Şu An Hangi Kitabı Okuyorsunuz?

Başlatan Clint_Eastwood, 31 Temmuz 2008, 22:05:10

« önceki - sonraki »

Clint_Eastwood



Sevdiğini kurtarmak için ne kadar ileri gidebilirsin?

Tessa Leoni'nin evinde karşılaştığı manzara korkunçtur: gözlerinin önünde eşinin kanlar içinde yerde yatan cesedi ve hiç tanımadığı yabancı bir adam... Bir süre konuşamaz, öylece donup kalır... Kendine geldiğinde ise en sevdiği varlığı olan kızı Sophie'nin kaybolduğunu fark eder.

Akıl almaz bir cinayetten sıyrılmaya çalışan yalnız bir kadının küçük kızını ararken gösterdiği olağanüstü çaba muhteşem bir dille anlatılıyor. Kızım İçin Son Kez, Lisa Gardner'ın deneyimli kalemiyle polisiye severleri yeni bir heyecan dalgasına sürüklüyor.


Tam bir aile draması. Aile içi şiddet, bir annenin kızı için tüm sınırları zorlaması... Ben yolculuklarda okudum bu kitabı... Zaman geçirmek için bire bir... Yalın ve akıcı... Yükselen temposu ile harika bir gerilim... Özellikle cinayet romanlarını sevenleri tatmin edecek nitelikte... İyi okumalar...

erkutdem55

Güzele benziyor okuyayım ben bu kitabı.

Şu anda Sherlock Holmes'ün ölüm fısıltısını bitirdim.Önsöz,arka söz ve içeriğine bile bakmayın.Rafta görürseniz görmemezliğe verin.Şaka gibi bir kitap.

ali ihsan

Birileri yolsuzluğun ve yüzsüzlüğün kitabını yazmış onu okuyorum günlerdir.Bitecek gibi değil.Hele bir bitsin gözlemlerimi paylaşırım...

mehmet yılmaz

25 Aralık 2013, 19:53:45 #768 Son düzenlenme: 26 Aralık 2013, 01:40:34 mehmet yýlmaz
Alıntı yapılan: Aliİhsan - 25 Aralık 2013, 18:28:58
Birileri yolsuzluğun ve yüzsüzlüğün kitabını yazmış onu okuyorum günlerdir.Bitecek gibi değil.Hele bir bitsin gözlemlerimi paylaşırım...


Dayanamadın yine değil mi? :)
O kitabı hep birlikte okuyoruz. İlginç bir senaryosu var. İyiler kötü, kötüler iyi olabiliyor, karman çorman. Okurun aklı karışıyor ama ben de tarafımı seçtim çoktan. Biz de karşı taraftayız. ;)

Selman Kayabaşı'nın Muhafız adlı romanını okuyorum. Son bölümlere geldim. Tarihten güncele bir kurgu yapmış yazar. 2.000 yıllık Türk geleneğinde var olduğunu iddia ettiği Teşkilat'ın yeni romanı. Türk tarihinin kritik evrelerinde ta Mete Han'dan Alparslan'a, Osman Bey'den Abdülhamid'e kadar gizli bir Türk teşkilatının etkisi işleniyor. Bu teşkilatın bir üyesi de Mustafa Kemal'dir. Günümüzde ise aralarında Muhsin Yazıcıoğlu'nun da bulunduğu bir gruptan söz ediyor. İstihbarat birimleri, öldürülen Türk bilim adamları vs. Bir kurgu roman...

cgr

Alıntı yapılan: Aliİhsan - 25 Aralık 2013, 18:28:58
Birileri yolsuzluğun ve yüzsüzlüğün kitabını yazmış onu okuyorum günlerdir.Bitecek gibi değil.Hele bir bitsin gözlemlerimi paylaşırım...


Hukukun üstünlüğü mü, yoksa "üstünlerin" hukuku mu ? Karar veremedim bende bu duruma abi... ;)

mehmet yılmaz

Yavuz Bülent Bakiler'in Harman adlı şiir kitabıyla 2013'ü kapatırım ağalar... ;)

mehmet yılmaz

Murat Duman'ın Kaynak Yayınlarından çıkan Bosna Gezi Rehberi'ni okudum. Güzel ve doyurucu bir eserdi.

Şu an ise elimde Elif Şafak'ın son romanı Ustam ve Ben var. Bitirmek üzereyim.


mimar55

Alıntı yapılan: mehmet yılmaz - 15 Ocak 2014, 17:31:36
Murat Duman'ın Kaynak Yayınlarından çıkan Bosna Gezi Rehberi'ni okudum. Güzel ve doyurucu bir eserdi.

Şu an ise elimde Elif Şafak'ın son romanı Ustam ve Ben var. Bitirmek üzereyim.



