Naklen Yayın Gelirleri

Başlatan Musti, 09 Mayıs 2011, 20:50:46

« önceki - sonraki »

Musti

AlıntıSüleyman SALUR
ssalur2000@yahoo.com

NAKLEN YAYIN GELİRLERİ VE ALT YAPI

Bir dönem Naklen Yayın İhale Komisyonun'da görev yapmış olmam nedeniyle, spor kamuoyundan bazı arkadaşlarımız, Samsunspor'un süper lige yükselmesi ile birlikte özellikle Naklen Yayın gelirlerinden ne kadar gelir elde edeceği şeklinde mailler atmaktadırlar. Bu nedenle yazımızın başında kulübümüzün ne kadar gelir elde edeceğine ilişkin bilgilendirmeyi uygun görmüş bulunmaktayız.

Bilindiği üzere 2010 yılı başında yapılan Naklen Yayın ihalesinde yıllık bazda 321 milyon dolarlık bir rakam ortaya çıkmıştır. İhale 4 yıl için yapıldığından bu rakam 4 yıl ile çarpıldığında 1,284 milyon dolar gibi bir meblağ oluşmuş ve ilk kez milyar dolarları aşan bir rakam ile futbol kulüplerimiz önemli miktarlarda bir gelire sahip olmuşlar ve olacaklardır.

Bu meblağın % 35'i 18 kulübe eşit olarak dağıtılmaktadır. % 45'i ise elde edilecek puanlara, % 11'i şampiyon kulüplere, % 9' u ise ilk 6 sıraya dağıtılmaktadır.

Şampiyon olan kulüpler lig'deki şampiyonluk sayılarına göre alacağı miktarlar yükselmektedir. Ayrıca bunların içinde milli takıma en çok oyuncu veren, en fazla liglerde yer alan kulüpler gibi tali bir takım kriterler bulunmaktadır.

18 kulübe eşit olarak dağıtılan % 35'lik orandan kulüpler bazında tekabül eden rakam ise yaklaşık 6.241.000 dolardır. Yani bu rakam her halükarda kulüplerin kasasına direkt olarak intikal etmektedir. Lige katılım bedeli olarak ifade edilir.

İlk 6'ya girildiğinde 4.815.000 dolar ve şampiyonluk halinde ise 666.000 dolar ödenir. Her puanın değeri ise 145.000 dolardır. Bugün orta sıralarda dahi yer alabilecek bir takımın bir sezonda elde edeceği rakam 15-17 milyon dolar civarındadır. Bu şekli ile küme düşecek takımlar dahi en az 10-13 milyon dolar arasında bir gelir elde etmektedirler.

Naklen Yayın gelirlerinin dışında da Spor Toto ve Loto'dan elde edilen gelirler bulunmaktadır. Bu rakamlar da yaklaşık 3-4 milyon dolar civarındadır.

Dolaysıyla ortaya yaklaşık 20 milyon dolar gibi bir meblağ ortaya çıkmaktadır. Bu rakamların haricinde reklam ve promosyon gelirleri, hasılatlar vs gelirler de alt alta konulduğunda 25 trilyon civarında bir para trafiği ortaya çıkmaktadır. Futbolcu transferlerinden elde edilecek gelirler de bu kalemlerin dışındadır.

Tablo böyle iken kulübün kurumsallaşması elbette zorunluluktur. Paranın sevk ve idaresi en alt birimden tepeye kadar kesinlikle profesyonel bir sistem ile şekillendirilmelidir. Transferlerde isabetli kararlar alınmalıdır.

Özellikle futbolcu izleme komitelerinde görev alan arkadaşlarımıza,  sadece yurt içinde değil yurt dışında da yaşamlarını uzun süre idame ettirebilecek şartlar sağlanmalıdır. Çünkü yurt dışında,  özellikle Almanya, Hollanda, Belçika ve Afrika ülkeleri genç futbolcular anlamında önemli kaynak oluşturmaktadırlar. İsabetli bir iki futbolcu transferi gerçekleştirildiğinde, tek bir yıldız futbolcu dahi tüm alt yapının giderlerini fazlası ile karşılayacaktır.

