Ercüment Hocamızla yapılan röportaj sf. 3'te

Başlatan mehmet yılmaz, 19 Şubat 2009, 00:40:12

« önceki - sonraki »

ali ihsan

Samsunspor ile ilgili gelecek hedefleri nelerdir ? Uzun vadeli hedefleri var mı ?

HoliganSamSunLu

ben hocamıza neden istifa ettiğini sormak istiyorum çok merak ettim görünürde hiç bir problem yokken galip gelinen bir maç sonrası nasıl bir gelişme onu istafaya götürmüştür... kendisine istafadan vazgetiği için ayrıca teşekkür ediyorum

alex agbo


kumköylü ahmet

sorum yok ama Basarilarin devamini dilerim
saygilar sevgiler

beşnumara

belki soru sorma zamanı geçti ama eğer siteyi takip ediyorsa yazacaklarımı da mutlaka okur.öncelikle takımın başında samsunlu bir hoca olduğu için çok mutluyum.arkadaşlar çok güzel sorular sormuşlar.ben sefa ve samet gibi karaktersiz futbolcuları bu kadroda görmek istemiyorum. bu formayı eğer celil gibi serkan gibi oyuncular giyemiyorlarsa bazı nedenlerden dolayı samet'e kesinlikle geri dönüş izni verilmemeli.bize karakterli oyuncular lazım.bir de dün idmandaydım ve sefayı göremedim.basın sefa affedildi diye haber çıkardığında neden tepki koymuyorsunuz? sefaya af sözkonusu olmamış ve biz bu tepkileri neden duymuyoruz.basına da soruyorum kime hizmet ediyorsunuz böyle haberler yaparak.
bi arkadaşımız bülent uygun misalini vermiş.keşke ercüment hoca da samsunsprun başında bülent uygun gibi başarılı olur ama tek eksik şehrin ve yöneticilerin desteği.bu eksik en önemli eksik de diyebiliriz. hocam başarılar ama kadro dışı olayına tepki verilmemesine gerçekten üzüldüm. insanlar da biliyor kis efa affedlildi. A takımla idmana çıkıyor.murat yıldırımın eksikliğini belki sefayla gideririz diye düşünen gurbette yaşayan insanlar var.yazık bu taraftar neden kandırılıyor bir karaktersiz için...

mehmet yılmaz

Arkadaşlar sorular için verdiğimiz süre dolmuştur. Elbette bizim de ekleyeceklerimiz olacaktır. Site yöneticilerinden Samsunkopat ile birlikte gideceğiz bu akşam üzeri hocamızın yanına. En kısa sürede de yazıya döküp sizlerle paylaşacağız.

özkan

Alıntı yapılan: samsuni - 19 Şubat 2009, 15:46:24
Arkadaşlar sorular için verdiğimiz süre dolmuştur. Elbette bizim de ekleyeceklerimiz olacaktır. Site yöneticilerinden Samsunkopat ile birlikte gideceğiz bu akşam üzeri hocamızın yanına. En kısa sürede de yazıya döküp sizlerle paylaşacağız.
net olursa hoca sevınırız ortalama yuvarlak cevaplar vermez ınsallah

emre

Alıntı yapılan: özkan17 - 19 Şubat 2009, 17:42:22
net olursa hoca sevınırız ortalama yuvarlak cevaplar vermez ınsallah

mehmet yılmaz

Sorularınızın tamamını sorduk. Ancak işlerimin yoğunluğu nedeniyle röportaj çözümünü bu gece yetiştirmem mümkün değil. Kısmet olursa yarına...

Şimdilik kaydıyla iki fotoğraf ekliyorum. Röportaj en kısa zamanda inşallah...




Mert


celebi


Kaya

Alıntı yapılan: samsuni - 19 Şubat 2009, 23:15:07
Sorularınızın tamamını sorduk. Ancak işlerimin yoğunluğu nedeniyle röportaj çözümünü bu gece yetiştirmem mümkün değil. Kısmet olursa yarına...

