vural korkmaz

Başlatan yaman55, 07 Mayıs 2008, 14:20:27

« önceki - sonraki »

**KaR6**

yok be abi, nerede, bu gazete işi çok sıkıntılı, yasa filan dediğime bakma, sallarlar bize ama bişe yapınca hemen sormadan alıntı yapıyorlar o yuzden tembihliyim :)

kalptenþimþek

O kadar yıl sahip olduklarımızın kıymetini bilmeden ve onlara sahip çıkmadan beklemişiz, bir gün de bekleriz herhalde..
Emeklerin için teşekkürler şimdiden, iyi ki varsınız..

**KaR6**


**KaR6**



şimdilik bunları koyayım, yarın ne var ne yok paylaşırız inşallah.. hazır roportaj, bu iş te bitti çok şükür..

**KaR6**

yalan yanlış derken, uydurmamdan mı bahsediyoruz ;D

**KaR6**

yalanmıymış onlar ;D bilmiyorum ki, şimdi duydum :) bu başlıgın işi bitti zaten, yarın geliyor yenisi, atmacalar kapmasın diye yarını bekliyorum ;D

mehmet yılmaz

Valla ben de sabırsızlıkla bekliyorum; yarın akşam saatlerinde koyacaksın sanırım. Özelden sallasana bir bakayım müsait olduğumda!

**KaR6**

gel msn e yollayayım abi, hazır röportaj..

maraton

benim soruyu sordun mu kendisine ..

**KaR6**


holigan_itü


**KaR6**

03 Şubat 2010, 14:32:32 #161 Son düzenlenme: 03 Şubat 2010, 14:46:42 samsuni
gerekli izinler alındı, koyuyorum birazdan..

http://www.samsunspor.biz/forum/index.php?topic=7438.0

mehmet yılmaz



Futbolu Hiç Sevmedim; Samsunspor'u Çok Sevdim...

http://www.samsunspor.biz/haber--7007-

Samsunspor'un unutulmaz futbolcularından Vural Korkmaz, futbolu bıraktıktan sonra ilk defa, Samsunspor taraftarı için, samsunspor.biz yazarlarından Mustafa Kar'a konuştu. Üstelik çok da dobra...


*Samsunspor'un altyapısından yetişmenize rağmen o zaman ki yönetim tarafından Çorumspor'a satılmış ve İsmail Uyanık tarafından para verilerek geri alınmıştınız. Neden gittiniz, nasıl geri getirildiniz?

Altyapıdan gelmemizin de etkisiyle kadroda yer bulmakta zorlanıyorduk. A takımla idmanlara çıkmama bazı maçların kadrolarına girmeme rağmen bir kampa da götürülmedim ve oynamak ta istiyordum. O yüzden Çorumspor'u tercih ettim ve oraya gittik. 2 yıl orada oynadım. Çorum'da iyi performans gösterdim ve dikkat çektim. O zaman ki Milli Takımlar Teknik Direktörü Sepp Piontek ve Fatih Terim de izliyordu beni. Birçok takımdan da transfer teklifi aldım ama Samsun'dan otogarda ağlayarak ayrılmış ve bir gün geri geleceğim demiştim. O yüzden başka kimseyle anlaşmayarak Samsunspor'a imza attım.

*3.ligden direkt olarak Samsunspor'a geldiniz ve Süper Lig kariyeriniz başladı. Alışmak zor oldu mu?


İlk sene bayağı yedek kalıyordum ama çalışmalarımı aksatmadım ve kendimi geliştirdim. Ağabeylerimizle rekabet etmeye başladık ve o zaman ki hocamız Gigi Multezscu hazır olduğumu hissetti ve yolumuzu açtı. Ben dahil, Serkan, Celil, Sinan ve Cenk gibi oyunculara güvenip forma vererek Türk futboluna kazandıran isim Gigi'dir.

* 11 sezon Samsunspor forması ile aralıksız üst düzey futbol oynadınız. Bu istikrarı ve başarıyı hem kişisel hem de takım olarak nasıl yakaladınız?

