Samsun Sempozyumu

Başlatan mehmet yılmaz, 23 Eylül 2011, 11:26:58

« önceki - sonraki »

mehmet yılmaz

Tarihi bir yapının aslına uygun olarak yeniden yapılması denince aklıma gelen en iyi örnek Bosna'daki Mostar Köprüsüdür.
Samsun kalesi için elde o tarz bir malzeme yok denecek kadar az çünkü kale yıkılarak Samsun halkına taşları ev yapmaları için dağıtılmış. Ama yine de bugünkü teknolojiyle eskitilmiş taşların üretilip, kullanılması çok zor olmasa gerek.

Mostar Köprüsü örneği için,

http://tr.wikipedia.org/wiki/Mostar_K%C3%B6pr%C3%BCs%C3%BC

ahmetsefa55

bırde avrupa da bır cok tarıhı yapı yıkılmıs ama adamlarda delı gıbı tarıh sevdası var.
yenıden duzenleyıp yenıden yapmıslar bırcogunu.
bugun Samsun kalesı yapılsa tekrardan 100 sene sonra ne kadar tarıhı bır yapı olur dusunmek gerek.

binikalamadım

kalenin ve kapılarının yeniden gün yüzüne çıkması iyi olur büyük camii deniz tarafında kale duvarları az miktarda hala var orada yeraltı otoparkı inşaatıda bu yüzden bayağı uzamıştı...kale taşları ile yapılan evlerden büyük bölümü atıl vaziyette ya da yıkılıp yerine yenisi yapıldı atıl vaziyetteki evler yıkılıp taşlar geri alınabilir..

##kdc##

Bugün kü sempozyum nasıl geçti giden var mı? Babamın rahatsızlığından dolayı okuldan erken çıkmak zorunda kaldım kaçırdık sempozyumu;

mehmet yılmaz



İlahiyattaki sabah oturumunda "Samsun'da İnanç" başlığı vardı.
Prof. Dr. Cafer Sadık Yaran'ın "Samsun Medresesi ve Mevlevihanesi" sunumu özellikle çok ilgimi çekti.
Samsun Medresesinin kuruluşu 1860'lara dayanıyormuş. O dönemde hayrat yapan iki büyük aile varmış. Canikioğulları ve Hazinedaroğlulları. Bu medresesi Haznedaroğlu Süleyman Paşa yaptırmış. Bugün Bş. Bld. binasının hemen karşısında, Selamet kırtasiyenin yanı, içinde çay ocağı ve wcler olan bölüm. Bir tarihi doku bu kadar katledilebilirmiş, onu da yapmışız :( Allahtan bina sağlam.

Samsun mevlevihanesi ise daha ilginç. Dünyada 38 tane mevlevihane varmış ve Samsun da onlardan biriymiş. Biriymiş diyorum çünkü artık yok. Meydandan site camiine giden ara caddenin ismi ( kokoreçcinin ve askeri malzeme satıcılarının olduğu yer ) Mevlevihane Caddesidir. Bir tek adı kalmış. Ancak mevlevihnenin bir fotografı ve bir de yağlı boya tablosuna ulaşılmış. İlk efa 1570'de açılmış ama sonrası hakkında bilgi yok. Sonra 1860'da yeniden faaliyete geçmiş. 1911-12'deki postnişinin Hasip Dede'ye ait bazı plan ve projelere var elde. Mevlevihanein büyütülmsini istemiş ve rapor sunmuş belediyeye. I. Dünya Savaşına katılan ve Şam'a giden Mevlevi Alayında Samsun mevlevihanesinden de çok sayıda asker varmış. Hoca, Mevlevihanenin 90 m.2 bir alan olduğunu ve birebir aynısının yapılabbileceğini söyledi. Örnek olarak da İstanbul Yenikapı Mevlevihanesini gösterd.. Açıkçası çok heyecan verici bir proje olur bu.

