Köşe Yazarları & Köşe Yazıları

Başlatan pisaloji, 07 Ağustos 2009, 11:51:53

« önceki - sonraki »

pisaloji

07 Ağustos 2009, 11:51:53 Son düzenlenme: 07 Ağustos 2009, 12:23:08 pisaloji
Arkadaşlar burayı Türkiye Geneli yazılan , beğendiğimiz köşe yazılarını paylaşmak amaçlı kullanabiliriz. Benim her gece okumadan mümkün değil yatmadığın kişinin '' Yılmaz Özdil '' in bugünkü köşe yazısı ..

Lig bugün başlıyor takımları tanıyalım


Takunya United...

Şahsi oynarlar. Kendi kendilerine pas verirler, kendi ortalarına kendileri vururlar. Köşe oldukları için, köşe vuruşlarını severler. Verkaç bilmezler, vurkaç'ı iyi bilirler. Tekmeye kafa uzatmazlar ama, karambolde kıstırırlarsa, kafaya tekme atmaya bayılırlar. 9 kusurlu hareketin 9'unu da yaparlar, elle oynarlar, tabanla girerler, ofsaytta yakalanırlar, Federasyon Başkanı onlardan olduğu için, hep avantaja bırakılır. Ama bi dokun... Anında yere atarlar kendilerini, "penaltı" diye bağırırlar... Sıkışınca topu taca atarlar, "senden çıktı" derler. Buz gibi gol at, saymazlar, "teğet" geçti derler. Altı pastan kazma gibi dışarı vururlar, "goooool" diye tribüne koşarlar. Zaten, tribünlere de eşlerini dostlarını doldururlar, megafondan isimlerini anons ettirip, kendilerine tezahürat yaptırırlar. 10-0 kaybetseler bile, sanki kazanmış gibi, Meksika dalgası yaparlar, kendi kendilerini omuzlara alırlar. Şike yaparlar... İstersen hezimete uğrat, hakemlere kömür-bulgur dağıtarak, 3 puanı toplarlar. İtiraz edeni saha komiserlerine coplatırlar. "Kale mi, top mu" diye yazı tura atılırken, para yanlışlıkla yere düşsün, üstüne plonjon yaparlar. Fikstürü kendileri çeker, sadece kendi stadlarında sahaya çıkar, maç başladıktan sonra kuralları değiştirirler. Mesela, herkes 90 dakika oynarken, bunlar 90 artı van minüt uzatmasıyla oynarlar. Kupa bekleyen taraftarları çöpten marul toplarken; kamplarını Rixos'ta yaparlar. Rakipleri duran toplara bile vuramadığı için, bu seneyi de şampiyon bitirmeleri bekleniyor.

*

Dinamo Altıok...

Ver topu bunlara, değil 90 dakika, 24 saat pas yapsalar, orta sahayı bile geçmeyi başaramazlar. Boş kaleye muz orta gelsin, ıskalarlar. Rövaşata yapmaya kalkarken, kendilerini sakatlarlar. Yanlışlıkla gol atsalar, bu sefer hakeme itiraz ederler, "ofsayttan attık, görmedin" derler. Sonra da "yenildik ama ezilmedik" diye ağlarlar. Frikike "sen vuracaksın, ben vuracağım" diye ceza sahası önünde kavga ederler, küserler. Bu taktik anlayışıyla bu sene de sıra takımı olmaları ve taraftarın kulübü yakması bekleniyor.

*

Sporting Hareket...

Tek santrafor oynuyorlar... Takımın gerisi, yedek kulübesinde oturup, "ne yapacak acaba" diye onu seyrediyor. Ama bu santrafor enteresan... Rakip kalede gol arayacağına, habire kendi kalesinin önünde, stoper mevkiinde duruyor. Beraberliğe razı bir görüntüsü var. Ateşli taraftarına rağmen, iddaa kuponlarının banko sıfırı... Alırsa, Olimpic Lorke derbisinden 3 puan alır, hepsi o.

*

Olimpic Lorke...

