Hüseyin Eroğlu

Başlatan _SoN_, 25 Eylül 2022, 20:16:25

« önceki - sonraki »

Raqua55

Gercek Samsunspora hosgeldin hocam. 1 hafta boyunca hakli haksiz size yapilan butun elestrilere hazir olun.

KocumVolkan

Hocayı eleştirmiyorum. Tek merak ettiğim şey var..

-Ahmet Sağat'ı ne zaman oynatmayı planlıyor? Kafasında bu oyuncu ile ilgili planlar ney?

eprianu

Gençlerbirliği gibi vasat bir takıma karşı iç sahada ikinci yarı skora yatarak aslında nasıl bir hoca olduğunun sinyalini vermişti. Bugün de 10 kişi kalınca koca devre takıma müdahale etmeyerek bunu tescilledi. Maalesef aradığımız hoca değil ve bizi şampiyonluğa ulaştıracağını düşünmüyorum.

Oyuncu tercihlerinde hataları var. Geçen hafta 70 dakika sahada gezen Boldrin'i bugün yine ilk 11'de sahaya sürmenin izah edilebilir bir tarafı yok. Ne yaptı Boldrin bugün? Harris de aynı şekilde. Altınordu'dan geldi dedik, gençleri oynatır dedik, Harris iki haftadır dökülürken Polat kenarda oturuyor. Bize gelene bir şey oluyor.

Sakatlığı varsa bir şey diyemem ama orta alan üstünlüğünü kuramadığın ve üstüne eksik oynadığın bir maçta Celil çıkartılacak en son adamdır. İkinci yarı orta alanda üç top yapabildiğimiz kaç tane pozisyonumuz var? İnşallah bunun muhasebesini yapar.

Daha da vahimi şu: Çoluk çocuktan oluşan Altınordu maçın daha ilk saniyesinden itibaren maçı germeye ve pislik yapmaya çalıştı. Bunu gören bir teknik direktör nasıl olur da takımı sakinleştiremez, pes doğrusu! Kırmızı kart pozisyonundan bahsetmiyorum, not olarak düşeyim.

Boldrin, Shumzski ve Tanquee'nin hâl ve hareketleri takımda laubalileşmenin olduğunun göstergesidir. Zennetmiyorum ama umarım gereken müdahaleyi yapar.

Özetle ben bu takım ve bu hoca ile şampiyon olacağımızı düşünmüyorum. Boş yere hayal kırıklığına uğramanın anlamı yok. İki ile bir geri, düşe kalka gideriz. Mesela bu hafta Bolu'yu yeneriz. Böyle gelmiş böyle gider.

Sol Açık

10 kişi kalmayı istemeyeceğim rakip takımların başında Altınordu gelir. Özellikle de bu sezonki takımımız düşünüldüğünde. Açık ve samimi konuşmak gerek; Bayram hocanın sorunu takımın "koşmaması ve mücadele etmemesi" değildi, taktiksel eksiklikti. Bu takımın tempolu oynaması çok zor, yapısı uygun değil. Rakipse taktiksel bütünlüğe, hızlı pasa ve tempoya sahip bir takımdı. Yani 10 kişi kalınca işimiz zordu.

Bir küçük parantez; Altınordu "çoluk çocuk" takımı da değil. O durum biraz geçmişte kaldı. Şöyle ki;
Altınordu ilk 11'inde:
* Genç kapsamında; 20, 21 ve 22 yaşında birer oyuncuları vardı. Diğerleri 24 ve üstü.
* Yaşlı kapsamında; 30, 33 ve 34 yaşında birer oyuncuları vardı.
* İlk 11 ortalaması 26.6.
Samsunspor ilk 11'inde:
* Genç kapsamında; Yunus Emre (19) ve Ali Kaan (22) vardı. Diğerleri 24 ve üstü.
* Yaşlı kapsamında; Szumski (30), Zeki Yavru (31) ve Boldrin (33) vardı.
* İlk 11 ortalaması 27.2.

