TFF 1.LİG 2020-2021 27. HAFTA | SAMSUNSPOR`umuz 0 - 2 Giresunspor

Başlatan Elyesa, 16 Mart 2021, 12:28:01

« önceki - sonraki »

Stoper

Kesin verileceğini düşündüğün sınavdan kalıp, okulun uzaması gibi bir his bu.

Böyle bir duyguyu, en son 2015'de Antalyaspor finalinde hissetmiştim, o maçta da görülen kırmızıdan sonra bütün hikayemiz değişmişti. Yeminle rakip oynasa bu kadar kötü olmam, tamamiyle anti futbol üzerine kurulmuş takım 3 puanla gitti.

4 maçtır kazanamıyoruz, bugün ligler tescil edilse yine süper ligdeyiz. Öyle kalitesiz bir sezon yaşanıyor. Hep dedik, kendi ayağımıza sıkmaksak şampiyon oluruz. Kazanabileceğimiz iki maçta, 4 kırmızı kart ile kendi kendimize takılıyoruz. Olabilecek en kötü senaryoları izletiyoruz.

Kalan 7 maçı kazanıp, seri yapabilecek kalibrede takımız, hepsini alalım yine lider olarak çıkacağımıza inanıyorum ama ekip olarak rehabilitasyona ihtiyacımız var.

Milli maç arası, çok iyi döneme denk geldi. Daha taze zihinlere, diri ve sağlıklı psikolojiye ihtiyacımız var. Özellikle Ertuğrul Sağlam'ın..

brigand

Alıntı yapılan: brigand - 20 Mart 2021, 11:21:12Bu maça kadar konuşulacak o kadar çok şey var ki aslında. Transferler, kadro tercihleri, kalan-giden oyuncular, formasyon vs. Ama insan öyle yada böyle durum buraya kadar gelmişken artık başka bir şey düşünmek istemiyor.

Teknik heyetin ve oyuncu grubunun daha nasıl motive olacağını, nasıl takım olacağını bilemiyorum. Sahaya bir türlü yansıtamadığımız olgular var.
Takımdaşlık, formaya ve takıma saygı, mücadele ruhu, taktik ve teknik güç vb. çok konu.
Şimdi bu maç özelinde baktığımızda, her şeye rağmen takım mücadele etse, bir tık fazla çaba gösterse, maç boyunca motive kalsa maçı kazanırız diyebiliyoruz.

Giresun herkesin beklediği gibi geride bekleyerek hızlı hücum deneyecek ve maçı beraberlikte veya önde götürdüğü sürece oyun disiplininden kopmayacaktır.
Burada kazanması gereken biziz. Hem psikolojik hem de sıralama açısından. Bakıldığında olası mağlubiyet durumunda 3.lüğe düşme ihtimalimiz var. Bu bizim için çok kontrol edilebilir bir durum olmayacaktır.

Sahaya çıkacak 11'i muhtemelen hoca bile tam bilmiyor şuan.
Ancak mevcut oynayabileceklere göre iyi kötü, tam hazır veya değil en iyi tercihler bütünü nasıl olacaksa öyle çıkmalıyız sahaya.
Tomane oynayabilecekse 11 başlamalı keza Savicevic de öyle.
Çünkü Giresun'a karşı ilk golü bulmak galibiyetin %75'i demek.
Bocalıyorlar, ikincil bir planlarının olmadığını gördük son maçlarında.

Aksi senaryolarda, dikine kanatlara hızlı oyun açabilen oyuncularıyla kontra atakları sonlandıracak bir rakip olacak karşımızda.
Serginho sahada olursa, Nalepa ve Caner Hüseyin Bağ gibi isimler çok daha uyumlu görünüyorlar. Balde ve Eren ise hareketli tarzlarıyla arka koridorda bu oyunculara istedikleri alanları açıyorlar. Seri yaptıkları maçlarda, özellikle de öne geçtiklerinde bunu uygulayabildiler. Öte yandan defansif anlamda da bocalıyorlar. Kaleci tercihini değişecek kadar sorunlar yaşıyorlar. Bu defolarından yararlanabilmemiz için bizim de takım halinde hareketli pres uygulayabilmemiz lazım. En azından skoru alana kadar.

