Tribünleri, cenaze törenleri buluşturuyor

Başlatan mehmet yılmaz, 20 Kasım 2008, 10:40:33

« önceki - sonraki »

mehmet yılmaz

Tribünleri, cenaze törenleri buluşturuyor 



Geçen hafta taraftarı olduğu Karşıyaka'nın Bandırma'daki basket maçına giderken bir benzin istasyonunda çıkan olayda genç bir taraftar pompalı tüfekle vurularak hayatını kaybetti. 


Özgür Soylu, henüz 21 yaşında idi ve üniversite öğrencisiydi. Olay medyada 'taraftar terörü' basmakalıbıyla yer aldı. Ancak şahitlere göre hadisenin iç yüzü medyaya yansıdığı gibi değil, biz de iç yüzünde değiliz zaten; devamındayız.

Olayın ardından cenaze Bursa'daki bir hastaneye götürüldü. Burada Karşıyaka tribünlerinin kavgalı olduğu Bursasporlular hastanede yalnız bırakmadılar onları. Sonrasında ise Türkiye çapında meşhur olduğu gibi aralarının hiç iyi olmadığı Göztepeliler girdiler devreye ve Karşıyaka'nın Diyarbakırspor ile oynadığı maça gidip onlarla birlikte maçı izlediler. Hatta üzerinde iki takımın da ambleminin bulunduğu ortak bir pankart yaptırıp astılar maratona; "Ruhun Özgür, sen bizimlesin"...

Özgür'ün cenaze törenine de özellikle Göztepe, Altay, Bucaspor, İzmirspor gibi il takımlarının da aralarında bulunduğu pek çok takımdan taraftar katıldı. Havaya kalkan atkılar adeta bir renk bahçesine çevirdi ortalığı. Dualar gencecik bir insan için okundu.

Ancak tribünleri yakından takip edenler iyi bilirler ki, bu ilk defa olan bir şey değil. Daha önce de 2007 Mart'ında Sakaryasporlu Aykut Adıyaman için Sakaryaspor-Bursaspor maçında böyle bir organizasyon düzenlenmişti. Fenerbahçe deplasmanına giderken trenden düşerek vefat eden genç Aykut için Tatangalar misafirlerini ağırlamış ve maça götürmüşlerdi. Ardından Beşiktaşlı Optik Mehmet (Işıklar) vefat ettiğinde 'çok sevdik be abi' diyen tribüncüler toplanmışlardı cenazesinde. Ocak 2008'de ise Samsunspor taraftarı Av. M.Teoman Taş bir trafik kazasında hayata veda ettiğinde değişik pankartlar onun için hazırlanmıştı. Muhtelif takımların taraftarları aralarında topladıkları paralarla Samsun'da onun adına bir park yaptırmışlardı mesela...

Geçtiğimiz ay ise Ultraslan'ın kurucusu Galatasaraylı Alpaslan Dikmen ailesiyle geçirdiği bir trafik kazasında ayrılmıştı aramızdan. Onun cenazesi de farklı renkleri birleştirmiş, ezeli iki rakibin tribünlerinden de acıyı paylaştıklarını ifade eden pankartlar görülmüştü. Bütün bunlar hakikaten güzel görüntülerdi.

Ancak bu sefer ister istemez şu soruyu soruyoruz; neden sadece ölüm birleştiriyor? Bazı adımların atılabilmesi için illa ki birilerinin hayatını kaybetmesi mi gerekiyor?

Futbolun rekabete dayalı bir spor olduğu kesin. Özellikle temsiliyet, mensubiyet gibi kavramların da devreye girmesiyle birlikte taraftarların rakiplerine karşı her zaman dostluk hisleri beslememeleri de son derece olağan. Ancak kimsenin kimseyi sevmesi beklenmese dahi en azından saygı duyması beklenmeli.

Neticede renkler farklı olsa da hisler, sevgiler, yaşananlar, tribünde olmak, taraf tutmak hissi aynı; hiç değilse bu, saygıyı hak ediyor. Çünkü biz sadece cenazede bir araya gelebilen bir toplum değiliz, düğünde de, bayramda da, hasta ziyaretinde de, asker uğurlamada da, halı sahada da bir araya gelebiliyorsak eğer, tribündekiler neden bir araya gelemesin?

Ve artık birilerini kaybetmeden bazı şeyleri etraflıca düşünmenin vakti gelmedi mi dersiniz?

MEHMET YILMAZ
20 Kasım 2008, Perşembe
http://zaman.com.tr/haber.do?haberno=762192&title=tribunleri-cenaze-torenleri-bulusturuyor

SapýnaKadar 55

Evet çok güzel bir yazı,illa ölümler mi olması lazım.

Yalnızca BİZ


beşnumara

çok güzel bir yazı.mehmet abinin eline yüreğine sağlık.ama aslında şöyle bir şey var tribünleri birleştiren talihsiz ölümler de diyebiliriz.hatırlarsanız 4-5 sene önce sezon öncesi ksk-göztepe maçında çıkan kavgada 1 veya 2 kişi ölmüştü ama hiç de böyle bir şey olmamıştı.muhalafet olayım diye değil de aklıma geldiği için yazdım

FaT1h


veis

GERÇEKDEN SÜPER Bİ YAZI OLMUŞ BUNU TÜM BASIN VE MEDYANIN OKUMASI LAZIM BİZLER ÖNCE.

CeLL-O

Eline sağlık abi çok güzel bir yazı yazmışsın her zamanki gibi ;)