Samsun'un Gururu, Türk Güreş Efsanesi; Yaşar Doğu

Başlatan mehmet yılmaz, 11 Ekim 2006, 18:59:23

« önceki - sonraki »

mehmet yılmaz

11 Ekim 2006, 18:59:23 Son düzenlenme: 18 Nisan 2018, 18:58:15 mehmet yýlmaz
AlıntıYaşar Doğu, 1940 İstanbul Balkan Şampiyonası'nda Balkan Şampiyonluğu, 1946 Stockholm Avrupa Serbest Güreş Şampiyonası'nda Avrupa Şampiyonluğu, 1948 Londra Olimpiyatları'nda Olimpiyat Şampiyonluğu ve 1951 Helsinki Dünya Şampiyonası'nda da Dünya Şampiyonluğu derecelerini elde etmişti. Milli formayla 47 güreş yapan Doğu, bu güreşlerin 33'ünü tuşla, 11'ini ittifakla, 1'ini ekseriyetle, 1'ini abandone ile kazandı. 1955 yılında İstanbul Spor ve Sergi Sarayı'nda yaptığı jübile ile güreşi bırakan Yaşar Doğu, daha sonra Milli takımda antrenörlük yaptı. Milli Takım antrenörü olarak 15 Aralık 1955'te İsveç'te bulunurken kalp krizi geçiren Doğu, yurda döndükten sonra genç güreşçileri yetiştirmek için çalışmaya devam etti. Efsane güreşçi Yaşar Doğu, 8 Ocak 1961 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.




AlıntıSözler unutuldu, Yaşar Doğu'nun evi hâlâ harabe



YASİN ÇANAKÇI-SAMSUN
Daha önce Kavak Belediyesi, Samsun Valiliği ve Samsun Garnizon Komutanlığı; son olarak da geçtiğimiz yıl Kavak'a gelen Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, en kısa zamanda Yaşar Doğu'nun hatırasının canlı tutulması için doğup büyüdüğü evin restore edileceğini açıklamışlardı. Ancak aradan geçen uzun zamana rağmen her hangi bir gelişme olmadı. Karadeniz'i İstanbul ve Ankara'ya bağlayan karayoluna sadece 10 km mesafedeki ev, günden güne çöküyor.
Evin müze haline getirilmesini isteyen Emirli köyü sakinleri, burada Yaşar Doğu'nun fotoğraflarının, madalyalarının ve çeşitli eşyalarının sergilenebileceğini belirtiyorlar. Şu ana kadar her hangi bir çalışmanın yapılmadığı ve kimsenin yaşamadığı ev, bazı köy sakinleri tarafından depo olarak kullanılıyor. Yörede çok yaygın olan ve samanın çamurla karıştırılıp ahşaba tutturulması ile yapılan iki katlı evin hali içler acısı.

Yaşar Doğu'yu hayattayken tanıyan ve onu 'temiz, titiz, merhametli bir insan' olarak anlatan Ali Caner, "Bu durum bizi utandırıyor. Onun hatırası canlı tutulsa, insanlar gelse, yeni yetişen güreşçiler gelse, burada onun güreşlerinin görüntüsünü izlese iyi olmaz mıydı? Böyle giderse Yaşar Doğu'nun evi yıkılacak ve geriye hiçbir hatırası kalmayacak." diyor. Yine köy sakinlerinden Aydın Güler ise "Güreş bizim ata sporumuz. Yaşar Doğu da sırtı yere gelmemiş bir güreşçi. Hem güreş hem de Yaşar Doğu, bu vefasızlığı hak edecek ne yaptı ki!" diyerek sitemlerini dile getiriyor. Çocuklarına Yaşar Doğu'yu anlattığını; ama çocukların onu anlamakta güçlük çektiğini belirten Gülbahar Gençtan da "Burada onun adı ve hatırası yaşatılsa güzel olmaz mı? Biz bunu istiyoruz. Buraya geldiler, söz verdiler, resim çektiler; ama başka hiçbir şey olmadı. Yaşar Doğu'yla ilgili hiçbir hatıra olmadığı için çocuklar onu anlamakta zorluk çekiyor." şeklinde konuşuyor.