Süper lig'de yer alan bir takımın maddi anlamda kursallaşan bir yapı içinde yönetilmesi ile birlikte alt yapılara sağlanacak imkanlar açısından da önemli oranda avantajlı olacağı muhakkaktır. Çünkü taşıma su ile değirmenin dönmesi mümkün değildir.

Eğer sürekli ithal futbolcular ile lig'de tutunmaya kalkacak olur iseniz, ve alt yapılardan A takımlara taşınabilecek potansiyelleri yaratamaz iseniz, sürdürülebilir başarıları elde edemezsiniz.

Örneğin Trabzonspor kulübünün yıllardır şampiyon olamamasının altında yatan en önemli gerçekler ithal edilen futbolculardır. Şampiyonluklar yaşadığı dönemlerde en az 8 futbolcuları Trabzon kökenli idi. Ar arda yaşanan şampiyonlukların ardından yapılan transferlerin sadece vitrin anlamında katkısı olmuş ancak başarılar mazide kalmıştır.

Samsunspor'un da kadrosunda ağırlıklı olarak Samsun kökenli arkadaşlarımızın olması gerekir. Bir Kenan Yelek örneği istisnadır. Bu arkadaşımız Samsun'u benimsemiş evini ve yatırımlarını buraya yapmış ve bizden biri olmuştur.

Bugün bir Kaptanımız Emin Kar'ın, İsa Turan'ın Samsunspor için varlarını yoklarını ortaya  koymadıklarını hiç kimse iddia edemez. Ancak bu arkadaşlarımız dediğimiz gibi tamamen istisnadır.

Samsunspor gibi Türk futboluna üç gol kralı çıkarmış bir kentin, gelecekte de yeni gol kralları üretebilmesi, ancak A takımın altındaki birimlere de önem vermesi ile mümkün olacaktır. Sermayeyi oluşturacak ve kulübü ayakta tutabilecek en önemli kaynaklar buralardadır.

Dolaysıyla kurumsallaşmanın en önemli ayağını alt yapı koordinasyonu oluşturmalıdır. Kurumsallaşma sağlanamadığında veya kişisel bir takım menfaatler uğruna bu tür çabalar baltalamaya çalışıldığında, asansör takım olmak hüviyetinden kurtulabilmek mümkün değildir.

maço

güzel bir bilgilendirme olmuş başlığı açan arkadaşa da teşekkürler.

şu tabloda zaten önceden de dediğim gibi galip öztürk e yada başkalarına ihtiyaç yoktur.Sadece para için diyorum.

bize gereken bu parayı akıllı ve Samsunspor için kullanacak yönetimdir.

55(tuncay)55

Alıntı yapılan: maço - 09 Mayıs 2011, 22:02:30
güzel bir bilgilendirme olmuş başlığı açan arkadaşa da teşekkürler.

şu tabloda zaten önceden de dediğim gibi galip öztürk e yada başkalarına ihtiyaç yoktur.Sadece para için diyorum.

bize gereken bu parayı akıllı ve Samsunspor için kullanacak yönetimdir.

>l<

silopilimuhsin


brigand

bilgilendirme açısından çok güzel bir yazı olmuş

jean

iki uc saglam olaalim su super ligde borclari sifirlayalim artik uyanma vakti

cembaba

Alıntı8 kulübe eşit olarak dağıtılan % 35'lik orandan kulüpler bazında tekabül eden rakam ise yaklaşık 6.241.000 dolardır. Yani bu rakam her halükarda kulüplerin kasasına direkt olarak intikal etmektedir. Lige katılım bedeli olarak ifade edilir.

İlk 6'ya girildiğinde 4.815.000 dolar ve şampiyonluk halinde ise 666.000 dolar ödenir. Her puanın değeri ise 145.000 dolardır. Bugün orta sıralarda dahi yer alabilecek bir takımın bir sezonda elde edeceği rakam 15-17 milyon dolar civarındadır. Bu şekli ile küme düşecek takımlar dahi en az 10-13 milyon dolar arasında bir gelir elde etmektedirler.