Özetle, biz yaşlı bir takımsak, Altınordu'ya "çoluk çocuk" diyemeyiz. Çoğunluğu gayet deneyimli oyunculardan oluşan bir kadro. Ama oyuncu karakteri tempolu oyuna müsait, bizimkilerin ise değil.

Sonuçta, kesinlikle kazanabileceğimiz bir maçı, 9.dakikadaki saçma bir hatayla kaybettik ve yazık oldu.

muzaffer4

Kırmızı kart görebiliriz bu normal bir durum isteyerek de olmamıştır ancak hocanın karttan sonra oyuna müdahale etmesi gerekirdi sanki 10 kişi değil de 8-9 kişiyle oynuyormuş gibi kapandık sahanızda oyunu kabullendik ve maçın 0-0 bitmesine razı geldik. Gol atsın veya atmasın bu takımın 2. Forveti Ahmet sagat 89. Dakikada oyuna giremez kabul etmiyorum. En kötü 2-0 olduğunda oyuna girmeliydi. Ama dalga geçer gibi 89'a kadar bekledik. Sonuç olarak ligin zayıf takımına karşı 10 kişi kalmamızı bahane ederek 3 puanı hediye etti.

55.hakan

Bana göre Celil ve Boldrin i çıkarınca orta sahayı onlara teslim ettik ve maç çözüldü. İlk yarıda 10 kişi olmamıza rağmen Altınordu nun gol pozisyonu yok. İkinci yarı hiç ayağımızda top tutamadık. Gol yemeden gol yemiş gibi forvet oyuncular girdi oyuna. Büyük bir strateji hatası. Orta sahayı bozmadan Fofana alınmalıydı. Bu maç kırmızıdan sonra strateji maçına dönmüştü artık gerekirse 1 puana oynayacaksın ama hoca duygularına teslim oldu kahraman olmaya çalıştı ve hüsran.

Raqua55

Golden sonra neden bu kadar  kapaniyoruz?

Sol Açık

Sezonun 10.maçında, içeride, Bolu'ya karşı, üstün bir bütçe ve kadromuz varken, öne geçip 35 dakika savunma yapmayı, ezik ve korkak oynamayı, maç bitsin diye oyuncuların yerlerde sürünmesini kabul edemiyorum!

KocumVolkan

Hocam.. Güle güle şimdiden.. İnşalah en yakın zamanda evinde defans yaptıracağın şampiiyon takımla oynarsın.

_SoN_

Bir insanın sözleri ile yaptıkları bu kadar mı birbirini tutmaz, konuşurken biz SAMSUNSPOR'UZ, futbol oynarken Altınordu'ya karşı defans yap , Bolu'ya karşı defasna yap , bumudur ?

Sadece Samsunspor

Valla ilk defa heralde forumdaki cogu kisi ile ayni fikirde degilim. Bayramdan hocadan sonra Huseyin hoca gayet iyi. Bence takima dokundugu belli. Gecen mac ilk dklarda 10 kisi kaldik. Bu macta hakem resmen her hakkini boludan taraf kullandi. Golden oncede net faul vardi. Bazen kotu oynarsin 3 puan alirsin. Bu mactada oyle bi macti hakem maci bizden aldi verdi. Her seyde hocalara yuklenmek mantiklimi. Kim geldiyse olmuyor. Ertugrul geldi yolladik. Kasimpasa hocasi geldi yolladik. Bayram geldi yolladik. Sira huseyin de mi? Nereye kadar hoca degiscek arkadaslar. Az elin guclu olcak. Bak gsye haftaici tffye gitti agladi zirladi isini halletti. Evet Laura da gec kaldi bende kafayi yedim maci izlerken. Tek olaya baglanmak anlamli degil. Bence iyi hocada gelmeyeceginden Huseyin hocayla devam inatla israrla. O da alisacak. Zaten hersene cikmaya oynuyoruz bu senede boyle olur napalim. Senelerdir olmuyor. Kimi getirirsen olacak mesela?

