Mehmet Küçük'tü Ama Yolspor Çok Büyüktü!

Başlatan mehmet yılmaz, 16 Haziran 2009, 22:33:49

« önceki - sonraki »

mehmet yılmaz

16 Haziran 2009, 22:33:49 Son düzenlenme: 16 Haziran 2009, 22:46:34 samsuni
Mehmet Küçük'tü Ama Yolspor Çok Büyüktü!

Samsun amatörünün 1960'lı yıllarda ele avuca sığmaz futbolcusu Küçük Mehmet, Halk Gazetesi'ne konuştu...

BİR EFSANE; KÜÇÜK MEHMET


Bugünkü konuğumuz 1960'lı yılların unutulmaz futbolcularından Samsun Yolsporlu Mehmet Erkin. Nam- ı diğer Küçük Mehmet... Onun oynadığı dönemi hatırlayanlar Küçük Mehmet'i anlata anlata bitiremiyor. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, inanılmaz zekâsı onu Küçük Mehmet yapmış. Biz de bu değeri siz okurlarımıza tanıtıyoruz. İşte efsane Yolsporlu Küçük Mehmet...

GİRESUN'DA YETİŞTİ

"Giresun Uzgur köyü doğumluyum. Babam kahvehane işletir, ben de okulum dışında fındık bahçemizde aileme yardım ederdim. Boş zamanlarımda ise mahallede arkadaşlarımızla en büyük tutkum olan futbol oynardım. Yaşıtlarıma göre biraz minyon yapılı olmama rağmen, benden iri görünümlü arkadaşlarım arasında mahallenin en iyi futbol oynayanıydım. Beni takımlarına almak için arkadaşlarım birbirleriyle kavga ederdi. Ortaokula gidiyordum, sınıflar arası maçlarda herkes beni izlerdi, bu da benim futbola olan sevgimi artırırdı.

TEK TUTKUM FUTBOL

Ortaokul son sınıftayım, bir gün bahçede sınıflar arası maç yaparken beni Giresun'un Sarı-Lacivertli kulübü Akınspor'lu yöneticiler izlemiş. Bu yönetici ağabeyimiz Giresun amatörünün en önde gelen isimlerinden Goddik Şener'di. Kolumdan tuttuğu gibi Akınspor kulübüne gittik. Ertesi gün idmanlara başladım. Lisansımı çıkarıp, genç takımla birlikte maçlara başladım. Çok beğeniliyordum. Her şeyi bir kenara bırakarak tek tutkum futbol oldu. Futbolla yatıyor, onunla kalkıyordum. Bir nevi hayallerim gerçekleşmişti."

İLK İMZAM 1.000 LİRA İDİ

Okul bitince yöneticiler beni yanına çağırarak,(Artık imza atma zamanı geldi. İşimizi sağlama bağlayalım) dediler. Nedeni ise başka kulüpler beni rahatsız ediyorlardı. Yöneticiler bana 1.000 lira transfer teklifi yaptılar, çok büyük para hemen kabul ettim. İmzayı basıp parayı aldım ve soluğu rahmetli annemin yanında aldım. Büyük bir gururla parayı anneme teslim ettim. Artık para kazanan bir kişiydim. Kendime güvenim arttı. Ailem ve çevremin bana karşı davranışları değişti. Açıkçası parmakla gösteriliyordum.



GİRESUN DERBİSİ

İlk maçım Giresun'un en büyük kulüplerinden birisi olan Beşiktaş'a karşıydı. Akınspor ile Beşiktaş arasındaki maçlar Giresun'un derbisiydi. Maç günü hayat adeta durur, günlerce maç konuşulurdu. Yenen şampiyon olacaktı. Maç 0-0; her iki taraf da bir türlü gol atamıyordu. Maçın bitimine 12 dakika kala meşhur bek Çolak Ersin'i geçerek topu filelere gönderdim. Golü attığıma atacağıma pişman oldum. Sanki bütün stat sırtımda. Futbolcu, teknik heyet, yöneticiler ve taraftarlar üzerime çullandı. Müthiş bir sevinç.

PRİM 400 LİRA

Derbi maçını 1-0 kazanarak şampiyon olduk. maç akşamı yöneticilerimiz takımı bir lokantaya götürdü.  Taraftar durur mu lokantanın önünde, Giresun yıkılıyor. Hiç unutmam taraftar aralarında para toplamış bana prim vereceklermiş. Dışarıya çıktım omuzlardayım. O zamanın parası 400 bin lira toplamış aralarında taraftarlar. Giresun'da 3 yıl futbol oynadım. Bu arada Trabzon ve Samsun'dan beni izlemeye yöneticiler geldiğini de biliyordum. Transfer etmek için araya beni tanıyanları sokuyorlar, yöneticilerimizle gizli gizli görüşüyorlardı.