Bizim için önemli olan kısım burası sanırım.

umit

İnşallah yeni yönetim parayı har vurup harman savurmaz. Akıllı bir mali politikayla ilk sezonda borcu temizleyip, önümüzdeki senlerde yukarılara oynayabiliriz. Tek ihtiyacımız akıllı yönetim...

Pergani 55

akıllı ve güçlü bir yönetim...sadece akıl yetmiyor lobi de şart

brigand

Türkiye'nin de dahil olduğu Avrupa futbol piyasası 16,3 milyar €'ya ulaştı
   

Avrupa'nın 'beş büyük' liginin yanı sıra Türkiye'deki gelirlerin de artmasıyla futbol, krize dayanıklılığını kanıtladı, ancak maliyet kontrolü hala en önemli tehdit...


İstanbul - 9 Haziran 2011 -- Yıllık Futbol Finansmanı Araştırması 2011'i yayınlayan Deloitte, Avrupa futbol piyasasının gelir bakımından %4 (0,6 milyar €) büyüyerek 2009 - 2010 döneminde 16,3 milyar €'ya ulaştığını ortaya koydu. Önemli ekonomik dalgalanmalara rağmen Avrupa'nın 'beş büyük' liginin hepsinde gelir artışı kaydedildiğini gösteren araştırma, bu liglerin toplam hacminin de (2008/09 yılına göre %5 artarak) 8,4 milyar €'ya çıktığını gösterdi. Ayrıca yayın gelirleri (%7 artışla) büyümenin ana itici gücü olmaya devam ederek 'beş büyük' lig için 4 milyar € seviyesini aştı.


2009 - 2010 sezonunda Avrupa'nın 'beş büyük' liginin hepsinde gelir artışın kaydedilmesinin, ekonomik gerilemeye rağmen etkileyici bir başarı olduğunu belirten Deloite Türkiye Spor Endüstri Lideri ve Ortak Burç Seven "Taraftarların sadakatinin yanı sıra yayıncılar ve sponsorlarla ortaklıkların sürdürülmesi dünyanın en popüler sporunun her zaman olduğu gibi çekiciliğini korumasını sağladı. Ancak bu sezonda da futboldaki en büyük tehdit değişmedi; maliyet kontrolüne, özellikle oyuncuların aldıkları maaşlar ve transfer ücretlerine yönelik daha gelişmiş bir maliyet kontrolüne ihtiyaç duyuluyor" dedi. Seven ayrıca UEFA mali fair play kavramının 2009 yılının Eylül ayında onaylandığını belirterek şunları söyledi: "Tasarlanan düzenlemeler 2010 yılının Mayıs ayında yayınlandı. Bu yüzden kulüpler yeni kurallara uygunluğun sağlanması için 2011 - 2012 iş planlarında yapılması gereken her türlü ayarlama için önceden hazırlanmalılar. Kulüpler özellikle maliyetler ile gelirleri birbirine daha iyi bir şekilde hizalamaya, her türlü gelir sarsıntısıyla başa çıkmalarını sağlayacak yeterli esnekliği oluşturmaya odaklanmalı."

İlk üçe İngiltere, Almanya, İspanya Girdi


İngiltere Premier Ligi en yüksek gelir üreten lig olmayı sürdürürken, bu ligdeki kulüplerin gelirleri 2,5 milyar €'ya ulaştı. İkinci sıradaki Alman Bundesliga ile arasındaki fark böylece 800 milyon €'yu aştı. Alman Bundesliga, Avrupa futbolunda en yüksek ortalama katılıma sahip (42.700 seyirci) ligi olmayı sürdürürken, Avrupa'nın en büyük piyasası olarak sayılabilecek bu sektördeki ticari gelirlerin artışıyla birlikte gelir sıralaması bakımından ikincilikteki yerini pekiştirme imkânı buldu.


İspanya'daki La Liga ise %8'lik en yüksek gelir artışını kaydederken, bu ligdeki gelirin yarısından fazlasını (%52) Real Madrid ile Barcelona'nın üretmesi nedeniyle Avrupa'daki 'beş büyük' lig arasında en kutuplaşmış lig olarak öne çıktı. İtalya Serie A'daki gelirler 38 milyon € (%3) artarak 1 milyar 532 milyon €'ya ulaştı ve böylece İtalya, Fransa'daki Ligue 1'in önünde dördüncülüğünü korurken, Ligue 1'ın geliri ise 'beş büyük' lig arasında en düşük (%2) artışı kaydederek 1 milyar 72 milyon €'ya ulaştı.


Deloitte'un Yıllık Futbol Finansmanı araştırmasından elde edilen diğer önemli sonuçlar:

Ücretler:


• 'Beş büyük' ligdeki ücretler 400 milyon €'nun (yüzde 8,0) üzerinde artışla 2009 - 2010 sezonunda 5,5 milyar €'yu aştı.
• İngiltere, İtalya ve Fransa'da ücret artışı, gelir artışının mutlak seviyesini aşarken, Almanya'da da gelir ve ücretler benzer miktarlarda arttı.
• İspanya'da, Barselona ve Real Madrid dışındaki takımların toplam ücretleri düştü ve genel ücret/gelir oranı %60'a, yani son on yılın en düşük rakamına ulaştı.
• 'Beş büyük' ligin hepsinde de ücret enflasyonu kaydedildi. Bundesliga kulüplerinde ücretler %11 (88 milyon € artış) artarken, Serie A (88 milyon € artış) ve Ligue 1'de (56 milyon € artış) %8, Premier League'de %5 ve La Liga'da (32 milyon € artış) %3 oranında arttı. Ücret/gelir oranı Bundesliga'da (%54) en düşük seviyede, Serie A'da ise (%77) en yüksek seviyede yer aldı.

Gelir ve Karlılık


• Almanya Bundesliga, işletme kârlarının 172 milyon €'dan 138 milyon €'ya düşmesine rağmen Avrupa'nın en kârlı ligi olmayı sürdürdü. İngiltere Premier Lig'de ise, işletme kârlarının 101 milyon €'ya yükselmesiyle aradaki fark daraldı. Seri A ve Ligue 1 zarar etmeyi sürdürdü. İspanya'da, Barselona ve Real Madrid çok büyük işletme kârları elde ederken, diğer kulüpler ise çok büyük işletme zararları açıkladı.
• Avrupa'nın en çok geliri üreten ilk 20 kulübü, 2009 -2010 sezonunda 4,3 milyar € kazanç elde ederek tüm Avrupa futbol piyasasının yaklaşık yüzde 26'sını oluşturdu. 'Beş büyük' lig arasında La Liga, en yüksek gelir ile en düşük geliri elde eden takımları arasındaki 23 kat farkla gelir dağılımında eşitsizliğin en fazla görüldüğü kulüp olurken, Premier Lig'de ise bu oran sadece 6,6 katta kaldı.
• 'Beş büyük' ülkenin dışında Hollanda (€ 420 milyon), Türkiye (€ 378 milyon) ve Rusya (€368 milyon) en büyük gelir üreten ligler arasında yer alırken, İngiltere'deki Football League Championship ise, 2009/10 yılında gelir bakımından 497 milyon € ile aslında Avrupa'nın en büyük altıncı ligi oldu.

Yayın Geliri


• 'Beş büyük' ligde yayın gelirleri yaklaşık 300 milyon € (yüzde 7) artarak ilk kez 2009/10 sezonunda 4 milyar € seviyesini aştı ve 'beş büyük' lig gelirinin yüzde 48'ini oluşturdu. 'Beş büyük' ligin üçünde (İngiltere, İtalya ve Fransa) gelirlerin yarısından fazlası yayıncılıktan elde edildi.

Bilet Geliri


• 2009 - 2010 sezonunda bilet gelirleri 1,8 milyar €'ya ulaşarak 'beş büyük' ligin gelirlerinin %22'sini oluşturdu. İngiltere'nin Premier Ligi'nde bilet gelirleri (649 milyon €), en yakın rakibi olan İspanya'daki La Liga'dan (436 milyon €) yaklaşık %50 oranında daha yüksek.
Seyirci Sayısı

• Ortalama lig maçı seyirci sayısı, Avrupa'nın en çok seyirci sayısına sahip iki ligi olan Bundesliga'da 42.700'e ve Premier League'de 35.400'e yükseldi. Ligue 1'deki ortalama seyircisi sayısı arka arkaya üçüncü sezonda da düşerek 2002/03 sezonundan bu yana ilk kez 20.000'in altına indi. UEFA'nın Euro 2016'yı Fransa'da düzenleme kararı pek çok Fransız kulübü için, seyirci sayısını ve bilet gelirlerini artırmak amacıyla stadyumlarını yenilemeleri için önemli bir fırsat doğurdu.

Son güncellenme:  09 Haziran 2011 Perşembe

http://www.deloitte.com/view/tr_TR/tr/basin-odasi/basin-bultenleri/f65c0f1ca9470310VgnVCM3000001c56f00aRCRD.htm

Musti

Yüzde 35'i dağıtıldı
Yayın gelirlerinden yılda toplam 510 milyon liraya yakın para kazanan 18 kulüp bu gelirin yüzde 35'lik kısmını sezon öncesinde kasasına koyuyor. Gelirin 230 milyon liralık bölümü performans primi olarak dağıtılırken, Süper Lig şampiyonu 5 takıma eski başarıları için 54 milyon lira ödeniyor. Ligi ilk 6  içerisinde tamamlayan takımlara 46 milyon 500 bin TL aktarılıyor.

3 kulüp ilk defa aldı
Yayıncı Digiturk tarafından TFF aracılığıyla kulüplerin kasasına giren 180 milyon liradan Spor Toto Süper Lig'e yeni yükselen takımlar da payını aldı. Mersin İdman Yurdu, Samsunspor ve Orduspor tarihinde ilk defa yayın gelirinden 10 milyon lira para aldı. Şike soruşturmasında adı geçen kulüpler de 24 Haziran tarihinde yeni sezon için yayın geliri pastasından ilk parayı almış oldu.  Şike operasyonunun derinleşmesi ve TFF'nin "Kararımız değişebilir" açıklaması ise kulüpleri ve yayıncı kuruluşu da endişeye soktu. Kulüpler 180 milyon lirayı kasalarına koyarken, yayıncı kuruluş ligin ertelenmesi halinde önemli bir reklam gelirinden olacak. Şike operasyonunda adı geçen kulüplerin küme düşürülmesi halinde ise yayıncı kuruluşun kaybı büyüyecek. Kulüplere ödenen paralar ise geri istenecek. Bu durumda ise kulüplerin mali dengeleri bozulacak ve UEFA'nın yeni mali kurallarına uyumu zorlaşacak.

Haftada 6.7 milyon lira para dağıtıyor
TÜRKİYE Futbol Federasyonu (TFF) her maç için 750 bin TL'lik performans primi ayırdı. Haftada 9 maçın oynandığı Süper Lig'de toplam ödül 6.7 milyon lirayı geçti. TFF yayın gelirini şöyle paylaştırdı:

Takımlar galibiyet için 750 bin TL alıyor.
Beraberlik halinde takımlar 375 bin TL'yi kasasına koyuyor.
Şampiyonluk kupası 15 milyon TL.
2'nciye 12 milyon TL ödeniyor.
3'üncüye 9 milyon TL veriliyor.
4'üncü 6 milyon TL alıyor.
5'inci 3 milyon TL kazanıyor.
6'ncıya 1.5 milyon TL ödeniyor.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/18265866.asp?gid=384

berusa55


isa55

sezon sonu olası kötü bir durumda maddi-manevi çok büyük kayıplarımız olacak. İnşallah böyle bir durum yaşamayız.

buonanotte

Futbolda bu kadar büyük rakamların dönmesi bana çok saçma geliyor.Futbolu çok seviyoruz ama bu rakamlar korkunç rakamlar.