20-Ocak-1989

Başlatan Anonymous, 19 Ocak 2005, 12:22:28

« önceki - sonraki »

Anonymous

Samsunspor, Türk Futbol tarihinin en dramatik olayını yaşadığı 20 Ocak 1989'dan önce, Türkiye'nin dört bir yanında yüzbinlerce taraftarı olan, kendisini bütün ülkeye kabul ettirmiş bir takımdı. Ama O kara günden sonra o eski parlak günlerine hiçbir zaman geri dönemedi. Samsunspor O gün, futbolcularından Muzaffer Badalıoğlu, Mete Adanır, Zoran Tomiç ile Teknik Direktörü Nuri Asan'ı kaybederken, birçok futbolcu da ağır yaralandı. Futbolculardan Kaptan Emin Kar, felç geçirerek futbolu bırakmak zorunda kaldı. Samsunspor'un milli kalecisi Fatih'in kaburgaları kırıldı. Kazada şoför Asım Özkan da hayatını kaybetti.

roligan

ALLAH GANİ GANİ RAHMET EYLESİN, BİR DAHA BÖYLE ACI YAŞATMASIN

ngonge

Ölenlere Allah tan rahmet kalanlara sabır dilemekten başka çare yok..
Yanlız samsunspor tarihinde unutulmayacak acı bir hadise olarak da sürekli anılacak bir olaydır...

timofte

saygıyla anıyoruz..
15 sene geçti unutmadık, bundan sonra da unutmayacağız

fat55

ben 8 yaşındaydım.herkes ağlıyordu babam annem abilerim ablamlar ve bütün samsun hatta türkiye.ama ne yapalım.oldu işte ne günlerdi inşallah allah kimseye bu şekilde acılar yaşatmaz.vefat edenlere alllah tan rahmet kederli ailelerine tekrar başsağlığı dileriz.inşallah samsunspor camiası ölenlerin ailelerine sahip çıkıyordur.maddi manevi.bence bu transferden daha önemli

Amsterdamli

Allahtan butun sehitlerimize rahmet diliyorum. 1988 yazi sezonun ilk maci Malatyaspor ile oynamistik ve ben ozaman ilk kez Tribunde Samsunspor'un macini izlemistim. Tribunler tiklim tiklim doluydu. O gunu hic unutamam. Bu macin rovansinda 2. yarinin ilk macinda 20 ocak 1989 gunu talihsiz kazayi yasadik. Kose yazarlarinin konuya deginmemesini dile getirmissiniz. Bu konuda cok haklisiniz. Size o zamanki kalecimiz ve Milli takimin kalecisi, Carsamba tarafindaki kale arkasinda izledigim macta onumde kaleyi koruyan sevgili Fatih Uraz abimizin gecen sene bu kazayi anlatan yazisini kopyalamak istiyorum buraya.

20 Ocak 1989!

Zaman ne kadar da çabuk geçiyor! Günü gününe tam 15 sene olmuş o elim Samsunspor trafik kazası vuku bulalı.


Dile kolay beşi hemen olmak üzere altı kişinin vefat ettiği, iki kişinin en kuvvetli oldukları bir dönemde aniden özürlü hale geldiği, üç kişinin kafadan önemli darbeler aldığı, birçok kişinin de bacağını, kolunu, belini kırdığı, dalağını ameliyat masalarında bıraktığı büyük bir felaketi, üstelik de yaşayan birinin anlatması!

O dönemlerde bizim gibi daha birçok takım deplasmanlara gidiş de karayolunu tercih ediyordu. Yollar hayli uzun olduğu için biz de dahil çoğu arkadaşımız hareket edeceğimiz sabahın gecesini video seyrederek geçirip çok az uyuyorduk ki, otobüste rahat uyuyabilelim. 20 Ocak 1989 sabahında da aynı şeyler yaşandı ve otobüsün tekerlekleri döner dönmez çoğumuz uykunun kollarına düşüverdi. Otobüse en son biz binmiştik ve kaza öncesinde tek hatırladığım havanın çok puslu oluşu ile çok sevdiğim Nuri hocamın yanının boş oluşuydu. O an hocamın yanına giderek biraz sohbet edeyim diye düşündümse de, sonrasında, "Yol çok uzun, uykum da var. Nasılsa uyanınca giderim." diye fikir değiştirdim. Onun bir daha uyanamayacağını hiç aklıma getirmeden! Sonrasında tek hatırladığım sahne futbol sahalarının gördüğü en centilmen futbolculardan birisi olan ve bir sıra önümde oturan Mete'nin, "Vuruyoruz." demesiydi.

Aylar önce rüyasında beraberce ölümü beklediğimizi, benim kurtulduğumu kendisinin ise öldüğünü görecek kadar temiz kalpli olan doğru bir adamın rüyası aynen çıkıyordu. Uyumakta olan ben çok kısa bir zaman dilimi içerisinde oturma pozisyonuna geçiyor, bu sayede koltukların arasında sıkışarak bir yere çarpmama şansına sahip oluyorken, rahmetli arkadaşım olayı net görmenin ve de kaderin çağrısı neticesinde ayağa kalkıyor, başını tavana vuruyor ve yaratanına dönüyordu.

Yalnızca Mete mi, ülkenin en iyi stoperlerinden Muzaffer, son model arabalarla yarışacak kadar hızlı ve iyi bir şöför olan Asım ağabeyimiz, talihin randevusuna vaktinde yetişebilmek için Kayseri Şeker Fabrikası'ndaki sırasını arkadaşlarıyla değiştiren kamyon sürücüsü ve canım kadar sevdiğim Nuri hocam ilk anda aramızdan ayrılıyordu. Başka bir din mensubu olmasına rağmen annesi için camide dua etmemizi isteyecek kadar aydın görüşlü, inançlı Yugoslav Tomiç ise, aylarca bitkisel hayatta kaldıktan sonra ebedi aleme göç ediyordu.

