Anadoluya bu hareketi yapmayacaktın!

Başlatan mehmet yılmaz, 07 Şubat 2007, 18:13:29

« önceki - sonraki »

mehmet yılmaz

Anadolu'ya bu hareketi yapmayacaktın!



MEHMET YILMAZ
Türkiye'de bir futbol âlemi var ve bu âlem her geçen gün daha da büyüyüp, popülerleşiyor. Yıllarca futbola burun kıvıran, yaşını başını almış adamlar, çocuklar, kadınlar, mankenler, şarkıcılar, politikacılar... Herkes FUSS (Futbol Ulemalığı Seçme Sınavı) hazırlığı içinde sanki.
Ancak yoğun medya bombardımanı ve pop-kültür kapsama alanı Trabzonspor'u da dahil edersek yalnızca dört takımı içeriyor. Sanki onlardan başka takım tutmak ayıpmış gibi bir hava oluşturuluyor. Oysaki Türkiye'de futbolla ilgilenen insanların epey bir kısmı çift takım tutarken, diğerlerine oranla sayıları az olsa bile yine de Anadolu takımlarına gönül vermiş taraftarlar da mevcut. Zaten bu yazının konusu da sadece bir Anadolu takımı tutan futbolseverlerin en çok sinirlendikleri on kusurlu hareket!

Bunlardan ilki, medya tarafından yok sayılmak. Örnekler derya; ancak biz birkaçıyla yetinelim. Sözgelimi geçen haftalarda bir spor gazetesi tarafından berabere biten Erciyesspor-F.Bahçe maçı sonrasında atılan başlık: 'Aldırma F.Bahçem' idi. Aklıselim Fenerlilere bile 'insaf' dedirten bu başlık genelde Avrupa kupaları maçları sonrasında atılırdı; ama demek ki sıra buna da geldi. Yine örneğin İstanbul takımı yöneticilerinden birinin bile Anıtkabir ziyareti gazetelerde yer bulurken geçtiğimiz haftalarda 2 bine yakın Ankaragücü ile Bursaspor taraftarının düzenlediği ziyaret maalesef hak ettiği itibarı görmedi. Yine bu konuda naklen yayın sırasında deplasmandaki Anadolu takımı taraftarlarının hemen hemen hiç ekrana yansıtılmaması, maç fotosunda İstanbul takımı oyuncuların sürekli ön planda tutulması gibi örnekler de verilebilir.

Stat konforsuzluğu da taraftarı bıktırıyor. Bilhassa kış günleri stat dışında göletler oluşması, giriş-çıkışlardaki sorunlar, otopark gibi hizmetlerin yetersizliği taraftar sayısını etkiliyor. Anadolu takımı taraftarlarının en çok zoruna giden şeylerden birisi de kendi yöneticilerinin zaman zaman İstanbul takımlarını tuttuklarını açıklaması.

Hakem hatalarına gelecek olursak... İyi de büyük takımların aleyhine de oluyor diyebilirsiniz; fakat gerçekler pek de öyle değil. Önceki hafta Song'u oyundan atamayan İsmet Arzuman'ın geçen sene Vestel Manisa-Samsunspor maçındaki berbat yönetimi ve Samsunspor'u resmen yakması geçen hafta Erman Toroğlu'nun da hatırına düşmüştü. "Samsunspor küme düştü; ama Arzuman halen Süper Lig'de!" diyen Toroğlu aslında pek çok Anadolu takımının müşterek yarasından bahsediyordu.

Maçların özet görüntülerini veren TV'ler Anadolu takımlarını gece yarısına doğru bırakırken kendince haklı sebepler gösterebiliyor. Üstelik diğer takımlardaki herhangi bir oyuncunun kaybolan küpesini aramasını, maça gelen sevgilisini bile bir dakikalık haber yapıp, Anadolu takımlarının iki dakikalık özetleri verilince insanların iyi niyetleri kalmıyor tabii.

Ya 'Diğer' takımı tutanlar!