Şimdilik kaydıyla iki fotoğraf ekliyorum. Röportaj en kısa zamanda inşallah...






teşekkürler tekrar mehmet abi

hoca da resimlerde çok neşeli görünüyor inşallah bu manisa maçımıza da yansıyacaktır amin

europe_55

cok tesekkürler Mehmet Abi.
Emegine saglik...

Tufan

ercüment hocanın keyfi yerinde gibi.
röportajıda bekliyoruz mehmet abi.

mehmet yılmaz

20 Şubat 2009, 13:47:12 #29 Son düzenlenme: 20 Şubat 2009, 18:35:31 yönetici
Buyurun arkadaşlar; takdir sizlerin. Ben de izlenim ve yorumlarımı daha sonra paylaşacağım sizlerle...

Temlikler konusu en fazla merak edileni sanırım. Nedir işin aslı? Samsunspor'a temlik mi koydurdunuz?

Öncelikle şunu söyleyeyim. Ben Samsunsporluyum; üstelik gerçek bir Samsunsporlu. Samsunspor'a zarar verecek hiçbir şeyin içinde olamam.

Ben de şunu söyleyeyim, arkadaşların temlik konusuna bu kadar takılmasının sebebi de budur zaten. Mesela bir Gökhan Kaba alacağını istese anlarız da Samsunsporlu birine pek yakıştıramıyoruz böyle bir şeyi.

Evet. Bence de doğru olmaz zaten. Hemen anlatayım, 50.000 liralık temlik olduğu doğrudur fakat onun hikayesi şudur. Ben Samsunspor'da menajerliğe başlamadan evvel Futbol Federasyonunun bir çalışanı idim. Oradan ayrılıp Samsunspor'a geçmem için Federasyona yasal bir tazminat ödenmesi gerekiyordu. Samsunspor kulübü de bana verilmesi gereken bu tazminatı üstlenmiştir. Fakat bu yalnızca bir prosedür. Benim resmi olarak bir talebim olmamıştır. Zaten duymuşsunuzdur, benim de temliğimin olduğu pek çok alacak Naci Pınar'ın üzerinde toplanmıştır ve sıra ona yani bize geldiğinde yapılacak şey şudur, kâğıt üzerinde Samsunspor'dan alacağımızı aldık deyip borcu temizlemek. Yani ben de dahil bu gruptakiler resmiyette ödenmesi gereken borcu hiç bir zaman almayacağız. Özetle, Samsunspor'dan benim Federasyondan dolayı bir alacağım görünüyorsa da bunun hiçbir anlamı yoktur. Yani Samsunspor'a koydurduğum gerçek bir temliğim yoktur.

Pendikspor'da yardımcı antrenörken Samsunspor'a gelmek nasıl bir duygu?

Pendikspor'a gitmemin iki sebebi vardı. Birincisi Prolisans Kurslarında bir arada çalıştığımız, gönüldaşım olarak niteleyebileceğim Özcan Biztahi'ini oraya hoca olması. Ersun Yanal'ın yardımcılığını yapmış bir isimdir Özcan Hoca. Ben de kendisiyle birlikte çalışmak amacıyla oraya gittim. İkincisi ise, hakkımda yapılan "teorik bilgisi çok ama saha pratiği yok" eleştirisini az da olsa sonlandırmaktı. Takım çalıştırmadı dendi biliyorsunuz ama şunu da söylemek isterim ki, biz gerek Türkiye'de gerekse de yurt dışındaki tüm eğitimlerimizde saha içi pratiği yaptık. Kişisel olarak hiçbir sıkıntım olmaz benim kenar yönetiminde. Ama insanlara bunu anlatabilmek kolay değildi, o yüzden Pendikspor tercihini yapmıştım. Sonra arkadaşımız başarılı olamadı orada ve biz de ekip anlayışı gereği bıraktık.

Samsunspor'un bu sezon ki hedefi nedir?

