Samsun Şehitlerine Ağlıyor....

Başlatan SSmühendis, 20 Ocak 2009, 14:35:07

« önceki - sonraki »

SSmühendis






                             Samsunspor kazaya yenileli 20 sene olmuş!


Ünlü şair Ümit Yaşar Oğuzcan: 'Bir gün gelir de unuturmuş insan, en sevdiği hatıraları bile' der, unutulmaz 'Beni Unutma' şiirinde. Yalnız sevdiği hatıraları değil galiba sevmediği anıları da çok kolay unutuyor insanoğlu.
Tam 20 sene önce bugün o zamanların en renkli takımı Samsunspor gazete sayfalarına göre 'Trafik Canavarı'na karşı oynadığı maçı kaybetmişti! Hava pusluydu, yer karlıydı, kamyon şoförü dalgındı, otobüs eskiydi demenin artık bir anlamı yok; çünkü hiçbir sebep futbol dünyasının gördüğü en büyük centilmenlerden, Samsunspor'u hayatından fazla seven belki de tek insan Nuri hocayı geri getirmeyecek. Aynen 'Mete'yi, Muzaffer'i, Tomiç'i, Asım ağbiyi' de geri getiremeyeceği, Kaptan Emin'i yeniden yürütemeyeceği, Erol'a kolunu geri veremeyeceği gibi.

Galiba gerçek manada kaybedenler yalnızca ölenler ve kazanın izlerini taşımayı sürdürenler. Takım iyi-kötü maçlara çıkmayı sürdürürken çetin yaşam meşgalesi kader birliği etmiş insanların arasına çoktan setlerini çekmiş, ayrılık duvarlarını örmüş durumda. Şimdi düşününce hatırlıyoruz ki o gün otobüsün içinde oturan arkadaşlarımızdan hayatta olanlarla görüşmeyeli hayli zaman geçmiş. Gidenleri dualarımızda unutmamaya çalışırken yaşayanları aramayı ihmal edişimizin nedenini izah etmek kolay değil. Emin değiliz ama muhtemelen sevimsiz anıları hatırlamama, kazanın ızdıraplarını yeniden yaşamama-yaşatmama adına birbirimizden saklanıyor olabiliriz.

Kaza sonrası yeşil sahalara dönüp dönemeyeceğimiz, eski formumuzu bulup bulamayacağımız hususunda şüpheler belirdiğinde ise dostlarımızın sayısında hatırı sayılır bir azalma olduğunu net hatırlıyoruz! Bunun için ağlayıp sızlamaya, karalar bağlamaya gerek duymamıştık, çünkü hayatın acımasız, yalın gerçeklerinden birisi de 'İyi olduğunda güçlü olduğunda insanların seni daha çok sevdiği'ydi! Ancak burada bir parantez hatta köşeli parantez açmazsak ayıp olur; sokaktaki vatandaş yani Samsun halkı bağrını bize ve arkadaşlarımıza sonuna kadar açıp bizleri çocukları gibi, kardeşleri gibi kabul edip ihtimam göstermişti. Hastane odasına tencere tencere yemek, çorba taşıyan, dualarında adımızı zikreden insanları nasıl unutabiliriz ki? Çok şükür aç değildik açıkta değildik ama ilgiye muhtaçtık, sevgiye muhtaçtık; Samsun halkı da bunu sonuna kadar, hak edip etmediğimize bakmaksızın verdi.

Samsunspor'u baz alarak konuşmuyoruz ama profesyonelliğe adım atmadan 'kaprisli oyuncuların daima baş tacı edildiğini, haklarının hiç yenmediğini görünce' hiç tarzımız olmadığı halde ara sıra biz de kapris yaptık galiba! Bundan şu anlamı kolaylıkla çıkarabilirsiniz; günümüz futbolunun olduğu gibi geçmişin de en büyük sorunu idarecilermiş! Rahmetli Hasbi Menteşoğlu'nu ve perde arkasındaki başkan rahmetli Rahmi Bey'i elbette ayrı bir yere koymak gerek. Kepçe kepçe para dağıttığı halde başarıya hasret onca başkanı göz önüne getirince onları saygıyla yâd etmemek ne mümkün.

Şahsen bizim Samsunspor'la ilgili kafamızda yer etmiş tek bir pişmanlık vardır, o da 'Çok sevdiğimiz, çok saydığımız, bir kere dahi kırmadığımız, bir kerecik olsun kırılmadığımız, 20 senedir dualarımızda asla unutmadığımız' sevgili Nuri Asan hocaya sağlığında kendisini 'Ne kadar çok sevdiğimizi yüzüne karşı' söylemeyi ihmal edişimizdir. Zamanı geri döndürmek eğer mümkün olsaydı inanın bu kez fırsatı kaçırmaz sürekli söyler söyler dururduk.

Aşılmaz müdafaa Muzaffer'i, sahaların en asil oyuncularından, aylar önce rüyasında öleceğini görecek kadar temiz kalpli Mete'yi, Hıristiyan olduğu halde hasta annesine cami hocalarından dua isteyecek kadar bizlerle özdeşleşmiş Tomiç'i ve güleç yüzlü Asım ağabeyi ve elbette ki Samsunspor sevdalısı Nuri hocayı hiç değilse bugün lütfen hatırlayın, onlar için Yaratan'dan rahmet dileyin.
Mekanları cennet olsun .............

Alıntı " Sayın Fatih URAZ .. http://www.zaman.com.tr/";

berusa55


delikurt 55

Ağla samsunlum ağla 20 yıl değil bir ömür boyu ağla. ağlamayı hakeden sensin.