YOLSPOR'LU K. MEHMET

Ben Trabzon'dan ziyade Samsun'u istiyordum. Hayalimdeki şehirdi. Samsun'un Fenergençlik takımını ise çok duyuyordum. O dönem popülerdi. Herkes o takımı konuşuyordu. Teklif aldım havalara uçtum. Samsun'a geldim yöneticilerle görüştük. Bana 2.500 lira transfer teklifi yaptılar. (Bir düşüneyim, yarın haber veririm) dedim. Kulüpten çıktım, beni Yolsporlu yöneticiler yakaladı. Hemen kulübe götürdüler. (Okuyorsun, okul masraflarını karşılarız) teklifinde bulundular. Hiç düşünmeden kabul ettim ve Yolsporlu oldum.

İLGİ GÖRÜYORDUM

O dönem Yolspor'da Ahmet Kargı, Gozgoz Yılmaz, Miki İhsan, Yüksel Özan, Büyük Mehmet, Çetin, Kaleci Koçero, Kanca Erdoğan, Ordulu Güler gibi isimler oynuyordu. İlk maçımı Milli Lig'de oynayan Ankara Gençlerbirliği'ne karşı oynadım. Mükemmel bir mücadele örneği sergileyerek Başkent ekibini 1-0 yendik. O yıl Samsun'da şampiyon olduk. İyi bir sezon geçirdim ve 10 gol attım. İlk senem olmasına rağmen benim açımdan muhteşemdi. Herkes beni tanıyordu, ilgi alaka had safhada idi.

JİLET HAKKI

Tabii ki unutamadığım anılarım da var. Ligin bitimine 3 hafta kalmıştı. Şampiyonluğun en büyük adayı biz ve 19 Mayıs kulübüydü. Son 3 maçımızın ilkini rakibimiz 19 Mayıs'la oynadık. Karşımda şu an Samsunspor'un başkanı olan Hakkı Tomaç (Jilet Hakkı) oynuyordu. Jilet Hakkı'yı geçmek öyle her babayiğidin harcı değil. Adı üstünde Jilet Hakkı. 1-0 mağlup durumdayız, Jilet Hakkı'nın sağından atıp solundan geçtim, ne olduğunu şaşırdı, Gozgoz Yılmaz'a çıkardım ve golü attı. Aynı pozisyonu bir daha yaptık, bu kez kaçırdı ve maç 1-1 bitti.

DEMİRSPOR DÜŞTÜ

İkinci maçımızı yine Samsun amatörünün güçlü kulüplerinden Demirspor ile oynadık. Çok iyi kadroları vardı. Çolak Sebahattin ve Şatır tek başına bir takımdı. Biz yenilir veya berabere kalırsak şampiyonluk umudumuzu yitiriyor, Demirspor yenilirse küme düşüyordu. Beraberlikte Demirspor ligde kalıyordu. Öylesine kritik maç. Karşılaşma 0-0 berabere, Demirspor defansını aşamıyoruz. Son 4 dakikaya girdik, taraftar baskısı artmaya başladı. Sahneye çıktım, golü attım maçı 1-0 kazandık, Demirspor küme düştü.

AKINSPOR'A GOL

Son maçımız Akınspor'laydı. Akınspor'u ligin ilk yarısında 9 gol atarak yenmiştik. Çantada keklik bir maç görüyorduk. Ancak kazın ayağı hiç de öyle değildi. Akınsporlular etten duvar ördüler sanki, kaleye gidemiyoruz. Rakibimiz 19 Mayıs peşimizi bırakmıyordu. Maçı mutlaka kazanmamız gerekiyordu. Son dakikalar, umudunu yitiren taraftar stadyumu terk ediyordu. Sahnede yine ben 88. dakikada golü attım. Büyük bir gürültü, stadyumu terk eden taraftarlar yoldan geri dönüp sevincimize ortak oldular. Maçı 1-0 kazandık.