Raqua55

Şehir olarak çok agresifiz herhangi bir hatada yapılan en ufak hatada hocalara ekstra yükleniyoruz.Evet gereğinden fazla kapandık fakat Hüseyin eroğlunu bir konuda tebrik ediyorum yıllardır 4-2-3-1 oynayacağız diye 10 numara pozisyonundan yararlanamadığımız gibi neredeyse her maç 10 kişi oynuyoruz.Yeni bir sistem denemesi bile bence değerli bir durum.Ezbere futbol oynamak istemiyor.

Boldrinin ve Novikovasın kesik yemesi gerekli bir durumdu.10 haftadır takmının sahipleri gibi davranıyorlardı.Gerekirse onlarsızda maç kazanabiliriz imajının verilmesi gerekiyordu.

Oyun anlamında fişi çekebileceğimiz pozisyonlar yakaladık fakat değerlendiremedik ilk yarıda ahmet 2-0 yapabilirdi 2'nci yarıda laura pası atmış olsa muhtemelen 3-1 olacaktı.60'ncı dakikada lauranın kondisyonu bitti bunun sebebi sene başındaki yanlışlar.


Taraftar olarak sosyal medyadan kaos çıkarmayı çok seviyoruz fakat en büyük elestirelerin bu maç özelinde hakeme olması gerektiğini düşünüyorum.Baskıyı buralara kuralım.
Osman özköylü ile 5 maç arka arkaya aldık içeride manisaya kaybettik diye ortalığı aleve verdik sakin kalmak zorundayız.Hüseyin kalpar kısıtlı kadro ile içerde 3 dışarda 1 puan topladı lig bitti direk gönderdik.Süperlige çıkardı direkt gönderdik.

Hakemin boluspor forması giymediği kaldı.Her harekete boluspor lehine faul verdi, omuz omuza mücadeleye bile izin vermedi.

Son dakikadaki pozisyona nasıl faul vermez aklım almıyor.Art niyetli bir hakemdi.

Velhasıl kelam zor camiayız kaos çıkarmakta üstümüze yok.Bu kafa bize zarar veriyor,Bence hüseyin hocaya sabredilmeli zaman tanınmalı.Cengiz gibi Çağlar gibi futbolcular elinden geçti.Futbolu bilen birisi.İlk yarıdaki Muhammet boldrinin 10 haftadır yapmadığını yaptı.Kanatlara indi araya 1-2 top attı.Kanattan asist denemeleri yaptı.Devamı gelecektir.Fakat Hocaya bu kadar baskı kurarsak devamını getiremez.

eprianu

Allah aşkına hocaya kim baskı kuruyor? Bugün tribünlerde hocaya kim ne dedi mesela? Küfür mi edildi hocaya? Yaptığı olumlu hamleleri görüyoruz, ya hataları? Adamın oyuncu değişiklikleri hem hatalı hem de zamanlama açısından geç. Resmen sahada "Oynamak istemiyorum" diye bas bas bağıran Laura'yı kaç dakika oyunda tuttu. Laura pişkin pişkin gezdi sahada, kendisine atılan toplara koşmadı. Sussun mu taraftar, tepki göstermesin mi Laura'ya? Aynı anda Osman ve Berk Taşkın'ın oyuna alınmasına ne demeli?

Bugün maç genelinde baskı yediğimiz, ikinci yarısında %65'e %35 gibi topla oynamada ezildiğimiz Boluspor kadrosuna baktınız mı hiç? Bizim beğenmediğimiz Melih Okutan, Kayamba ve Gökhan Karadeniz... Şu adamlar baskı kurdu bize. Hem de ezici bir baskı. Son dakika gol olmasa ne olacak mesela? Umutlu bir şekilde mi ayrılacaktık sahadan?

Tamam iyi bir zamanda gelmedi. Bayram Bektaş gibi teknik direktörlük bilmeyen adamdan enkaz aldı. Sakat sayısı da oldukça fazla. Her şeye amenna ama kendisine bi Fatih Terim muamelesi yapılmasına da şaşıyorum. Yani tam kadro olsak takım uçacak mı zannediyorsunuz? Büyük hayal kırıklığına uğrarsınız kanaatimce.

