TFF 1.LİG 25.HAFTA | Altınordu - SAMSUNSPOR'umuz

Başlatan Kaya, 11 Mart 2017, 20:00:44

« önceki - sonraki »

ali ihsan

ALTIN BULDUK

Sahamızda GBB ile berabere kalarak çok önemli iki puan bırakmıştık.Sahamızda özellikle kapanan takımları açmakta ve pozisyon bulmakta zorlanıyoruz.Gerek Mersin gerek GBB gibi direkt rakibimiz olan takımlarla içerde berabere kalarak kaybettiğimiz avantajı tekrar yakalamak için deplasmandan alınacak puanlar çok önem taşıyordu.

Bu bilinçle çıktığımız Altınordu deplasmanında maça hakim olan taraf bizdik.Rakip genç oyunculardan kurulu olmasına rağmen ligte rahat durumda olması sebebiyle stressiz maçlar oynuyor.Koşan ve disiplinli bir takım karşısında özellikle ilk 25 dakika çok baskılı oynadık.Kone ve Göksu ile öne geçecek pozisyonlarıda bulduk ama rakip takımın kalecisi Erce gününde olunca ilk devrede golü bulamadık.Hasan sürekli hücuma destek verdi maç boyunca.Murat ve Lumu ise kanatları ilk devre çok etkili kullanamadı.Osman Hoca alınan yabancılardan Kevın ve Lumu'dan memnun olmadığını söylemesine rağmen maça Lumu ile başladı.Kevın ise ilk 18'de dahi yoktu.Lumu bu şansını iyi kullanamadı.Özgüveni oldukça düşük bir karakterdeydi.Formayı alması bundan sonraki süreçte çok zor bence.Yabancı transferlerinin beklediğimiz etkiyi yapacak isimler olmadığı ortada gibi.Kone ve Muyters ciddi katkı sağlarken,güçlenen Adiloviç'te belki ileri ki haftalarda bu ikiliye katılabilir.

2. devrede ilk devrede olduğu gibi oyuna hakim olan taraf bizdik.Kone'nin kanattan çizgiye taşıdığı topu içeri çevirmesi,Lumu'nun altıpasta ıska geçmesi ve arkasındaki Göksu'nun net vuruşuyla öne geçtik.Golden sonra Osman Hoca Lumu-Gökay değişikliğini yaparak Göksu'yu uca Kone'yi kanata aldı.Gökay ile orta sahayı destekleyerek 4-3-3 formatına döndü.Bu formatta sahaya daha iyi yayıldık.Kanatları Murat ve Kone ile daha etkili kullanmaya başladık.Gökay'ın pasında Hasan'ın şutu kaleciden döndü.Dönen topu tamamlayan Kone farkı ikiye çıkarırken takımı rahatlattı.Kalan dakikalarda farkı açabilecek pozisyonları bulurken rakibe de birkaç net pozisyon verdik.

Önemli bir deplasmandan altın değerinde 3 puanla dönerek önemli bir avantaj yakaladık.Maç fazlasıyla 13. sıraya yükselip ateş hattından bir nebze de olsa uzaklaştık.5 maçtır yenilmiyoruz.Takımın özgüveni oldukça iyi.İçerde Balıkesir maçına kadar olan milli maç arasını iyi değerlendirip yukarıya doğru başlayan bu tırmanışımızı hızlandırmamız lazım.

Ben 4-5 haftalık periyotta tehlikeli bölgeden iyice uzaklaşacağımızı düşünüyorum.

Eksiklerimiz var ama bunu yapacak kapasitemiz de fazlasıyla var.Hücum anlamında ciddi sıkıntımız var.Allah'tan Kone bu yükü tek başına epeyce sırtlıyor.Diğer isimlerin ona daha fazla eşlik etmesi şart.

Kazandığımız haftada artık rakiplerimizin kaybetmesini ve bulunduğumuz sıralamamızı korumak istiyoruz.

samsunmania

Tam düşündüğüm gibi bir maç oldu. Şükürler olsun çok önemli bir galibiyet aldık.

mehmet yılmaz

Çok şükür. Olması gereken oldu ve kazandık. Çünkü biz Altınordu'dan daha iyi takımdık. Bunu sahaya yansıttık. Savunmamız son haftalardaki formunu koruyor. Tom Muyters'de ise ciddi bir kaleci şansı var :) Daim olsun.

Kaya

Ben bundan önceki deplasman maçlarının aksine yakaladığımız pozisyonları değerlendiririz diye düşünmüştüm ki yine haddinden fazla kaçırdık,strese girdik.

Bir deplasman takımının bu kadar gol kaçırdığını pek hatırlamıyorum. Şükür ki ikinci devre attık ve maçı kopardık.

Önümüz yine bir İzmir deplasmanı ile açılmış oldu.

İzmir'in dağlarında çiçekler açar  8)

tactician

Denizli maçı ile deplasmandaki ilk galibiyetimizi almış, ardından da evimizde sürpriz bir şekilde Gaziantep Belediye takımı karşısında 2 puan bırakmıştık. Takımımız ikinci yarının ilk maçı gibi adlandırılan 17.hafta-Bandırma maçından sonra her hafta içeride de dışarıda da galibiyete daha yakın taraf oldu. Bir tek sivas deplasmanı için bu tespit, maçın genellemesi olarak kullanılamaz. yine de o maç için de en azından mağlubiyeti haketmediğimizi söyleyebiliriz. Bu maçtan önceki periyotta oynadığımız son üç haftada, neredeyse pozisyon dahi vermeden 7 puan çıkardık.