"Hangi takımı tutuyorsun?" sorusuna örneğin "Bursaspor" cevabı verilir. "Ya o tamam da üç büyüklerden hangisi?" sorusuna ise nasıl bir cevap verileceği o anın şartlarına bağlıdır. Gün gelir, 'Taraftar Konuşuyor' diye bir kampanya başlar; ama taraftardan kasıt üç -bazen de dört- takım taraftarıdır. Çeşitli anketlerde 'diğer' ibaresiyle pek çok kez karşılaşmışsınızdır. Mesela, 'Turkcell Süper Lig'in ikinci yarıya en hazır takımı hangisi?' Şıklara bakalım: Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, Diğer... Ya da 'Hangi takımı tutuyorsunuz?' Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, Diğer... İyi de bu diğer ne oluyor ki? Sakaryaspor ile Kocaelispor diğer midir mesela? Ya da Göztepe ile Karşıyaka...

Anadolu'yu rahatsız eden kusurlu hareketlere devam edelim. Maç yorumlarındaki ciddi taraflılık dikkatinizi çekmiştir. Zaten yazılı basında, 'F.Bahçe yazarı, G.Saray yazarı' gibi ifadeler sıradan oldu; ne var ki yine de mesela, bir Beşiktaş-Gaziantepspor maçında sadece Beşiktaşlı futbolcuların adı geçer, Beşiktaş'ın taktiği anlatılır. Sanki Beşiktaş o maçı kendi arasında oynamış gibi. Zaten bu tür yazarlar sadece kendi tuttukları takımla ilgilenmekte olup, ne dünya futbolunu ne de Türk futbolunu takip etmektedirler.

Son olarak ise yaşanan lisanslı ürün sıkıntısı vardır. Endüstriyelleşen ve 'Bir sene sonra kendi kendini imha eden' formaların vitrinleri süslediği bir 'İstanbul Futbol Masalı' düzeninde Anadolu takımı taraftarları da büyük ölçüde bu sorunu halletmiş olsa da özellikle gurbettekiler sıkıntı çekmeye devam ediyor.

İlginçtir, aslında Türkiye yerelliğin ön planda olduğu bir ülke. Ancak futbolda yerellikten çok merkeziyetçilik hakim. Her şeyi kontrol altında tutma, tahakküm sağlama ve yönlendirme gücüne sahip İstanbul takımlarıyla bırakın Anadolu kulüplerini, artık Trabzonspor'un bile baş edebilmesi çok zor. Buna rağmen bu ülkede alt liglerde olsa dahi şehrinin takımını; ama yalnızca onu tutan insanlar var. Bazılarına masal gibi gelse de!

Zaman - Sporvizyon
Sayı: 171
Bölüm: Haberler

http://sporvizyon.zaman.com.tr/?bl=88&hn=12622

mehmet yılmaz

görüntüleme 298 cevap 0 :(

lafa gelince hepimiz medyanın nasıl bir istanbul aşırılığı yaptığından söz ediyoruz. bu yazıda ortak sorunlarımızdan bahsedilmiş ancak insanı ümitsizliğe düşürebilecek bir sükunet hakim.

yok mu bir öneriniz arkadaşlar? nasıl olacak da bırakın Türkiye'yi falan Samsun'da Samsunsporluluğu hakim kılacağız?

jean

hocam yazsak ne olacak hep ayni seyler zaten adaletsiz lig 3 takim uzerine kurulmus adi duzen memleketinin takimi varkenb baska takim tutan tarftarlar taraf tutan medya hakemler sesimizi nereye kadar cikarabilsek yine kisik kalir maglesef

tunç güvenoðlu

samsuni sana zahmet 4 zibidi dısında kalan takımların delege sayısı bır toplasana federasyon baskanı secebılıyormu 14 kulup.

mehmet yılmaz

Alıntı yapılan: "tunç güvenoğlu"samsuni sana zahmet 4 zibidi dısında kalan takımların delege sayısı bır toplasana federasyon baskanı secebılıyormu 14 kulup.


Tunç Bey
Bu konuda kesin bir bilgi yok elimde. Ancak bildiğim kadarıyla sayısal üstünlük bu 4 takımda. Ayrıca bir de maalesef şöyle bir durum daha var -ki Anadolu kulübü temsilcisi olarak orada bulunanların da tamamına yakını bu 4 kulüp taraftarı oldukları için Anadolu takımları lehine projelerin çıkması pek de mümkün görünmüyor.

edmontdante

MEHMET YILMAZ DEMİŞ Kİ;

Hakem hatalarına gelecek olursak... İyi de büyük takımların aleyhine de oluyor diyebilirsiniz; fakat gerçekler pek de öyle değil. Önceki hafta Songu oyundan atamayan İsmet Arzumanın geçen sene Vestel Manisa-Samsunspor maçındaki berbat yönetimi ve Samsunsporu resmen yakması geçen hafta Erman Toroğlunun da hatırına düşmüştü. Samsunspor küme düştü; ama Arzuman halen Süper Ligde!; diyen Toroğlu aslında pek çok Anadolu takımının müşterek yarasından bahsediyordu.