Hedef tamamen ekonomi ile alakalı. Takım bütçenizle doğru orantılı. Sezar'ın hakkı Sezar'a derler; bu yüzden yönetimimizi şu konuda kutlamak isterim. Sezon başı yapılanmasının kim düşünmüşse doğru yapmış. Yani hem genç bir kadro düşünülmesi hem de bütçenin doğru ayarlanmasından söz ediyorum. Fakat şunu da söyleyeyim, gelecek 10 yılın takımı projesinin otaya atan ilk kişi benim. Kayyum döneminde idik, hatırlarsanız o toplantılarda çok sık söylemişimdir. Samsunspor'un kurtuluşu altyapıdan gelecek çocuklarımızla tecrübeli oyuncuların harmanlandığı bir takımdan geçer... Şişirme için transfer yapmak doğru değildir. Nitekim o dönemdeki pek çok genç oyuncuya sözleşmeleri de biz imzalatmıştık. Hatta onlardan birisi olan Samet Kılıç "menajerimle görüşün" demişti. Ben de ona "Samsunspor kulübü kendi yetiştirdiği oyuncunun menajeriyle görüşmez; git menajerine söyle sana takım bulsun!" demiş ve yollamıştım.

Peki, bazıları diyor ki, Samsunspor Play Off'la da olsa Süper Lige çıkarsa eğer Kocaelispor gibi bunu kaldıramaz ve daha da borçlu bir şekilde geri düşer. Katılıyor musunuz bu görüşe?

Hayır katılmıyorum. Çünkü birincisi yönetim bütçe olarak makul bir takım oluşturmuş. Bu akıllı politikanın devam edeceğini öngörüyorum. İkincisi ise Süper Lige çıkınca gelirlerinizde büyük bir artış oluyor zaten. Akılcı bir politika ile Samsunspor yoluna devam eder bence. Yani çıkmama gibi bir niyet olmaz. Şunu da söyleyeyim, Samsunspor bu ligde asla küme düşmez!

Sadece Samsunsporlu musunuz?

Eğer dille söylemek lazımsa söyleyeyim, kesinlikle bir Samsunsporluyum. Ama ben "ayinesi iştir kişinin lafına bakılmaz" sözünü çok doğru bulurum. İnsanların icraatlarına da bakmak lazım. Bakın sezon başında Sn. Turgut Tüfenk, biliyorsunuz bazı genç oyuncularımızın alacaklarını cebinden ödeyerek Samsunspor'a çok büyük bir hizmet etmiştir. O zaman benim Samsunspor'da bir görevim yok hatta Pendikspor'un antrenörüyüm. Ama dün Sn. Yılmaz siz de duydunuz söyledi Sercan ve Hakan, ben onları arayıp alacaklarından indirim yapmalarını söyledim ve o çocukların hepsi iyi sayılabilecek düzeyde indirim yaptılar. Fedakarlıkta bulundular. Bunu ben niçin yaptım peki? Profesyonel düşünsem, Samsunsporlu olmasam "bana ne" der geçerdim ama geçemem. Çünkü ben Samsunsporluyum. Serdar Özkan'ın epey bir alacağı vardı, bizatihi görüştüm ve %35 civarındaki bir parasından vaz geçirdim. Bunları övünmek adına söylemiyorum, Samsunspor'un menfaatlerini korumak adına söylüyorum.

Yeri gelmişken ben de şunu sorayım. Düşük bütçeli takımdan söz ediyorsunuz ama sizin de menajer olduğunuz Leven Eriş dönemindeki devre arası transferleri hatırlıyorum. Tam bir israf dönemiydi adeta. Siz neden bu duruma müdahale edemediniz. Burada bir suçluluk duygunuz var mı? Neticede Gökhan Kaba gibi bir adama 600.000 lira para verilmiş. Erol Kapusuz da cabası. Aklıma geldikçe sinirleniyorum...

Kesinlikle haklısınız. Çok uçuk ücretler bunlar. Buna müdahale edemedik çünkü maalesef bu fiyatları sezon başındaki teknik ekip ve futbol şubesi belirlemiş. Yani fiyat vermeden söyleyeyim, sezon başında Mustafa Çiçek'e şu kadar para verileceği söylenmiş ya da Gökhan Kaba'ya; devre arasında diğerlerini alınca onlara da o tavan/taban fiyata yakın şeyler ödemek zorundasınız. Yani buradaki hata sezon başındaki planlamayı yapan ekibindir.