Bu takım içinde bulunduğu şartlarda son 2 maçtan 4 puan çıkarabilirdi. İyi bir hoca her şartta başarı sağlıyor. Örneğin; Çağdaş Atan.


Sol Açık

Hüseyin hocanın saha dışında oluşturduğu kimliği, yaptığı açıklamaları beğeniyorum. Takımın hocası olmasını isteyeceğim bir kimlik. Ayrıca maç başlığında da yazmıştım, üçlü savunma denemesi, takımın savunmada toplu davranabilmesini sağlaması, takımın bazı hücum organizasyonlarında taktiksel etkilerinin görünmesi, gençlere olanak vermesi vs beğendiğim yanları.

Ama bunlar, en azından benim açımdan, bazı gerçekleri değiştirmiyor. O da hocanın, takımın "futbol" oynamasını istemesinden öte, maçı kazanmasını istemesi.

Hoca bu işten para kazanıyor, eyvallah, maç kazanmak istemesi normal! Ama ben taraftarım, sadece kazanmak istiyor olsam, Samsunspor'u tutmazdım!
43 yaşındayım, 1986'dan beri aklım başında maç seyrediyorum. Tanju'yu, Fatih'i, Emin'i, Orhan'ı, Müjdat'ı, Vural'ı, Celil'i, Serkan'ı, Ercan'ı, İmdat'ı, Timofte'yi ve daha nicelerini izledim.
Parasız kaldığımız, oyuncusuz kaldığımız, hakemlerin gazabına uğradığımız oldu ama bu kadar aciz duruma düştüğümüzü hatırlamıyorum! Fenerbahçe'den 8 yediğimizde de, 5 yediğimizde de ayaktaydık! Ama dün kadrosu bizden zayıf, olanakları bizden az bir rakibe, iç sahada bu kadar mahkum oynamak kabul edilemez!

Kabul edemiyorum!

Kaya

Neredeyse bir devre kendi evimizde baskı yedik. Ben istanbul takımları dahil böyle bir şeyin bize dikte edildiğini izlediğimi hatırlamıyorum iç sahada.

Öne geçtikten sonra özellikle hocaya baktım ; takımı çıkarmak yerine , bildiğin defansta nasıl durulması gerektiğini ve bloklar arasının kapatılmasını el kol hareketleriyle işaret etti. Her defasında kapat kapat dedi hiç çık demedi.Yaptığı değişiklikler de gösteriyor ki takımı ileri atmayı hiç düşünmedi.

Laura'nın yürüyecek halde olmamasını taraftardan önce görememesi inanılmaz kötü bir durum. Hem kendini hem Laura'yı tribüne yem etti. İkiye bir kaldığı pozisyonda dahi Laura'nın çok yüksek ihtimalle yorgunluktan beynine oksijen gitmiyordu. Pozisyondan sonra yürüye yürüye geri döndü.

Takımın tamamı bundan önceki vasıfsız hocanın sayesinde fizik kalite açısından rezil durumda. Genç oyuncusundan görece yaşlısına kadar 60.dakika geldiğinde bittik. Bunun yaşanacağını hocadan daha iyi kim bilebilir. Hafta içi idmanlarda , oyundan düştüğümüz anda ne yapacağımız ile ilgili ne yazık ki herhangi bir çalışma yapmamış. Sadece topun arkasına geçip uzatmalarla yaklaşık 40 dakikayı bitiremezsiniz.

En önemlisi de bence şu : 10 senelik Altınordu macerası olan bir teknik adamsın. Bu uzunca süreçte , taraftar baskısı olmayan rahat bir camiada ,  yüzlerce taktik varyasyon deneyebilir ve ortaya da çok özel şeyler çıkarabilirdin. Bugün gelinen noktada, liderliğe oynayan büyük bir camia takımını kendi evinde neredeyse bir devre mahkum oynatan hocasın. Ne yazık ne yazık...