Renklerim siyah oldu ve siyahım da yandı..

Başlatan yönetici, 01 Ekim 2006, 20:51:27

« önceki - sonraki »

yönetici

Mehmet Yılmaz'ın Telekom hezimetinden sonra kaleme aldığı yazı..
Aşağıdaki linkten de ulaşabilirsiniz..

http://www.samsunspor.biz/yazarlar.php?subaction=showfull&id=1159724849&archive=&start_from=&ucat=&;

Alıntı

Evvela şu mimi koyayım ve bundan sonraki sözlerime onun üzerinden devam edeyim. Samsunsporluyum ve bu takım bu ismi taşıdığı müddetçe amatör kümeye dahi düşse Samsunsporlu olarak kalacağım. Öyle ki bu şehirden başka bir takım Süper Ligde şampiyon olsa da Samsunspor 3.liglerde sürünse, ben yine de Samsunspor'u tutarım. Biliyorum ki, benim gibi düşünen on binlerce insan var bu ülkede. Ben bunu biliyorum ama bilmeyenlerin de bir hayli fazla olduğunu biliyorum maalesef.

Yaz aylarında site adminlerinden birisi "madem Samsunlusunuz, Samsunsporlusunuz; bir miktar katkınız olabilir mi taraftar sitemize?" diye sorduğunda bir an dahi düşünmedim. Samsunspor için bir harf yazmak bile şereftir dedim. Sonra hemen başta efsane takımın unutulmaz kalecisi Fatih Uraz olmak üzere Tanıl Bora, Fatih Vural, Adnan Yavuz, Serkan Parlak gibi usta kalemlerden de Samsunspor'a olan muhabbetlerine dair güzel yazılar aldık; burada sizlerle paylaştık.

Evet, Süper Ligden düşmüştük ama bu ilk defa olmuyordu ki! Yine çıkardık evelallah... Neticede ben, Samsunspor'da neler olup bittiğinden habersiz; gelişmeleri hariçten seyreden yalın bir taraftar-yazar kimliğiyle bunları düşünüyordum. Üstelik bir ara gönlümde ikinci bir yer kaplayan bir başka takımı da çıkarıp atıverdim içimden. Artık sadece Samsunspor var dedim; iyi günde Samsunsporluyum ama kötü günde daha da Samsunsporlu olmalıyım dedim. Hoş, bu kararımdan zerre kadar da pişmanlık duymuyorum. Bu aralar çektiğim bütün acılara, Samsunspor'un aldığı sonuçların cümle kurmama bile engel olmasına rağmen asla pişman değilim. Acıyla beslensek bile sevgimiz yeşerir bizim!

Takımın bugün Ankara deplasmanında aldığı bu mağlubiyet bir bakıma Samsunsporluluk ruhunun aldığı bir mağlubiyettir. Yoksa, bu oyunun adı futbol ve her daim üç neticeden birisi olur. Bir takım maç da kaybeder ama bu kadar sefilce, bu kadar hakaretamiz bir maç kaybetmemeliydi Samsunspor.
Samsunspor kendisini sevenleri kederlere gark etmemeliydi.

Peki, şimdi ne olacak? Bu yazıyı okuyan herkes içinden bu soruyu geçiriyordur eminim. Muhtemelen içinde Samsunsporluluk aşkı kalmış birileri daha fazla dayanamayacak bu ızdıraba ve gönüllülükten ve takım sevgisinden münezzeh olan bu yönetim anlayışı terk edecek Nuri Asan Tesisleri ve civarını. Bu arada antrparantez söylemek de fayda var; benim derdim kişilerle değil! Zihniyetlerle...

Samsunspor'u "Sosyal Kulüp" mesabesine indiren bir anlayışı taşıyan kim olursa olsun hata ve gaflet içersinde demektir. Yoksa, şahıslar gelir, geçer... Baki kalan Samsunsporluluktur!