Gol yerler, hakemi vururlar. Yenersin, stadı yakarlar. Ofsayt çal, molotof atarlar. Faul ver, soyunma odası koridoruna mayın döşerler. Kırmızı kart göster, UEFA'ya şikáyet ederler. 100 kere filan saha kapatma cezası aldılar... Buna rağmen, Federasyon Başkanı tarafından "fair play ödülü"ne layık görüldüler. Bu sene, olmadı öbür sene, lisansı iptal edilen teknik direktörlerinin affedilmesi ve takımın başına geçmesi bekleniyor.

*

Club Liboj...

Forma aşkları yoktur. Kiralık oynarlar. Siz bakmayın bu sene Takke United'da forma giydiklerine... Sülü'nün kulüp başkanlığı döneminde Sparta Kırat için ter döktüler... Rahmetli, ahirete transfer olana kadar da Real Papatya'da... Parayı kim bastırırsa, onun için top koştururlar. Yedek kaldıklarında, amigoluk yaparlar. Kıvraktırlar... Sadece ayakları oynamaz, başları kıçları da oynar. Bileklerini kessen, "AB" rh negatif akar! Yabancı pasaport taşımalarına rağmen, yabancı kontenjanından sayılmazlar. Ancak, kendi kalelerine gol atmaktan zevk aldıkları ve maç sattıkları için, milli takıma alınmazlar. Yenilseler bile, televizyona çıkıp kendi pozisyonlarını ballandıra ballandıra anlatırlar. Saha karışırsa, "yan bağlarım çekti" filan deyip, yurtdışına tedaviye kaçarlar. Asla jübile yapmazlar... Küme düşseler bile, bir de bakarsın ki, şampiyon takımın otobüsüne binivermişler! Zeki, çevik ama, ahlaksızdırlar. Bu yazıyı bile okuyup, "yarabbi şükür" diyebilirler.

*

Atletico Feto...

Kontratak oynar, rakip teknik direktörün bilgisayarına girer, telefonlarını dinler, taktiği çalar, defansın arkasına sızarlar. Hocaları uzaktan kumandayla yönetir... Takkeyi düzeltirse "hücuma kalkın", ağlarsa "defans yapın" anlamına gelir... Spor basınında adamları vardır, iftira "fetokopi"leri icat eder, "işte şikenin belgesi" diye manşete koydurur. Ligin kilit ekibidir... Bu sene de ligi kilitlemesi, olmadı rakip futbolcuları kelepçeletmesi bekleniyor.

*

Vatandaş İdmanyurdu...


Gelen takıyor, giden takıyor, folluk oldu. Stadı Araplara satıldı. İdman sahası İsraillilere kiralandı. Kulüp icralık... Kramponlarına bile haciz geldi. Formaya bankalar el koydu. Yalınayak, donla oynuyor. Amatör ruhla tekmeye kafa uzattığı için, beyin sarsıntısı geçirdi, "idrak" yolları enfeksiyonu yaşıyor, durumu kavrayamıyor... Küme düşeli 7 sene oldu, hálá Avrupa Kupaları'na katılacağını sanıyor.

*

Son not:

Siz açılımı maçılımı konuşurken, Rize'de stad açılıyor bu hafta... İsmi, Atatürk Stadı'ydı. Yıkıp, alışveriş merkezi yapıyorlar. Yerine, yeni stad diktiler. İsmini ne koyuyorlar? Tayyip Erdoğan Stadı! Hadi cümleten hayırlı maçlar...


Baskent_Samsunspor


'' Yılmaz Özdil ''

bu adamın yazılarını dikkatle okuyun gazeteyi hiç sevmem ama hakikaten yalnız gerçekleri yazan bi yazar

pisaloji

Yılmaz Özdil Klasiği ..


Kırmızı plaka


"Polisler bizi tanımıyor, normal vatandaş gibi durduruyor" diye onuru kırılan AKP milletvekilleri "TBMM" yazılı kırmızı plaka istemiş... TBMM Başkanı da, "bu vahim adaletsizliğin" derhal düzeltilmesi için çalışma başlatmış.

*

E bakıyoruz... Vazgeçtik kendimizden; 14 senedir milletvekili, 7 senedir de iktidarda bakan olan TBMM Başkanı'nın annesinin köyünde bile su yok hálá!

*

O nedenle...

