Bir Gün - Mehmet YILMAZ - Roza Yayınevi

Başlatan mehmet yılmaz, 18 Ocak 2012, 21:09:49

« önceki - sonraki »

mehmet yılmaz

Alıntı yapılan: Lusage - 18 Şubat 2012, 00:03:08
Çok sağol abi. Düşünmen yeter. Ama olurda gelirsen benim ihtiyacım 2 adet abi.  .:.:.

Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş abi. Arayıp bulacağız artık.  :(


İlla pazarsa mümkün değil ama yarın limonkitap'a verirsen sipariş pzts. akşamı elinde olur.
Gelme ihtimalim çok düşük, gelirsem görüşürüz.

Lusage

Alıntı yapılan: samsuni - 18 Şubat 2012, 00:05:36
İlla pazarsa mümkün değil ama yarın limonkitap'a verirsen sipariş pzts. akşamı elinde olur.
Gelme ihtimalim çok düşük, gelirsem görüşürüz.


Ilgin için teşekkür ederim Mehmet abi. Bir şekilde halledeceğim artık.

mehmet yılmaz

Ben geliyorum inşallah Ankara'ya
Tabi gelebilirsek..
Getirirm yanımda birkaç kitap.
Beni bulursun tribünde ;)

Lusage

Alıntı yapılan: samsuni - 18 Şubat 2012, 00:22:51
Ben geliyorum inşallah Ankara'ya
Tabi gelebilirsek..
Getirirm yanımda birkaç kitap.
Beni bulursun tribünde ;)


Yüreğine sağlık Mehmet Abi. Inşallah bende sınavdan erken çıkarım ve tribünde olurum abi. Sınav saatim tam net belli değil. Gerçi sıkıntı olacağını da pek düşünmüyorum. Ancak olurda gelemezsem başkentli renkdaşlarımızdan birisine verirsin ben ondan ücretiyle birlikte alırım abi.

Iyi yolculuklar. Allah yolunuzu açık etsin abi.

silopilimuhsin

Yarım saat önce bitirdim kitabi.muhteşem olmuş o kadar etkilendimki uykunun en tatlı olduğu Bu zamanlarda ahmaklik edip mehmet hocama mesaj yazdım. Umarım bana kizmamistir.

CurvaSs

Alıntı yapılan: silopilimuhsin - 18 Şubat 2012, 07:16:18
Yarım saat önce bitirdim kitabi.muhteşem olmuş o kadar etkilendimki uykunun en tatlı olduğu Bu zamanlarda ahmaklik edip mehmet hocama mesaj yazdım. Umarım bana kizmamistir.


deplasman yolunda mehmet abi sanırım, uyumaz büyük ihtimal diyeceğim ama otobüste uyuyabilen insanlar da var yani. :)

mehmet yılmaz

Alıntı yapılan: silopilimuhsin - 18 Şubat 2012, 07:16:18
Yarım saat önce bitirdim kitabi.muhteşem olmuş o kadar etkilendimki uykunun en tatlı olduğu Bu zamanlarda ahmaklik edip mehmet hocama mesaj yazdım. Umarım bana kizmamistir.


Sabah 6 gibi aldım mesajını, otobüsteydim ve uyanıktım. Teşekkür ederim... ;)

doðan

Sevgili Mehmet ; tek soluk da okudum yapitini , neredeyse soluk dahi almadan , bir sevda dokusunun tum ince noktalarinda huzunle seyehat ettiren; o olayın bir cok insan uzerinde birakmis oldugu izi yaprak figurlu bur mavi kazak kadar insanin bellegine isleyen, bu guzel eser icin kalem tutan ellerine , o guzel yuregine saglik. ( detay i yuzyuze paylasmak isterim)....
Facebook da alel acele yorumum du

