Bünyamin Kubat

Başlatan 16 SS 1965, 18 Mayıs 2008, 11:18:55

« önceki - sonraki »

kalptenþimþek

04 Kasım 2010, 01:27:02 #45 Son düzenlenme: 04 Kasım 2010, 01:32:45 kalptenþimþek




kalptenþimþek


mehmet yılmaz

Gününde olduğunda onu durdurmak mümkün değildi. Çok iyi bir kanat adamı idi.


kalptenþimþek


kalptenþimþek


buonanotte

Güzel futbolcu golden sonra tribüne koşar.

mehmet yılmaz

Bünyamin abi, BAL takımlarından İlkadım Belediyespor'la anlaşmış. Bu sezon orayı çalıştıracakmış.

Resmi Dergi Temmuz 2012 sayısı

Çizgideki Kahraman; Bünyamin Kubat...



Beş sezon boyunca giydiği Samsunspor forması ile 2 İkinci Lig, 1 Balkan Kupası şampiyonluğu yaşayan; 1993-94'te lig 5.si olan, 1994-95 sezonunda Türkiye Kupası yarı finali oynayan kadroda yer alan oldukça başarılı bir futbolcumuz idi Bünyamin Kubat. Dönemin asist kralı oyuncularından olan Kubat ile Samsunspor'la dolu yıllarını konuştuk.

Hocam bizim kuşak sizi iyi biliyor ancak yeterince tanımayan, yeni nesil taraftarlarımız da var. Bize kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

1969 yılında Ankara'da doğdum. Evliyim ve 3 çocuk babasıyım. Futbola 1984'te Ankara MTA'da başladım. Alanyaspor ve Karabükspor'dan sonra 1990-91 sezonunda Samsunspor'a transfer oldum. Beş sezon Samsunspor'da oynadıktan sonra sırasıyla Gaziantepspor, Vanspor, Mersin İd.Yurdu, İBB, Kayserispor, K.Erciyesspor gibi kulüplerde oynayarak 2004 yılında futbolu bıraktım ve antrenörlük hayatına başladım. 1 kez Ümit ve 1 kez Genç Milli Takımlarda oynadım... Futbol hayatım boyunca yaklaşık 200 gol attım ve daha da fazlasını attırdım.

Samsunspor'a transferinizi soracağız. Samsunspor'u tercih sebepleriniz nelerdi?

Samsun şehri ve Samsunspor'un isminden dolayı burada oynamayı hep istemiştim. Karabükspor'da oynadığım dönemde Samsunspor'un eski kalecilerinden Pala Erol beni Samsunspor'a tavsiye etmişti. O dönem 1. Ligde olan Boluspor da beni ısrarla istemesine rağmen 2. Ligdeki Samsunspor'u tercih ettim. Kazanın da etkisiyle Samsunspor'a ayrı bir sempatim de vardı...

Geldikten sonra neler yaşadınız?

Burada olduğum her sezon banko oynadım. İlk sezonumda 2. Ligde Kocaelispor ile amansız bir yarışa girmiştik. İyi bir kadromuz vardı. Kasım, Milinkoviç, Mesedoviç, Yücel Uyar, Uğur Terzi, Ertuğrul, Osman Akyol... O dönem ağır bir sakatlık geçirmeme rağmen sezonu 15 civarında gol atarak kapattım. Kocaelispor'u burada 1-0 yendiğimiz maç; Rize'de 3-0'dan 5-3 kazanmamız ilk anda aklıma gelenler. Tabii son dakikasına 2-0 geride girdiğimiz Karagümrük maçını da unutmamak lazım. Kasım son dakikada iki kafa golü atmıştı. O maçın hakemi bizim aleyhimize çok kötü bir yönetim sergilemişti. Ordu'da Uğur'un son dakika golüyle kazandığımız maç da şampiyonluğu getirmişti. Uğur ağabey o kadar sevinmişti ki gol sevinci sonrası dakikalarca koşmuştu; kimse yakalayamamıştı onu.

1991-92...

Bizim takımın ilginç bir özelliği vardı. İmdat, Ertuğrul, Ben, Kasım, Ercan, Fevzi... Takımdaki çoğu oyuncu 1969 doğumluydu. O takım tecrübesizdi. İkinci Lig için çok iyiydik ama Birinci Lig için yetersizdik. Aslında bizim küme düşmemiz sonraki şampiyonluğu ve temeli sağlam bir Samsunspor'u doğurdu.

O halde 1992-93'teki şampiyonluk hikâyesinden söz edebiliriz...

Yeni düşmemize rağmen kaliteli genç grubumuz vardı. Başkanlığa da İsmail Uyanık gelmişti. Bu grupla birlikte benim de 17 gol atarak verdiğim katkı ile birlikte şampiyonluğumuz gerçekleşti. Taraftarın etkisi gerçekten çok büyüktü. Arkadaşlık ruhunun çok yoğun olduğu bir gruptuk. Bu da bizi başarıya götürdü.