Şu maçı final gibi görüp, ona göre hazırlanıp ve olması gerekenden bile fazla mücadele etmezse bu takım, kalan haftalar bize kolay fikstür değil stres, sancı seansı gibi gelir. Umarım hem hoca, hem de oyuncu grubu tüm hataları silebilecek, tüm havayı değiştirebilecek bu imkanı tepmezler.

Son olarak kazanamazsak elbette her şey bitmiş olmayacak. Ancak ben şuan takımın içinde bulunduğu garip ruh halinden dolayı, işin psikolojik yönünün bizim için daha önemli olduğunu düşünüyorum ve bu nedenle olaya yukarı açıkladığım çerçevede bakıyorum.





Maç günü yazdığım yorumda belirtmiştim. Bizim için işin büyük kısmı psikolojik ve ruhsal diye. Maalesef maçın içinde kalamadık yine ve ellerimizle bizi bir alt lige düşüren takımı bir üst lig için tekrar motive ettik. Gerçekten acı verici ve yıkıcı bir mağlubiyet oldu.

Çok fazla uzatmadan genel bir değerlendirme yapmak istiyorum.
Sene başından beri takımdaki kopukluktan, yetersiz transferlerden, oturmayan kadro yapısından, yanlış planlamadan hepimiz şikayetçiyiz.
Ancak bence en önemli sorunumuz takım olamamak. Biz takım olamadık. Ne oturmuş kadrosuyla, ne maçların yapısı ve gidişatlarına göre değişkenlik gösterecek oyun yapılarıyla ne de sahaya yansıtılan ciddiyetle.
Hoca sene başından Ferhat'a kulüp bul dedi. Bulsa ilk devre o 33 puanı da alamıyorduk.
Bizim sezon planlamamızın özetidir bu durum benim gözümde.
Sabit şablon, sabit kafa yapısı, değişmeyen sonuçlar.
Kazanırken de kaybederken de defalarca hatırlattık naçizane.
Ancak artık işin psikolojik ve ruhsal tarafını da kaybetmiş bulunmaktayız.
Bu işin 1 numaralı sorumlusu hoca ve futbol direktörüdür. Kimse başka bir hedef aramasın.
Bu kadroyu kuran, yönetemeyen, gerektiğinde ceza vermeyen, hakkaniyetli davranmayan, iyi hazırlanmayan kimse odur sorumlu.
Guido 1 hafta bocaladı diye kadrolara bile alınmazken - ki ilk devre bu takıma katkısı ortada -, geldiğinden beri 2 gram katkısı olmayanlar garanti 11'de devam ederse bu iş baştan sorunlu demektir.
Bu maçta Hamroun ve Savi çıktığında gerçekten afalladım. Bırakın kırmızı kartları vs. Devre arası forumlarda rakip taraftarın ve diğer insanların en beğendiği ve çekindiği iki ismi ezbere değiştiriyorsun. Bir plan, saha içine efektif bir etki hiç yok.
Hocayı teknik ve taktik anlamda çok yetersiz bulduğumu, transfer konusunda sicilinin çok bozuk olduğunu ancak idare ve disiplin konusunda ki başarısıyla bu açıkları kapattığını söylüyordum.
Şimdi şöyle geri çekilip baktığımızda işin idare ve disiplin kısmını da komple elinden kaçırmış olduğunu görüyoruz.

Her şeye rağmen tek bir şansımız daha var.
AKSİYON ALMAK !
Bana göre iki seçenek var.
1. Hocayla devam edip; disiplinsiz, ciddiyetsiz ve aşırı formsuz olan isimleri kim olduklarına bakmadan kadro dışı bırakıp, para cezalarını kesmek. Oyuncu grubuna gereken ayarı vermek.
Bu seçeneğin işleyeceğini hiç düşünmüyorum. Çünkü hoca ve yönetim bu konuda bugüne kadar çok taviz verdiler, artık geri dönüşü olmaz.