Maçların özet görüntülerini veren TV;ler Anadolu takımlarını gece yarısına doğru bırakırken kendince haklı sebepler gösterebiliyor. Üstelik diğer takımlardaki herhangi bir oyuncunun kaybolan küpesini aramasını, maça gelen sevgilisini bile bir dakikalık haber yapıp, Anadolu takımlarının iki dakikalık özetleri verilince insanların iyi niyetleri kalmıyor tabii.



Anadoluyu rahatsız eden kusurlu hareketlere devam edelim. Maç yorumlarındaki ciddi taraflılık dikkatinizi çekmiştir. Zaten yazılı basında, ;F.Bahçe yazarı, G.Saray yazarı; gibi ifadeler sıradan oldu; ne var ki yine de mesela, bir Beşiktaş-Gaziantepspor maçında sadece Beşiktaşlı futbolcuların adı geçer, Beşiktaşın taktiği anlatılır. Sanki Beşiktaş o maçı kendi arasında oynamış gibi. Zaten bu tür yazarlar sadece kendi tuttukları takımla ilgilenmekte olup, ne dünya futbolunu ne de Türk futbolunu takip etmektedirler.

-----------------------------------------------------

BENCE;

SAMSUNSPOR Süper ligde olmasada ve eskisi gibi zevk almasamda yine de Süper lig maç özetlerini izliyorum.Anadolu takımlarının maç görüntülerini veren TRT,NTY ve LİG TV.Bunların dışındaki kanallar Anadolu takımlarının maç görüntülerini vermiyor ve  hatta bu  Kanalların spor programları tamamen  İstanbul takımlarına yönelik.Sadece ve sadece İstanbul takımlarının maçlarını vererek bu takımlar üzerine gecenin geç saatlerine kadar yorum yapıyorlar.Hep yakınır Anadolu takımı taraftarları "BİZİM MAÇLARIMIZ HEP GECE YARISI VERİLİYOR" diye ama bu (TRT,NTV ve LİG TV haricindeki kanallar) kanallarda yayınlanan spor programlarında  böyle bir  sıkıntı yok çünkü ADAMLAR ZATEN YAYINLAMIYORLAR ANADOLU TAKIMLARINA AİT MAÇ GÖRÜNTÜLERİNİ.Aslında programların isimlerini değiştirseler daha iyi olacak.Mesela ne şu anda  bu programların isimleri.Biri "Ve GOOLL".Anadoluda gol atılmıyor mu da bu programa Anadolu'da atılan golleri koymuyorlar.İstanbul takımlarıyla ilgili bir isim uydursunlar madem öyle.

Bu programlarda konuşulan bir şey de yok.Futbol sanki çok zor bir oyunmuş  ya da çözülmesi çok zor problemler barındırıyormuş gibi bürünülen bir hava ve bunun neticesinde çok büyük bir iş icra ediliyormuşcasına  yapılan yorumlar.Matematik problemiymiş gibi lanse edilen ama aslında  uydurulmuş olan 4-4-2 veya 3-5-2 gibi  sistemler ve bunlara inanan, bunların, neredeyse bir idolojiymiş gibi savunucusu olan adamlar.Söylenenler ise hep fasa fiso.Bu oyunun adı futbol.DAR ALANDAN KISA PASLAŞMALAR ADLI FİLMİN SONUNDA DENİLDİĞİ GİBİ "HAYAT FUTBOLA FENA HALDE BENZER.FUTBOL ŞAHSİ BECERİ GEREKTİRİR.DEĞİŞMEZ O DA AYRI KONU. AMA AYNI ZAMANDA DA TOPLU OYNANAN YANİ İNSANLARIN BİR TAKIM HALİNDE OYNADIĞI OYUNDUR.İSTEDİĞİN KADAR YETENEKLİ OL İYİ BİR TAKIMIN YOKSA HAVAGAZI.HAYAT FUTBOLA FENA HALDE BENZER.4 DOĞRU PAS %90 GOLDÜR" Yani bu kadar basittir.Ama bizim yorumcular fb,gs ve bjk taraftarlarını memnun etmek için saatlerce bunları konuşurlar.Tandem di Högh-Uçhe-Kemalettin di,Pivot Santrafor du böyle kavramlar uydurarak boşu boşuna zırvalayarak para kazanırlar.Düşünelim PİVOT SANTRAFOR ne demek.Gelen uzun toplara kafa vuru sağa sola indirir.Ya başka görevi.Santrafor gol atar MARCO VANBASTEN gibi.Yok ben pivot santraforum görevim sağa sola kafayla top indirmek başka bir şey yapmam demez.Roveşatayla da gol atar,kafayla da,Sıfırdan Rusyaya attığı gibi voleyle de,verkaçta yapar asistte.Ömer ÜRÜNDÜL uydurması kavramlar bunlar işte.

