SÜPER LİG 2023-2024 | 9.HAFTA | SAMSUNSPOR'umuz 0 - 0 Başakşehir FK

Başlatan brigand, 13 Ekim 2023, 09:37:38

« önceki - sonraki »

defansif orta saha

Takımın kaptanı emre kılınç... Fıkra bu kadar

binikalamadım


binikalamadım


Sadece Samsunspor

Elimizden geleni yaptik olmadi. Hoca en azindan 1 puan aldi. Devami gelir insallah.

futbolcu

keşke Muhammet Özbaskıcı yerine Muhammed Gümüşkaya maça girseydi.
Genel olarak Takım okeydi ne iyi ne kötü.

Raqua55

Muhammet özbaskıcı yerine fofana girmeliydi.

_SoN_

Rakibinde puana bizim kadar ihtiyacı vardı, kendi saha avantajımızı kullanamadık ama yeni hocayla ilk maçımız kötü değildi, inşallah devamı gelir.

Ekrem

Elimizdeki kadro bu malesef. Şut şanslarını değerlendirebilmeliydik

_SoN_

Kadro özellikle forvet hattı çok ama çok yetersiz göründü bu maç yine, oyuncular çabalıyor ama skor yapmak bambaşka bir olay.

mehmet yılmaz

Bu sezon ilk defa bir maçı gol yemeden kapattık. Mağlubiyet serisine de son verdik. Peki beraberlik iyi midir derseniz, pek öyle görünmüyor. Teknik direktör değişikliği yapan diğer iki takım İstanbulspor ve Pendikspor'un ilk galibiyetlerini almış olmaları bizim beraberlik opsiyonumuzu kaldırmıştı.

Antalya kampında birtakım şetlerin değiştiği belliydi. Özellikle takım savunmasında iyiydik. Markus Gisdol 4-4-2 ile oynatırken, bunun diğerlerinden en önemli farkı iki forvetin birden oynamasıydı.

Bu arada Tait'in adını duymayan bir tek ben değildim sanırım. Bu, neredeyse hiç görünmeme durumu onun kötü oynamasından mıydı yoksa oyun planında Tait'in mevkiinin hiç yeri olamamasından mıydı, çözemedim.

Gisdol'un takıma bir mücadele ruhu verdiğini söyleyebilirim. Haftalardır biriken özgüven sorunu biraz aşılmış ki, bu alınacak birkaç galibiyetin dışında bitecek bir durum değil. Önde çok basan bir takım vardı sahada. Savunma anlamında bazı şeylerin oturduğu bir gerçek. Neticede Başakşehir FK çok ciddi bir rakipti. İyi savunma yaparken, bu sefer hücumdaki sorunların giderilemediğini gördük.

Genel anlamda Gisdol için olumlu şeyler düşündüysek de, iki konuda eleştirmem gerekiyor. Birincisi oyuncu değişikliklerinin geç kalması. Sanki maçı istemiyor gibi, beraberlik hedefi varmış gibi davrandı. Üstelik ilk değişiklik Zeki ile oldu, ilginçti. İkinci eleştirim ise Muhammet Ali'ye şans vermesi oldu. Bence bu tür maçlar onun maçları değil. Baskı altında, stres seviyesi yüksek bir maçta Muhammet Ali'nin bir şey yapma şansı yoktu. Onun skoru aldığımız maçlarda ya da daha risksiz maçlarda oynaması gerekirdi. Nitekim, henüz on sekiz yaşındaki bu evladımız çok kötü oynadı. Stres seviyesi bu maçı kaldıramadı. Doğal olarak hepimiz aynı şeyi sorduk: Muhammet Ali'nin bu maçta ne işi var?

Altı numarada Tırpan yerine Bennasser'e forma verirken, Tırpan sağ bek oynadı. Tırpan'ın sağ bek oynaması bizim ne kadar kötü bir politikamız hatta bir transfer politikasızlığımız olduğunu gösteriyor. Çünkü Tırpan'ın sağ bek oynadığı işleyişte zaten geçen seneden bir Zeki vardı elimizde. Üstüne iki de yabancı aldık: Nanu ve Schindler... Yani üç tane sağ bek varken, o kadar yetersizler ki demek, Tırpan sağ bek oynadı.

Skordan bağımsız olarak hakem Murat Erdoğan'la ilgili birkaç şey de yazmam lazım. Bence hakem halı sahada bile futbol oynamıyordur. Çünkü futbolun oyun dilini hiç bilmiyor. Üç pozisyon vardı bununla ilgili. İlkinde Başakşehir'li Berkay'ın vücut dili, ayak içi kullanışı ve bakışı bunun doğrudan bir kaleciye pas olduğunu gösteriyordu. Ama hakem anlamadı bunu. İkinci pozisyon ise gözünün önünde Marius'a yapılan faulü vermedi. O kadar açık bir faulü görmediği gibi bir de sarı kart verdi. Eğer ceza sahası önü değil de içi olsa kesinlikle VAR çağırırdı onu. Uzatma dakikalarında Başakşehir hücuma çıkarken Emre Kılınç bir omuz omuza yaparak koşu yolunun kesiştiği rakibinden topu aldı ama aleyhte faul çaldı.

Hülasa edersem, mutlu değiliz. Kazanmamız lazımdı. Ancak klasik bir başlık atılırsa, Samsunspor ışık verdi diyebilirim. Takım toparlanmış diyemesem de toparlanma yolunda diyebilirim.





jean


brigand

Takımın tamamı için olmasa bile geneli reaksiyon vermişe benziyor. Mücadele ve motivasyon gücümüz bir nebze yükselmiş. Hocanın ilk işinin takım savunması olduğu çok açık belli oldu. İlk meyvesini almışa benziyor. Başakşehir görüntü olarak bize kötü görünse de, bunda takım savunmasının da payı vardı. Direkten dönen top dışında pozisyon vermedik diyebiliriz. Ayrıca istatistiklere baktığımızda rakip korner kullanmadan ve bizden çok daha az şut deneyerek bitirdi maçı. Oyunun 2. ve 3. bölgesi içinse maalesef oyuncu kalitesi sonucu etkiledi yine. Son vuruş ve final paslarında ki kalitesizlik gol bulmamızı çok zorlaştırıyor. (Toplam Şut: 17, İsabetli Şut: 2, Gol Beklentisi: 0,96) İşte tam da bu sebeple Fofana'nın bir şekilde oyuna girmemesi tepki görüyor. Kazanamamak bizim açımızdan çok kötü ancak bir şekilde bazı şeylerin değişebileceğini görmek bu feci durumda bir nebze umut oldu.

Son olarak hakemin art niyetine böylesine şahit olmamıştık uzun zamandır. Beceriksizliğin ötesinde açık bir art niyet vardı. Vermediği geri pas kararı, çizgi üstündeki net faul, oyun içinde ki takdir haklarının neredeyse tamamını Başakşehir lehine kullanması ve görmediği net pozisyonlar. Kulübün taraftara eleştiri ve beklenti konusunda gösterdiği hassasiyeti, MHK ve TFF'ye de bir zahmet acilen göstermesi gerekiyor.