ŞAMPİYON OLDUK

Maçlarımızı böylelikle tamamlamış olduk. Bizden sonra rakibimiz 19 Mayıs, Çarşambaspor ile karşılaşacaktı. Duşumuzu aldık ve maçı izlemeye koyulduk. 19 Mayıs galip gelirse puanlarımız eşit olacaktı. Averajımız çok iyiydi. 19 Mayıs'ın Çarşambaspor'u 10-0 yenmesi gerekiyordu. Maç başladı ve 19 Mayıs 3-0 öne geçti. Ancak hakem yanlı bir maç yönetiyordu. Buna dayanamayan Çarşambaspor'un kaptanı rahmetli Cumhur Dilek takımını sahadan çekti. Maç 3-0 olarak tescil edildi ve averajla şampiyon biz olduk.



KUPA MAÇLARI

"Sivas Karagücü ve Trabzon İdmanocağı'nı yenerek Türkiye amatör kulüpler şampiyonu olup, Türkiye Kupası elemelerine katılmayı hak ettik. Rakiplerimiz milli lig takımlarıydı. İlk maçımızı Samsun'da Şekerspor ile yaptık. Maçı 1-0 kazanıp Şekerspor'u eledik. İkinci rakibimiz Hacettepespor'du, deplasmanda 1-0 kazandık ve eledik. Üçüncü rakibimiz ise İzmir'in güçlü ekibi İzmirspor'du. Alsancak Stadyumu'nda mükemmel bir oyun ortaya koyarak Raket Rıdvan'ın golüyle bu rakibimizi de saf dışı ettik.



RAKİP BEŞİKTAŞ

Kuralar çekildi ve rakibimiz Milli Lig Şampiyonu Beşiktaş oldu. İlk maçımızı Samsun'da oynayacaktık. Maç günü Eski Stadyum gelin gibi süslenmişti. Stat tıklım tıklım dolu, bir o kadar seyirci dışarıda kalmış, tepelerde bile yer yoktu. Takımımız sahaya, aralarında benim de olduğum, Eşref, Cevdet, Namık Kemal, Gozgoz Yılmaz, Gencer, Yüksel Özan, Necdet, Parmaksız İsmet, B. Mehmet ve Ziya kadrosuyla çıktı. Maçı Güven'in attığı golle 1-0 kaybettik.

GAZETELER ÇOK YAZDI

Maçın rövanşı İstanbul'da Dolmabahçe Stadyumu'ndaydı. İlk kez İstanbul'a gidiyordum. İstanbul'a vapurla gittik. Yolculuğumuz 2 gün sürdü. İstanbul'da Cemperlitata Pier Loti isimli bir otele yerleştik. Bir amatör takımın Türkiye Kupasında çeyrek finalde mücadele etmesi herkesin ilgisini çekiyordu. (Buraya kadar nasıl geldiler? Bir amatör kulübü Beşiktaş niye farklı yenememiş? Nasıl takım bunlar? ) dedikoduları kulaktan kulağa yayılmıştı. Bize en büyük ilgiyi ise gazeteciler gösteriyordu...



İSLAM ÇUPİ

Birçok gazeteci otele röportaj yapmak için akın etti.O zamanın meşhur yazarlarından İslam Çupi takım kaptanımız Gozgoz Yılmaz ile röportaj yaptı. Röportajında,(takımda ilk kez İstanbul'a gelen futbolcu var mı?) diye sormuş, O da beni gösterdi. Flaşlar patladı ve ertesi gün gazetelerde, birazda gırgır geçerek (Samsun Yolsporlular İstanbul'a ilk kez gelen Küçük Mehmet'i kaybolmasın diye beline ip bağlayarak İstanbul'u gezdirmişler) diyerek manşet attılar.

HİÇ UYUMADIM

Hayatımızda hiç gece maçı oynamamıştık; maç gece oynanacaktı. Hazırlık olsun diye Feriköy ile bir maç oynadık. Karşılaşma 1-1 bitti. Ertesi gün yine manşetlerdeyim. Bu kez (İstanbul'a ilk kez gelen Küçük Mehmet yine ilk kez gece maçı oynadı. Küçük Mehmet futbol oynayacağına stadyumun ışıklarını seyretti) diye manşet attılar. Bu alaycı tavırlar hem beni hem de takım arkadaşlarımı hırslandırdı. Maçın oynanacağı günün sabahına kadar gözüme uyku girmedi.