1993-95 arasındaki kadrodan nasıl bahsedersiniz?

Bir kere İsmail Uyanık Başkanımız vardı. Gerçek bir imparatordu. Futbolu bilen, çok farklı bir başkandı o. Gelmiş geçmiş en iyi orta saha oyuncusu Daniel Timofte geldi mesela. İki sezon oynadım onunla; unutulmazdı. Bence Avrupa'nın en iyi takımlarında oynayabilecek kapasitede bir oyuncuydu. Rahmetli Müjdat vardı mesela. Kardeşim benim, ruhu şad olsun. Büyük bir yetenekti ama talihsizlik işte... Ercan, iyi bir kaptandı. Her anlamda kaptandı üstelik. Osman Akyol çok yetenekli bir oyuncuydu. Gurbetçiydi, zaten sonrasında önce Milli Takıma sonra da Galatasaray'a gitti. Kaleci Stelea vardı; Romen milli kaleci. Deli doluydu, çok iyi kaleciydi. Gününde olduğunda gol atmak mümkün değildi. Sonra bir Kral geldi... Gencecik bir oyuncuydu Serkan ve gol yeteneği gerçekten çok iyiydi. Benim için gerçek kraldır. Tabii bir de Celil Sağır. Allah vergisi anlatılmaz bir yeteneği vardı. Bana göre Avrupa'da oynayacak yetenekteydi ama kendine ihanet etti. Ertuğrul Sağlam birlikte oynadığımız dönemde çok yakın bir arkadaşımdı. Allah yolunu açık etsin. Ancak bence nüfuzunu Samsunlu hocalar için daha çok kullanabilir. Kendim için demiyorum asla ama daha fazla risk alabilir eski arkadaşları için.

1993 - 1994'teki olaylı Trabzonspor maçından söz eder misiniz? Hakem Ergül Yücedağ'ın katlettiği maçtan...

Bütün pozisyonların içinde ben vardım. Gerçekten söz ediyorum; penaltıydı... Ergül Yücedağ'ın yanlı tutumu o olaylara sebep oldu. O olaylar olmasaydı Samsunspor kesinlikle UEFA'ya katılacaktı ve hatta belki de Bursaspor'dan 16 yıl önce 5. şampiyon olacaktı. Devreyi 3. bitirmiştik ve o maça çıktığımızda da 3. sıradaydık. Ben önümüzün kesildiğine inanıyorum.

Trabzonspor maçlarının havası nasıl oluyordu? Mesela 1993-1994'teki 3-1 kazandığımız maçın yıldızı sizdiniz...

Bende çok etki yaratıyordu Trabzonspor maçları. Seyircinin havası, atmosferi mükemmel oluyordu. Sonuçta Karadeniz derbisiydi; bir rekabet vardı. O yüzden Trabzonspor maçlarında hep iyi oynuyordum. Unutamadığım maçlardan biridir o maç. 1 gol 1 asist yaparak o maçı adeta tek başıma aldım sayılır.

O maçtan bir önceki maçta, içeride Vanspor'u 2-1 yenmiştik ve siz o maçta çok gol kaçırmıştınız. Ama sanırım sakat sakat oynamıştınız. Ertesi maçta ise taraftar bağrına basmıştı sizi. Samsunspor taraftarı eskiden nasıldı? Şimdi nasıl sizce?

O maç ayak bileklerimde ağrı vardı, o yüzden tam istediğim gibi oynayamamıştım. O kaçırdığım gollere hırslanarak Trabzonspor maçına iyi motive olmuştum... Taraftar içeride, dışarıda olsun bizi çok iyi destekliyordu. Sağ olsunlar bana da sempatiyle yaklaşıyorlardı. O zaman destek iyiydi ama şu son iki-üç yıldır, muhteşem... Keşke şimdiki tribünler o zaman olsaydı. Beni kimse tutmazdı. Çok olumlu etkilenirdim.

Burada hem iyi futbol oynuyor hem de çok seviliyordunuz. Neden ayrılıp Gaziantepspor'a gittiniz? Pişmanlık duydunuz mu daha sonra?

Samsunspor ve benim açımdan öyle gerekiyordu. Hayatımda hiç arkama bakmadım. Ama Samsunspor sevgisi içimde her zaman yer aldı. Bu yüzden de Samsun'da yaşıyorum...

Unutamadığınız maçlar hangileriydi?

Çok var aslında ama ikisini söyleyeyim. 1994-1995'teki 3-1 kazandığımız Trabzonspor maçı ve 1993-1994 yılındaki içeride 2-0 kazandığımız Fenerbahçe maçı.

Peki, unutamadığınız golünüz?

1994'teki 3-1 yendiğimiz Trabzonspor maçındaki golüm. Ayrıca 1990-91 sezonunda Kartalspor ile oynadığımız şampiyonluk maçının son dakikasında benim golümle 3-2 kazanmıştık. O maçtan önce şampiyonluğumuzu ilan etmiştik ama ligin son maçında taraftarımıza bir galibiyet vermek lazımdı. Statta şenlik vardı çünkü. Bir de o maça yeni nişanlı olduğum eşim de gelmişti ve tribündeydi. Onun için gol atmayı çok istiyordum. Golü atıp, onun olduğu yere gitmiştim.