Bu anlamda Samsunspor'a gelişiniz de bir risk değil miydi? Yani sıkıntılı bir kulüp, zor bir fikstür. Böyle bir takıma gelmek için insanın farklı nedenleri olmalı. Bunlardan birisi de Samsunsporluluk duygusudur sanırım.

Tabii ki... Bakın biz geldiğimizde karşımıza çıkan fikstür. Altay, D.Bakır deplasman, içeride Kasımpaşa, dışarıda G.Antep Belediye... İçerideki Karabük maçını bile kaçırmışız. Burada 0 çekmek olağan gibi görünüyor. Ama biz gelirken neye güvendik? Bu arada biz diyorum çünkü ben ve ekibim bir bütünüzdür. Tüm hocalarımızla aynı felsefeyi, aynı ruhu taşırız. Gelirken güvendiğimiz şey şu idi, Samsunspor'u analiz etmiştik. Bildiğimiz oyuncular vardı zaten ama işimizin gereği olarak zaten ligleri takip ediyoruz. Scout ( Oyuncu keşfetme ) olmanın gereklerinden birisi de budur. Sürekli içinde olacaksınız bu işin. Eğer siz bilmezseniz oyuncuları, menajerlere mahkum olursunuz. Bilmiyorusunuz ki! Ne yapacaksınız o zaman? Menajer size kimi yollarsa, eyvallah diyeceksiniz... Şimdi masa başında oturan, oyuncu tanımayan, maç izlemeyen adamların eleştirilerini o yüzden çok dikkate almıyorum. Samsunspor Mazhar Başoğlu döneminde aldığı oyuncuların 9'unu aynı menajerden almış.
Bakın ben geldiğimden bu yana, hiç şu kelimeyi duydunuz mu bir basın toplantısında; sorun... Yani sorunlardan hiç söz etmedim. Çünkü sorunları bilerek geldim buraya.
Hiç transfer yapamayacağını bilmesine rağmen Mesut, Çağatay, Zafer hatta kısmen Sefa gibi oyuncuları göndermek kolay bir iş değildir. Bu oyuncuların gidişinin Samsunspor'a kattığı ekonomik getiriyi de düşünün. Bu anlamda ekibim bu kararı alabilecek kadar cesurdur.

Forumda açılan başlıkları takip ediyorsunuz. Ercüment Coşkundere Samsunspor'da başlığıyla Ercüment Hoca istifa etti başlığında yazanlar arasında belirgin farklılıklar var. En başta karşı çıkan pek çok Samsunsporlunun bile sonradan devam etmeniz gerektiğini düşündüklerini gördünüz. Ercüment Coşkundere ismine ilk başlarda bu kadar itiraz edilme sebepleri nedir sizce? Var mı tahminleriniz...

Beni tanımayanlar dış görünüşümle değerlendirirler. Uzaktan aksi, geçimsiz birisi gibi görünürüm. Ama hoşgörülü, neşeli bir insanımdır. Kibirli değilimdir elbetteki özgüvenim çok fazla ama insanlara tepeden bakmam. Öncelikle benimle hiç konuşmamış olanların bu yanılgıya düştükleri kanısındayım. 1983-92 yılları arasında 10 yıl top oynadım Samsunspor'da. Her sezon 25 maç ortalamasıyla oynadım üstelik. 2 şampiyonluk yaşadım. Ama statta bena ana, avrat küfür ettiler. Sebebini de söyleyeyim hemen. Mesela biz G.Saray'la oynuyoruz diyelim. Kapalının sağ tarafı deplasman taraftarına verilirdi o zamanlar. Biz golü atınca herkes golü atan oyuncumuza koşarken ben dönüp deplasman tribünündekilere "bu gol size girsin" hareketi yapardım. Çünkü onlar maç öncesi "Samsun kümeye" diye bağırırlardı. "Ercüment kümeye" deseler zoruma gitmez ama "Samsun kümeye" demek benim kutsalıma hakaret etmektir. Trabzon maçları öyle... Ertesi hafta oluyor bu sefer aynı adamlar nerde? Samsun tribününde... Geçen hafta G.Saray'lı diye hareket çektim ya onlara, üzerlerine alınıyorlar ve bu kez bizim tribünde bana küfrediyorlar... Ben İstanbul takımlarını hiç sevmem, beni sevmeyenlerin bir kısmı ise İstanbul takımlarını çok severler... Durum budur!