9 senesi çok başarılı olarak geçti gerçekten. Bu istikrar ve başarı Samsunlu oyuncu sayısının çok olmasına bağlıydı. Ercan Ağabey, İmdat Ağabey, Kasım Ağabey vardı takımda. Herhangi bir karışıklığı hemen önlüyorduk. Paramız verilmediğinde bile biliyorduk ki ödenecek, sorun yapmıyorduk. Dağılmıyorduk yani, işimizi yapıyorduk, çıkıp topumuzu oynayıp maçımızı kazanıyorduk.

*Peki takım içinde bir Samsunlu grubu oluşturup, adam tutma gibi durumlar söz konusu oluyor muydu?

Takım içinde gruplaşma olmazdı. Çünkü çoğumuz Samsunluyduk ve gelenleri de aramıza alırdık. Şansımıza çoğu aykırı insanlar değildi gelenlerin, sorun olmuyordu o yüzden. Kimse kimseyi kıskanmaz, aksine destek olurdu.

* Unutamadığınız maçlar var mı?

Birçok maç var unutulmayacak. Bir sezonda hem Samsun'da hem Trabzon'da oynadığımız Trabzon maçları var mesela, senesini hatırlayamıyorum, Ünallar Hamiler vardı Trabzon'da. Burada çok sert geçmişti maç, orada hepsi beni kolluyorlardı sertlik için, o maçları unutamam hiç. Çok kavgalı geçmişti. Ayrıca son dakikada Celil'in attığı gol ile İstanbul'da Galatasaray'ı 1-0 yendiğimiz maçı ve Ankara'da Beşiktaş'ı erteleme maçında yediğimiz mücadeleyi de unutamam. Tabii bir de Çorum'da Petrolofisi'ne 8 attığımız maç var. 2 gol atmıştım o maçta, unutulmazdır benim için.

* Birlikte oynadığınız futbolculardan bir 11 yapsanız kimleri seçerdiniz?


Kaleye Allum'u koyardım. Shorunmu da gelmişti iyi kaleciydi ama Allum'la daha uzun oynadık birlikte. Shorunmu çok iyi bir insandı. Libero olarak Ercan Ağabey'i, çift stoper İmdat Ağabey ve Hakkı'yı koyardım. Ortasahada Sinan'ı Ali Akdeniz'i benden başka sağ kanat oynayamadığı için kendimi, tabii ki Celil'i ve Samsunspor'a gelmiş geçmiş en iyi yabancı oyuncu olan ve mükemmel bir insan olan Timofte'yi koyardım. Forvette ise Serkan ve Cenk'i sayarım.





* Futbolu 31 yaş gibi çok erken sayılacak bir yaşta bıraktınız. Sebebi neydi?

Sebep mi soruyorsun? Sebep çoooooook.. ( O'ların çok olmasını kendisi rica etti.) Samsun'u ve Samsunsporluları çok sevmeme rağmen bizlere sahip çıkılmıyor. Şunu da belirteyim, bu takım için hiç ah etmedim. Hiç kötü duruma düşsünler demedim, demem. Birisi çıkıp ta, Vural bize böyle böyle yaptı diyemez. İçim, vicdanım çok rahat. Ben hep elimden gelenin en fazlasını yaptım, yapmaya çalıştım.

*  Saha dışındaki sakinliğinizin aksine, saha içindeki hırsınız ile hep agresif olarak kaldınız akıllarda. Saha içinde ne değişiyordu?

Sahada o gerekiyordu. Hırslı olmam lazımdı, hırsımla oynuyordum çünkü. Ancak kasti hiçbir hareketim olmadı asla. Nasıl oynadın bu kadar diye sordun ya, biraz da bu hırsım yüzünden bu kadar uzun oynadım. Teknik bir oyuncu değildim. Kötü oynayabilirsiniz ama benim kötü koşmam veya kötü mücadele etme gibi bir şansım yoktu. Mücadele edersen biraz da gayret edersen her şey olur. Senden yetenekli futbolcuyu presle baskıyla yeneceksin. Ben de öyle yapıyordum.

* 98-99 sezonunda yaşadığınız talihsiz bir olay var, Metin Diyadin'in ayağının kırılması. Herkes olaya karşı tarafın açısından baktı, bir kez de sizden dinleyelim o pozisyonu ve sonrasını..