Bir insan eğer radyoda beklediği bir Samsunspor maçında merkez stüdyodaki adamın "mikrofonlarımız Samsun'da" sözünden heyecan duymadıysa; Milinkoviç'in uzaktan salladığı bir frikikte gol diye ayağa kalkmadıysa, bundan 20 sene önce elimizden cebren ve hile ile alınmış olan bir şampiyonluğa sanki dün kaçmışçasına yanmıyorsa, Çiftlikteki dükkanlardan birinde Kırmızı-Beyaz bir forma gördüğünde içinden sevinç çığlıkları gelmiyorsa (Ya da Samsun şehrinde Samsunspor forması bulmanın zorluğundan bihaberse), Timofte'nin yürekli oyunundan, Tanju'nun rövaşatalarından, Ertuğrul'un Norveç'e goller atarken hangi takımda oynadığından söz edildiğinde konu mankeni gibi kalıyorsa bu kulübün kaderinde söz sahibi olmasın! 19 Mayıs stadını uzaktan görüp, içerideki tezahürat sesleriyle adımlarını sıklaştırmamış olanlar, bilet sırasında beklerken o günkü takım tertibinin nasıl olması gerektiğini konuşmamış olanlar, içeri girip de o yeşil zemine hayranlıkla bakamayanlar bilemezler bu hissi! Bu satırların yazarı bile Samsunspor hakkında yazmadan evvel diğer meselesinden arınması gerektiğini biliyordu...

Netice itibarıyla bu forumda yazılanları okuyor ve önemsiyorum. Temennim bizi yönetenlerin de okumaları yönündeydi ama ham hayal bunlar...

Ben önümüzdeki maçta da tribündeki -şeref tribünü ya da basın tribünü değil asla- yerimi alacağım; yıllar sonra "vay be, ne kötü günler geçirmişiz ama ben o gün de oradaydım!" demek için.
O formanın mücerret halini sevdiğim için; her ne kadar sahadaki takımın Samsunspor olduğu konusunda ciddi endişelerim olsa dahi!
Sen beni üzmeye devam etsen bile ben seni hep seveceğim Samsunspor! Sana hor davrananları da, seni baş üstünde tutanları da unutmayacağım asla!
Çünkü sen siyaset üstü...
Çünkü sen, ticari kaygılardan münezzeh...
Çünkü sen reklâm peşinde koşanları barındırmaz olmalısın...
Arabesk bir şarkıda diyor ya hani; "utanıyorum seni hala delice sevdiğim için!"
Ben utanmıyorum, utanması gereken biz değiliz
!

Mehmet YILMAZ

ÇaÇa

yüreğine kalemine sağlık Allah sizin gibi samsunsporluları başımızdan eksik etmesin...

hasselbaink

efsaneler ölmez. yara alırlar.
Samsunspor, Samsunsporluların olduğu gün yine zafer şarkıları söylemeye başlayacağız.
şimdi acı çekme zamanı.

MeL_55


hasselbaink

Alıntı yapılan: "MeL_55"3. lig de mi söyliyecegiz


cümleyi doğru oku,
Samsunspor Sansunsporluların olduğu gün diyorum şimdiki çıkarcılardan bahsetmiyorum. Ayrıca üstteki yazıya yorum yaparsan daha çok makbule geçer!

MeL_55

Alıntı yapılan: "canikli"cümleyi doğru oku,
Samsunspor Sansunsporluların olduğu gün diyorum şimdiki çıkarcılardan bahsetmiyorum. Ayrıca üstteki yazıya yorum yaparsan daha çok makbule geçer!




ha tmm da biraz zor

ali ihsan

Bu yazıyı kulübü yönettiğini sanan ve kendilerini yönetici sanan kimliksizlerin okuması lazım ama onların başka işleri vardır mutlaka...Dertleri hiç bir zaman SAMSUNSPOR olmadı onların ,sadece ve her zaman reklam...Ama şunu iyi bilsinlerki ARTIK BU ŞEHİRDE BİRER UTANÇ ABİDESİ OLARAK DOLAŞACAKLARDIR...AMA GÜN GELECEK BU ŞANLI RENKLER KENDİSİNİ BU DURUMA DÜŞÜRENLERDEN İNTİKAMINI ALACAKTIR.HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ AŞKIMIZ VE SEVDAMIZ  KIRMIZI-BEYAZ VE BU ARALAR OLDUKÇA SİYAH ....