Kendisinin de Emirli köyünden olduğunu ifade eden Kavak Belediye Başkanı Bahri Kesici ise evin restorasyonu için çalışma yaptıklarını; ancak hem evin kimi yurt dışında olan çok sayıda varisinin olması hem de belediye sınırları dışında kalması sebebiyle bir netice alamadıklarını anlatıyor. Kesici, şunları söylüyor: "Hatta yurt dışında olan bazı varislere hiç ulaşamadık. Bunun üzerine bir başka proje hazırladık. Kavak ilçe merkezinde Yaşar Doğu Anıt Müzesi kuracağız. Bu müzede evin maketi de olacak. Buranın Yaşar Doğu Turnuvası'na gelecek sporcular tarafından ziyaret edilmesini istiyoruz. Bunun için de bakanlıklardan ciddi destek görüyoruz. 2007'de inşaata başlayıp 2008'de projeyi bitirmek istiyoruz. Böylece müzeye ulaşım sorunu da olmayacak. Tabii bu arada o ev de restore edilse çok iyi olur. Bunu da Kültür Bakanlığı ile birlikte yapmak lazım. Çünkü, o yapı tescilli. Belediye sınırları içinde olmadığı için de Özel İdare ile Kültür Bakanlığı iş birliği yapmalı."

Samsun'da 1915'te doğan Yaşar Doğu, güreşe, 1938'de askerlik yaparken başladı. Kuvvetli ve yetenekliydi. Bir yıl içinde milli formayı giydi. Milli formayla çıktığı 47 maçın 46'sını kazandı. Bunların 33'ünde rakiplerini tuşla mağlup etti. Normalde toplam olarak 690 dakika sürmesi gereken güreşler, tuşlar nedeniyle 372 dakikada 26 saniyede bitti. Güreş dünyasında İsveçliler ona 'Kara saçlı kuvvet' adını taktı. Balkan, Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonluğu bulunan Yaşar Doğu, 1961'de kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.  
Sayı: 154
Bölüm: Güreş





Samsun'un yetiştirdiği en başarılı ve en örnek sporcu olan Yaşar Doğu'nun hatırası için birilerinin bir şeyler yapması şart artık! Biliyoruz ki Samsun'un sahil ilçeleri nasıl bir futbol potansiyelini haiz ise iç kesimdeki ilçeleri de (Kavak, Ladik, Havza, V.Köprü ve Bafra'nın iç kesimleri de) büyük bir güreş potansiyelini barındırıyor bünyesinde. Bu ev en azından bir müze haline geritilebilir!

hasselbaink

Yaşar Doğu'dan bahsedip de bir tek kötü şey diyen duymadım. O, Samsun'un medar-ı iftiharı!

oğuzhan55

Bir Kavaklı olarak büyük şampiyon Yaşar Doğu konusunda birkaç şey söylemek isterim.İsmini duyunca herkesin hakkında az çok bilgisinin olduğu, Samsun'da ve özellikle Kavak'ta birçok yere ismi verilen, onun ismiyle güreş festivalleri düzenlenen şampiyon bir güreşçinin evi için neden gereken yapılmıyor?Bu konudaki mevcut sorunları gidermek  koskocaman Samsun idare yöneticileri için sanırım o kadar zor değildir.Üstelik Yaşar Doğu'nun evi onarıldıktan sonra yine devlet için hizmet verecek.Ödüllerinin sergileneceği ve birçok kişinin ziyaret etmek için geleceği bir yer haline gelmiş olacak.Yani yapılacak hiçbir şeyin boşa gitme gibi bir kaygısı olmayacak.İnşallah en kısa sürede gerekli çalışmalar yapılır.

Tribün_ali

samsun yetişdirdigi kimlere sahip cıkmış ki bunu yapamayan lar utansın

oğuzhan55

www.samsunili.com'da konuyla ilgi olarak Ahmet Seven'in yazısı.

Güzel Sözler Bahane, Yaşar Doğu'nun Evi Virane
 
  Ben defalarca yazdım. Anlattım. Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu ünlü güreşçimiz Yaşar Doğu'nun Kavak-Emirli Köyündeki evi görenleri hayrette bırakıyor. Bu kadarı da olmaz dedim. Bu ev böyle giderse bir iki yıla kadar yıkılabilir, önlem alınması gerek dedim. Hep gelecek yıla, gelecek bahara bıraktılar. Yıllarca bu evin virane halini görenlerin yüreklerini yaktılar.