O kadar çok şey varki yazacağım kitapla alakalı ;  
öncelikle beni uzun zamandır böylesine etkileyen ve hüzünlendiren bir hikaye olmamıştı ,GİRESUN dan  başlayan SAMSUN a kadar süren yol hikayesinde Yavuz un en yakın arkadaşı Yusuf la dahi paylaşmadığı hüzünlü aşk hikayesi ... şuralıydı keşke olmasaydı ile başalayan hikaye de niyeki sorusunun cevabı ise hikayenin sonunda buluyor cevabını ... Doyamamak sevdiğine kavuşamamak sevdiceğine yanındayken uzak kalmak, platonizmi en zirvede yaşamak , tam kaybedecekken yeniden bulmuşcasına sevinmek , bir gün yaşamak koskoca ömüre sığdırabilecek bir gün ...
14 Şubat ta SANA GELDİK SEVGİLİM diyebilmek ,Toprağın bol olsun Muhammet aşkını sana getirebilmek , Huzur için de yatın Nuri Hocam ,Mete ;Muzaffer,tomiç, Şöför Asım , Müjdat ... sizin hakkınızı ödeyebilmek için SEVİYORUZ bu Yüce ARMAYI KIRMIZI BEYAZ renkleri ..saydım 3 defa geçiyor kitabında aşkımızın ismi ... tuğçe de eminim severdi bu renkleri ...
söz uzar gider Mehmet .. kalemine , yüce gönlüne sağlık ...güzel değil muhteşem olmuş. >l< >l< >l< >l< >l< >l< >l< >l< >l< >l< >l< >l<

mehmet yılmaz

Abi, çok teşekkür ederim. Beğenmiş olmana sevindim. Kısmet olursa yüzyüze geldiğimizde de konuşuruz zaten. ;Sonuçta bir hikaye anlatmak istedim ama içinde Samsun olsun, sevda olsun, hüzün olsun, umut olsun, bir aşkın tarifi olsun istedim. Sanırım yapabilmişim birşeyler. Bunun dışında yeni birşeyler yazmak için, yeni hikayeler anlatmak için bana moral ve cesaret veriyor bu gibi geri dönüşler.

kalptenþimþek

20 Şubat 2012, 21:23:32 #204 Son düzenlenme: 20 Şubat 2012, 22:13:46 kalptenþimþek
o zaman bir geri dönüş de ben yapayım; Kitap sona yaklaşılan her yaprakta okuyanı tarifi mümkün olmayan duygulara gark ediyor..keşke, *bir gün bu kadar kısa olmasaydı diyorsunuz.. "Bir Gün" bir güne sığdırılacak bir öyküyü anlatmıyor çünkü..  :ok

*zaman manasında :)


burakbas

bölümüm gereği eşit ağırlık olduğumdan kitaplarla aram iyidir. mehmet abinin kitabını okuduktan sonra vakit nasıl geçti anlayamadım. böyle bir akıcı kitap hayatımda okumadım desem yeridir. teşekkürler mehmet abi , devamını bekliyoruz.

cgr

Bugunku Haber gazetesınde Mumın Bozkurt'un cok guzel kose yazısı var Kıtap ve Mehmet abı ıle ılgılı.

birolkys

SAMSUN'DA AŞK BAŞKADIR...
[ 04.03.2012 ]