Tamer55

tesisleri girdim tesisler budanmış
tesislere ruhsuzlar dadanmış
samsunspor yönetimide beceriksizlere kalmış

arakadaşlar bu bu şarkıyı ben değiştirerek bunu söylüyorum ancak ruhsuzlar ve beceriksizlere kelimelerini söylerken başka kelimeler kullanıyorum burda yazamıyorum siz nasıl söyleneceğini bilirsiniz.

veis

eşim dıstum dalga geçsede aleme rezil olsamda başım dimdik niyemi ALLAHINA KADAR SAMSUNSPORLUYUM NİYEMİ SAMSUNLUYUM BEN

salihcakir

mehmet yılmaz'ın ellerine sağlık. çok güzel bir yazı hazırlamış yine. ama şunu da kabul etmeliyim ki ondan okuduğun en güzel yazıydı. Futbolla yoğrulmuş bir gençliği olduğu belli ki; staddan gelen coşkulu seslere doğru hızlanan adamları tekrar hatırlatabildi bana. bir de bu yazıyı okuyunca aklıma geldi; takımımız sahaya çıkarken tıklım tıklım dolu stadın çeşitli köşelerinden pat pat patlayan, çok silik beyaz bir duman çıkartan onlarca yüzlerce patlayıcılar atılırdı. bir de, kuşe kağıtlarından kare kare kesilmiş konfetiler.

Allah(cc) o günleri tekrar yaşamayı nasip eder bize inşallah.

mehmet yılmaz

Alıntı yapılan: "samsunkopat"mehmet yılmaz'ın ellerine sağlık. çok güzel bir yazı hazırlamış yine. ama şunu da kabul etmeliyim ki ondan okuduğun en güzel yazıydı. Futbolla yoğrulmuş bir gençliği olduğu belli ki; staddan gelen coşkulu seslere doğru hızlanan adamları tekrar hatırlatabildi bana.

Allah(cc) o günleri tekrar yaşamayı nasip eder bize inşallah.


"büyük eserler büyük trajedilerden doğarmış!" yazar da bizim travmamızı yaşadığı için bu kadar yoğun bir yazı kaleme almış diye düşünüyorum.

Duana ise "amin, amin" diye destek veriyorum.

Tribün_ali

eline saglık abicim biraz olsun bizi rahatlattın arkadaşlar bişi  zoruma gidiyor haber gazetesinin yazarları hepsi ist takımlarını tutupta yazı yazı böyle lezirlik olmaz ya yazar biri samsunspordan bahsetcegine beşiktaş carşı grubunun zözlerini anltıyor birede trabzonlu engin uzuna sahip cıkıyo işte allahtan böyle samsusporlu abilerimiz var yazı cok güzel di abi

kerem55


edmontdante

Mehmet YILMAZ'ın bu yazdıklarını bu siteye üye olduktan sonra okudum.Yani İstanbul Büyükşehir Belediye galibiyetinden sonra.Yazar ,bizim gibi gerçek taraftarlar  neler hissediyorsa hepsini yaşamış ve bunları teker teker yazmış.Stada turnkeden girip o rampayı çıktığında  sahanın inanılmaz yeşili hangimizin duygularını hareketlendirmez hele ki gündüz maçlarında.Kale arkasından kombineye giderken ŞİRİNLER'in sesini duymak kimin tüylerini diken diken etmez.Timofte'yi Milinko'yu kim unutur,civarda asılı bir samsunspor bayrağı gördüğünde asanı tanımasa bile kim onu kendine yakın görmez.Bunun tek bir cevabı var "Gerçek SAMSUNSPOR'LU" tabiki.