Abi kitap hakkındaki düşüncen nasıl

mehmet yılmaz

16 Ocak 2014, 00:04:34 #773 Son düzenlenme: 16 Ocak 2014, 00:31:22 mehmet yýlmaz
Pek çok görüşüne ve ürettiği kahramanların temel duruşuna itiraz etsem de Elif Şafak iyi bir romancı, bunu kabul etmek lazım. Ustam ve Ben 472 sayfalık, kalınca bir roman. Ancak sürükleyici ve kendini okutan bir roman da aynı zamanda. Kitap Mimar Sinan dönemine götürüyor bizi. Mimar Sinan dünyanın en büyük mimari dehalarından birisi. Eserlerinin sayısı tam olarak bilinmiyor. Kitapta başrol onun değil, onun hayali bir çırağının. Hindistan'dan gelen ve aynı anda filbazlık yapan, yani beraberindeki bir filin bakıcılığını da üstlenen Cihan'ın. Şafak, kitabın sonuna iki sayfalık bir not iliştirmiş. Çünkü kendisinin de ifade ettiği gibi romanın çok büyük bir kısmı kurgu ve tarihi gerçeklik ve anakronizmle tezat oluşturabiliyor.

Romanda Sinan döneminin pek çok tarihi şahsiyeti de yer buluyor kendine. En başta Mihrimah Sultan var. ( ancak bir başka romancının yaptığı gibi Mimar Sinan'ı ona aşık etmemiş, aynı yaşlardaki Cihan'ı etmiş ) Kanuni, Hürrem, II.Selim, III.Murat, Nurbanu Sultan, Mikelanj, Rüstem Paşa, Sokollu Mehmed Paşa...

Konu epeyce kurgu, tabii ki beyaz fil Çota'yı da unutmamak lazım. Aslında hiç olmayan bir unsur ama romanın ana temalarından birisi. Tabii Şafak'ın temel duruşuyla ilgili meselelerim var, bence oryantaliste yakın bir bakış açısı var -ki bunu daha önceki romanlarında da ( Araf, Baba ve Piç, Aşk...) fazlasıyla görmüştük. Başa dönersek şayet, kendini okutabilen, başarılı bir edebiyat ürünü.

mehmet yılmaz

Prof. Dr Yusuf Halaçoğlu - Tarih Gelecektir

2007'de neşredilen bir kitap. İki ana konusu var. birincisi Yusuf Hoca'nın kamuoyunda çok ses getiren 'bazı alevi Kürtler, aslında Ermeni' iddiası... İkincisi ise sözde Ermeni soykırımı iddiaları. Kitapta hocanın bazı yazıları, onunla yapılan röportajlar derlenmiş. Bilhassa Ermeni meselesiyle ilgili bilgi sahibi olmak adına faydalı bir eser. Hocanın yine BKY'den çıkan Ermeni Tehciri kitabını da ayrıca tavsiye ederim. 

Clint_Eastwood


Bazen En Çarpıcı Suçlar, Evinize En Yakın Olanlardır...

Boston bölgesinde peşi sıra gerçekleştirilen iki ailenin esrarengiz katliamı, tecrübeli dedektif Warren'ı harekete geçirir. Aklında tek bir soru vardır: Aynı trajediyi paylaşan birbirinden bağımsız iki aile arasında ortak bir nokta olup olmadığı...

Danielle, yaklaşık yirmi beş yıl önce hayatını altüst eden aile faciasının izlerini hâlâ taşımaktadır. Üzerindeki psikolojik yükü hafifletmek adına kendini pediatrik psikiyatri servisindeki çocukların tedavisine adamıştır.

Victoria, normalliğin ne olduğunu hatırlamakta güçlük çeken özverili bir annedir. Sorunları olan oğluna her koşulda göz kulak olmakta kararlıdır; en büyük tehdit evin içinden geliyor olsa bile...


Lisa Gardner'ın okuduğum 2. kitabı. Dil ve anlatım çok iyi. Harika bir gerilim... Yazar her sayfada gerilimi daha da artırıyor... İyi okumalar...

mehmet yılmaz



Mustafa Kutlu - Nur

Mustafa Kutlu Türk hikayeciliğinin önemli isimlerinden birisidir. Her yıl genelde eylül ayı gibi bir hikayesi çıkardı. 2013'te bu haziran olmuştu. Bu sefer ise ocak ayında biraz da biz okurlarına sürpriz yaparak yeni bir hikayesi çıktı; Nur...

2000'den beri Kutlu'nun hangi kitabını okusam hep Uzun Hikaye ile mukayese ediyorum. Ona en çok yaklaşan ( hatta belki de geçen ) Beyhude Ömrüm idi. Sonrasında (bence) yine iyi işler yapsa da Uzun Hikaye hep müstesna kaldı. Nur da öyle...