                  Mehmet Yılmaz, Samsunlu bir coğrafya öğretmeni...  Lakin o sadece mesleğini okulda, kara tahta önünde yapan öğretmenlerden değil. Yaşadığı kenti sevme, kültürüne sahip çıkma ve dahası yeni değer katma konusunda yaptıklarıyla öğrencilerine dersler veren örnek bir eğitimci...
                  1979 doğumlu bu gencecik öğretmenimizi tanıdığımdan bu yana onu hep elinde Samsunspor için deplasmanlara giderken, kulübün tarihi hakkında basılı eserler verirken, anma günlerinde işin mutfağında emek ederken, futbol takımını takip eden internet sitelerinin editörlüğünü yaparken, aklı başında bir taraftarlık portresi çizmeye çalışırken gördüm.
                  Spora ilgisi bir tarafa; okuyan, araştıran, düşünen ve sorgulayan bir aydın olarak, hep saygı duyduğum bu genç arkadaşım, geçen sene bana kendi yazdığı uzunca bir öyküyü gönderdiğinde doğrusunu isterseniz şaşırmıştım. Zira okuyanlara bile az rastladığımız bu zamanda, yazanlarla pek karşılaşmıyoruz. Aslında Mehmet Yılmaz'ın kaleme aldığı makale ve haber metinlerini daha önce zevkle okuyordum, lakin öykü yazmak bambaşka bir kalitenin işaretidir.
                  Mehmet Yılmaz, öyküsünü inceleyip yorumlamam için göndermişti bana. Kitap haline dönüştürmek için tereddütlü bir isteği vardı. Öyküyü dikkatlice okudum. 1999 yılında Samsun'da geçen buruk bir aşk hikâyesini anlatıyordu. Son derece mütevazı bir dili vardı. Bu sadelik, okuyucuyu yavaş yavaş avucunun içine çekiyor ve öyküye akıcılık kazandırıyordu.  Araya serpiştirilen ve kısa parantezler içine sıkıştırılmış iç sesler, hem tempoyu yükseltiyor ve hem de sahicilik katıyordu. Çok kısa bir süre içinde okudum ve genç arkadaşıma "bu eser mutlaka bir kitap olmalı." dedim.
Mehmet Yılmaz'ın öyküsü, "Bir Gün" adıyla Roza yayınlarından çıktı. Hemen koşup kitabevinden bir tane aldım. "Bir Gün'ü bir günde" zevkle okuyup bitirdim. Bakın bu kitap beni nereden aldı, nerelere götürdü...
                  ***
                  Aşkın bir başkenti var mıdır? Varsa neresidir? Dünya klasiklerine bakarsanız, öne çıkan bazı kentler sayabiliriz: Paris, Venedik, Roma... 
Doğu edebiyatının öne çıkardığı kentler de var: İran'da Ömer Hayyam'ın Şiraz'ı, Hindistan'da Taç Mahal'in Agra'sı,  Türkiye'de Mevlana'nın "aşk şehri" Konya'sı... 
Bizde ise divan edebiyatının da başkenti olan İstanbul'dur, aşkın şehri... Bir de son yıllarda popüler kültürün gelişmesiyle beraber öne çıkan kentler var elbette: Yaz aşklarının kenti Bodrum, kızlarının güzelliği dillere destan gâvur (!) İzmir, hatta biraz da üniversiteler kenti haline dönüşen Eskişehir...
                  Peki ya Samsun neresinde aşkın? Bu kentin insanları hiç âşık olmaz mı? Aşklarını şiirlere dökmez, heykellere kazımaz, şarkılara güfte etmez mi?
Yoksa Samsunlu hanımefendiler, binlerce senedir hep "Amazon ruhuyla" mı yaşarlardı? "Çarşamba'yı sel aldığından bu yana, eller mi almıştı" Samsun'da sevdaları?
Gençlik yıllarımızda bir Çiftlik Caddemiz vardı. Samsun bir "aşk kenti" değilse de "Samsun'da aşkın adresi" Çiftlik Caddesi'ydi...  Sadece liseli ve üniversiteli gençler değil, evleneli seneler olmuş yaşlı çiftler bile Çiftlik Caddesi'nde gezerek "aşk nostaljisi" yaparlardı. Lakin ne kadar acıdır ki, ne Çiftlik Caddesi için yazılmış bir şiirimiz, ne de bestemiz var...