Yazar Telekom maçının verdiği üzüntü ile bunları kaleme almış sanırım.Ama bir gerçek var Telekom'a yenilmemiz Küme düşmemiz kadar dokunmuştu bana.Ağlayacak gibi oldum hatta MSN me bile "Formaları Çıkartın Çıplak Oynayın"yazdım ve bu skordan sonra SAMSUNSPOR lu olma duygusu ben de inanılmaz şekilde ön plana çıktı.Anladığım kadarıyla  yazar da bunları bizim gibi yaşamış

SAMSUNSPOR'LU  olduğum için gururluyum ve bu siteye üye olduktan sonra birbirini tanımayan bu kadar insanın bu ortak duyguları beni bu takıma çok daha fazla bağladı.Küme de düşse,çıkamasa da biz bu takımın her zaman arkasında olacağız.Ama keşke oyuncularımız da bizim gibi düşünseler her zaman.Onlarda bu inancı görmeyince insan kahroluyor afedersiniz ama kendini keriz gibi hissdiyor.Yağmuru yiyoruz,mağlubiyetten sonra gecemiz rezil oluyor,Spor programı bile seyredemiyoruz,sinirimiz bozulup evin yolunu tutuyoruz vs vs.Ama tüm bunlar kimsenin umrunda olmuyor.İşte insan buna üzülüyor.Ama Mehmet YILMAZ'ın bu yazısını okuyunca insan her ne olursa olsun SAMSUNSPOR'lu olmanın bir gurur kaynağı,fark ve ayrıcalık ve SAMSUNSPOR'un ne kadar büyük bir değer olduğunu anlıyor.

Yazara gönlüne,yüreğine ve kalemine sağlık diyerek teşekkür etmekten başka söyleyecek söz bulamıyorum.Ama benden önceki arkadaşlarımın da dediği gibi  Mehmet YILMAZ'ın yazısında belirttiği bu duygu ve olguları unutanların bunları okuması ve unuttuklarını hatırlaması gerekiyor.Biz zateb bunların hepsini her zaman yaşıyoruz.saygılarımla

edmontdante

Bu yazı böyle gerilerde kalmamalı.SAMSUNSPOR'LU OLMAK NE DEMEK tarifini yapıyor çünkü.


AlıntıBir insan eğer radyoda beklediği bir Samsunspor maçında merkez stüdyodaki adamın "mikrofonlarımız Samsun'da" sözünden heyecan duymadıysa; Milinkoviç'in uzaktan salladığı bir frikikte gol diye ayağa kalkmadıysa, bundan 20 sene önce elimizden cebren ve hile ile alınmış olan bir şampiyonluğa sanki dün kaçmışçasına yanmıyorsa, Çiftlikteki dükkanlardan birinde Kırmızı-Beyaz bir forma gördüğünde içinden sevinç çığlıkları gelmiyorsa (Ya da Samsun şehrinde Samsunspor forması bulmanın zorluğundan bihaberse), Timofte'nin yürekli oyunundan, Tanju'nun rövaşatalarından, Ertuğrul'un Norveç'e goller atarken hangi takımda oynadığından söz edildiğinde konu mankeni gibi kalıyorsa bu kulübün kaderinde söz sahibi olmasın! 19 Mayıs stadını uzaktan görüp, içerideki tezahürat sesleriyle adımlarını sıklaştırmamış olanlar, bilet sırasında beklerken o günkü takım tertibinin nasıl olması gerektiğini konuşmamış olanlar, içeri girip de o yeşil zemine hayranlıkla bakamayanlar bilemezler bu hissi! Bu satırların yazarı bile Samsunspor hakkında yazmadan evvel diğer meselesinden arınması gerektiğini biliyordu...