O pozisyon tamamen talihsizlikti. Ceza sahasının biraz dışında top sekti, Metin'in sırtı bana dönüktü ve beni görmüyordu. O topu uzaklaştırmak için dönerek vurmak için ayağını savurduğunda, ben de topu kontrol etmek için ayağımı kaldırmıştım. Ben ona tekme atmış gibi görünsem de, onun kaval kemiği benim tabanıma çarptı. Kasti bir tekme yoktu yani, çarpışma söz konusuydu. Kırıldığını hissettim zaten. Hakemde olayı gördü ve faul bile vermedi. Ben daha sonra hakemi uyardım ve oyun durdu. Maçtan sonra o kargaşada göremedim ama maçın ertesinde hemen İstanbul'a gittim ve ziyaret ettim kendisini. İşin açığı kimin ne dediği pek önemli değil. Ben kendimi ve niyetimi bildiğimden içim rahat. Bilerek bir şey yapmadım ben.


* Futbolu bıraktıktan sonra neden inzivaya çekildiniz?


Ben futbolu en fazla 2 sene sevdim. Milli takım zamanlarında. Dışarıda futbol çok daha farklı çok daha değişik. Orada buna spor olarak bakıldığını gördüm ve sevdim. Türkiye'de ise durum çok daha farklı boyutlarda. Durumun böyle olması da beni küstürdü. Sadece işim olarak gördüm futbolu, aileme rahat bakabilmek için yaptım ve bıraktığım anda tamamen bıraktım. Ben futbolu sevmedim. Ayrıca sözlerin tutulmaması da bir etkendir. Burada kaldığım için hiç pişman değilim ama emeğimin karşılığını da alamadım.




* Samsunspor'un şu anki durumuyla ilgili neler düşünüyorsunuz? İçinde bulunduğumuz durumdan nasıl kurtulabiliriz?

Para şart ama her zaman değil. Para iyi takım için araç olmalı sadece. Futbolcu güvenebileceği yönetim ister. Arkalarında duracak başkan ister. Başkanı görmek hoşuna gider,  motive eder. Hoca da çok önemli. Futbolcu ile hocanın arkadaş olması lazım.  İdmanda, kampta hocasını sevmesi lazım futbolcunun.  Kaliteli takım, kaliteli futbolcuyla kurulur. Bu da kaliteli sıralamayı getirir. İyi takımsan sonuç kendiliğinden gelir. Neden Barcelona her kupayı alıyor?  Çünkü kaliteli futbolcuları var da ondan.

* Futbol oynadığınız dönemde taraftarın size hiç haksızlık yaptığını düşündünüz mü?


Taraftarın alkışladığı zaman da oldu yuhaladığı zaman da. Bu tamamen maç sonucuyla alakalı bir şey. Bizden de kaynaklandığı olmuştur tabii. Taraftara hiçbir kırgınlığım olmadı. Ancak şunu söylemek lazım, taraftar kişiler için gelmeyecek stada, Samsunspor için gelecek. Ya bütünüyle alkışlayacak ya da tepki gösterecek. Kötü oynayan oyuncuya cezasını yönetim ya da hocası verir zaten. Taraftarın işi takımını desteklemek olmalı her zaman.

*  Kızgın olduğunuz kimse var mı peki?

Tabii ki var. Ama bunlar artık geçmişte kaldı. O şahıslarla artık bire bir diğer tarafta hesaplaşırız.

* Futbolu bıraktıktan sonra kulüpte görev almanız için bir teklif geldi mi? Görev almak ister misiniz?


Daha önce de dediğim gibi, futbolu sevmedim ben. Futbolu bıraktıktan beri 7 senedir kulübün kapısından içeri girmedim. Futbolla ilgilenmemeye karar verdim ve kararımın arkasındayım hala.

* A milli takımla Amerika Turnesine katılmıştınız. Samsunspor'u Milli Takım'da temsil etmek nasıl bir duygu? Milli takım ortamı nasıldı?