Hakem hataları konusunda yazınıza eklemek istediğim bir şey var.Hakem hatalarının büyük takım aleyhine de olduğu söylenir zaman zaman ama gözden kaçan şudur.Anadolu takımı büyük takım olarak nitelenen takımlarla oynarken  hakemler öyle fauller çalarlar ki bunları kimse değerlendirmez bile.Oysa ki hakemin çaldığı bu 3-5 tane uydurma  faul öyle pozisyonlarda çalınır ki belki topu kazanan takımın kendi sahasında çalınmıştır ama hakemin bu kararları oyunun hakimiyetini elinize geçirmenizi engellemekte  yada  sonucunda tehlike doğurabilecek ataklarınızı  başlamadan bitirmektedir.Ama bu pozisyonlar  hiçbir zaman değerlendirilmez.Sonuçta orta sahada gerçekleşen bir pozisyondur ve hakem sadece sıradan bir kaç pozisyonda hata yapmıştır .Ama o yorumcuların da bildiği gibi durum bu kadar basit değildir.İstanbul takımı lehine öyle fauller çalarlar ki hep tehlikeli bölgededir ve aynı bölgelerde sana çalmazlar ve göz boyamak için saçma sapan pozisyonlarda tehlikeden uzak bölgelerde sana da faul çalarlar bir kaç tane,bir nevi ikram ya da sadaka niteliğinde.Öyle ofsaytlar çalarlar ki taraftar çılgına döner ama bunlardan eğer şanslıysanız birisi ekrana gelir ve yorumlanır.

Bu yazarlar değil midir bjk-SAMSUNSPOR maçında (0-4 lük maç) bjk lı futbolcuların  attığı tekmeleri ve yaptığı hareketleri kırmızı kartı hak etmediği şekle büründüren ve halao kaçan şampiyonluğu bu maça bağlayanlar.Çıkıpta bir tanesi diyebildi mi "SİZ NE DİYORSUNUZ BEYLER,SEN RAKİBE TEKME AT,YUMRUK AT AMA KART GÖRME.NE SAÇMALIYORSUNUZ".Bunu diyen bir tane yazar yada yorumcu gördünüz mü.

Ve İstanbul takımını yenen Anadolu takımı,aslında İstanbul takımını yenmemiştir.İstanbul takımı yenilmiştir.Hocası hata yapmıştır yada takım çok kötü günündedir o nedenle yenilmiştir.Anadolu takımının  yaptığı çalışma,idman,etüd,analiz hiçbir şey önemli değildir.

Yukarıda belirttiğim bjk maçından sonra bile bjk li topçuların yaptıklarının spor yazarlarınca savunulması ve hakemin  kartlarında hatalı olduğunun  belirtilmesi ve birinin de çıkıp buna itiraz etmemiş olması "BİZİMLE DALGA MI GEÇİYORSUNUZ" diyememesi bu ülkenin bu noktada içinde bulunduğu durumu zaten açıkca ortaya koymaktadır

mehmet yılmaz

Sevgili Edmontdante

Yazdıklarını keyifle okudum. Yukarıda buraya aktardığım yazı pek çok taraftar sitedine de kullanıcılar tarafından taşınmış olup, üzerine görüşler belirtilmiş. Maaelsef ben bu işin hakkaniyet ölçsünde bir çözüme kavuşabileceğine inanmıyorum. Türkiye'deki şartlar hep bu yönde ilerliyor gibi. 1990 öncesi ülke genelinde en azından "önce şehrimin takımı" düşüncesi vardı lakin popüler kültür ve beraberinde gelişen dört takımdan başkasının tutmak ayıp/komik/yanlış anlayışı daha da baskın hale geliyor. Burada bir tek çıkış kapısı var; o da o şehirlerin takımlarının gerçekten o takımı tutanlarca yönetilmesi.

