TFF 1.LİG 24.HAFTA | SAMSUNSPOR'umuz - Gaziantep B.Ş. BLD.Spor

Başlatan Kaya, 05 Mart 2017, 18:56:14

« önceki - sonraki »

tactician

Bir çok kez zikredildi gerçi ama beraberlik nedenlerinin üzerinden hızlıca geçip konu ile alakalı bir iki hafta önce yaptığım taktiksel öneriyi daha detaylı biçimde anlatarak yazıyı tamamlamak isterim.

Antep Belediye takımı daha maçın ilk dakikalarından itibaren buraya katı bir savunma yapıp beraberliği almaya geldiğini belli etti. Oyuncuların maç öncesinde, temponun yükselmemesi için her türlü profosyonellik (!) içerisinde yatmaları, taçları yavaş kullanmaları, vb gibi hinlikleri de ziyadesiyle kullanmaları gerektiği yönünde telkin aldıkları da oldukça açıktı. Öyle ki daha maçın çok başında 3-5. dakikalar gibi Özgür taç atmaya 30 saniyede falan gitti. Bu kadar temponun düşmesine yardımcı olan bir hakem de bence maçtan önce ayarlanmıştı. Zira, aynı Özgür Özkaya benzer yavaşlıkları ve yatarak oyunu soğutma psikolojisini bundan 7-8 hafta önce Göztepe maçımızda kendince çok iyi yönetmiş ve o gün oynanması gereken ilave süreyi 3 dakika olarak belirtmiş bu 3 dakikalık sürenin 2 dakikasında kalecinin yatmasına rağmen tam 3 dakika oynatarak bu konudaki maharetini kanıtlamıştı. Dün yine iki noktada kendini ele verdi. Birincisi maç oynanırken kafasına ve ya vücüduna herhangi bir darbe almadan ayağına aldığı darbeyi yatma bahanesi olarak kullanan antep belediye li oyuncunun yerde yatışını antepin topun kaybetmesine kadar önemsemez iken topun bize geçip rakibe bir kişi eksik hücum başlatma anımızda oyunu durdurması idi. hangi oyun kuralında yazıyor hakemin böyle bir anda oyunu kesebileceği. ikincisi; yine rakibin kalecisinin uzatma dakikalarında bir dakika herhangi bir şeyi yokken yatması sonrasında da oyuncu değişikliği ile (ki bu değişiklik kaleci yatarken yapılabilirdi) bu durumu taçlandırması akabinde de bu kaybolan 1 dakika 20 saniye yerine, 4. uzatma dakikasına sadece 20 saniye ilave etmesi her şeyi anlatmıyor mu. Madem öyle sen neden sürekli saatini kaldırıp durdurdum diyorsun. Maçın antepli oyuncular tarafından soğutulmasına sürekli göz yummak ve adamların taktik anlayışına çanak tutmak da cabası.

Gerildim ya la.

Neyse gelelim maçın taktiksel yorumuna.

Rakip aşağıda da görülebileceği gibi sıkı ve defansif bir 4-1-4-1 ile sahaya dizildi. Öyle ki bizim ceza alanına inen hucumlarımızda savunma dörtlüsünün önünde yer alan Erdal savunmanın ortasına gelip savunmayı 5 lerken murat ceylan da savunmanın önüne yaklaşarak 5-1-4-0 gibi bile oldular. Alanın enden daraltmadan mümkün mertebe savunmalarını boydan kısalttılar ve bunu çok büyük periyotlarda disiplinli biçimde uyguladılar. Hücum anlamında özellikle ilk yarı hiç etkin olamadılar. Savunmada bu kadar derinleşince ve mental olarak hücum için de gelmedikleri için çok zaman bizim yarın sahanın ilk metrelerinde kontra hucumları sonlandı zaten. Biz böylesine alan daraldığında çok bocaladık. Özellikle Hasanın fiziksel düşüş nedeni ile geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi boşluk arayamaması ve hücum setlerinde maç ilerledikçe durağanlaşmamız oyunun iyice kitlenmesine neden oldu. Hasan haftaiçinde sanırım bir kaç gün Hollan'ya gitmiş. Gerçekten fiziksel olarak bildiğimiz Hasan'ın çok gerisinde idi.



alternatif taktiksel düzene bakalım şimdi de. Daha önce de zikretmiştim Gökay-Kenan-Hasan üçlüsü oyun yapıları gereği 4-3-3 orta sahası için uygun isimler. Biz rakibin samsuna bu mentalite ile gelebileceğini süzebilsek ve bu taktisel hazırlık ile oynamaya çalışsak ilk yarıdan skoru alabilirdik. Sonrasında yine dönmek istediğin oyun formasyonuna dön. Sonrası her şey için daha kolay olurdu.
Oyunun ilk 30 dakikasında detayları aşağıdaki tahtada görüleceği gibi öndeki 3 lüye aktaracağın yerden yada havadan toplar ile oyunu 3.bölgeye atsan ve onlarında üzerine de orta alandaki 3 lü ile baskı yapsan rakibin sağ beki ve sol bekini forvetlerimiz ile daha fazla meşgul edebilirdik. Bu durumda dün neredeyse hiç boş alan bulamadığı için etkinliği sıfıra inen erkam ve mustafa yı o koridorlara sokma şansımız olurdu. kenanın savunma önünde en azından rakip sahada top alması ihtimali de artacaktı. Onun attığı dikine toplar ile rakibi daha fazla hataya zorlayabilirdik. Bu oyuna yüksek pres ve oyun temposu da ekleyince ilk 30 dakika gol ya da goller bulabilirdik diye düşünüyorum.