BIRAK DA SEVİNELİM

Maç saati geldi, sahaya bir çıktık bir uğultu, bir uğultu şaşırdık, tir tir titriyorduk. Stadyum adeta yıkılıyordu. Maçın hakemi Sebahattin Ladikli. Beşiktaş bizi 15 dakika abluka altına aldı. Sağlı sollu ataklar ve Küçük Ahmet'in golüyle durum 1-0 oldu. Golden sonra üzerimizdeki korkuyu attık ve dengeyi sağladık. İlk yarı 1-0 bitti. İkinci yarıda bu kez biz esmeye başladık. Beşiktaş'ı sahasına hapsettik. Golü attım ve durum 1-1 oldu. Stadyuma büyük bir sessizlik çöktü. Biz seviniyoruz, hakem ısrarla orta sahaya gidin diyor. Sevinmemize izin vermiyor. Oysa Beşiktaşlılar sevinçlerini tribüne kadar giderek kutlamışlardı. Niyetinin kötü olduğu ortadaydı. Kaptanımız Gozgoz Yılmaz dayanamadı ve hakeme (Hocam bizi zaten buradan galip çıkarmayacaksın. Bari bırak da attığımız golün sevincini yaşayalım) diyerek sitemde bulundu. Karşılaşmanın ilerleyen dakikalarında Beşiktaş bir gol daha attı ve maç 2-1 bitti. Kupaya çeyrek finalde veda ettik. Ancak bu Türk futbolunda bir ilkti; amatör bir takım çeyrek final oynamıştı.

YİNE MANŞETLERDEYİM

Ertesi gün gazete manşetleri (İstanbul'a ilk kez gelen Küçük Mehmet, Beşiktaş'a gol attı) diye çıktı. Sonuç olarak, amatörde oynayan Yolspor'u Türkiye Kupasında çeyrek finale kadar yükselterek tarihe geçtik. Bu gururu hala yaşıyor ve zaman zaman arkadaşlarımızla bir araya gelerek o anıları tazeliyoruz. Eğer biraz tecrübemiz olsaydı, ilk maçımızı İstanbul'da 1-0 kaybedip, Samsun'da bu skorla karşılaşsaydık, inanıyorum ki Beşiktaş'ı da eler hatta final oynayıp, belki de kupayı Samsun'a getirirdik.

ÇORUMSPOR'DA BIRAKTIM

Daha sonra Samsun'da yılın futbolcusu seçildim. Ardından üniversite yıllarım başladı. İktisadi Ticari İlimler Akademisini kazandım. Ankara kulüplerinden Şekerspor ve Ankara Demirspor da peşimdeydi lakin erken davranan PTT ile sözleşme imzaladım. Milli Lig maçında İzmir'de Altınordu ile karşılaşırken bileğim burkuldu, 6 ay futboldan uzak kaldım. Daha sonra Petrolspor'a transfer oldum. Bu kulüpte 2.5 yıl oynadım. Ardından 3. Lig takımlarından Çorumspor'a gittim ve futbolu bu kulüpte bıraktım.


ÇOLAK SEBAHATTİN

Samsun'un gelmiş geçmiş en büyük futbolcularından birisiydi Çolak Sebahattin. İkili mücadeleyi sevmeyen, ancak top tekniği mükemmel, menzilli son vuruşları ise Allah vergisiydi. Adeta topu adrese gönderirdi. Ondan çok şeyler öğrendik. PTT'ye transfer olmuştum. Samsun'a izinli geldiğimde meşhur Koren'in bahçesinde beni yanına alırdı ve saatlerce topa vuruş tekniklerini öğretirdi. Allah Nur içinde yatırsın. Yeri kolay kolay dolmaz. Onu tanıyanlar, izleyenler ise böyle bir yeteneği tanıdıkları için çok şanslılar. Bir anımı anlatayım. Çorumspor'da oynuyorum. Samsun Demirspor ile karşılaşıyoruz. Frikik pozisyonu oldu. Tabii Çolak Sebahattin kullanacak. Kalecimiz Kedi Erol,( Baraj kurmayın, önümü açın diye) bizi uyardı. Ben de,(Kardeşim sen Çolak Sebahattin'i tanımazsın. Barajı kurdur, kesinlikle golü atar) dedim. Ama dinletemedim. Barajı kurmadılar. Çolak Sebahattin bir vurdu, kaleci topu ancak ağlarda görebildi. Böyle bir yetenekti Çolak Sebahattin.



GOZGOZ YILMAZ

Samsun'un en büyük kaptanlarındandı Yılmaz Yurttaş. Milli Lig, İkinci Lig, Üçüncü Lig, amatör oynadım. Onun gibi hırslı, takımı motive eden bir futbolcu görmedim. Onun takımında oynayacaksın, topa girmeyeceksin, koşmayacaksın... Mümkün mü? Sahayı dar eder sana. Ya oynarsın ya da oynarsın. Başka alternatifin olmaz! Onun gibi kafaya çıkan bir futbolcu tanımadım. Aramızdan erken ayrıldı maalesef. Arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde rahmetle anılarını tazeliyoruz.