Samsunspor'dan ayrıldıktan sonra başka takımlarda futbol oynadınız. Sonra teknik heyetler içinde yer alıp döndünüz Samsun'a.

Evet... Özellikle İBB'de çok emeğim var. Orada çok gol attım. Belki de benim dönemim olmasa İBB, alt liglere düşerdi. Ancak bugünkü İBB ile bizim dönemimizdeki arasında her anlamda büyük bir fark var. 2004'te Samsunspor izleme komitesinde yer aldım. 2008-09 sezonunda ise Ercüment Coşkundere'nin yardımcısı olarak görev aldım.

O sezon küme düşmekten son maçta kurtulmuştuk. Neler olmuştu o sezon?

Anlatacak çok şey varsa da geçmişte kaldı artık. Sadece şunu söyleyeyim, benim için Samsunspor'un ligde kalması çok önemliydi. O da başarıldı.

Sizin döneminizin futbolcularıyla yeni nesil futbolcuları kıyaslar mısınız?

Bence kaliteli futbolcu bizim zamanımızda daha çoktu, yetenekli oyuncu çok fazlaydı. Şimdi üretken, dikine giden adam çok az. Bir de para iyice ön plana çıktı. Forma aşkı, bir camiaya mal olmak, orada sembol olmak falan kalmadı artık.

Samsunspor'un geleceğini nasıl görüyorsunuz? 

Bundan üç yıl önceki bir röportajda 'şu an ekonomik olarak sorunlar olmasına rağmen Samsunspor'un dirileceğine, eski günlere kavuşacağına yürekten inanıyorum... Bu yüzden Samsunspor'a her kesimin yardımcı olup, sahip çıkması gerektiğine inanıyorum.' Demiştim. Bu sezon türlü sebeplerle başarılı olamadık. Bu sezon doğru hamleler yapılırsa hemen çıkarız diye düşünüyorum ama bazı yanlışlar devam ederse süre uzayacaktır.

Dergimizi takip edebiliyor musunuz?

Evet... Her sayısını okudum derginin. Bence çok başarılı. En önemli özelliği de arşivlik yazı ve dosyaların olması. Bu sayıda rahmetli Müjdat kardeşimle ilgili bölüm de çok başarılıydı.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı hocam?

Futbolcuyken mütevazı davranırdım ve çok iddialı değildim. Ancak hocalıkta iddialıyım. Kendime güveniyorum. En büyük hayalim bir gün Samsunspor'a teknik direktör olabilmektir. Ancak üst seviye hocalık için bilgi birikimim varsa da maalesef yeterli lobim yok sanırım.

Bünyamin Kubat'tan Altı Çizilesi Satırlar

Bizim dönemdeki futbolcular daha yeteneklilerdi.

Çoğu 1969'lu olan o dönemin takımının en önemli özelliği arkadaşlık bağlarıydı.

Karadeniz derbisi olan Trabzonspor maçlarımızın havası çok farklı olurdu. 3-1 kazandığımız maçtaki futbolum çok iyiydi; attığım golü de unutamam...

Futbolcuyken mütevazı davranırdım ve çok iddialı değildim. Ancak hocalıkta iddialıyım. Kendime güveniyorum. En büyük hayalim bir gün Samsunspor'a teknik direktör olabilmektir.

Sezon kaybetmeden Süper Lig'e dönmemiz lazım.

Bu tribünler bizim oynadığımız zamanda olsa çok farklı olabilirdi. Eskiden de iyiydi ama heyecan verici bir tribünü var Samsunspor'un.

Gelmiş geçmiş en iyi orta saha oyuncusu DanielTimofte geldi mesela. İki sezon oynadım onunla; unutulmazdı. Bence Avrupa'nın en iyi takımlarında oynayabilecek kapasitede bir oyuncuydu.

1994'te hakem Ergül Yücedağ'ın katlettiği o maç olmasaydı Samsunspor kesinlikle UEFA'ya katılacaktı ve hatta belki de Bursaspor'dan 16 yıl önce 5. şampiyon olacaktı.

1990'da 1. Ligde olan Boluspor da beni ısrarla istemesine rağmen 2. Ligdeki Samsunspor'u tercih etmiştim.

Unutamadığım maçlarımız, Trabzonspor'u 3-1; Fenerbahçe'yi 2-0 yendiğimiz maçlardır.


mehmet yılmaz

1992-93 Sezonu



Bünyamin, Müjdat, Osman, İmdat, İsa, Ertuğrul, Kasım, Erol, Murat



Ayaktakiler: Ercan Kol, Erol, Ertuğrul, Orhan Kaynak, Osman, Kasım
Oturanlar: Ercan Aslankeser, Müjdat, İsa, Recep, Bünyamin