Altınordu karşısında maçın ,lk 15-20 dakikalık periyodunda oyunu net biçimde sürklase ettik. Bu zaman zarfında iki de net pozisyon bulduk ama değerlendiremedik. Taktiksel dizilim olarak klasik hücumcu 4-2-3-1'miz ile sahada yer aldık. Osman hoca takımın son haftalarda oluşan iskeletini değiştirmedi. Rakipte benzer dizilim ile sahaya çıktı ama oyuncu kalitesi ve futbol mentalitesi olarak aramızda ciddi bir fark vardı. Bu periyotta rakibin de ön alan presi uygulamaması nedeniyle savunma hattı ile hücum hattı arasında ara hiç açılmadı ve bu dizilim rakip sahada kalabalık olarak kalmamıza imkan sağladı. Rakip alandaki bu kalabalık oyun, pas alternatiflerimizin çoğalması ve rakip kaleye etkili biçimde inmemize imkan verdi. Maçın bu ilk periyodunda golü bulamayınca Altınordu hocası Hüseyin Eroğlu da önde oynayan 5 oyuncuyu bizim alanımızda baskı yapmak amacıyla öne çıkarttı.
Bu dakikadan sonra 4-1-4-1 formasyonu ile rakip oyunu dengeledi. Ön alanda yapılan bu baskı, bizim savunma-hücum bağlantımızın kopmasına neden oldu. Bu süreçte istediğimiz pas oyununu oynayamadık. Bu problemin aşılması noktasında, ne Hasan ne de Kenan gerekli sorumluluğu alamadı.



Yukarıda tahtada da görüleceği üzere oyunu kilitlediler. Bu tarz durumları iki şekilde aşmak mümkün. Orta alandaki Hasan-Kenan ikilisi insiyatif alacak ve aldığı topları seri/etkili kullanacak, bu şekilde oyunu ikinci bölgeye taşıyacak. İkinci alternatif ise bizim ligimiz için daha olası bir alternatif; hatta geçmişte bizim sıkça başvurduğumuz yöntem. Etkili kanat adamları geri gelip top alıp bireysel hız ve kabiliyet ile top taşıyacak. Umar, Ofeodu, Agbetu, Zenke vb gibi oyunculardan bu anlamda çok faydalanmıştık. Fakat sahadaki isimler (Lumu ve Murat G.) bire birde rahat adam geçebilecek ve top taşıyabilecek özelliklere sahip oyuncular değil. Bir tek yedeklerde yer alan Vedat bu tipte bir oyuncu. Ama maalesef ki onun da sakatlık, adele yorgunluğu vb gibi sebepler ile devamlılık sağlayamadığını biliyoruz.

İkinci yarının ilk 15 dakikalık periyodu da, ilk yarının son bölümü gibi oynandı. Hatta bu noktada Altınordu takımı ilk net pozisyonunu da buldu. Dakikalar ilerledikçe öndeki baskının temposu düştü. Tam dakikasında gelen Kone-Göksu imzalı gol bizi de, oyunu da rahatlattı.

Bundan sonraki süreçte zaten oyuna girme hazırlığını tamamlamış Gökay oyuna girdi. Osman hoca bu şekilde orta alanda ki oyuncu sayımızı üçe çıkardı ve dengeli bir 4-3-3 oyununa geçtik. Kone kanada, Göksu en öne geçti.

Bu noktadan sonra temposu da düşen Altınordu orta sahasına çok net bir üstünlük kurduk ve ikinci golü de bulduk. Rakibin dirençsiz görüntüsü bizim takımı da rehavete sürükledi. Konsantrasyonumuz ve tempomuz düştü; bu sebeple de rakibe son dakikalarda hiç beklenmedik şekilde iki tane net fırsat verdik. Oyunun son 10 dakikalık dilimini de hoca oyunculara hatırlatmalı ve benzer bir lakayıtlığın telafisinin mümkün olmayacağını anlatmalıdır.

orhan

Bazı sosyal medya hesaplarında takımın ilk on biri açıklandığında yoğun bir eleştiri ile karşılaşıyoruz bunun son derece yanlış olduğunu düşünüyorum çünkü bu takımı hazırlayan ve hafta boyunca çalışan osman hocadır bırakalımda adam takımını idmandaki performansa göre çıkarsın ona bile tahammül edemiyoruz iş hakaret boyutuna kadar gidiyor bu iş takıma son derece zarar verecek boyutlara ulaşmıştır.Maçlarda gördüğümüz 5 veya 10 dakikayla yada oyuncunun  iki sene öncesi halini anımsadığımız için kadrolar kuruyoruz.Maç içerisindeki oyuncu değişikliklerini eleştirebiliriz fakat maç başlamadan çıkan  ilk on biri eleştirme hakkımızın olmadığını düşünüyorum.Birde taktığımız oyuncuyu ne yaparsa yapsın eleştiriyoruz örneğin mustafa sevgi bu takımda en az 5 hocayla çalışmış hepside adamı oynatmıştır ama biz hala valizini alsın gitsin o olsun bu olsun deyip duruyoruz,adamın taç atışını bile eleştirir olduk bu sadece bir örnek lütfen bu yaklaşımlardan kaçınalım enerjimizi ve motivasyonumuzu takımı desteklemeye verelim bu saatten sonra başkada çaresi yoktur diye düşünüyorum bu örnekleri çoğaltabiliriz.Maça gelince emeği geçen herkesi kutlar başarılarının devamını dilerim.