KÜÇÜK MEHMET ( ERKİN ) KİMDİR:

1941 yılında Giresun'da doğdu, İlkokul ve ortaokulu Giresun'da liseyi Samsun'da bitirdi. Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi mezunu. Çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştı. Ziraat Odaları Birliği'nden müfettiş olarak emekli oldu. Giresun Akınspor, Samsun Yolspor, Ankara PTT ve Çorumspor'da oynadı. Evli ve 3 çocuk babasıdır.

Yusuf Ziya Çakır - Halk Gazetesi

**KaR6**

başlıgı gorunce kucuk mehmet nasıl futbolu bıraktı onu anlattın sandım abicim ;D

asıl mehmet i hiç duymamıştım ama, tesekkurler roportaj için..

mehmet yılmaz

Alıntı yapılan: **KaR6** - 16 Haziran 2009, 22:35:54
başlıgı gorunce kucuk mehmet nasıl futbolu bıraktı onu anlattın sandım abicim ;D


Futbol maceramı ama asıl önemlisi yarıda kalan hentbol kariyerimi bir gün uzun uzun yazacağım inşallah :) Ama şimdi değil, Türkiye henüz hazır değil buna :)


Alıntıasıl mehmet i hiç duymamıştım ama, tesekkurler roportaj için..


Açıkçası ben de ilk defa duydum. Y.Ziya abi sitede yayınlar mısınız, güzel bir röportaj oldu deyince ilgimi çekti. Gerçekten de ilgi çekici bir dosya olmuş.

Ben yine de Gozgoz Yılmazla Çolak Hocaya hastaym. Nasıl takmış ama Çolak Hoca Çorumspor kalecisine? :)

**KaR6**

cidden hentbol macerasına hiç girme, ne Samsun ne Turkiye hazır değil ona ;D ;D

bugun babama da onu söyledim, biz bu insanları gun yuzune cıkarmak için son jenerasyonuz, ne yapıp edip toplayabildiğimiz butun hikayeleri, öğrenebildiğimiz tüm cümleleri yazıya dökmemiz lazım.. Yusuf abimize de tesekkurler ;)

55.hakan

şimdilerde imkansız olan bir durum yaşanmış amatör takımın çeyrek final oynaması,yazı güzeldi...

BÝR SEVDADIR SAMSUNSPOR

Böyle efsanelerin hayatlarını okuyunca,gurur doluyor insan.ama şimdiki futbolcuyum diyenlerin çoğunu da dövmek geliyor içimden.o zamanın şartlarında böyle başarı yakalamak inanç işi kesinlikle.

ali ihsan

Çok güzel röportaj olmuş gerçekten.Amatör takımın çeyrek final oynaması müthiş bence.

YaşarDoğu

Alıntı yapılan: aliihsan55 - 18 Haziran 2009, 09:56:17
Çok güzel röportaj olmuş gerçekten.Amatör takımın çeyrek final oynaması müthiş bence.

Musti

Alıntı yapılan: samsuni - 16 Haziran 2009, 22:33:49
ÇOLAK SEBAHATTİN

Samsun'un gelmiş geçmiş en büyük futbolcularından birisiydi Çolak Sebahattin. İkili mücadeleyi sevmeyen, ancak top tekniği mükemmel, menzilli son vuruşları ise Allah vergisiydi. Adeta topu adrese gönderirdi. Ondan çok şeyler öğrendik. PTT'ye transfer olmuştum. Samsun'a izinli geldiğimde meşhur Koren'in bahçesinde beni yanına alırdı ve saatlerce topa vuruş tekniklerini öğretirdi. Allah Nur içinde yatırsın. Yeri kolay kolay dolmaz. Onu tanıyanlar, izleyenler ise böyle bir yeteneği tanıdıkları için çok şanslılar. Bir anımı anlatayım. Çorumspor'da oynuyorum. Samsun Demirspor ile karşılaşıyoruz. Frikik pozisyonu oldu. Tabii Çolak Sebahattin kullanacak. Kalecimiz Kedi Erol,( Baraj kurmayın, önümü açın diye) bizi uyardı. Ben de,(Kardeşim sen Çolak Sebahattin'i tanımazsın. Barajı kurdur, kesinlikle golü atar) dedim. Ama dinletemedim. Barajı kurmadılar. Çolak Sebahattin bir vurdu, kaleci topu ancak ağlarda görebildi. Böyle bir yetenekti Çolak Sebahattin.




Frikik üstadı Çolak Sabahattin