2. İlk seçenek işlemeyeceği için acil aksiyon alıp hocaya teşekkür edilip, bu takımı ve hedefi taşıyabilecek kudrete sahip bir isimle anlaşmak. Ve yeni gelecek hocanın raporuna göre oyuncular üzerinde ki yaptırımları yönetmek.
Bu seçenek bir çıkış yolu olarak daha uygun geliyor bana. Nedeni; işin gerçekten artık teknik taktik sınırlarından çıkıp psikolojik ve ruhsal sorunlardan kaynaklı olduğunu düşünmem. Kısa sürede bunu çözebilecek tek yöntem oluşan kasvetli ve gergin havayı, yeni bir figürle dağıtmak. Tekrar bir sinerji oluşturmak. İlk çıkılan Tuzla maçını kazanıp, bir anda kalan 6 final haftasında tekrar ipleri elimize alabilmek.

Tüm bunlar elbette kendi kendimizi yediğimiz bugünlerde aklımızdan geçenler. Ancak başkan yine hocaya güvenip oyunculardan söz aldım modunda devam ederse, değişen hiçbir şey olmayacaktır. Gereksiz umutlanmaya da gerek kalmaz böylelikle.

Son olarak Altay'ın kalan maçlarından en az 17 puan çıkaracağını düşünüyorum. Ads için diyecek bir şey yok, onlar da bizim başka versiyonumuz.
Bizim milli maç arasıyla beraber tekrar bir sinerjiye ve rahatlamaya ihtiyacımız var. Bunu yaratabilecek aksiyonları da kendime göre yukarıda sıraladım. Bunlar olmazsa hiçbir umudum yok kalan haftalar için. Rakiplerin bu kadar bize çalıştığı, sürekli önümüze altın tepside sunulan bir ligi sezon sonu kaybetmek çok çok acı olacaktır.

Sadece Samsunspor

Aklima geldikce cildiyorum arkadas ya. 70dk kaleye gelemeyen adamlara 2-0 yenil evinde 3 puani ver yolla. Adamlarda bizim stadda soyunma odasinda eglence videosu. Cok yaraladiniz uzdunuz lan bizi vicdansiz takimimiz

ask55

Üzerinden zaman geçsin istedim yazmak için.
Hoca ile ilgili yoğun eleştiriler görüyorum sosyal medyada.
Oyun olarak bakarsak gayet iyiydik.Her an gol atıp kazanacak hissi yaratan taraf bizdik.
Giresun kalemize gelemedi.
Hocayı nasıl ve neye göre eleştiriyorlar anlamıyorum.
9 kişi kalmasak hatta 9 kişiyken Guido düzgün bir vuruşla golü atsa Ertuğrul Sağlam kral olacaktı.
Bu eleştiriler tam skor taraftarı ve ya skor yorumcusu işi.

Takımı sabote eden , satan , ahlaksızlık yapan, karaktersizleri temizleme işi başkan ve yönetimin işidir.
Hoca bir sonraki maçta takımdan verim almak için oyuncularını taraftarın önüne atmak istemeyebilir bu normaldir.
Keremcan'ın ağlamalarını yiyen varsa afiyet olsun.
Kubilay için de bir şey demiyim ama kafamda bir soru işareti de yok değil !

Guido, Burak Çalık, Rahman Buğra, Enes, Muhsin, Ferhat, Nadir, Plumain, Gyasi, Keremcan, Mathias gibi çöplerle bu takımı buraya kadar getirmesi bile hocanın bu lige çok fazla olduğunun göstergesidir.
Başka hoca olsaydı bu "köylü zihniyetli" takım hocayı 5. 6. haftada yer gönderirdi.

Hele hele "hocaya rağmen" vs. yazanlar var komik oluyorlar.