Medyada Anadolu takımını tutan insanların sayısının tek tük de olsa artması ( Tanıl Bora-G.Birliği, M.Yılmaz- Samsunspor, D.Çetin- Bursaspor gibi) bu etkiyi çok az da olsa kırabilir belki ama o da zayıf bir ihtimal.

harbisamsunsporlu5517

04 Temmuz 2008, 12:42:53 #7 Son düzenlenme: 04 Temmuz 2008, 12:50:52 harbisamsunsporlu5517
bu yazınanları yıllardır okuyoruz ama hala çözumu bulanamadı ve bundan sonrada bulunamaz ancak 4 buyuklerı tek basına mac yapmaya mahkum bırakırsa guzıde kluplerimiz ozaman anadolunun degerını anlayacaklar

ozkan17

aslında oyle soylememek gerekir..basda bence sivri dilli göz onundekı medya mensupları ahmet cakar olsun erman hoca olsun  ozellıkle şansal büyüka vsvs..yıllardır dıllerınde tüy bittgi adamların hakem hataları tesvık pirimi hile hurda vsvs konularında..Yılardır süre gelen bu konuda calısmarından dolayı en basda Serhat Uluerenı once arastırmacı gazetecılıgı sonrada yüregini hatta canınıu ortaya koyup bırcok bılınmeyenı ortaya cıkardıgı ıcın sonsuz tesekkur sunuyorum turk futbolu adına..

Su gunumuze bakınca bence hakem hataları eskıye nazaran %60 %70 en azından taraf tutma olayı ortadan kalkdı bence kalmadı kalamazda zaten oyle bır sey..Bence federasyon basknınında degısmesıyle harıka bır yonetım geldı basa...Guzel gunler hıc uzak degıl turk futbolunda

yaman55


fanli03

Bunu kırmak çok zor ama imkansız değil...

Sercan

tek bir çözüm yolu var anadoludan ne pahasına olursa olsun bir şampiyonun çıkması...