                  Zaten Çiftlik de özelliğini yitirdi ne yazık ki... Şehrin dört yanında pırtlak gibi açılan AVM'ler, sahil düzenlemeleri derken Çiftlik Caddesi'ni "aşk kültürü" çoktan terk etti, zavallı cadde "tavuk döner kültürünün" işgaline uğradı. Büyükşehir Belediyesi bir ara caddeyi trafiğe kapatmayı denedi, bir iki yere müzisyen heykelleri filan koyup durumu kurtarmaya çalıştı, lakin cadde öylesine "maganda kültürüne" esir edilmişti ki zavallı heykeller neredeyse tecavüze uğrayacaktı! Baktı ki olmuyor, belediyeciler de heykelleri kaldırıp yerine parkomat cihazları koydular! 
                  ***
                  Ben üniversiteyi Ankara'nın göbeğinde, Maltepe'deki mühendislik fakültesinde okudum. Araba gürültüleri, metro inşaatları, hava kirliliği içinde geçti fakülte yıllarımız. O yıllarda, Ondokuzmayıs Üniversitesi'nde okuyan eski liseli arkadaşlarımı ziyaret ettiğimde, onlara gıpta ederdim. Eğitim Fakültesindekiler denize sıfır bir kampüste okuyorlardı. Kurupelittekiler ise çam ormanı ve deniz manzarası içindeydiler. Ders çalışmak yerine âşık olmaya daha müsaitti fakülteleri! Zaten birçoğu okullarını biraz geç bitirseler de erken evlendiler!
                  Mehmet Yılmaz'ın "Bir Gün" isimli öyküsü de 90'ların sonlarında Ondokuzmayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde yeşeren, çiçekleri sadece bir tek gün açık kalabilen ve sonra aniden solan derin bir aşkı anlatıyor. Kırşehirli Yavuz ile İzmitli Tuğçe'nin Mecidiye'de, Çiftlik'te, Doğupark'ta geçen aşk hikâyesinde neler yok ki... Tütün kokan Gazi Caddesi, küçücük dükkânlarıyla Site Camii, Çiftlik'teki cep sinemaları, Gençlik Parkı, minibüsler, Samsunspor, Konak Sineması'nın önündeki buluşmalar ve eski otogardaki ayrılıklar...
Rant kavgalarıyla, büyük kent özentileriyle, maganda kültürüyle ezip geçtiğimiz gençliğimizin Samsun'unda geçen bir sevda aşk öyküsü!
Bu kitabı en çok Samsun âşıkları beğenecektir... Önce onlara tavsiye ederim!
                  ***
                  Aşk sadece elitlere mi aittir? Muhafazakâr dünyanın kuytu köşelerinde, kabuğunu kırmaktan bile çekinen gençlerin yalın, derin ve içine kapanık aşklarını keşfetmek için Mehmet Yılmaz'ın Bir Gün'ünü okuyun...  Ömrü bir gün ile sınırlı kelebekler misali çabucak biten bu aşk öyküsü, sizi çok sarsacak. Samsun'a ve hayata bakışınızı tekrar sorgulayacaksınız.
                  ***
                  Aşk, hayalle gerçeğin arasında sürüp giden amansız bir mücadeleden ibaretmiş. Zaten aşk acılarının nedeni de hayal ile gerçeğin birbiriyle intibak edememesiymiş. Gerçekten âşıksanız Allah'a dua edin: "Ya Rab, vuslatı nasip etme bana!" diye. Zira kavuşunca aşk biter, sevgi başlarmış. Çekilen çile ise aşkın yakıtıymış.
Ben Mehmet Yılmaz'ın yalancısıyım!
Not: Bir Gün'ü Samsun'da Deniz Kültür Merkezi ve Endülüs Kitabevi ile Türkiye genelinde internet kitap satış sitelerinden temin edebilirsiniz

http://www.habergazetesi.com.tr/koseyazilari.php?yazarID=62&id=7168


mehmet yılmaz

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=597629&sa=105056161

Bir Gün, Türkiye'nin en büyük kitap satış sitesi Kitapyurdu'nda... Samsun dışında yaşayan dostlarımız ve okurlarımız buradan güvenli bir şekilde temin edebilir. Samsun'dakiler ise Deniz Kültür ve Endülüs Kitapevlerinden alabilirler... İyi okumalar ;)