Sonrasında orjinal taktiksel dizilişine dön; hızlı oyuncu sok vs her neyse. Oyunu koparmak daha kolay olabilirdi. Bu noktada Osman Hoca'nın daha fazla kafa yorması gerekiyor. Altınordu deplasmanında ve samsuna gelip önceliği oynamak olacak takımlara karşı daha rahat pozisyon bulur ve skor alırız. Fakat bundan sonra samsuna gelip belki aynı taktiksel anlayış ile gelecek olan bandırma ve manisa maçları için bu taktiksel anlayış düşünülebilir.

Karabudun

Dün maçı tribünden izleyemedim. Keşke gelebilseydim ve renktaşlarımla birlikte koreografiye katılabilseydim. Hazırlayanlanlardan da o tribüne girip koreografiye destek verenden de ALLAH razı olsun. Dün kaçan iki puanın tesellisi oldu koreografi.

tactician

Alıntı yapılan: samsunum - 11 Mart 2017, 20:36:56
Şimdi de suçlu Engin abi mi oldu anlamadım. Şehirde hareketlilik oldu koreografi var  diye daha fazla insan geldi.

Ayrıca koreografi yapıp kazandığımız maçları yazayım
Fenerbahçe,Manisa(2),Tavşanlı,Alanya,Ankara,1461 şimdilik aklıma gelenler bunlar.


dünkü beraberliğin ardından insanlar bir takım sebepler arar oldu. bu hastalıklı düşünce dün bir takım sosyal medya hesaplarında paylaşıldı ve bugün de Selamet Atlı gibi isimlerin köşe yazılarına konu oldu. samsun gerçekten enterasan bir şehir. başarıyı paylaşmayı seven, daha ziyade populist ve güce tapan kişiliklerin oluşturduğu bir toplumuz. sıra başarızlığa geldiğinde ise kimse ortalıkta kalmıyor ve herkes hedef gösterilen bir noktaya saldırarak kendilerini tatmin ediyorlar. bu anlamda idealistlik noktasında saygı duyulası bir seviyede olmadığımız çok aşikar. Bu, şehrin toplumunun tarihsel gelişimi ve bunun kalıtsal etkileri olarak açıklanabilir.

Bahsedilen eleştirilere ancak maç oynanmadan önce "takımın konumu gereği belki odağın sahadan tribüne çekilmesi böyle stres dolu maçlarda doğru etkiler vermeyebilir" şeklinde yapılabilse idi saygı duyulabilir birer görüş olarak bakılabilirdi. Ama maç öncesi bu işin reklamını ve popularitesini paylaşırken; maçtan sonra sorumluluktan kaçmak hiç yakışık almıyor.

jean


özkan

Sığ bir hoca yüzünden giden 2 puan daha.Yaz yaz nafile.Kalpar hakkını helal et la bize senden sonra ne çektik iq.

eprianu

Süper lige çıktığımız sezon 1-1 biten Tavşanlı deplasman maçı sonrası tribünler "Kalpar huzurevine" diye bağıtmıştı. Bence bunun ahı tuttu. Kendisi gülüp geçmişti. Şampiyon olduktan sonra da laf sokmayı ihmal etmemişti :)

jean

Sabir denen bizim turkiyede hemen hoca gitsin fergusson ilk 5 sene kupa alamamis sonrasinda ne kadar kupa aldigîi belkide kendide bilmiyor

brigand

Bizde ki olay anlık tepkilerden kaynaklanıyor. 2 galibiyete göklere sığdırılamayan hoca 2 mağlubiyete yerin dibine sokulabiliyor. Sezon genelinde takıma zararı olan bir adam 2 gol attığında baş tacı edilebiliyor. Bazen sebebi bile belli olmayan olumlu veya olumsuz tepkiler oluyor ki anlamak mümkün değil. 6 ay önce söverek gönderdiğimiz hoca takımın başına geçiyor, hocamm diye sarılabiliyoruz. Yani anlayacağınız geçerli ve sağlam savunduğumuz düşüncelerimiz ve dayanaklarımız yok. Tüm bu davranış bozukluklarından sonra kalkıp koreografiye bahane uydurmak neyin nesi anlamış değilim. İlk devrenin her maçı koreografi mi yaptık? Ya da bu tarz sonuçları aldığımız çoğu maçta. Dünya da bir çok yerde en önemli şehir derbilerinde, en önemli karşılaşmalarda hem de sponsor, yönetim desteğiyle yapılan koreografiyi, Samsunspor taraftarı takım TFF 1.Lig'de 16. sıradayken, tamamen kendi imkanları ile yaptı diye mi batıyor bu durum kendi kendimize? Anlamlı bir sebep arıyorum ama bulmak imkansız. Özellikle başarısızlıklarda bir takım saçma beyan furyalarının arkasına takılmak yakışık almıyor. Bütün Samsunspor taraftarının övüne övüne anlattığı bir durumu böyle saçma sapan şekilde kötülemek iyimser bir tavır olamaz. Bir sonra ki koreografide takım inşallah fark atıp kazandığında aynı kişilerin beyanatları bakalım nasıl olacak?

Maça gelince, hoca inadından vazgeçip ikili oyun strateji yaratmadığı sürece böyle maçları çözmemiz tamamen aşırı şansa kalıyor. O da uzun zamandır bizde yok. Bu inadı ondan çok daha fazla şekilde bize zarar veriyor. Ligin son virajına çok bir şey kalmadı. Umarım işimiz bir final maçına kalmaz.