"TBMM" yazmak doğru olmaz.

"Sen benim kim olduğumu biliyor musun ulan!" yazılmalı o plakalara...

Ön cama "Hamili plaka yakinimdir" kartı, arka cama "Devlet malı deniz, binmeyen keriz" kartı yapıştırılmalı.

*

Özel yollar yapılmalı mesela...

Sadece vekillerin gideceği.

Özel otoparklar yapılmalı.

Birer saltanat kayığı verilmeli.

550 tane uçak alınmalı... Haliyle, birer kaptan ve birer pilot tahsis edilmeli. Ambulans gibi siren takılmalı. Şöyle pat pat dalgalanmalı bi flama aynasının yanında... Aslına bakarsanız, kırmızı plaka da yetmez, Cemil İpekçi tasarlamalı, komple kırmızı takım elbiseler giymeli milletvekillerimiz... Asansörde öncelik tanınmalı. Birer jetski, birer tren verilmeli. Birer tane de inek verilmeli, ki, hem sütü de avantaya getirsinler, hem de insan haklarını yerinde incelemek için Hindistan'a giderlerse sıkıntı çekmesinler.

*

Tabii diyeceksiniz ki:

"Makam arabalarını unuttun!"

*

Unutmadım.

*

Makam arabası tahsis etmeye gerek yok çünkü... Gözünün önündeki bunca rezalete rağmen hiç sesini çıkarmadan "nereye çekersen oraya gittiğine" göre... "Çek şuraya, çek buraya" diyerek, direkt milletin sırtına binmeli vekil.

*

Hatta, o "TBMM" yazılı kırmızı plaka bunları destekleyenlerin götüne takılmalı ki, bunları desteklemeyenler de bilsin, kimin sayesinde sağlanıyor bu geçiş üstünlüğü.

pisaloji

BİR TÜRK OLARAK KÜRTLERE SORUYORUM


Bir TÜRK olarak Kürtlere soruyorum; ''Kürtler bu ülkeye ne vermiştir ?'' Kürtlerin, Türkiye'ye bugüne kadar ne katkıları olmuştur ? Sosyal, bilimsel ve sanatsal anlamda yaşamımıza neler katmışlardır ?

Kendilerini etnik kökenlerini ön plana çıkararak tanımlayan ve kendilerine verilmiş en büyük hak olan ''BU GÜZEL ÜLKENİN, TÜRKİYE'NİN VATANDAŞI OLMAK HAKKINI'' bir kenara iterek, etnik köken üzerinden ırkçılık yapmayı tercih eden bu kitle, bu ülkeye ne vermiştir ve bu sapkın anlayışla ne verebilir ?

Kürtlere soruyorum; neden terör sizde, beşik kertmesi sizde, kız çocuklarını başlık parası adetiyle adeta bir eşya gibi alıp-satmak adeti sizde, her türlü yasadışı işin altından çoğunlukla Kürtler çıkmakta, kapkaç sizde, gasp sizde, ''NAMUS CİNAYETLERİ'' sizde, kaçakçılık sizde, uyuşturucu ticareti sizde, bu ülkenin vatandaşı olmayı sindirememek hastalığı sizde, vur-kır-gasp et anlayışı sizde, ÖZELEŞTİRİ yapmamak sizde, nedensiz aşağılık kompleksi sizde, başına kuş pislese devleti ve diğer insanları suçlamak sizde, herşeyi devletten beklemek sizde, asimile edildiği yalanını söyleyip, 21. yüzyıl Türkiyesi'nde tek kelime Türkçe bilmeyen milyonlarca insan sizde, emperyalist devletlerin size sahte bir mazi yapıştırması neticesinde Anadolu'da hiçbir zaman varolmayan, sözde gasp edilmiş hayali bir anavatanınız olduğu yalanını yaymak yine sizde.