Amisos diye bir saçmalığın ( bence ) peşine düşmektense Samsun Mevlevihanesi yeniden ihya edileblir.


mehmet yılmaz

Bizim sempozyuma gelince,
İki oturum yerine tek otrum yapıldı ve bu yüzden erken başladı.
Yaşar Doğu konusunda ne düşünüyorsam hepsini söyledim. Yaşar Doğu'nun isminin yeniden salona verilmesi OMÜ Yaşar Doğu BESYO'nun namus borcudur dedim. Katılımcıların büyük çoğunluğu BESYO öğrencileriydi. Yaşar Doğu ile ilgili bir slayt ve video görüntleri verildi. Çok duygulandım. Finli rakibini resmen ezdikten ve tuş ettikten sonraki video görüntüleri anlatılamaz bence. Adam altında kalmış koca pehlivanımızın ve tuş eder etmez Yaşar Doğu sevinmiyor bile, hemen rakibini ellerini tutarak onu kaldırıyor. Sonra resmrn yamulmuş ve toplalayan rakibinin koluna girerek minderden çıkartıyor. :) Bu arada panelistlerden birisi de İzzet Baysal Üni. öğrt. görevlisi olan Prof Dr. Gazanfer Doğu idi ( Yaşar Doğu'nun en küçük oğlu )

Kendi sunumumla ilgili çok bir şey demek istemiyorum. Konuştuğum kişiler oldukça beğendiklerini söylediler. Samsunspor'u anlattık ve onun sosyal hayattaki karşılığını. Önce salondaki Samsunlular kimler diye sordum, parmaklar kalktı. Sonra peki Samsunsplrlu olanlar kimler sorunsunda da bence epeyce parmak havadaydı, güzeldi. Benim öğrencim olsaydınız hepinizi geçiriridim dedim :) Konuşma sonrasındaki soru-cevap kısmı güzeldi. Şirinlerin davulcusu olduğunu söyleyen BESYOlu kardeşim Samsunspor taraftarına verilen cezaları sordu; cevapladık :) Sonra Trabzonlu bir öğrenci de 61. dk.daki tezahüratla ilgili bir soru sordu. Onu da cevapladık :)

Sorusu olan var mı? ( Çok arkalardan bir parmak )
- Buyur arkadaşım.
- Ben Samsunsporluyum. Her maçına gidiyorum ama geçen ay sporda şidet yasası yüzünden cezalar verildi. Ben de aldım :)
- Hangi tribündesin sen? Şirinler mi, maraton mu?
-Şirinlerin davulcusuyum hgocam :)
- O zaman beni tanıyorsun.
- İyi tanıyorum abi. :)

Burada bizim sempozyumun gün, saat hatta yerinin de en uygunsuz olduğunun farkındayım. Önemli olan katılım değildi zate,n sonuçta bu bildiriler birkaç ciltlik bir kitapta toplanacak ve Samsunluların hizmetine sunulan bir referans oalcak. Öyle bir eserde Samsunspor olmalıydı ve oldu da; gerisi mühim değil.

Gazanfer Doğu hocamız Samsunspor kongre üyesiymiş aynı zamanda bir Samsunporlu yani. Zaten Yaşar Doğu'nun oğluna da bu yakışırdı.




ahmetsefa55

abi mete adanır la ilgili konuya da değindin mi ? değindiysen tepki nasıldı ? ordakı tepkı onemlı mı yoksa basına yansıması mı daha onemlı ?

beşnumara

Tebrik ederim Mehmet abi.Konuşmadan sonra "sen ver bakim T.C numaranı" diyen olmadı mı :)

mehmet yılmaz

Alıntı yapılan: muhalif - 14 Ekim 2011, 20:33:53
abi mete adanır la ilgili konuya da değindin mi ? değindiysen tepki nasıldı ? ordakı tepkı onemlı mı yoksa basına yansıması mı daha onemlı ?