Kabul edelim kadromuz 2. devre transferlerle toparladı.
Bana kalırsa tek kabul edemeyeceğim maç ADS maçıdır.
Altınordu ve Giresun maçlarını hocaya yazmak ayıptır.

Bu takım net söylüyorum 1. olarak çıkacaktır.
Giresun'un zorlu fikstürü daha yeni başladı.
ADS desen önce Eskişehiri yensin sonra şampiyon olsun.

İnanıyorum demıyorum görünen köy kılavuz istemez.
Sezon sonu göreceğim ben.


eprianu

Alıntı yapılan: ask55 - 22 Mart 2021, 18:37:34Keremcan'ın ağlamalarını yiyen varsa afiyet olsun.
Kubilay için de bir şey demiyim ama kafamda bir soru işareti de yok değil !

Bence de afiyet olsun. Rakip gole giderken bu hareketi yapsa amenna ama pozisyon yokken o hareketi yapması başka türlü izah edilemez.

Ben son 2 haftadaki tüm kırmızı kartların sabote olduğunu düşünüyorum. Ciddi temizlik şart!

Sol Açık

"Oyuncular sabote ediyor" hipotezinin çılgınca bir fantezi olduğunu düşünüyorum.

Arada "trivela spor" kanalını dinliyordum, belki güncel bir bilgi yakalarım diye, yukarıdaki hipotezin daha çılgın versiyonunu maç sonrası söylemişler: "Takım Süper Lige çıkarsa oyuncularla yolların ayrılacağını oyuncular biliyor ve ondan dolayı bilerek kaybediyorlar"!

Ne bu tür zırvalıkları tartışacak mecalim var, ne de isteğim var. Kabullenemediğim gerçeklik; aklı başında Samsunspor taraftarlarının bile bu zırvaları dinleyebilmesi...

Hiç kusura bakmayın; bu saçmalıkların tartışıldığı, gündem olduğu bir camianın memleket futbolunda devrim yapması mümkün değildir!
Bu kulübün genlerinde, bu takımın tarihinde düşmekten gocunmak yok! Düşse de, düştüğü yerden dimdik ayağa kalkmak var!

Kaldı ki düşmedik, olsa olsa biraz sendeledik! Lig ikincisiyiz, ligin en az kaybedeniyiz, avantajlı bir fikstürümüz var ve ligin lideri 9 kişi kaldık diye elimizden kaçabildi...

Şüphem yok; bu sezon şampiyon olacağız! Ama bu saçmalıklara inanabilen bir kitle ile Süper Ligde kalıcı olur muyuz, hiç emin değilim...

_SoN_

Oyuncuların toplu halde takımı "sabote" etmesi, bana da pek mantıklı gelmiyor, ancak son dört kırmızı kartta ortada,bunun açıklaması bir şekilde yapılmalı,bu işin bir yorumu bu yorumun da mantıklı bir cevabı olmalı, bu "mantıklı" cevabın bir şekilde bulunması için sanırım tüm ütopik konuşmalar.


emrealtinsk

Öncelikle Ertuğrul hocanın sonuna kadar arkasında durulması gerektiğini düşünüyorum..
Evet hamroun ve saviceviç değişiklikleri çok saçma geldi hepimize, şok olduk herkes böyle düşünüyor peki bunu herkes biliyorda Ertuğrul hocamı bilmiyor ? Mutlaka bildiği bi plan düşünce vardıki yaptı sonuçta 2 senedir takımın patronu o ve herşeyi bizden daha iyi bildiği aşikar

Bir başka değinmek istediğim konu 2. Kırmızı kart sonrası Ertuğrul hoca yoğun bi itiraz etti hakeme ve kırmızı kart gördü, burada hepimizin içinden o an geçenleri yaptı herkes insan hata yapabilir profesyonel davranabilirdi lakin hocanında stresli olduğu bariz belli ama 10 dk sonra maçın bitiş düdüğüyle beraber Erkam Peşinden Nurullah ve Burak hiç bişey olmamış gibi gidip hakemle el sıkışıp tebrik ettiler 2 takım arkadaşın atılmış sezonun en önemli maçını 2-0 kaybetmişsin hocan hakeme itiraz etmekten kırmızı kart görmüş sen bu duruma profesyonel olarak davranabilirsin eyvallah ama gidip tebrik edip elini sıkmak aymazlıktır.
O stadda seyirci olsa o Kartlar çıksa o hakemin elini sıkabilirmiydin ?
Takımda hocaya karşı bi tavır olduğunu düşünüyorum sürekli değişen ilk 11 ve 18 e alınmayan oyuncuların oluşturduğu psikolojik bi durum var gibi