Gurur verici bir durum tabii ki. Futbolu o zamanlar seviyordum işte. Parayla gezemeyeceğim yerler gezdim gördüm. Binlerce futbolcu arasından seçilmişsiniz ve ülkenizi temsil ediyorsunuz. Askerlik gibi kutsaldı. Ancak Milli Takım ortamı geçiciydi, günlüktü. Çok dostluklar kuramazsınız, arkadaşsınızdır sadece. Lig başladığında herkes takımına döner ve mücadele kaldığı yerden devam eder. Şunu da söyleyeyim, benim için Türkiye'nin en iyi Teknik Direktörü Fatih Terim'dir. Beni Çorumspor'da oynarken bile gelip izlemiş ve Ümit Milli Takıma davet etmişti ama yaşım tutmadığından oynayamamıştım. Beni ben yapan isimlerden birisi de O'dur.

*  Uzun süre İstanbul takımlarının gündemindeydiniz. Özellikle de Beşiktaş ile adınız çok anıldı. Neden gerçekleşmedi o transfer?

Beşiktaş'ı duyuyordum ama kulüpler anlaşamadı sanırım. Bana direkt gelen bir teklif hiç olmadı gazetelerden öğrendim hep. Fener'e Trabzon'a gidiyor diye geçti adım ama olmadı. Trabzon'a gitmezdim zaten, o sıralar müthiş bir rekabet vardı aramızda, buradan oraya gidip te tutunan olmadı hiç. Kısacası benim çok dışımdaydı transfer haberleri, her şey İsmail Uyanık'ın elindeydi o zamanlar.

* İstanbul takımlarına karşı oynanan maçlarda tribünlerden hiç çekinmez, hep sert davranırdınız. O ortamlar nasıldı?

O maçlarda daha motive olup daha da hırslı çıkıyordum sahaya. Seyircinin çok olması kuvvet veriyordu bana hırslandırıyordu. Ben öyle maçları seviyordum, sakin, seyircisiz maçlar bana göre değildi. Kalabalık ve sert maçlar bana daha uygundu. Ayrıca o maçlar vitrin maçıdır futbolcular için. Kendini göstermek için şanstır. Transferin de kapısını açar ama benim hiç öyle bir niyetim olmadı.

* Sadece Samsunsporlu musunuz? Maçlara geliyor musunuz?

Dediğim gibi, futboldan tamamen koptum. Stada dahi gitmiyorum. Ama geçen hafta tesadüf TV'nin verdiği Karşıyaka maçına rastgeldim ve izledim televizyondan.

Futbola başladığımda ailemin genel olarak tuttuğu bir İstanbul takımı vardı ama profesyonel olup o takımların oyuncularının hayranlarına yaklaşımını gördükçe tutulacak bir yanları olmadığını gördüm. O kadar insan sabahtan kuyruğa giriyor onlar için, onlar bir imza vermekten yüksünüyorlar. Ben futbolcu da olsam Halk adamıyım, Halktan kopmadım hiç, garip geldi o yüzden o tavırlar. Şu kadar söyleyeyim, hayatta asla Samsunspor'dan ve Mustafa Kemal'den vazgeçmem.

* Samsunspor'dan hala ciddi bir alacağınız olduğu.ancak 'ben Samsunsporluyum' diyerek parayı istemediğiniz söyleniyor, doğru mu?

Oynadığım dönemden kalan bayağı bir alacağım var. Ayrıca verilip tutulmayan sözlerden kişilerden alacağım da var. Hatta elimde bir çek bile var. İşleme koydurmak gibi bir niyetim asla yok ama hatıra olarak saklıyorum sorulduğunda göstermek için, gösteririm istersen...

* Son olarak, kuşları çok sevdiğinizi biliyoruz, bir şeyler söylemek ister misiniz?

Çevremi, arkadaşlarımı tanıdıkça, kuşlarımı daha çok seviyorum. Güvercinlerimle mutluyum ben...



erkutdem55

Tek sorun şu anda Samsunsporlu olmayan futbolcularla başarı beklememiz,yukarıda Vural'ın söyledikleri ders niteliğinde.Alacağım var ama almam.Bu adamların kazandıkları ve alacakları analarının ak sütü gibi helal ama umurlarında bile değil.Onlar futbolcudan önce Samsunspor taraftarı yani bizden biri,başarının sırrı burada saklı

Kaya

Helal sana beee koca 7 numara koca yürek...

İyi ki varsın iyi ki seni, o tertemiz yüreğini SAMSUNSPOR forması altında izlemişiz...