Kitapta da yazıyor; Ertuğrul Sağlam'ı siz getirmişsiniz Samsunspor'a...

Evet, Birol hoca ile birlikte uğraşmıştık bu iş için. Ben Samsunluyum, Çarşambalıyım. Bu kulüpte görev alsam da almasam da yaşayacağım yer bu şehir. Doğumum burada oldu, cenazemiz de buraya gömülecek.

Deplasman karnesi...

Futbol her şey değişir ama iki şey değişmez. Birincisi hücum prensipleri, ikincisi ise savunma prensipleri... Futbol gebe bir oyundur. Oyunun içinde bilerce varyasyon olur. Pası verseydi, atsaydı, dursaydı... Hepsi ayrı kaderleri doğurur. Bakınız bizim dönemimizin averajı +5'tir. Evet, deplasmanda iç saha gibi değiliz ama şöyle düşünün, sezon başı planmasında içeriye hep 3 dışarıya da 1 puan verin. Yani ortalama 2 puanla 34 maçta 68 puan yapar bu ve sizi şampiyon yapar. Biz içeride 3 gidiyoruz çok şükür. Deplasmanda 7 maçta 5 puan alabildik. Bir deplasman galibiyeti alsak 8 maçta 8 puan yapar. Deplasmandaki kötü gidişinin nedenlerini şöyle sıralayabiliriz. Samsunspor çok pas yapan, oyunu teknik oynamaya çalışan bir ekip. Ama gödünüz, Erciyes, Giresun, Güngören... Çok ağır saha şartlarında oynadık ve Antep, Giresun, Güngören gibi deplasmanlarda hep eksik oynadık. Bunlar elbette etkiliyor oyunumuzu. Rakiplere de çok pozisyon vermiyoruz ama biz de giremiyoruz doğrudur. Fakat futbolda önce gol yemeyeceksiniz. Bu bir kaidedir. Ayrıca şunu unutmayalım, bu takımın yaş ortalaması 22... Çok genç bir ekip olduğu gibi yeni bir ekip de. 5-6 yıldır bir arada olan oyuncular değil. Bu nedenle sabretmemiz gerekiyor.

Teknik direktörlük tarzınız nedir tam olarak?

Ben 3 R prensibine inanıyorum. Yani realist ( gerçekçi ), rasyonel ( akılcı ) ve radikal ( zor kararları verebilme ) durumlarını taşıyacaksınız.

Taraftarla ilgili düşünceleriniz...

Şimdi futbolda iki faktör devreye girebilir. Ya tribün çok ateşli olur ve takımı etkiler ya da takımın oyunu tribünü gaza getirir. Samsunspor taraftarı ilkini geçti, çünkü çok hayal kırıklığı yaşadı. Kendilerini heyecanlandıracak bir ekip görmek istiyor. Bizim çocuklar da içeride saldırgan, coşkulu oynuyorlar. Tabii bu tribünlere de yansıyor. Sadece sayının artmasından söz etmiyorum, gerçek ve net destek veriyor taraftarlarımız. Yani takımın oyun tarzı tribünü, tribünün istemesi de çocukları etkiliyor. İkisi bir arada yani...

İstifa hadisesi nedir?

her şeyi ayrıntılarıyla anlatmam mümkün değil. Bunun tek sebebi de anlatmaktan çekinmem falan değil Samsunspor'a zarar vermemek adınadır. Biz 4 arkadaş istifa kararını alırken "maçın sonucu ne olursa olsun" demiştik. Bazı söylentiler çıktı, yendiğimiz için falan dendi, aslı yoktur. Biz burada kişileri ya da olayları konuşarak basit düşünmeyelim, biz felsefeleri konuşalım ki büyük insan olalım. Bunu geçiştirmek olarak almayın lütfen, yetki sınırlarının belli olmamasından kaynaklanan bazı sıkıntılar vardı. Aştık onları...

Yönetim kadroya müdahale ediyor mu?

