T.Direktör değişikliği

[piyanist]

Bu işe inananlardan,Süper ligi İsteyenlerden biri Levent Eriş Diğeri taraftar gerisi kafamı çok karıştırıyor.Futbolcu kardeşler inansalardı bizler kadar bu günleri asla görmezdik.

[since1965]

sunu söylemek istiyorum sene basında 3 maç sonunda hasan hocayı istifaya davet eden taraftarların levent hocaya artık gösterecek sabırı kalmamıştır.bu arada diyarbakırdan ayrıldıktdan sonra diyarbakır kafaya oynamaya başladı buda başka bir ayrıntı

[hasselbaink]

sunu söylemek istiyorum sene basında 3 maç sonunda hasan hocayı istifaya davet eden taraftarların levent hocaya artık gösterecek sabırı kalmamıştır.bu arada diyarbakırdan ayrıldıktdan sonra diyarbakır kafaya oynamaya başladı buda başka bir ayrıntı

görüşüne saygı duymakla beraber hiç katılmıyorum. Hasan Hoca'yı 2 maçta yollamanın sebebi geleceğe dair ümitsizlikti. Hasan Şengün bıraktıktan sonra aradan 15 hafta geçti, Süper Ligde, Lig A'da, Lig B'de, 3. Ligde bir sürü takım defalarca hoca değiştirdi ama bir takım bile Hasan Şengün'ü düşünmedi. Neden acaba? Bütün bu sıkıntılarımızın temeli futbol bilgileri yetersiz olan Hasan-Engin Uzun ikilisi yatıyor. Ceyhun'u zaptedemem diye yollayan bir ikili ile Levent Eriş'i kıyaslamak çok yanlış.

Bu zamana kadar L.Eriş'e yeterli desteği verdik tarafta olarak. Çünkü bu takım onun eseri değildi. Malzeme bu yemek yap dendi. Şimdi ise kendi imzasını atacak takıma. Başarısız olursa o da protesto edilir tabii.

D.Bakır o gidince yükselişe geçti demek çok yanlış. O sadece 1. Hafta takımın başındaydı ve orada da içeride karşıyaka'yı 2-1 yendiler.

Selametle...

[veis]

gerçi ben anlamadım gitdi.18 adam aldık 10 tane gönderdik 2 hoca ve başarı yok sorun ne ya bukadar.bu adam göndersekde bişey degişmez.o yüzden güvenmeliyiz ve arkasında oldugumuzu hissetmeli.

[timofte]

Takım bu haldeyken bu konunun en azından tartışılması, hedefleri olduğunu düşündüğümüz bir Samsunspor için gerekli bir şey. Ancak ilk yarıda takımı Dobi Hasan ve Engin Uzun hazırlamış ve oluşturmuş olduğu için Levent Hoca'nın istifasını istemek için erken olduğu görüşündeyim.  Zaten ikinci yarı başladığında takımın futbolunda bir şeylerin değişip değişmediği kısa bir süre içinde anlaşılacak.

[supporter]