Kutlu, kitapta modern şehir hayatı, tabiri caizse dünya debdebesi içinde bunalan bir huzur arayan Nur adlı genç bir mimarı konu almış. Aslında bir 'arayış hikayesi' yazmış. İntisap edecek bir şeyh arıyor Nur kendisine. Zengin bir kız, temiz yürekli... Hatta Kutlu onu yatılı olarak koleje gönderiyor ve kendi yaşadıklarını ona yaşatıyor. Her gece kitap bitirmeler, kimsenin telkini olmaksızın endi kendine namaza başlamalar falan bizim gibi Kutlu okurlarının tarihçe-i hayatına dair bildiğimiz şeyler. Nur sürekli bir arayış içinde ve bu süreçte hikayeye girip çıkan bir başka mimar Sinan var. O ise dini eğitim almış, mütedeyyin ve efendiden bir genç Hikayede Sinan'ın aile efradı ile Nur'un anne ve babası da yer buluyor. Kutlu'nun kendine has sürükleyici dili burada da var. Sıkmadan okutuyor kendisini. Daha önceki kitaplarından Sır'ı andıran bölümler var; tasavvufi epeyce şey de...

Gelelim bence olumsuz taraflara. Zaman kavramı delik deşik edilmiş görünüyor. Hikayede yaşanan dönüşümler ve oluşturulan tipler biraz Ahmet Günbay Yıldız romanları gibi olmuş; basit ve sathi. Bir de olmaz olsun böyle sonlar arkadaş :(

mehmet yılmaz

28 Ocak 2014, 11:33:03 #777 Son düzenlenme: 28 Ocak 2014, 15:23:13 mehmet yýlmaz
Sinan Akyüz'ün Bosna katliamında bir Boşnak kadının yaşadıklarını anlatan romanı incir kuşlarını bitirdim şimdi; ******* Sırplar. ...... çetnikler... Alayı katil,  tecavüzcü, köpek. İnsan değiller. Zaten buna inanıyordum, şu kitapla iyice depreşti. O kadar moralim bozuk ki, halen etkisindeyim. Yazarın başarısından çok anlatılan şeyler etkiliyor insanı. Bu kadar da olamaz diyoruz ama biliyorum ki o kadardan da fazlaydı Boşnak kadınların yaşadıkları. Herkesin kaldırabileceği bir kitap değil, duyguları altüst ediyor. Yalnız kitapta yazarın bazı konulardaki tutumunu hiç sevmedim. Ciddi bir Aliya İzzetbegoviç karalaması var. Saçmalamış resmen. maksadı nedir bilemem. Velhasıl, adi Sırplar adi i.neler...



Biraz daha yazayım. Kitap çok etkileyici, halen büyük bir moral bozukluğu içindeyim. En son Khalid Hosseini'nin Bin Muhteşem Güneş'inde böyle olmuştum. Ancak kitabın bu kadar etkileyici olmasında bence yazarın pek bir payı yok. Konu ve yaşananlar zaten insanı yaralayan cinsten. Gelelim, Aliya konusuna. Romanın başlarında Aliya'ya İfeta teyzenin ağzından epey bir salladı yazar. Ben herhalde ilerleyen bölümlerde Aliya'nın önemi vurgulanacaktır diye bekledim hep. Ancak nerede? Hatta Sırpların ele geçirdiği hava alanında Aliya'yı esir almaları bile sanki onun bir hatasıymış gibi anlatıldı. O zamanı Aliya, Hatıralarında anlatmıştı. Tesadüf eseri çalan bir telefonu da karşıdaki kişinin bir Sırp değil de Boşnak kadın olması sonucu durum öğrenilmiş ve Aliya tarafından kurdurulan özel birliğin operasyonu sonucu Başkan kurtarılmıştı. İlerleyen bölümlerdeki 'neyse ki sonunda bir tünel inşa etmeyi aklı edebildiler' cümlesi yazarın kötü niyetini bir diğer göstergesi. Sanki müstakil villa inşa etmek gibiymiş meşhur tünel. Her neyse, yazarın Aliya'yı basit bir dindarmış gibi göstermesi çabası hiç tanımadığım yazar hakkında dine karşı önyargıları olan, aslında politikadan da pek anlamayan popüler bir yazarmış intibaı uyandırdı. İyi birkonu yakalamış ve çok satıp, çok kazanmış. Birkaç gün daha gider herhalde bendeki bu kalp sızısı :(  :-X :( :'( :'(

mehmet yılmaz

Ahmet Turan Alkan - II. Meşrutiyet Devrinde Ordu ve Siyaset - Ötüken Neşriyat

Hoca'nın yıllar önce yazmış olduğu doçentlik tezinin gözden geçirilmiş baskısı. Adından da anlaşılacağı üzere 1908-1913 arasında Osmanlı Devleti'nde yaşanan gelişmeler anlatılıyor. Resneli Niyazi Bey'in Mekadınya'da dağa çıkmasından, Sultan II. Abdülhamit politikalarına, Enver Bey'in Bab-ı Ali Baskınından Balkan Savaşlarına kadar kısa ama dolu geçen 8-10 yıllık süreç anlatılmış. Devre ilgi duyanlar için ideal bir eser.

hakan55