Bu ülkeye hiçbir şey vermeden, kaba kuvvet ve vandalizmle, terör ile toprak gasp etmeye çalışma ahlaksızlığı sizde, diyaloğu ve insani ilişkileri es geçip, yakıp yıkarak bu ülkeyi bölmeye çalışmak sizde, Avrupa'ya gidip Türkiye Cumhuriyeti ve onun şanlı ordusu Türk Silahlı Kuvvetleri hakkında her türlü asılsız yalanları söylemek, bana işkence yaptılar, baskı yaptılar, dilimizi konuşamıyoruz, fırsat eşitliği yok gibi mesnetsiz yalanları söyleyerek siyasi mülteci statüsüyle o Avrupa ülkelerine kapağı atmak, bir parazit gibi yaşayıp oralarda da suç işlemek sizde, sizlerde....

Avrupa'da Türkiye'yi şikayet etmek sözkonusu olunca ''ben Kürdüm'' demek, ama cebinde Türkiye Cumhuriyeti kimliği ile Avrupa ülkelerinden herhangi birinde suçüstü yakalandığınızda ''ben Türküm'' demek üçkağıtçılığı sizde, çapulcu terör örgütüne her türlü desteği verip, demokrasi ve insan haklarından bahsetmek, ''şiddeti kınıyorum'' demek sizde, bu yalanları söyleyip bizleri de enayi zannedip, aptal yerine koymaya çalışmak terbiyesizliğ i ve alçaklığı sizde, bu ülkede yaşayan onlarca farklı etnik kökenden milyonlarca insan, etnik kökenleriyle ilgili en ufak bir sıkıntı çekmezken, özgürce siyaset yapabilirken, milletvekili ve hatta Başbakan bile olabilirken, verdiğimiz Kurtuluş Savaşı mücadelesi sonucu elde edilmiş Cumhuriyetimizin kazanımlarını içlerine sindiremeyen sömürgeci, etnik soykırımcı, emperyalist devletlerin maşası ve tetikçisi olmak düzenbazlığı NEDEN hep sizde ?

Lütfen bu sorulara yanıt verin, tabii verebilirseniz. ..

Bu memlekete bugüne kadar ne verdiniz de, ne istiyorsunuz ?

Eğitim diyorsunuz; öğretmen öldüren terör örgütünün katillerini ve elebaşını lider, siyasi irade kabul ediyorsunuz.

Dilimizi konuşamıyoruz diyorsunuz; o halde bugüne kadar Türkiye'nin çeşitli kentlerinde açılmış ''Kürtçe Kursları'' sözde dil öğrenmeye susamış sizlerin ilgisizliği sonucunda neden kapandı ?

Siyasi platformda temsil hakkı diyorsunuz; siyasetinizi etnik
ırkçılığa ve bölücülüğe dayalı söylemler, eylemler ve politikalar
üzerine kuruyorsunuz.

Yarattığınız terörden 30 bin insan can veriyor... En ufak bir özeleştiri, en ufak bir günah çıkarma yapmıyorsunuz.

Sizlerin canı can da, bu ülkeyi ve içinde yaşayan masum insanları terörden korumak için hayatını hiçe sayıp şehit olan ana kuzularının, evlatlarımızın canı patlıcan mı?

İstanbul'da sokaktaki vatandaşlara saldırmak, molotof kokteyli atmak, otobüs yakmak, polise ve sade vatandaşlara, kadınlara, ufacık
çocuklara ''kaldırım taşları'' atıp kafalarını yarmak neyin protestosu? Hangi köhne düşüncenin, hangi barbar anlayışın dışavurumu?

Bugüne kadar hangi ''Kürt kökenli'' Türk vatandaşına; hop! sen Kürtsün şu şehre giremezsin, şu işi yapamazsın, şu mesleği icra edemezsin denmiş veya denmekte?

Bu ülkenin en çok para kazanan insanları çoğunlukla Kürt kökenli
şarkıcılar, eğlence yeri sahipleri, işadamları, ticaret erbabı, turistik otel sahipleri, eğlence dünyasında; tv'de, gazinolarda iş
yapan isimler (İbrahim Tatlıses, Özcan Deniz, Ceylan, Yılmaz Erdoğan vs.) değil mi?

Hani ne oldu ''fırsat eşitsizliği yalanınıza?'' İşin doğrusu, sizin sorununuz bu ülkeyi terör ile, vurarak, kırarak bölmek! Bir oldu-bitti yaratarak bu güzelim memleketi parçalamaktır. Bu kadar basit. Şu çıplak gerçeği artık ilkokula giden küçücük çocuklar bile anlayabilmektedirler.