Ayrıca yediğimiz ilk golde burağın topu saçma şekilde kaptırıp ardından koşmaması ve golü yememiz de maalesef bu durumu destekliyor.

İnşaallah durum böyle değildir demekten başka bişey yapamıyoruz 😞😞


brigand

Hoca oyunculardan nasıl sorumlu olmuyor anlayamıyorum. Neyi komik geliyor bunun? Yani oyuncunun form durumu, ruh hali, hareket tarzı ortadayken hala sahada tutuyorsan, hala aynı formasyonda oyuncuları kitliyorsan, hala ezbere tercihlerle devam ediyorsan; bu ezberinde ki ve analizini yanlış yaptığın oyuncu hatalı olduğunda, sabote ettiğinde, ciddiyetsiz davrandığında, hazır olmadığında sorumlu kim oluyor oyuncuyla birlikte? Herhalde ben değilimdir.

Nadir özellikle Keçiören maçından sonra nasıl sahada olabiliyor?
Gökhan Alsan takımı ilk yarım saatte eksik bırakmış, kasıtlı veya kasıtsız fark etmez hiç mi yaptırımı yok?
Karadeniz ve Yasin geldiğinden beri form durumları ve katkıları ne olursa olsun ilk 11 çıkıyorlarsa, ya da sahada olması gerekenden çok daha uzun kalıyorlarsa sorumlusu ben mi oluyorum, ya da başkan mı karar veriyor buna?
Takımı bu sezon kaçıncı kez kenarda yalnız bırakıyor? Disiplini sağlayacaksa nasıl olacak bu durumda?
En kritik son 7 maça girerken 2 maçında saha kenarında olmayacak olan ben miyim?

Bir değişiklik denemeyen, saha içinde farklı varyasyon denemeyen ben miyim?

Yapmayın Allah aşkına. Saha içinin sorumluluğu başta hoca ve Aztopal'a aittir.
Takım olamamak, bu gruptan oturmuş, ciddi ve hazır takım yaratamamak hocaya yazar.
Bu takımı biz kurmadık. Bas bas bağırdık bu ligin gerçeklerini ancak bizden iyi mi bileceksiniz diyenler kurdu bu takımı.
Kuranlardır sorumlu.

Çok yıkıcı, moral bozucu, mevcut ruhsal durumumuzu daha da olumsuz yöne çeken bir mağlubiyet aldık evet ama hala 2.sıradayız ve kalan 7 maç var.
Şans, tesadüf vs. bir şekilde geldik bu noktaya.

Aksiyon alınması şart. Bunu da yapacak olan hoca ! Hoca, ya bu kadar haftanın diyetini ödeyip ödettirecek ya da bu aksiyon için yol açacak.
Bu seneyi kaybetmememiz için bunu yapmanın şart olduğunu düşünüyorum.

Hala hakem vs. gibi bahanelere sığınmak, kafa yapısı olarak hiçbir şeyin değişmediğini gösteriyor.
Aynı şekilde, aynı söylemlerle devam edilirse bugüne kadar değişmeyen ne değişecek?

Hoca çalışmıyor mu bu takımla aylardır. O biliyordur kimin kim olduğunu di mi? O zaman hak eden kimse o sahada olacak, hak eden kimse de kadro dışı kalıp cezalandırılacak.
Guido bir hafta bocalayınca kadroya alınmazken, ezbere haftalarca gram katkısı olmayanlar 11 çıkmayacak.
Son olarak Ankaraspor maçında hat-trick yapsınlar büyük topçu olurlar bizim böyle de bir hastalığımız var. Ama en kritik 4 haftada 2 puan ve sadece 1 gol unutulur!