Sercan

Geniş açıdan bakıldığında Türkiye anlı şanlı ve belgeli şike cenneti...  12 Eylül dönemi Ankaragücü, 2.ligden birinci lige çıkma başarısını gösteremiyor. Ancak hakem hataları sike teşvik derken Ankaragücü Türkiye kupasını alıyor ve hemen yeni bir yasa çıkarılarak Ankaragücü 1.lige çıkarılıyor yasanın maddesi şu idi: "Eğer bir takım 2.ligde ise ve Türkiye kupasını alma başarısını gösterirse bu takım 1. Lige çıkabilir." Ve Ankaragücü 1. Lige çıkıyor.   Bunun terside olmuyor değil. Bursaspor un B takımı ikinci ligden şampiyon oluyor. Daha önceden çıkaran zihniyet bu sefer ise "Aynı klubün iki takımı aynı ligde oynayamaz" diyor. Bursaspor un B takımı dağıtılıyor. Futbolcular takımsız kaldıklarına mı yansınlar yoksa 1.lige çıkmak için harcadıkları emeğe mi yansınlar...Son zamanlarda bu yasa tekrar yürürlükten kaldırıldı. Neden? Çünkü 2 ligden gençler birliğinin takımı olan Gençler birliği Oftaş lige çıkıyordu...     Cem Uzan İstanbulspor ve Aynı ligde olan Adana sporu satın alıyor. Eğer bu iki takımdan herhangi biri düşme hattında olsa ne olacak? Federasyon buna bir çeşit oyun ayakları ile bu iki takımın karşılaşmasını 1. Yâda 2. Hafta oynatıyor...    Bundan birkaç yıl önce Kayserispor ve K.Erciyes 2.ligdeler. Kayserispor şehrin 1 takımı konumunda, ancak 1. Lige çıkma başarısı gösteremiyor. Erciyes ise şampiyon olarak çıkıyor. Ama bir gecede takımların isim-renk-futbolcuları değişiyor ve kayseri spor birinci lige çıkıyor hem de hiç emek harcamadan... Peki, bu olayda erciyesspor futbolcularının taraftarının günahı ne...   İtalya'daki olaylar Türkiye'de olduğunu düşünürsek maddi imkânlardan dolayı A takımı düşürülse bir gece içerisinde 1.ligde olan B takımı ile renk-futbolcu değiştirerek A takımı olur. Kimsede buna engel olamaz. Çünkü A takımının başında mafya vardır...    03-04 sezonunda FB-Rize maçının 85. Dk. Hakem bir oyuncuya iki sarı gösteriyor ve oyundan atmıyor. Kural hatası olduğu tespit ediliyor. Böyle bir durumda maç 85. Dk. Dan  devam etmesi gerekirken bir şekilde baştan oynattırılıyor. İlk maçta Rize galip iken ikinci maçta FB maçı alıyor ve beklide aldığı 3 puan ile şampiyonluk yarışını sürdüyor...  92-93 sezonunda GS ve BJK şampiyonluk için çekişmektedirler. Şampiyon son maçta belli olacaktır. Eğer iki takım galip gelirse averaja bakılacaktır. Ama ilk yarıda 5 gol toplamda 8 gol yiyen Ankaragücü kalecisi maçtan sonra 80 bin dolar aldığını itiraf ediyor. Ve GS şampiyon oluyor...   01-02 sezonunda GS ve FB bu sefer şampiyonluk için çekişmektedirler. Ve yine averaj gerekecektir. GS nin son maçı haftalar önce kümeden düşmeyi garantilemiş adanaspor ile. GS da diğer takımlar gibi bu takımı averaj düzeltme takımı olarak görüyor maç sonucu GS nin 4-1 lik galibiyeti ile bitiyor ama şampiyonluğu elinden kaçırıyor. Çünkü maçı 5 farkla yenmesi gerekiyordu. Dolayısıyla FB şampiyon oluyor ve adanaspor primi alıyor FB den... Çünkü FB nin adanaspora verdiği teklif şu şekildedir. "GS den 5 yemeyin, ADAM BAŞI 12,5 MİLYON DOLAR para verelim" bu şekilde FB tarihinin en masraflı şampiyonu olur.Yukarıda bahsettiğim konular bazı takımların başkanlarının mafya ya da derin devlet kavramı bağlantılı olmasından kaynaklanıyor. Yeterin artık şike ve teşvike göz yummayın. Anadolu klüpleride şampiyonluğa oynasın. Ligimize renk gelsin. Ülkemizden sporcular kaçmasın. Aksine Türkiye'ye gelmek için can atsınlar. TÜRKİYE LİGİNE DOKUNMAYIN YETERİN...    ERCAN ACAR


alıntıdır: arkabesli.com

AntZ

Futbol programları taraflı
  22 Ağustos 2008
RTÜK'ün yaptırdığı araştırmanın sonuçları, spor programlarıyla ilgili olumsuzlukları gözler önüne seriyor. İşte sonuçlardan birkaçı...

İzlenen spor programlarının spor yapma açısından özendirici olma durumu sorulduğunda, katılımcıların yüzde 53'ü "olumsuz", yüzde 47'si ise "olumlu" fikir beyan etti. Futbol programlarının taraflı yayın yapma durumu hakkındaki düşünceler sorulduğunda katılımcıların yüzde 68.5'i futbol programlarında taraflı yayın yapıldığını düşündüklerini söyledi. Futbol içerikli programlar hakkındaki fikirleri sorulduğunda, yüzde 52'si "hem yapıcı ve olumlu, hem de kışkırtıcı ve olumsuz programlar" olduğu yönünde cevaplar verdi.

Kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/9719811.asp?gid=211&sz=17119

eLLis

Alıntı yapılan: 55sercan55 - 21 Ağustos 2008, 23:09:10
Geniş açıdan bakıldığında Türkiye anlı şanlı ve belgeli şike cenneti...  12 Eylül dönemi Ankaragücü, 2.ligden birinci lige çıkma başarısını gösteremiyor. Ancak hakem hataları sike teşvik derken Ankaragücü Türkiye kupasını alıyor ve hemen yeni bir yasa çıkarılarak Ankaragücü 1.lige çıkarılıyor yasanın maddesi şu idi: "Eğer bir takım 2.ligde ise ve Türkiye kupasını alma başarısını gösterirse bu takım 1. Lige çıkabilir." Ve Ankaragücü 1. Lige çıkıyor.   Bunun terside olmuyor değil. Bursaspor un B takımı ikinci ligden şampiyon oluyor. Daha önceden çıkaran zihniyet bu sefer ise "Aynı klubün iki takımı aynı ligde oynayamaz" diyor. Bursaspor un B takımı dağıtılıyor. Futbolcular takımsız kaldıklarına mı yansınlar yoksa 1.lige çıkmak için harcadıkları emeğe mi yansınlar...Son zamanlarda bu yasa tekrar yürürlükten kaldırıldı. Neden? Çünkü 2 ligden gençler birliğinin takımı olan Gençler birliği Oftaş lige çıkıyordu...     Cem Uzan İstanbulspor ve Aynı ligde olan Adana sporu satın alıyor. Eğer bu iki takımdan herhangi biri düşme hattında olsa ne olacak? Federasyon buna bir çeşit oyun ayakları ile bu iki takımın karşılaşmasını 1. Yâda 2. Hafta oynatıyor...    Bundan birkaç yıl önce Kayserispor ve K.Erciyes 2.ligdeler. Kayserispor şehrin 1 takımı konumunda, ancak 1. Lige çıkma başarısı gösteremiyor. Erciyes ise şampiyon olarak çıkıyor. Ama bir gecede takımların isim-renk-futbolcuları değişiyor ve kayseri spor birinci lige çıkıyor hem de hiç emek harcamadan... Peki, bu olayda erciyesspor futbolcularının taraftarının günahı ne...   İtalya'daki olaylar Türkiye'de olduğunu düşünürsek maddi imkânlardan dolayı A takımı düşürülse bir gece içerisinde 1.ligde olan B takımı ile renk-futbolcu değiştirerek A takımı olur. Kimsede buna engel olamaz. Çünkü A takımının başında mafya vardır...    03-04 sezonunda FB-Rize maçının 85. Dk. Hakem bir oyuncuya iki sarı gösteriyor ve oyundan atmıyor. Kural hatası olduğu tespit ediliyor. Böyle bir durumda maç 85. Dk. Dan  devam etmesi gerekirken bir şekilde baştan oynattırılıyor. İlk maçta Rize galip iken ikinci maçta FB maçı alıyor ve beklide aldığı 3 puan ile şampiyonluk yarışını sürdüyor...  92-93 sezonunda GS ve BJK şampiyonluk için çekişmektedirler. Şampiyon son maçta belli olacaktır. Eğer iki takım galip gelirse averaja bakılacaktır. Ama ilk yarıda 5 gol toplamda 8 gol yiyen Ankaragücü kalecisi maçtan sonra 80 bin dolar aldığını itiraf ediyor. Ve GS şampiyon oluyor...   01-02 sezonunda GS ve FB bu sefer şampiyonluk için çekişmektedirler. Ve yine averaj gerekecektir. GS nin son maçı haftalar önce kümeden düşmeyi garantilemiş adanaspor ile. GS da diğer takımlar gibi bu takımı averaj düzeltme takımı olarak görüyor maç sonucu GS nin 4-1 lik galibiyeti ile bitiyor ama şampiyonluğu elinden kaçırıyor. Çünkü maçı 5 farkla yenmesi gerekiyordu. Dolayısıyla FB şampiyon oluyor ve adanaspor primi alıyor FB den... Çünkü FB nin adanaspora verdiği teklif şu şekildedir. "GS den 5 yemeyin, ADAM BAŞI 12,5 MİLYON DOLAR para verelim" bu şekilde FB tarihinin en masraflı şampiyonu olur.Yukarıda bahsettiğim konular bazı takımların başkanlarının mafya ya da derin devlet kavramı bağlantılı olmasından kaynaklanıyor. Yeterin artık şike ve teşvike göz yummayın. Anadolu klüpleride şampiyonluğa oynasın. Ligimize renk gelsin. Ülkemizden sporcular kaçmasın. Aksine Türkiye'ye gelmek için can atsınlar. TÜRKİYE LİGİNE DOKUNMAYIN YETERİN...    ERCAN ACAR


alıntıdır: arkabesli.com

Bursa bjkye dalaşıyor ama kardeş dediği takıma bakın.