanışma merasimi...

Sonra nasıl yazmam gerektiğini, dosyaların nasıl hazırlandığını ve Sporvizyon'un felsefesini öğrendim. Hayata aynı pencereden bakıyorduk. Araya giren askerlik biraz tempomu düşürdüyse de 2005 yazından itibaren kaldığımız yerden devam dedik. 2005 kasımda ise güya minik birkaç katkı yapacakken üzerime kalan mizah sayfası çıktı ortaya. Üzerime kalan dediysem memnun olmadığım manası çıkmasın. Şuteriya Piyaz, Hikmet Abi ile Arif, Fırat Çardakçı ve Tankut Tandem gibi tipleri oluşturmaktan büyük keyif aldım; ama en çok Payidar Baba'yı sevdim. Keşke gerçekten öyle biri olsa diye hayıflanmıyor değilim. Dikkatli okurlar "İyi de mizahı Ertuğrul Mirza diye biri yazıyor. Ey Mehmet Yılmaz sana ne oluyor?" diyebilirler tabii... Ertuğrul Mirza benim müstear ismimdi; aynı zamanda oğlumun da ismi...

Sporvizyon'da yazmaya başladığımda memleketimin takımı Samsunspor'un yanında, hatta önünde, İstanbul takımlarından birini de tutuyordum. "Bize Özgü Bir Taraftarlık Modeli: Çift Takımlılık" yazısında da bahsetmiştim bundan. Artık şunu anladım ki çift takım tutulamazmış, sempati ise apayrı bir şeymiş. Sonra Sporvizyon'un yayın politikasının da tesiriyle yaptığım hatanın farkına vardım; Türkiye'de üç takımdan başkasını tutmak ayıpmış gibi bir hava oluşturulmuştu ve bu değirmenin en büyük su taşıyıcısı da İstanbul medyası idi.

Lakin Sporvizyon, Türkiye'de spor olarak yalnızca futbol, takım olarak da üç İstanbullu olmadığını haykırıyordu adeta. Yıllardır karşılıksızca sevdiğim İstanbullu aşkımı (F.Bahçe) terk edip zaten sürekli tribünlerinde olduğum Samsunspor'uma iltica ettim; iyi de ettim. Türk futbol alemine bakışım değişti. Haksızlıklar, olması gerekenler ve olmayanlar daha bir belirdi böylece. Üstelik yıllardır ikinci plana ittiğim, en güzel yıllarında yanında olmadığım Samsunspor benden intikam almak istiyormuş gibi tarihinin en kötü sezonunu geçiriyordu. Samsunsporlu güzel insanlarla tanıştım; Samsunsporluluğun yaşayan ve köklü bir gelenek olduğunu fark ettim. Hatta İletişim Yayınları'ndan önümüzdeki yıl çıkması planlanan bir Samsunspor kitabının çalışmalarına da başladık uzun süre önce. Neticede bakış açım değişmişti; artık Samsunspor'u tutuyor olmam, söz gelimi bir Sakaryaspor'u, bir Bursaspor'u, bir Ankaragücü'nü, bir Eskişehirspor'u daha iyi anlamam demekti.

Sporvizyon'da bu sayı da dahil olmak üzere üç yıl içinde 95 mizah, 185 yazı ve 4 de röportaja imza atmışım. Bazıları benim için çok anlamlı, çok özel yazılardı. Okur tepkilerinden ziyade taraftar sitelerine asılan yazılara rastladım; oradaki tenkitlerden pay biçtim kendime ama genel anlamda olumlu tepkiler aldım. "Anadolu'ya Bu Hareketi Yapamayacaktın" yazısı İstanbul takımlarını tutanlarca bile takdir edildi mesela...

Tuttuğum takıma ağırlık verdiğimi itiraf etmeliyim; Samsunspor odaklı pek çok yazı çıktı ama bunun temel sebeplerinden biri de Samsunspor'u iyi bilmemdi; onu merkez alarak diğer Anadolu takımlarını da anmaktı. Öyle ki "Türk futbolunun Samsunspor'a ihtiyacı var" derken, Türk futbolunun Kocaelispor'a da, Boluspor'a da ihtiyacı olduğunu ifade ediyordum.

Sporvizyon'da Adana Demirspor'dan Sakaryaspor'a, Giresun'dan Antalyaspor'a, Göztepe'den Üsküdar Anadolu'ya, Bursankara'dan Eskişehirspor'a, Orduspor'dan Kayserispor'a kadar pek çok takıma yer verildi. Medyanın görmezden geldiği 'Taraftar Ortak Paneli'nde sadece Sporvizyon vardı. Elbette eksikleri de mevcuttu ama Türk spor medyasının genel gidişatına muhalif duruşuyla bir nefes alma sahası idi adeta...

Peki, şimdi ne olacak? Farklı renklere gönül vermiş tribünden arkadaşlar da bunu soruyor... Sporvizyon, yayınına ara verecek; ama kadrosu, felsefesi ve yayın politikası ne olacak? Zaman'ın spor sayfalarında Sporvizyon'un ruhu dolaşmaya devam edecek diyelim. Gerisini siz anlayın...

celebi

mehmet bey en kısa sürede Samsunsporumzun kitabını bekliyoruz senden

Tribün_ali

Alıntı yapılan: "Celebi"mehmet bey en kısa sürede Samsunsporumzun kitabını bekliyoruz senden

 
  Celebi abi güzel düşünmüşsün güzel bir SAMSUNSPOR KİTAPI yazsalar iyi olur takın tarihi bu günlere nasıl geldigi gibi ilk amigo kim ilk dernek ismi gibi bunları cogaltabilirler ve bu kitabın gelirini SAMSUNSPORA bagışlasak süper olur ilgililere duyrulur

Sadece Samsunspor

Alıntı yapılan: "Tribün_ali"
  Celebi abi güzel düşünmüşsün güzel bir SAMSUNSPOR KİTAPI yazsalar iyi olur takın tarihi bu günlere nasıl geldigi gibi ilk amigo kim ilk dernek ismi gibi bunları cogaltabilirler ve bu kitabın gelirini SAMSUNSPORA bagışlasak süper olur ilgililere duyrulur


öyle bir kitap çıkacaktı zaten çelebide en kısa zamanda bekliyoruz demiş  :wink:

m.yilmaz

Kitap ile ilgili gerekli açıklamayı ayrı bir başlıkta yaptık.

Sporvizyon konusuna gelince;

Gazetenin aldığı bir kararla geçici bir süre için ara verildi Sporvizyon'a. Bu sürenin ne kadar olacağı belli değil tabii.

Ben yazılarıma Zaman Gazetesinin Spor sayfalarında devam edeceğim, elimden geldiğince yine Samsunspor'u yazmaya çalışacağım.

Saygılar.