Furkan

Bir çok suç, hata,eksik ve kusur var elbette ama hepsi bir yana her anlamda maalesef çok şanssız bir sezon geçiriyoruz.

eprianu

Alıntı yapılan: brigand - 23 Mart 2021, 09:00:05Guido bir hafta bocalayınca kadroya alınmazken, ezbere haftalarca gram katkısı olmayanlar 11 çıkmayacak.

Yasin'in oynadığı kadar Guido oynasaydı neler olurdu acaba? Guido belki hızlı ve bu ligin istediği kanat oyuncusu değil ama zekasıyla çoğu zaman katkı sağladı bu takıma. 90 dakika oynayabilir mi? Bence hayır ancak 60 dakikayı çok rahat çıkartır ve etkili de olur.

cembaba

Alıntı yapılan: Sol Açık - 22 Mart 2021, 21:04:33"Oyuncular sabote ediyor" hipotezinin çılgınca bir fantezi olduğunu düşünüyorum.

Arada "trivela spor" kanalını dinliyordum, belki güncel bir bilgi yakalarım diye, yukarıdaki hipotezin daha çılgın versiyonunu maç sonrası söylemişler: "Takım Süper Lige çıkarsa oyuncularla yolların ayrılacağını oyuncular biliyor ve ondan dolayı bilerek kaybediyorlar"!

Ne bu tür zırvalıkları tartışacak mecalim var, ne de isteğim var. Kabullenemediğim gerçeklik; aklı başında Samsunspor taraftarlarının bile bu zırvaları dinleyebilmesi...

Hiç kusura bakmayın; bu saçmalıkların tartışıldığı, gündem olduğu bir camianın memleket futbolunda devrim yapması mümkün değildir!
Bu kulübün genlerinde, bu takımın tarihinde düşmekten gocunmak yok! Düşse de, düştüğü yerden dimdik ayağa kalkmak var!

Kaldı ki düşmedik, olsa olsa biraz sendeledik! Lig ikincisiyiz, ligin en az kaybedeniyiz, avantajlı bir fikstürümüz var ve ligin lideri 9 kişi kaldık diye elimizden kaçabildi...

Şüphem yok; bu sezon şampiyon olacağız! Ama bu saçmalıklara inanabilen bir kitle ile Süper Ligde kalıcı olur muyuz, hiç emin değilim...

Aslında ben de buna benzer bir şey yazdım. Hoca değişiklerinin takıma olumsuz etkilerini çokça gördük. Erhan Altın gitti birileri geldi daha kötü oldu. Taner Taşkın gitti İsmet Hoca geldi daha kötü oldu oyun vs. Eğer hocayı yeme çabasında olan varsa gitsin bıraksın dedim.

Bunun dışında başkanın 'baskıyı kaldıramadık' lafını gülünç buluyorum. Türkiye Süper Ligi şampiyonu bir hoca, kadrosunun en çok oynayan 6-7 oyuncusunun yaşları 32-33 olan bir takımın 'baskıyı kaldıramadık' açıklaması çok saçma. Hadi öyle olsun diyelim. Rakip bizim elimizdeydi. Ne olursa olsun bu maçı kazanmak gerekliydi. Biten maçı konuşmanın taraftar olarak bize bir faydasının olmayacağını düşünüyorum.

Bir de hep aynı şeyleri deneyerek futbolumuz bir ivme kazanmıyorsa, tekrar tekrar aynı şeyleri denemenin bize bir faydası yok. Gökhan Karadeniz bu ligin en iyi 10 numaralarından evet, ama olmuyor 3-4 maçtır. O zaman Kubilay'la başla, Karadeniz yedekte dursun. Yasin'de de düşüklük var. Hamroun-Guido dene. Alternatifi bol bir kadromuz var. Ama denemiyoruz.

celebi