   Soruyorum size böyle bir güreşçi batıda yaşamış olsaydı, evi hiç bu durumda bırakılır mıydı? Peki, biz neden sahip çıkmıyoruz. Niçin hep mazeret üretiyoruz. Niçin kendimize malzeme yapıyoruz. Bu memlekette Atasporumuz güreşimize ayıracak paramızda vardır, onun yoluna verecek canımızda vardır.

  Hayır! hayır sakın ola ki bu konuda savunmaya geçip mazeret üretmeye kalkışmayınız.  Köylüler; Özellikle bu evi gören güreşçilerin hayal kırıklığına uğradıklarını, hatta birçoğunun bu evin duvarının dibinde hıçkırıklarla ağladığına şahit oluyoruz diyorlar. Buna hakkımız yoktur.

  Bu evin restore edilerek bir güreş müzesi haline getirilmesi gerekirdi. Yıllardır yapılmadı. Vaatlerle saatler geçiştirildi. Hatta yıllar bile. Ben Samsun Yazarlar Derneği Başkanı olarak defalarca gittiğim bu köy ve evde hiçbir değişikliğin olmayışına güreşçimiz ve güreşimiz adına üzülüyorum.

  Yaşar Doğu Türk Milletine mal olmuş bir güreşçimizdir.  Evin Güreş Sever Türk Milleti tarafından aslına uygun olarak yeniden imar edilmesini umuyorum. Bu anlamda öncelikle Güreş Federasyonunun bir an evvel harekete geçerek yerinde incelemeler yapmasını da temenni ediyorum.

 Yaşar Doğu 1913 yılında Samsunun Kavak İlçesine bağlı Karlı köyünde doğmuş ancak babasının vatani görevi sırasında şehit düştüğü haberi gelince, iki aylıkken annesiyle birlikte Emirli Köyündeki dedesinin evine dönmüş, askere gidinceye kadarda bu evde yaşamıştı. Bu süre içerisinde güreş yapmış ününü çevre ilçe ve illere duyurmuştu.

   Virane olan sadece Yaşar Doğu'nun evi değil ki. Türk Güreşi de bundan yara alıyor. Bölgemizde, hemşerileri de... Hani nerede bu evi kurtaracağız diyenler. Nerede bu evin makus talihini yenmeye söz verenler...

  Türk Güreş Tarihimizin efsane isimlerinden Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Yaşar Doğu'nun hayatında elde ettiği dereceler kısaca şöyle;
1939 yılı Oslo NORVEÇ de Greko-Romen stil 66 Kg da Avrupa 2.
1940 yılı İstanbul da Greko-Romen stil 66 Kg da Balkan 1.
1946 yılı Stockholm İSVEÇ de Serbest stil 67 Kg da Avrupa 1.
1947 yılı Prag ÇEKOSLAVAKYA da Greko-Romen stil 73 Kg da Avrupa 1.
1948 yılı Londra Olimpiyatlarında Serbest sitil 73 Kg da 1.
1949 yılı İstanbul TÜRKİYE de Serbest stil 79 Kg da Avrupa 1.
1951 yılı Helsinki FİNLADİYA da Serbest stil 87 Kg da Dünya 1.
Her iki güreş stilinde 6 altın, 1 gümüş olmak üzere 7 madalya kazandı.
Ay-Yıldızlı forma ile 47 güreş yaptı.
Bu güreşlerin 33'ünü tuşla, 11'ini ittifakla, 1'ini ekseriyetle, 1'ini abandone ile kazandı.
1955 yılında İstanbul Spor ve Sergi Sarayın' da yaptığı jübile ile güreşi bıraktı.
Milli Takımda antrenörlük yaptı.
Milli Takım antrenörü olarak 15 Aralık 1955'te İSVEÇ 'te bulunurken ağır bir kalp krizi geçirdi. Yurda döndükten sonra genç güreşçileri yetiştirmek için çalışmaya devam etti.
8 Ocak 1961 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu öldü.

 İşte şampiyonluk, işte başarı. Biz ne zaman kendi insanımıza sahip çıkabileceğiz? "Türk Gibi Kuvvetli" Sözünü söyleten, güreşimizde Yaşar Doğu'dan önce ve Yaşar Doğu'dan sonra Türk Güreşi dedirtecek kadar ekol oluşturan bu ismin evi böyle virane mi kalacaktı?

