Hyypia Samsunsporda! (2005 yılının)

Başlatan hasselbaink, 08 Temmuz 2006, 18:30:50

« önceki - sonraki »

hasselbaink

AlıntıHyypia Samsunspor'da!

MEHMET YILMAZ

Hadi itiraf edin; başlık sizi etkiledi değil mi? En azından dikkatinizi çekti.
Çünkü şu sıralar Avrupa'nın en gözde müdafaa elemanlarından Sami Hyypia'nın Samsunspor'a gelmesi hiç de akıl kârı görünmüyor olsa gerek. Ama başlığımız doğru; yalnızca küçük bir farkla. Bu başlık, bundan tam 12 sene evvelini yansıtıyor bize. 1993-94 sezonu öncesi Samsunspor, Bolu'nun Gerede ilçesinde hazırlık kampı yapmaktadır. Takım 2. Lig'den yeni yükselmiş ve Ertuğrul Sağlam'lı güçlü bir kadroyu da beraberinde taşımış. Teknik direktörlüğe Romenlerin başarılı bir ismi, Gigi Multescu getirilmiş. İşte o günlerde menajerler vasıtasıyla pek çok yabancı futbolcu takdim edilir Samsunsporlu yetkililere. O isimlerden biri de 19-20 yaşlarında sarı saçlı, mahcup, cılız bir Finlandiyalı'dır. Adı Sami, soyadı ise Hyypia...

İsterseniz, hikâyenin gerisini Multescu'dan dinleyelim: "O zamanlar çok gençti. İsmi bilinmeyen herhangi bir futbolcuydu. Gerede kampımıza katılmış, birkaç gün kalmıştı. Kendisini idmanlarda denemiştik. Ancak birkaç idmanla karar vermek bir hayli zordu. Zaten o dönemlerde oldukça ağırdı. Üstelik tecrübesizdi de. Tabii bir de takımda onun pozisyonunda (stoper) oynayan Ercan Koloğlu vardı -ki o aralar oldukça formdaydı." O dönemde Multescu'nun yardımcısı olan Mehmet Ali Çınar da Romen teknik adamın Hyypia'yı beğenmediğini doğruluyor. Samsunspor yöneticisi Tarık Darende de Finli oyuncunun uyum sağlayamadığı için ülkesine döndüğünü belirtiyor.

Sami Hyypia ile sözleşme imzalamayan Samsunspor o sezon üç Romen'le anlaştı. Biri, 1990 Dünya Kupası'nda da oynamış çok kıymetli bir futbolcu olan Timofte idi. İkincisi, bir forvet oyuncusuydu; Luca... Üçüncüsü ise orta sahaya alınan Dobre Sylvian'dı. Lakin sezon başında defans adamına ihtiyacı olmayan Multescu, ligin onuncu haftasına girilirken Dobre'yi gönderip yerine bir başka Romanyalı Marius Chereghy'yi alacaktı. Üstelik o bir stoperdi.

Cılız ama gururlu genç!

Netice itibarıyla, bugün pek çok kimsenin varlığını bile hatırlayamadığı Hyypia, Samsunspor tarafından denenmek üzere Gerede'ye getirilmiş ve ağır olduğu gerekçesiyle gönderilmiş durumda. Yani tam bir Türk filmi klasiği gibi. Şampiyonlar Ligi finali öncesi yapılan basın toplantısında Hyypia çıkıp da "Hani bir zamanlar beğenmediğiniz cılız ama gururlu genç vardı ya; işte o benim!" deseydi ne de eğlenceli olurdu değil mi?

Hani ayıp olmasa ismiyle hitap edeceğim geliyor Hyypia'ya. Nam-ı diğer Sami, ne de olsa bizim mahallenin çocuğu sayılır; Samsun'dan dolayı hemşehrim yani! Peki, Gerede kampında Türk futboluyla yolu kesişen ve milli maçlar nedeniyle beş, G.Saray-Liverpool eşleşmeleri nedeniyle de iki kez Türklere karşı oynayıp muhtemelen geçen çarşamba hayatının en mesut dakikalarını İstanbul'da geçiren Hyypia, 1993'ten sonra neler yapmış?

1973 doğumlu Hyypia, Finlandiya 21 Yaşaltı Milli Takımı'nda oynarken iyice sivrilmiş. Bu sıralarda Finlandiya Ligi'nin vasat takımlarından biri olan Mypa takımının formasını giyiyormuş. Kısa sürede A milli takıma kadar terfi etmiş. Ondan sonra ver elini Hollanda demiş ve Willem II'ye transfer olmuş. 1997-98 sezonunda Hollanda Ligi'nde müthiş bir performans sergilemiş ve Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkını elde etmişler. Ertesi sezon ise Şampiyonlar Ligi'ne renk katan Willem II fırtınasındaki esas oğlanlığı üzerine alıvermiş. Kaptanlığını yaptığı Willem II'nin sürpriz başarısı ona Ada'nın yollarını açmış; hem de çocukken televizyonda oynadığı finalleri hayranlıkla seyrettiği bir takıma geçmiş; Liverpool'a!