Kimin oynayacağını kast ediyorsanız hayır... Takım tertibine müdahale edilmiyor.

Açıkçası ben Sefa'dan hiç ümitli değilim. Çünkü mental sorunları olduğunu düşünüyorum ve ne ilk ne de son olacaktır takım ruhuna aykırı hareketleri diye düşünüyorum. Sefa'nın durumu nedir?

Sefa'yı yok etmemek lazım. Kazanmak adına hamleler yapıyoruz. Bence yetenekli bir futbolcu ama bazı sorunları var. Kamp döneminde de bazı yanlışları oldu. Elbette öncelikle Samsunspor'un ilkeleri geçerlidir. Kimseyi durduk yerde baş tacı etmeyiz ama bir anda silmek de olmaz genç ve tecrübesiz bir ismi.

Caner Altın'la birlikte içmeye gidiyordu gibi dedikodular vardı.

Böyle bir şey yok. Benim bulunduğum bir mekana Caner gelmiştir, geldiğinde de zaten alkollü idi. Kaldı ki ben o zaman menajerdim. Teknik direktör olarak sınırlarım farklı olur, menajerken farklı olur. Şu anda çocuklarla bazen tavla falan oynuyorum ama sosyalleşmesi adına. Yoksa birisine yakın olmakla bir ilgisi yok.

Serkan Aykut meselesi..

Kral'ın futbol kariyerini, yeteneğini tartışmak aptallık olur. Ben Karabük maçını izlediğimde Serkan'ın 20-25 dakikalık enerjisi olduğunu gördüm ve ona da bunu söyledim. Haklısınız hocam saldım biraz dedi. Altay maçında onu oynatmayı düşünüyordum ancak 70. dakikada 2-1 öne geçtik. Şimdi elinizi vicdanınıza koyup söyleyin siz olsanız fiziken hazır olmayan bir Serkan'ı mı tercih edersiniz yoksa Volkan gibi hücumcu ya da Ömür gibi bir önliberoyu mu? Eğer oyun 0-0 ya da 0-1 olsa idi gol için kesinlikle Serkan'ı alırdım. Son dakikada zaman geçirme açısından bir oyuncu değişikliği daha yaptık ama onu da ben yediremedim Serkan gibi bir oyuncuyu, son saniyelerde oyuna almayı. Sonrasında izinsiz olarak idmanlara gelmedi. Çok duygusal bir kişi tabii. Ama biz açıktık, o karşılık vermedi buna.

Kulübün kapısına zincir vuralım beyanatınız vardı. O kim ki kapıya zincir vurabilir şeklinde eleştiriler oldu.

Elbette ki ben Samsunspor'un sahibi değilim. Böyle bir yetkim de yok lakin o dönemi hatırlayın. Takım kayyuma gidecek. Yönetici yok piyasada. Ben varım bir de başkan vekili olarak Temel Camadan var. Bir gün Naci Pınar da varken dedim ki, madem kimse umursamıyor Samsunspor'u, taraftarlarımızı da çağıralım ve tesislerin kapısına siyah bir çelenk bırakalım. Yani bir mesaj olsun, bir protesto olsun. Yoksa Samsunspor'un kapına kilit vurmak kimsenin haddine olamaz.

İstifa sürecinizde başka bir takımdan teklif aldınız mı ya da görüşmeniz oldu mu?

Hayır, böyle bir şey olmadı.

Belediyelerin, siyasetçilerin ilgisizliği...

Maalesef ilgi yok. Buradaki bir numaralı adres bellidir, Büyükşehir Belediyesi. O konulara girmek istemiyorum çünkü bilinenler var zaten. Ama ben futbolcularıma hep şunu söylüyorum. Bu şehrin lokomotifi futbol takımıdır. Siz iyi oynayın bakın göreceksiniz önce seyirci gelecek, sonra medya, sonra iş adamı, siyasetçi... Onları çekecek olan sizlersiniz. Başarılı olursanız kayıtsız kalamazlar zaten. Ben umutluyum ileriye dönük olarak. Bu arada ilgi gösteren siyasetçi ve iş adamlarımız da var. Onlara da teşekkür etmek lazım kesinlikle.

Devam edecek misiniz?

Benim sözleşmem sezon sonuna kadar ve Allah nasip ederse bu yılı çıkaracağız. Bırakmak gibi bir niyetim yok. Sonrasında neler olur bilmem, gönlüm uzun yıllar Samsunspor'da çalışmaktan yana. Bir Alex Ferguson modeli olsun isterim ama bunun için öncelikli şart istikrarlı bir yönetimdir.

Bülent Uygun modeli benzetmesi var...

Bülent Uygunla çizgilerimiz çok farklı. Ben bu işin eğitimini aldım, prolisans sahibi olan Karadeniz bölgesindeki tek çalıştırıcıyım. Bülent Uygun'u başarılı buluyorum elbette ama eğitim anlamında, çizgi anlamında farklılıklarımız var.

Bir temenni var. Kalırsa Samet'i geri getirmesin diyor bir arkadaşımız. Bu arada altyapıdan gelen oyuncularımızda bir Samsunsporluluk ruhu eksikliği var sanki... Katılıyor musunuz?

Biz onlara rol-model biçmeye çalışıyoruz. Bire bir görüşmelerle anlatıyoruz bazı şeyleri.

Kitabı kimin yazdığı önemli değil ama bir Samsunspor kitabı var; okuyan oyuncumuz var mı hiç onu? Açıkçası olduğunu hiç sanmıyorum.

Maalesef... Aslında o kitaba özel bir şey değil, kitap okuma alışkanlıkları hiç yok. Ama eğer Samsunspor'da forma giyiyorsanız böyle bir kitaba kayıtsız kalmışsanız bu büyük bir ayıptır. Yavaş yavaş vermeye çalışıyoruz çocuklara. Ben kitap için de çok teşekkür ederim. Teknik ekip okudu ya da okuyor, önemli ve gerekli bir çalışma idi .

Eğer giderseniz yanınızda götüreceğiniz bir oyuncu olur mu?

Burada olur diyemem. Benim için gitsem dahi öncelik Samsunspor'un menfaatidir. Eğer o oyuncu Samsunspor'a ciddi paralar kazandıracaksa düşünebilirim ama Samsunspor adına bir zarar olacaksa götürmem öyle bir oyuncuyu da.

Murat Yıldırım örneğinde olduğu gibi keşfedilecek başka isimler de var mı?

Benim oyuncu portföyümde var elbette. Çok oyuncu var ama kulübün ekonomik durumu ortada. Bu yüzden şimdilik kaydıyla beklemek zorundayız.

İki tane yabancı getirildi ama beğenilmedi. Afrika'dan genç oyuncular getirmek akılcı bir fikir değil mi?

O yabancılar biraz sorunlu bir süreçte geldiler. Yeterli değillerdi. Afrika'dan genç ve ucuz oyuncu getirmek elbette çok akılcı bir düşünce. Ancak bunun zamanı haziran ayı olabilir diye düşünüyorum. Çünkü Afrikalılar zor şartlarda yetişen, anatomik olarak dirençli futbolcular. Fakat uyum sorunu olabiliyor. Bu yüzden sezon başında gelmeleri çok daha yerinde olacaktır. Salih kardeşimiz de zaten orada gönüllü bir Samsunsporlu imiş. Yönetim oluştuğunda mutlaka değerlendirmek isteriz onun orada bulunmasının getirdiği şansı.

Son olarak eklemek istediğiniz şeyler nelerdir?

Samsunspor'a zarar verecek hiçbir işte bulunmak istemem, kaçarım bundan. Sitenizi ekibimle birlikte takip ediyoruz. Çok önemsiyoruz. Özellikle samsunspor.biz forumu ve maçlarımıza bakıyoruz. Oradan kendimize pay da çıkarabiliyoruz.

Ercüment Coşkundere'den özlü sözler:

Gerçek inkılap olanı yıkmakla değil, üzerine koymakla olur.

Bazı horozlar kendileri ötmedikçe güneşin doğmayacağını zannederler. Ama güneş her zaman doğar!

Aynı şeyleri defalarca yapıp farklı sonuçlar beklemek bir deliliktir. ( Einstein )