  Onun ismini kullanarak kendilerine yer arayanlar, hatta yer bulanlar şimdi neredesiniz? Yılların verdiği tecrübelerle Anlıyoruz ki güzel sözler bahane, Yaşar Doğu'nun evi yine virane... Bu mu bizim vefa borcumuz?

  Hem olumlu cevapları, hem de gelişmeleri bekliyoruz.

mehmet yılmaz

Çocukları, 45 yıldır Yaşar Doğu'nun kayıp günlüğünü arıyor

YASİN ÇANAKÇI-SAMSUN



Türk güreşinin efsane ismi Yaşar Doğu'nun küçük boy siyah bir defterde tuttuğu günlüğü, 45 yıldır kayıp. Doğu'nun çocukları, ölümünden hemen sonra kendisini gazeteci olarak tanıtan biri tarafından alınan ve bir daha geri getirilmeyen eşyaları arıyor. Ünlü güreşçinin kayıp eşyaları arasında günlüğü de bulunuyor. Bütün gayretlere karşın bugüne kadar bir sonuç alınamazken, 8 Ocak 1961'de kalp krizi sonucu vefat eden Yaşar Doğu'nun günlüğündeki teknik ve taktiklerinin bulunması halinde bunun dünya güreşi için bir çığır açabileceği belirtiliyor.
Kızı Melahat Gençalp, babasının vefatından bir süre sonra kendisini gazeteci olarak tanıtan bir kişinin 'Yaşar Doğu Albümü' yapmak istediğini, elde edilecek gelirin bir miktarından Doğu ailesinin de istifade edeceğini belirterek eşyaları aldığını belirtiyor. Gençalp, bu kişinin adının Nurettin olduğunu, soyadını ise tam olarak hatırlayamadığını, Kebecioğlu veya Kebeloğlu olabileceğini ifade ediyor.

O günlerde eşini kaybettikten sonra çocukları ile ne yapacağını tam olarak kestiremeyen Hayriye Doğu, çocuklarına bir katkısı olur kanaatiyle teklife olumlu bakıyor. Ancak yine de olabilecek kötü bir ihtimale karşı ailenin yakın dostu avukat Hasan Basri Tarman ile görüşmesini istiyor. Bu sırada Hayriye Doğu, Yaşar Doğu'nun günlüğünü, madalyalarını, mektuplarını, tebrik ve başsağlığı mesajlarını biraraya getirerek hazırlıyor. Söz konusu kişi, Hasan Basri Tarman ile noterde imzalanmak üzere sözleşme üzerinde anlaşıyor. Ancak bu sözleşme taraflar tarafından imzalanmadan, o kişi eve gelerek Hayriye Hanım'a çok acele işi çıktığını, İstanbul'a gitmesi gerektiğini, Yaşar Doğu'nun eşyalarını albüm yapmak üzere mutlaka alması gerektiğini söylüyor.

***

Biz onu her şeyiyle kaybettik

Hayriye Doğu, eşyaları kendisinin veremeyeceğini, avukatın haberi olması gerektiğini söylese de söz konusu kişi Hasan Basri Tarman ile görüştüğünü, bir sorun olmadığını ifade ederek eşyaları almak için ısrar ediyor. Yine de emin olamayan Hayriye Hanım, avukatın yazıhanesini arıyor ancak dışarıda olduğunu, ne zaman geleceğinin bilinmediğini öğrenince ısrarlara da fazla dayanamayarak bütün eşyaları teslim ediyor.

Hayriye Doğu, aynı gün içinde ulaştığı Hasan Basri Tarman'a durumu ilettiğinde, sözleşmenin henüz imzalanmadığı ve böyle bir gelişmeden bilgisi olmadığı cevabını alıyor. Hatta Tarman, "Eyvah Hayriye Hanım! Siz ne yaptınız? Gitti bütün hatırat!" deyince, Hayriye Doğu'nun dünyası başına yıkılıyor.

Aile bu andan sonra arşivin neredeyse tamamını alan kişiyi aramaya başlıyor. Önemli mevkilerdeki tanıdıklar araya sokuluyor, bilerek kandırıldığını düşünen aile polis ve jandarmadan yardım istiyor. Ama nafile... Gazanfer Doğu, babasına ait eşyaların talihsiz bir şekilde ortadan kaybolmasının Türk spor camiasının da bir kaybı olduğunu belirtiyor. Yaşar Doğu'dan hatıra olarak bir tek Londra Olimpiyatları'nda taktığı kravatın kendisinde kaldığını aktaran Gazanfer Doğu, bu andan sonra geriye kalanların iyi korunmasının doğru bir adım olacağını aktarıyor.