Pes yani hocam

Lig A'da oynanan 17.nci hafta mücadeleleri sonucu ilk devre tamamlanmış oldu.
       Samsunspor Takımı, ilk devre sonunda büyük hedefler ve sükse ile başlamış olduğu ligin ilk devresini maalesef ne bu şehre ne de bu takıma yakışır bir sıralama ve yerde tamamlamış oldu.
   Ligin ikinci devresinde gidilecek olan deplasman maçlarını ve ilk devrede kaybedilen puanları göz önüne aldığımızda şu anki görüntü ve gidişat ile kendisini hiç de iyi günlerin beklemediğini, ikinci devre işinin bir hayli zora ve çıkmaza girdiğini açık ve net bir şekilde söyleyebiliriz.
   Yaşanan bu kötü gidişat ve gelinen bu noktada Gaziantep deplasmanı dönüşü taraftarın oyuncuların içinde bulunan otobüse ve kendilerine göstermiş oldukları tepki ve öfke ise ne yazık ki işin bir başka kötüye gidişatının ve başlangıcın da habercisi olmuştur.
    Tabii ki yaşanan bu olay, hiçbirimizin istediği ve tasvip ettiği, onayladığı bir olay değil.
   Ama bu noktada taraftarın bu tepkisine sebebiyet veren olayda hiç mi bu yönetim kurulunun, oyuncu kadrosunun ve özellikle de teknik sorumlu Sayın Levent ERİŞ'in payı ve hatası yok?
       Benim şahsi görüşüme göre bu bahsetmiş olduğum kesimlerin hepsinin de gelinen bu noktada ayrı ayrı eksiklikleri ve hataları olduğu kaçınılmaz bir gerçektir.
       Buradan yönetim kurulunun eksiklik ve hatalarının neler olduğuna girmek istemiyorum. Hata ve eksikliklerin neler olduklarını geçmiş yazılarımızda belirttik. Ve bunların da neler olduğu Samsunspor Takımı'nı yakından takip eden herkesçe bilindiği de bir gerçektir.Zaman zaman bu konularda kendileri de bazı açıklama ve söylemlerde bulundular zaten.
       Aynı şekilde oyuncu kadrosu ve kalitesi yeterliliği konusundaki gerçekler de herkesçe bilinmektedir.
      Benim için asıl önemli konu en son yaşanan bu taraftarın oyunculara karşı göstermiş oldukları tepki ve öfkenin altında yatan asıl gerçeğin Sayın Levent ERİŞ'in açıklama ve söylemleri olduğudur.
      Çünkü kendisi, bu takım maç kazandığı zaman ve berabere kaldığı zaman alınan puan ve puanlardan sonra bu oyuncu kadrosunu yere göğe sığdıramıyor, onlar ile gurur duyduğunu söylüyor, onların göstermiş oldukları mücadele gücü ve performanslarından memnun olduğunu söylüyordu.
      Şimdi ise son dört hafta içerisinde kaybedilen puanlar ve hedeften uzaklaşılınca gelinen bu noktanın sorumlusu olarak aynı oyuncuları gösteriyor, onların yetersiz olduklarından bahsediyor ve bu takımın maç kazanabilmesi için gol ve goller bulması gerektiğini açıklıyor fakat özellikle forvet oyuncularının gol ve goller atabilmesinin bir mucizeye bağlı olduğunu, karşılaşma anında gol atabilmemiz için bazı mucizelerin gerçekleşmesi gerektiğini beklediğini ifade ediyor.
       Kısacası gelinen noktadan, yaşanan kötü gidişattan oyuncularını sorumlu tutuyor; kendisini ise bu
ateşin içinden çıkartıp oyuncu kadrosunu ve bu oyuncuların transferlerini gerçekleştiren yönetim kurulu üyelerini taraftar ile karşı karşıya getirmiş oluyor.
       Ben çok iyi hatırlıyorum, sanırım sizler de hatırlayacaksınızdır; sayın hocam bu takımın başına daha ligin başında ve üçüncü karşılaşmasında geldi. Geldiği günlerde kendisine böylesi güçlü ve kaliteli oyunculardan oluşan bir takımı teslim ettikleri için hem yönetim kuruluna hem de görevi bırakan Sayın Hasan ŞENGÜN'e çok teşekkür etmişti.
       Hatta forvet oyuncumuz Rafael'in gitmesine izin vermiş; Tufan, Serkan DÖKME, Sinan DEMİRCİOĞLU gibi isimlerin transferinin gerçekleşmesini istemiş; ilerleyen günlerde ve haftalarda ise bazı önemli isimlerin "Bu takımın huzurunu bozuyor ve takıma katkıları yok" diye kadro dışı bırakılmalarını sağlamıştı.
       Bu noktada ben buradan, köşe yazımdan kendisine, PES YANİ HOCAM! BU KADAR DA SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK OLUNMAZ, diyorum.
       Siz de çok iyi bilirsiniz ki özellikle takım oyunlarında başarı ve başarısızlık da hep birlikte paylaşılır.
       Umarım sayın yönetim kurulumuz, yaşanan bu kötü gidişat üzerine acil olarak birtakım önlemler alır; özellikle  hocamız ile yaşanan bu kötü gidişatın nedenleri tartışılır ve bu çelişkili açıklamalar bu takıma ne kazandırır, ne kaybettirir; bu konularda dikkati çekilir ve uyarılır.

Haber gazetesi'nde Eriş hakkında "Pes yani Hocam" başlıklı böyle bir yazı çıktı. Adnan Ölmez'in gazetesinde başından beri patronu lehine yazılarıyla dikkat çeken yazarın Eriş'e eleştirisi ise özetle "sezon başı transferlerini eleştirerek yönetimi taraftara hedef göstermesi" şeklinde..

[hasselbaink]

bu yazıyı dün ben de okudum ve hemen bir eleştiri maili yolladım ilgili yazara. ancak mail sistemleri tarafından kabul edilmedi. yazarlık bu mudur yani? Eriş maç kazanılnca benim, kaybedilince topçuların mı suçudur diyor. bu takımı yönetenleri eleştirilmez kılarak bu hale getirenlerden birisi de bu tarz yazarlardır. asıl sana pes artık Yüzbaşı.