Mete Adanır'la ilgili gerekenleri 20 Ocak'ta yapacağız. Sempozyumla doğrudan ilgisi yoktu o sözün.

Alıntı yapılan: beşnumara - 14 Ekim 2011, 21:28:07
Tebrik ederim Mehmet abi.Konuşmadan sonra "sen ver bakim T.C numaranı" diyen olmadı mı :)


Araba plakası istediler, 55 SS dedim, gerisine lüzum kalmadı. :)

yilmazselcuk55

Peki Abi Bu ciltler ne zaman çıkar ? nerede çıkar? biz o ciltlere nasıl ulaşabiliriz ???

Ayberk

Bugün oraya giderek istifade ettim :) Mehmet Abi yine çok akıcı biçimde sunumunu yaptı. O trabzonlu vatandaşı da büyük sabırla dinledi sadece son sözü söylerken birileri bağırıyorsa bir nedeni vardır dedi inceden... o da güzeldi ;D Gazanfer Doğu hocanın tavsiyesi de fevkalade mantıklıydı bence :ok

mehmet yılmaz

Alıntı yapılan: yilmazselcuk55 - 14 Ekim 2011, 22:35:04
Peki Abi Bu ciltler ne zaman çıkar ? nerede çıkar? biz o ciltlere nasıl ulaşabiliriz ???


Cevabı net olarak ben de bilmiyorum. Bş. Bld. ya da OMÜ bastırabilir kitapları ama ne zaman çıkar, ücretli mi olur, inan hiç bilmiyorum ben de.

Alıntı yapılan: Ayberk - 14 Ekim 2011, 22:35:46
Bugün oraya giderek istifade ettim :) Mehmet Abi yine çok akıcı biçimde sunumunu yaptı. O trabzonlu vatandaşı da büyük sabırla dinledi sadece son sözü söylerken birileri bağırıyorsa bir nedeni vardır dedi inceden... o da güzeldi ;D Gazanfer Doğu hocanın tavsiyesi de fevkalade mantıklıydı bence :ok

Sanırım tam olarak şunu söyledim Ayberk,
"Küfürün savunulacak bir tarafı olamaz ama birileri böyle birşey yapıyorsa buna dair bir nedenleri olmalı! Hatalar varsa bu tek taraflı olamaz!" Bunun gibi birşeydi sanırım. :) Samsunspor - Trabzonspor meselesinde ben hep şunu dedim, "rekabete evet, husumete, şiddete hayır!" 

Ayberk

evet abi tam olarak öyleydi :)

AntZ

AlıntıYusuf Tibet - Samsun İli Taşocaklarının Mevcut Durumu ve Çevresel Etkileri(Poster)


Katılımcılarda dikkatimi çekti, vay be ilkokuldan 5 senelik sıra arkadaşım can dostum Yusuf...
Bir ara bir yazı yazmıştım ilkokul zamanlarındaki Samsunspor sevdamızı anlatan, ismi geçiyordu ordada;

AlıntıÖnceden simitçi tezgahlarından, neredeyse her dükkanın duvarına kadar Tanju resimleri olurdu, "abi Tanju attı mı" diye sorardık, Yusuf'la şimdilerde Milinkoviç atacak diye konuşuyoruz her maçtan önce. Maç oynanırken de aklımız maçta, gözümüz yoldan geçenlerde... Oyunlarımızda da Samsunspor geçiyor mutlaka, birbirimize şut çektiğimiz zamanlarda kaleye geçen Radaça oluyor, şutu çeken Milinkoviç...


Yani Mehmet Hocam kadar olmasa da çok sağlam bir Samsunsporlu panelist daha var  ;)

Ajan

Mehmet Abi bu sezon attığım mesajları tekrardan bir gözden geçirdim de bu sempozyum ile ilgili birkaç ciltlik kitaplar çıkacaktı ne oldu bu çalışma bir bilgin var mı acaba?