Babasının Samsun'daki evinin müze yapılmasının ara ara gündeme geldiğini dile getiren Doğu, "Bilindiği gibi babam iki evde yetişmiş. Karlı köyünde doğmuş, Emirli köyünde de büyümüş. Emirli'de doğduğu ev yıkılmış ama resimleri var. Aslına uygun olarak yapılarak orası müze yapılabilir. Babamın orada elleriyle diktiği meyve ağaçları var. Ben bir müzeci olmadığım için hangi evin müze yapılması doğru olur uzmanına sormak gerekir." diyor. Yaşar Doğu'nun küçük kızı Melahat Gençalp, "Babama ait bende 3 fotoğrafının dışında bir hatıra yok. Halbuki o çok tatlı bir insan olduğu için resimleri de öyle bir güzel olurdu. Onlar şimdi yok. Onu kaybettikten sonra Anadolu'nun küçük köşesindeki küçük bir okuldan gelen mesajı okumuş ve çok ağlamıştım. O başsağlığı mesajı da yok. Biz onu her şeyi ile kaybettik." şeklinde konuşuyor.  
Zaman-Sporvizyon
Sayı: 180
Bölüm: Güreş

http://sporvizyon.zaman.com.tr/?bl=20&hn=12854

mehmet yılmaz

belki bu konu Samsun İli yada futbol-medya bölümüne de yapıştırılabilirdi ancak bence Samsun sporunun gelmiş geçmiş en büyük ismi olan ve yerel değil dünya efsanesi durumundaki Yaşar Doğu'nun anlatılması adına en azından bir müddet burada durmalı.

Yaşar Doğu, dünyanın sayılı sporcularından birisi ve Kavaklı bir Anadolu çocuğu. Onu tanıdıkça daha da seviyor, daha da saygı duyuyorum.

Allah rahmet eylesin, tarifsiz bir insanmış.

Yazıdakiler de ilginç olduğu kadar da yürek burkucu. Keşke çıksa ortaya. Çünkü günlük bulunursa dünya güreşi adına bir inkılap olabilir bu. Taktik, sporcu psikolojisi, antrenman teknikleri vs.

Paylaşayım istedim.

mehmet yılmaz

Yaşar Doğu'nun evinin halen harabe gibi bırakılmış olmasını içime sindiremiyorum. Dünya tarhinin en büyük sporcularından birisi bizim hemşerimiz ama saçma sapan şeylere kaynak üretebilenler bir müza projesini bile hayata geçiremiyorlar.

kaptan 55


Ertuğrul Sağlam

Hangi değerlerine sahip çıkıyorki bu şehir Yaşar Doğu'ya sahip çıksın öyle bir memleket işte burası
....

binikalamadım

bir kent yetiştirdiği değerleri bu kadar mı öksüz bırakır...! Adamın heykelini Samsunun en güzel yerine dikmek varken hatırası virane edilmiş pes yani...

YaşarDoğu

Alıntı yapılan: binikalamadım - 26 Ağustos 2009, 23:01:11
bir kent yetiştirdiği değerleri bu kadar mı öksüz bırakır...! Adamın heykelini Samsunun en güzel yerine dikmek varken hatırası virane edilmiş pes yani...

Yaşar Doğu'nun yerine Batıparkta ki Zeyna heykeli neyimize yetmiyor ???

Sercan


Sioux

Alıntı yapılan: YaşarDoğu - 27 Ağustos 2009, 00:36:36
Yaşar Doğu'nun yerine Batıparkta ki Zeyna heykeli neyimize yetmiyor ???


Öyle deme bilader, Zeyna aslen Termeliymiş, Yusuf Ziyanın büyük teyzesi oluyormuş. o yzüdendir  >:(

Oflu

Alıntı yapılan: gozgoz yılmaz - 11 Ekim 2006, 20:02:36
Yaşar Doğu'dan bahsedip de bir tek kötü şey diyen duymadım. O, Samsun'un medar-ı iftiharı!