''KÜRT'' kökenli vatandaşlarımız, eğer bunca kan ve gözyaşı dökülmesine sebep olan bu BÖLÜCÜ IRKÇI TERÖRİSTLERİ hala destekliyorlarsa, KUSURU DEVLETTE DEĞİL, KENDİLERİNDE ARAMALIDIRLAR!

Meydanlarda eller hep zafer işareti, ellerde 30 bin insanımızın katili kanlı terör örgütü PKK'nın afişleri, terörist başı Apo'nun posterleri,
yakarız-yıkarız tehditleri ve herkesin malumu ülkemizdeki büyük
kentlerde meydana gelen şu son terör olayları...

Çapulcu terör örgütünün hazırladığı ''Şemdinli fiyaskosundan' ' sonra, ellerine para vererek sokaklara salıp polisimize, güvenlik güçlerimize, halkımıza taş ve molotof kokteyli attırdığı küçücük çocuklar...

Çocuğunu terör örgütünün militan olarak kullanmasına müsade ediyorsan, bu kaos ve terör yöntemlerinden medet umuyorsan ve bu yolla bu ülkeyi böleriz, sözde ülkemizi de kurarız diye düşünüyorsan, canın yandığında veya meydanlara saldığın, yak-yık-kır-dök evladım dediğin çocuğunu kendi ellerinle ateşe attığında da bunu devlete fatura edemezsin.

Demokrasiden bahsedip, teröre yol açmak ? İnsan öldürüp hak talep etmek? Bu ne yaman çelişki...

Hak isteyen, hukuk isteyen önce bu ülkenin bütünlüğüne, bu ülkenin insanlarına, toplum kurallarına SAYGI gösterecek. Ülkesine katkıda bulunacak. İNSAN gibi davranacak, yakmayacak, yıkmayacak.

Kısacası; TERÖRİST ile arasındaki farkı yine bizzat KENDİSİ ortaya
koyacak. Bu ülkenin güzel insanlarını kendisine inandıracak.

Kürt toplumu yüzyıllardır kendisini sömüren, geri bıraktıran, kulun
kula kulluk ettiği ''FEODAL DÜZEN'' denen ilkel sistemden ne zaman vazgeçecek? Ne zaman HANIM FERTLERİNE gereken ''ÖZGÜRLÜĞÜ'' teslim edecek? Ve neden ülkede en yüksek kadın intiharları Batman'da? Neden aile içi şiddet sorununda ve TÖRE CİNAYETİ denen illette ekseriyetle Kürt kökenli insanların yaşadığı iller başı çekmekte? Büyük şehirlerde kapkaç ve bu tür illegal suçları işleyip, elde edilen yasadışı geliri Terör örgütüne aktarma suçu neden hep Kürt kökenli çocuk ve gençlerde görülmekte? Neden, neden, neden?
Kürdüm diyen sizler, acaba bu KUSURLARINIZI hallettiniz mi ki, TÜRKLERİ pervasızca eleştiriyorsunuz? Size yer, yaşam hakkı, hak-hukuk vermekten başka ne yapmış bu ülkenin vatandaşları?
Güzel bir atasözü vardır. ''GÖZÜNDEKİ ÇÖPÜ GÖRMEZ, ELALEME ŞAŞI DER!''

Bu özlü söz ülkemizin içine düşürülmeye çalışıldığı ''Kürt fesadını''
ne de güzel anlatıyor değil mi?

HAKAN ÇELİK
'Posta' Gazetesinin Ankara temsilcisi

pisaloji

Alıntı yapılan: 35ama55 - 25 Ağustos 2009, 16:14:58
http://www.samsunspor.biz/forum/index.php?topic=1862.0

Zaten bu tip bir topıc mevcut sitede sevgili pisaloji ..

Bu arada bu adamı da hiç sevmem , İzmir'i anlatır durur yazılarında matah bi yer olsa bari  :D



Yeni farkettim Mert, bu başlık yazları ile birlikte gerekli dediğin başlığa taşınabilir.

@ Yönetici duy bu sesi :D