Fatih VURAL - Nefes almak için küme düşmek de lazımdır..

Başlatan mehmet yılmaz, 28 Temmuz 2006, 12:43:59

« önceki - sonraki »

mehmet yılmaz

AlıntıŞimdiki zaman'a zoraki esir ettiğim filmin başı, 80'lerin ortalarına dayıyor sırtını. Memur bir babanın, pazar günlerini, hafta içinde yeterince girdiği sosyal alandan uzak, evde ailesiyle ve daha çok da TRT 1'in yayımladığı maçlarla paylaştığı günler... Televizyonda 'diğeri'nin verilen maçına inat, radyonun sesinin Fenerbahçe için yükseltildiği anlar... Annenin, saha dışında kalma isteği nedeniyle arkadaş ziyaretlerine doğru yola koyulduğu; babanın çılbır ve makarna ile oğluna öğle yemeğinde bir yer sofrası ziyafeti çektiği zamanlar... İşte böylesine yitmeye yüz tutmamak için direnen günlerimin takımı Samsunspor... Çocukluğumu, şimdiye iliştiren mitik figürlerin dünyası... Fatih, Emin, Tomiç, Mete, Muzaffer, Rıfat ve daha birçoğu... Tanju'dan sonrası...
İnsan, çocukluğundan bugüne en çok da acılarını sürüklüyor galiba. Bir şehri, ölüm uykusuna yatıran o zamansız ölümlerin kazası da bu yüzden çok net, hafızamda. Çok gece düşe yatırsam da bedenimi, futbolla büyüyen hayallerimin en büyük kırıklarından biriydi o kaza. Sonrasında, takvimin kopan birkaç yaprağında, spor haber bültenlerinde 'soluk makinası'yla yaşamaya tutunmaya çalışan Tomiç'in o sepya fotoğrafı, bir yaradır gözlerimde. Ve içim sancımaktadır, 'Samsunspor'un Yugoslav futbolcusu Tomiç, girdiği bitkisel hayattan çıkamadı' repliğinin ruhumun duvarlarında yankılanmasıyla...
Memleketim Giresun'a gittiğim her yaz tatilinde, bindiğimiz arslan logolu, 303 Ulusoy'un en az iki saat beklediği Samsun Garaj'ı hep bu acıya döşeklik etti bende. Sonrasında, şehir içinden aldığımız yolda Samsun 19 Mayıs Stadı'nın verdiği selamın, bendeki o ağır yüzleşmeye çıktığını bilseydi, başka bir yol arardı belki kaptan. Bir çocuğun düşlerini incitmekten korkaraktan...
Futbolu en sadık aşk belleyen gönlümün kapılarından yeni Samsunsporlar geçti durdu, yıllar boyunca... Ercanlar, Ertuğrullar, Tümerler, İlhanlar, Serkanlar, Celiller ümitlerimi kıpırdatan adamlar oldular. Hani diyorum, Fenerbahçe'ye teslim edilmiş bir yürek, alnına dökülen saçlarıyla estetize ettiği şutunu ağlarla kucaklaştıran Ertuğrul'un dizüstünde kaymasında bile burulmuyorsa, burada yaşam adına bir mola istasyonu kurulmalı ve derin bir nefes almalı, o güzel oyun adına... İşte, içim bunun için rahat... Rakibim olsa da sevdiğim, acımaz attığı gülde başım ve güler yüzüm, hayatın izdüşümü bir oyunun önünde...
Yazıya olan sevdam beni yazarlığın karasularına attığından beri aldığım en büyük hediyelerden ikisidir Ertuğrul Sağlam ve Fatih Uraz'la tanışıklığımın ötesine uzanan 'ismi lazım değilliğim'. Ertuğrul Sağlam'ın yüreğinin başkenti bellediği Samsun'unu görüp de, Fatih Uraz'ın anlatmak ve bir daha yaşamak istemediği o cevval kazanın hatırasına duyduğu saygıyla göz göze gelmek... Bazı anlamlar, yerinde gömülü kalmalı. Ve yiğitler, öldüğü bayırlara gömülmeli, mekânın kutsiyetiyle gasledilerekten...
Lig'in alfabesinin en başından A'dan başlamak adına, ezber bozacak Samsunspor bu sene... Mevsim güz görünse de, tribünlere gelen ilkbaharın değerini anlamak adına, kaderin güzel bir oyunudur belki bu. Yenilseler de, alkışlardan esirgememek adına futbolcuları, hayatı sıfırlayabilme kudretine ulaşmaktır bazen küme düşmek. Tekrar çıkılacak merdivenlerden yükselirken, yeniden bakabilmek için yeşil sahaya, vazgeçmemektir nefes almaktan... Bilinir: Hayat yeniler kendini... Tıpkı futbol gibi... Yazın ortasında bile Kırmızı-Beyaz yün kaşkolunu okşayan herhangi bir taraftar gibi...  

Fatih VURAL- Aksiyon

mehmet yılmaz

harika bir yazı bence gizli samsunsporlıluk üzerine
karadeniz sahil yolu-samsun otogarı ve 19 mayıs stadı tabelası müthiş işlenmiş...

aslen giresunlu birisi ve sıkı Fenerli ama Ertuğrul Fener'e gol atınca üzülmüyor
bu da Samsunspor sempatisiniden ileri geliyor

hele o son cümle...
"Yazın ortasında bile Kırmızı-Beyaz yün kaşkolunu okşayan herhangi bir taraftar gibi..."

Yemin olsun ağlayacaktım!
Çekmecemde duran atkım geldi aklıma; gözlerim doldu!

Uzun süre Sporvizyon'da yazan ve bir ay kadar önce haber dergisi Aksiyon'a geçen Fatih Bey'in ellerine sağlık.

kerem55

yazarlar bölümünde Tomiç'in resmi vardı. Acım tazelendi yine. 38 kiloya düştüğünü yazmıştı gazeteler.

taylan gezgin

herkesin bir hikayesi mutlaka vardır... ama futbola dair olanların yürek burkması daha bir hayata dair...

timofte

Samsun dışında, Samsunsporlu ve hatta Samsunlu olmayan insanların gözünde takımımıza nasıl bakıldığını biliyorum. Ama ne yazık ki Samsun halkı aynı duyarlılığı göstermekten çok uzak. Samsunspor'u sadece "şehri temsil eden takım" olarak görüp onun geleneğini ve tarihini, imajını anlamayanların sayısı hiç az değil. Şu anda Orduspor'la, Mardin'le, Malatya ile, Elazığ ile aynı kümede oynayabiliriz. Bunlar da şehir takımları  ama Samsunspor'un ayrı bir vizyonu, şehir takımı olmanın ötesinde temsil ettiği değerler var. Bu gibi yazılar bütün bunların farkında olmayanlara ve Samsunspor'u hor görenlere güzel birer cevap oluyor.

kirazlýk

nefes alma işni fazla uzun tutmamamız lazım artık eski garaj yok ama çevre yolundan geçenler statı görecekler

Tribün_ali

evet yeni cevre yolundn gecenler 19 mayıs statyumunu görecekler

King Of The North

Polyanacılık oynamaya gerek yok düşürüldük geçen sene bu sene de halimiz ortada.