1999'dan bu yana Liverpool formasını giyen ve bu sezon elde edilen Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunda en büyük paylardan birine sahip Hyypia, takımın iki kaptanından birisi durumunda. Hyypia'nın bir başka ilginç özelliği de ülkesinde yılın sporcusu seçilebilen iki futbolcudan biri olabilmesi. Finlandiya, bilhassa kış sporlarının yapıldığı ve sevildiği bir ülke. Bu branşlarda hayli başarılı sporcular yetiştiren Finlileri cezbedebilen yalnızca iki futbolcu olabilmiş.

Bunlardan birincisi yeşil sahaların gördüğü en yetenekli isimlerden olan Jari Litmanen. 1995 yılında Ajax formasını giyip Şampiyonlar Ligi'ni kazandıklarında yılın sporcusu seçilmiş. İkincisi ise Hyypia. 2001 yılında UEFA Kupası'nı kazandıklarında o da ülkesinde yılın sporcusu seçilmiş.

Kaçan balık büyük olur derler. Acaba Hyypia Samsunspor'da kalsaydı böyle muazzam bir tekâmül gösterebilir miydi? Mesela, bir Geremi, bir Lima gibi Avrupa'ya açılabilir miydi? Bugün bir Türk takımı onu almak için kaç milyon dolar ödeyebilir dersiniz? Bütün bu sorulara cevap verebilmek imkânsız tabii. Ancak bilinen bir gerçek varsa o da Hyypia'nın sessiz sedasız gelişi ve gidişidir.

Bu arada, Hyypia'dan bahsetmişken benzer bir durumun Trabzonspor'un da başına geldiği iddia edilir. Hem de bu balık Hyypia'ya oranla çok daha büyük. Kim mi diyorsunuz? Sıkı durun öyleyse; Andrij Schevchenko. Vakti zamanında daha toy bir delikanlıyken Trabzonspor'la bir flörtü olduğu ama daha sonra bu transferin yattığı konuşuluyor. Bir de Ali Şen'in şu meşhur Ronaldo'yu daha çok gençken beğenmediği anlatılır -ki tam bir şehir efsanesi ve tribün palavrasıdır. Ronaldo, 17 yaşındayken 1994 dünya şampiyonu Brezilya'nın kadrosunda yer almış bir isimdir. Ondan daha genç hâli de kundaktayken falan olabilir. O hâlde de Ali Şen'in beğenmemesi tabii karşılanmalıdır.



http://sporvizyon.zaman.com.tr/?hn=10261

hasselbaink

yazı geçen senenin ama yine de dikkat çekici.
Sami Hyppia gençken Samsunspor'da denenmiş ama beğenilmemiş.
Hatta İsmail Uyanık geçen sene "o zamanlar çok gençti, Gerede kampına geldi. İstanbul'da bir deri ceket beğenmiş bizden istedi biz de alıp verdik ona. utangaç birisiydi Multescu olumsuz rapor verince deri ceketini giyip gitmişti" gibi birşeyler söylemişti bir röportajda.

supporter

aslında bu oyuncu bize gelse çok büyük olasılıkla bu kariyeri yapamayacak ve dünya tarafından tanınmayacak hatta belki Türkiye'de bile hak ettiği değeri bulamayacaktı. o yüzden şimdiki Hyppia ya bakarak çok şey kaybettiğimizi düşünmemeliyiz bence. bu konuda çeşitli yayın organlarında yapılan haberlerde hep "Samsunspor bu adamı anlayamamış" tadında yorumlar var ise de reklamın iyisi kötüsü olmaz

Bafralı

Alıntı yapılan: "supporter"aslında bu oyuncu bize gelse çok büyük olasılıkla bu kariyeri yapamayacak ve dünya tarafından tanınmayacak hatta belki Türkiye'de bile hak ettiği değeri bulamayacaktı. o yüzden şimdiki Hyppia ya bakarak çok şey kaybettiğimizi düşünmemeliyiz bence. bu konuda çeşitli yayın organlarında yapılan haberlerde hep "Samsunspor bu adamı anlayamamış" tadında yorumlar var ise de reklamın iyisi kötüsü olmaz

Oruma şu anda marsilyada oynuyor. yapamaması için bi sebep yok bence

Amsterdamli

Alıntı yapılan: "Bafralı"
Oruma şu anda marsilyada oynuyor. yapamaması için bi sebep yok bence


Oruma bizde parlamadi, kariyer yaptiktan sonra alip bir kac hafta oynattik o kadar. Hyppia bize gelseydi kendini bukadar gelistirebilirmiydi tabiki bir soru isaretidir.

mican 55

bir kişi hangi alanda ve nerede olursa olsun başarılı olmaya azimlenmişse kesinlikle başarılı olur çünkü herşey kafada bitiyor hyypia kıymeti bilinememiş bir yetenekti bu da samsunsporun zararına oldu.gençlerbirliği Geremi'yi 5 milyon dolara Real Madride sattı Hyypiada samsunda parlasaydı belki bizde onu yüksek bir bedele satardık en azından. kaybımız büyük bence

beşnumara

bizim zaten tarihet böyle veya parasızlıktan kaçırdığımıoz çok adam var  :oops: