Samsun'un yetiştirdiği ünlüler

Başlatan Bafralı, 21 Aralık 2005, 16:26:20

« önceki - sonraki »

US

orhan baba samsunun yetiştirdigi cok büyük bir sanatcı ancak samsunspora hic yardımda bulunmaması acı verici

esedullah

04 Nisan 2008, 15:23:37 #46 Son düzenlenme: 29 Nisan 2008, 14:06:04 berusa55
İLHAN ŞEŞENİ UNUTMUŞSUNUZ TÜRKAN ŞORAYDA SAMSUNDADOĞDU AMA SAMSUNLU DEĞİL.

jean

ya behzat yada suhel uygur karistiriyorum samsunlu degilde samsun dogumlu hatta bir programda samsundna biri aramisti abisi kardesini soylemisti samsunlu diye

kumkoylu ahmet

selam orhan gencebay aslen galatasrayli.samsunsporla uzakdan yakindan ilgisi yok ve bir insan iki takim tutamaz tutarim diyen futboldan anlamaz zaten.orhan gencebayin samsunspora faydasi yok ama samsunlu oldugu icin gurur duyuyordum taki bulent ersoyla program yapana kadar

jean


mehmet yılmaz

Sinema ve tiyatro sanatçısı Polat Bilgin ( Samsunsporlu aynı zamanda. )
Pop Star'da ünlenen müzisyen Eser Bayar ( O da Samsunsporlu )

Milliyet yazı işleri müdürü ve Fanatik yazarı Cem Dizdar ( Demircisu köyünden )
Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz ( Bafralı )

Samsunlu olup da Samsunspor forması giymemiş olan Milli futbolcular

1970'lerden
Eskişehirsporlu rahmetli Necdet Yıldırım
F.Bahçeli Numan Okumuş
F.Bahçeli gol kralı Osman Arpacıoğlu
F.Bahçeli kaleci Yavuz Şimşek

veis

lübnan büyükelçiside (yeni atandı)samsunlu

esedullah

ozan arifde samsunl u terme 1949 terme doğumlu
üstelik 2 dönemdir hava kuvvetleri komutanı da samsunlu
ayrıca çiçek takside oynayan mine soley de samsunlu soley kırtasiyenin sahibi

jean

abi yanlisin var ozan arif samsunlu degil aslen giresunlu 5 yasinda termeye yerlesmisler

veis

ozan arifin bende giresunlu oldugunu biliyorum.

maço

 ozan arıf gıresun alucralıdır. benım kokenımde alucra o yuzden bılıyorum yanı ;)

Atakumlu

Alıntı yapılan: camakf_55 - 27 Nisan 2008, 22:08:39
ozan arıf gıresun alucralıdır. benım kokenımde alucra o yuzden bılıyorum yanı ;)


evet ozan arif alucra lidir camakf senin kokun alucrali mi bende aslen alucraliyim.

hala kızı

galatasarayda oynayan futbolcu  sabri sarıoğlu.

Vatan şaşmaz'la atv'de sabah keyfinin sunuculuğunu yapan melike'de samsunlu.

yaman55

unutmadan Yavuz çetin de samsunlu

yaman55

Yavuz Çetin (Altın Çocuk) (1970 - 2001), Türk müzisyen, gitarist. 1970 yılında Samsun'da doğan Yavuz Çetin, gazeteci olan babasının işi nedeniyle Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde çocukluğunu geçirir. Müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başlayan Yavuz Çetin, ilk enstrümanı curayla on yaşında tanışır müzik aletlerine olan ilgisi curadan sonra bağlama öğrenmeye başlamasıyla devam eder. 14 yaşından itibaren Hasan Cihat Örter'den blues ve rock gitar dersleri almaya başlar.

Bir süre sadece müzik dinler ve bu süre zarfında elektro-gitar sesine hayran kalır. İlk olarak 1985 yılında akustik gitar ile tanışır ve ardından elektro gitarla çalışmalarına devam eder. On yedi yaşında profesyonel müzik yaşamına geçişiyle birlikte, İstanbul'da ve Türkiye'nin güney bölgelerinde çalışarak hayatını sürdürür. Öğrenimini, hayatının akışını şekillendiren o çok sevdiği müzik üzerine yapar. Ortaöğrenimini İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladı. Lisedeki okul arkadaşı olan Ercan Saatçi ile yaptıkları I Will Cry adlı şarkı ile Hey dergisinin yarışmasını kazanır. Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü'ne girer. Üniversite hayati boyunca da Elektro Gitarını elinden hiç bırakmaz. Çalıştığı grup Labirent ile katıldığı Yıldız Üniversitesi müzik yarışmasında birincilik ödülü alır. Üniversiteyi çalışmalarından dolayı bitiremez. 1992 yılında İstanbul'da müzisyen dostları Batu Mutlugil (duman grubunun gitaristi olan Batuhan Mutlugil'in babası), Kerim Caplı ve Sunay Akin ile cover grubu olarak tanınan Blue Blues Band'i kurar. 1970 yılların Rock ve Blues parçalarının ağırlıkta olduğu çalışmaları sürdüren Blue Blues Band grubunda elektro gitar calip vokal yapar.

Yaşamı boyunca 1960li ve 70 yılların Rock Blues müziklerinden etkilenir. Daha sonraları yaptığı beste ve söz çalışmalarına Rock ve Blues müziğinin ruhunu yansıtır. Jimi Hendrix'i ve dünyaya mal olmuş blues şarkılarını da yorumlamaktan her zaman büyük bir keyif alır. 1990li yılların ortalarında Fuat Güner ile tanışmasıyla birlikte stüdyo müzisyenliğine baslar. Fuat Guner'in stüdyosunda sürdürdüğü çalışmalarında televizyon ve radyolar için reklam müziklerini gitarıyla seslendirir. Birçok sanatçının albüm kayıtlarına da gitarıyla imzasını atar. Gitarıyla eslik ettiği albümler arasında, Zelin Bir Küçük Aşk, Kıraç'in Deli Düş ve Bir Garip Aşk Bestesi, Soner Arıca'nın Ayrılık, Turgut Berkes'in albümündeki Miranda ve Mindos isimli şarkıları ve Göksel'in Sabır adli şarkısı en bilinenleridir. Goksel'in şarkısındaki Talkbox performansının Türkiye'de bir ilk olması, ona Talkbox kullanan ilk gitarist sıfatını kazandırır. 1996 yılının ortalarında MFÖ grubuyla çalışmaya baslar. Grupla turnelere gider ve katıldığı tüm konserlere gitarıyla eslik eder. Bir yandan bar müzisyenliğine devam eder. 1997 yılında Ercan Saatçi prodüktörlüğünde ilk albümü için çalışmalara baslar.

İlk adli albümünü Stop Müzik'ten çıkarır. Albümünde yer alan, Erkeğin Olmak istiyorum, ayrıca Sinan Çetin'in yönettiği Propaganda filminde kullanılan, Erkan Oğur'un perdesiz gitar performansının da yer aldığı Dünya isimli enstrümantal şarkisi en bilinenleridir. MFO ile konserlerde çalmaya ve Yavuz Çetin Group isimli grubuyla bar performansını devam ettiği sure içerisinde, ikinci albüm çalışmalarına da baslar. 2000 yıllarının sonlarında TMC Film Müzik ile anlaşır. Ve ikinci albümü Satılık için stüdyoya girer. Sözü, müziği ve düzenlemeleri kendisine ait bir çalışmaya son kez imza atar. Eylül 2001 tarihine çıkması planlanan albüm için tüm çalışmaları bitirir. Ama ne yazık ki yaptığı bu son çalışmanın müzikseverlerle buluştuğunu göremeden, 15 Ağustos 2001 tarihinde hayata veda eder. Boğaziçi Köprüsü'nden atlayarak yaşamına son veren Türkiye'nin ilk blues gitaristi Yavuz Çetin, Karacaahmet Camii'nde düzenlenen törenden sonra Anadoluhisarı'ndaki Yeni Mahalle Mezarlığı'nda toprağa verilir.

31 yaşındaki gitaristin cenaze töreninde ailesinden yalnızca üvey annesi Sevinç Çetin vardı. Babası Gazeteci Erdal Çetin, oğlunun olum haberiyle yıkıldığı için törene katılamadı. Sevgilisi Mine Erkaya da doktor kontrolünde bulunduğundan Yavuz Çetin'i son yolculuğuna uğurlayamadı. 1996'da boşandığı esi Didem Çetin ve 7 yaşındaki oğlu Yavuzcan'ın da bulunmadığı törende, cami avlusu, gitaristin ailesi yerine koyduğu yakın dostlarıyla doldu taştı. Annesine kavuşamadı Yavuz Çetin, babasının vasiyeti üzerine 1982 yılında ölen annesinin Karacaahmet Mezarlığı'ndaki mezarının üzerine gömülecekti. Ancak annesinin mezarını bilen tek kişi babası Erdal Çetin'di. Baba Çetin, cenazeye katılamayınca mezar bulunamadı ve genç gitarist, Anadoluhisarı'ndaki Yeni Mahalle Mezarlığı'na defnedildi. Gazeteci Erdal Çetin'in oğlu Yavuz Çetin, 1996'da eşi Didem Çetin'den ayrılan ve bu ayrılıktan sonra hayatini bir daha düzene sokamamıştı. 7 yaşında Yavuz can adında oğlu bulunan Yavuz Çetin, Kadıköy'deki Shaft Blues Rock Bar'da sahneye çıkıyordu. Gece sahne çalışmalarını sürdürürken, gündüzleri de DMC'den çıkartılacak ve 'Satılık' adini vermeyi düşündüğü ikinci albümünün stüdyo çalışmalarını yürütüyordu. Yoğun depresyon teşhisi konulduğu için bir haftadır hastanede tedavi gören Yavuz Çetin, hafta başında iyileştiği gerekçesiyle taburcu edildi.

Tedavisi sona erdikten sonra bir arkadaşına, En iyi ilaç müzik dedi ve önceki gün, hastalığı suresince bir an olsun yanından ayrılmayan kız arkadaşı Mine Erkaya ile birlikte son albümünün çalışmaları için stüdyoya girdi. Bir ara fenalaştı. Hemen çalışmayı bırakıp psikologuna gittiler. Psikologu da, Çetin'e iyi olduğunu söyleyerek bazı ilaçlar vermekle yetindi. Kız arkadaşı Mine Erkaya da paylaşıyordu bu kanaati. Öğleden sonra ayrıldıklarında, Yavuz Çetin'in gayet normal olduğunu söylüyordu. Haberi barda aldılar. Yavuz Çetin, sahne aldığı Shaft Blues Rock Bar'a 23.00'e gelecekti. Gelmeyince, tonmaister Mine Erkaya ve Yavuz Çetin Group'un elemanları telaşa kapıldı. Telaşlanmakta hiç de haksiz olmadıklarını çok geçmeden anladılar.

Yavuz Çetin, saat 19.00 sıralarında, Boğaziçi Köprüsü'nden atlayarak yaşamına son vermişti. Talkbox kullanan ilk gitarist unvanını alan Yavuz Çetin'in, 1977 model Peugeot marka otomobili, Boğaziçi Köprüsü üzerinde, Ortaköy ayağına yakın bir noktada bulundu. 34 KBP 09 plakalı otomobilde, Yavuz Çetin'in ruhsatı, ehliyeti, 500 dolar ve 190 milyon lira, çeşitli ilaçlar ve 7 tane anahtar bulundu. Yavuz Çetin'in cesedi Adli Tip Kurumu Morgu'na kaldırılırken, ölümü tüm müzisyen arkadaşlarını ve ailesini yasa boğdu.