Böyle şeyler söylenmez ama 15 seneden beri ölülerimizi sık sık hatırlamaya çalışırız. Futbol sahalarında tartışmasız en sevdiğimiz hoca olan Nuri Asan'ı ise asla anmadığımız gün ve gece vaki olmamıştır. Öyle kibar, öyle beyefendi, öyle Samsunspor aşığı biriydi ki, bilmeyenlere onu anlatmak imkansız. Bir gün kırılmadığım, bir gün bile kendisini kırmamak için azami özen gösterdiğim sevgili hocama zamanın bir yerinde sormuştum, "Hocam İtalya'da ya da İspanya'da çalışırken seni Samsunspor istese gelir misin?". 'Gelirim elbette' demişti. Zaten o yaşıyor olsaydı izin vermeyeceği için benim de başka bir kulübe gitmem mümkün değildi!

Samsun halkının kaza sonrasında takımına sahip çıkması ne kadar güzeldi! Hükümetin 3 milyar gibi büyük bir meblağı kulübe tahsis etmesi ne büyük incelikti. Lâkin gidenlerin yerini doldurabilmek ne mümkün! Ancak zaman öylesine sihirli bir kelime ki, yeri gelince her şeyin üzerini örtüveriyor. Ve sonunda olan yalnızca ölenlere ve ızdırapları halen sürenlere oluyor. Sahalarımızın gördüğü en çalışkan futbolculardan biri iken tekerlekli sandalyeye mahkum olan kaptanımız Emin ile kolunun birini kullanamaz hale gelince siyah saçlarını birkaç haftada aklarla değiştiren klas santrfor Erol'u, eğer ki arayıp sormuyorsak vefasızlıktan ziyade onların devam eden acılarını hatırlatmamak için olsa gerek!

Yaşadığımız sürece mutlaka benzer hadiselerle karşılaşacağız ya da duyacağız. O yüzden hayatın en büyük gerçeklerinden birisi olan ölümü aklımızdan çıkarmamalıyız. 15 sene sonra benim size verebileceğim tavsiye ise sevdiklerinize onları sevdiğinizi söylemeyi ihmal etmeyin. Nuri hocaya yaşarken hiç saygısızlık yapmadığım halde onu ne kadar sevdiğimi söyleyemediğime o kadar yanıyorum ki! Tüm ölmüşlerimizi rahmetle anıyoruz. Hiç değilse bugün dualarınızda onları unutmayın.

timofte





Samsunspor futbol takımı otobüsünün Malatya deplasmanına giderken 20 Ocak 1989 tarihinde Havza yakınlarında geçirmiş olduğu kazadan sonra yayınlanan gazete küpürleri..


Kazada vefat eden futbolcularımızdan
Muzaffer Badalıoğlu

Mete Adanır

Kazada yitirdiğimiz
Öz Samsunlu teknik direktör
Nuri Asan.

Kaza yıllarındaki kulüp başkanımız
Hasbi Menteşoğlu

Fecr_55

Allah Rahmet Eylesin..

Unutma ki Dünya Fani, Veren Allah Alir Cani, Biz Nasil Unuturuz SiZi, Can Bedenden Cikmayinca..Gercek Samsunspor´lular Oldugu Sürece, Onlarda Olacaktir...

curva55

Bizim için çok kötü bir olay.Allah mekanlarını cennet eylesin :cry:

curva55

15 Haziran 2005, 18:15:01 #9 Son düzenlenme: 18 Aralık 2009, 20:47:24 samsuni
AlıntıYusuf ziya yılmaz tribünlere onların adını verileceğini söylemişti bir seferinde...


O adam herşeyi söyler ama hiçbir icraat yapmaz.(Samsunspor için)

jean

resimler icin tessekkurler timofte abi bu olay cok uzucu ama herhalde o olenlerin yerinde ben olsam acim daha az olurdu samsunspor icin olmek vatan icin olmek gibi birsey allah mekenlarini cennet eylesin

kral55

Kaza yapan otobüs petrolofisi dolum tesislerinin denize bakan tarafında duruyordu birkaç yıl öncesine kadar hala ordamı acaba.Ancak azota giden trenden görünüyordu.

kral55

Kazada yitirdiğimiz Samsunsporun şöförü Asım'ı da unutmamak gerekir.
Kendisi ilk kuruluş yıllarından Samsunsporluydu.Meskenlere girişte köşedeki çocuk parkının yanında bir apartmanda kalıyordu ailesi ile o zamanlar.
Ve uzun süre bitkisel hayatta kaldıktan sonra kaybettiğimiz Tomiç'ide saygıyla anıyoruz.

Bafralı

teknik direktör :nuri asan (vefat etti)
futbolcu :mete adanir (vefat etti)
futbolcu :muzaffer badaloğlu (vefat etti)
futbolcu :tomiç zoran (vefat etti)
otobüs şöförü :asım özkan (vefat etti)
menajer :yüksel özan (yaralandı)
futbolcu :emin kar (yaralandı,malulen emekli)
futbolcu :erol dinler (yaralandı, malulen emekli)
futbolcu :şanver öymen (yaralandı, futbola devam)
futbolcu :kasım çikla (yaralandı, futbola devam)
futbolcu :yüksel öğüten (yaralandı, futbolu bıraktı)
malzemeci :halil albayrak (yaralandı, malulen emekli)
(kaynak: samsunspor.org.tr)
Bu oyuncular şimdi ne yapıyor acaba.

curva55

Bu yılki yıldönümünde samsunspor.biz olarak gidelim isterseniz.