Samsunspor.Biz - Samsunspor Bağımsız Taraftar Platformu

Samsunspor.biz => Tarihimiz ve Nostalji Arşivimiz => Konuyu başlatan: Bafralı - 29 Temmuz 2005, 21:01:43

Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: Bafralı - 29 Temmuz 2005, 21:01:43
80'li yıllardaki efsane kadromuzun kalecisi. 12 kez milli olmuş. Bunlardan birisi 29 nisan 1987'deki İzmirde ingiltere ile oynanan ve 0-0 biten maçın kalecisi. Ayrıca 2. kez 8 yediğimiz maçın da kalecisi. Şu an Zaman gazetesinde yazarlık yapıyor ve "kaleciyi vurun" diye bir kitabı var.
89daki kazada malesef kaburgalarını kırmış ve futbol hayatı bitmiş. Halbuki o zamana kadar dönemin en iyi yerli kalecisiymiş.
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: curva55 - 29 Temmuz 2005, 21:15:57
Yazılarında samsunspoırdan bahsediyormu????
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: Bafralı - 29 Temmuz 2005, 21:20:03
Alıntı yapılan: "curva55"Yazılarında samsunspoırdan bahsediyormu????

Zaman gazetesinin istese de yazdıracağını sanmıyorum.
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: curva55 - 29 Temmuz 2005, 21:24:41
Zaten zaman gereksiz bi gazete...Öss ve Lgs ekleri olmasa satmazda zaten :lol:
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: Amsterdamli - 29 Temmuz 2005, 21:27:20
Fatih Uraz cok sevdigimiz bir abimizdir ve kitabinin tanitimini yapmak icin ilk olarak Samsun'dan baslamisti.

Kose yazilarinda Samsunspor'dan genelde pek bahsetmiyor ama daha once bu sitede yayinladigim kazayi anlatan cok duygusal bir yazisi var mesela.
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: Bafralı - 23 Ağustos 2005, 21:48:27
Eski milli eldivenlerden Fatih Uraz'ın Zaman Kitap'tan çıkan Kaleciyi Vurun adlı kitabı, İngiliz yazar Simon Kuper'in 22 ülkeyi dolaşarak yazdığı Futbol Asla Sadece Futbol Değildir'in Türkiye versiyonu

Fatih Uraz... 30 yıldır futbol camiasının içinde. Hacettepespor'da başlayan kalecilik serüveni, Samsunspor, Beşiktaş ve Milli Takım'da devam etti. 20 Ocak 1989 tarihinde Malatya deplasmanına giden Samsunspor'un otobüsündeydi ve sağ taraftaki koltukların dördüncü sırasında uyuyordu. Takım arkadaşı Mete'nin 'Vuruyoruuuz' çığlığıyla uyandı, birkaç saniye içinde koltuklara sıkışıp bayıldı, gözlerini açtığında hastanedeydi.

Mete, öleceğini rüyasında gördü

Aslında, dört futbolcunun (Mete, Tomiç, Muzaffer, Nasır) hayatını kaybettiği bu kazayı Mete rüyasında görmüştü: "Ağustos 1988'de kamp için Uludağ'daydık. Bir sabah Mete tek başına oturuyordu. Fatih sana bir şey anlatacağım, dedi. Ben de anlat, dedim. Dün gece bir rüya gördüm, dedi: 'Sen ve ben ölümü bekliyorduk. Sen la havle vela kuvvete gibi bir şeyler söyledin, kurtuldun. Ben ise kurtulamadım.' Ben de 'Bana Samsun'a dönünceye kadar müsaade et. Ben bu rüyanın yorumunu öğrenip sana söylerim' dedim. Daha sonra Samsun'a döndük, ilim sahibi olduğuna inandığım bir hocaya gittim, rüyayı anlattım. O da 'Bu bir çağrıdır' dedi."

Kaleci canınız nasıl kurtarıyor?

Kitapta buna benzer hikmet verici anılar da var, komik hikayeler de, 'Burası Türkiye'lik kıssalar da... Kitaba ad olan 'Kaleciyi Vurun' emri de 'Burası Türkiye'lik hikayelerden. Fatih Uraz futbola yeni başlamış genç bir eldiven. Hacettepe Genç Takımı'nın yedek kalecisi. DSİ ile yaptıkları önemli maça kulüp başkanı (İnci Baba) da geliyor. Maçta 1-0 mağluplar ve rakip keleci bir türlü gol yemiyor. Başkan, en sonunda dayanamıyor ve adamlarına emri veriyor: Kaleciyi vurun. Neyse ki üç-beş dakika sonra o gencecik kaleci golü yiyor da canını kurtarıyor. Kitapta buna benzer onlarca anı var.

'Değişen hiçbir şey yok'

Zaman Gazetesi spor yazarı Fatih Uraz, birçok anısında kahramanların ismini vermekten ısrarla kaçınmış. Mesela, 'Kaleciyi vurun' emrini İnci Baba'nın verdiğini herkes tahmin etse de Uraz kesinlikle odur ya da değildir demiyor. Uraz, isim vermemesinin sebebini ise şöyle açıklıyor: 'Türk insanı çok unutkan ve kendisine bir zarar geleceğinde ben böyle bir şey söylemedim, diyor. Bir de benim vurgulamak istediğim şu: 70'lerde olanlar şimdi de oluyor.'

O gün yaşananlarla bugün yaşananlar arasında hiç fark yok mu gerçekten? Uraz, 'Takımlar, isimler, mekanlar değişiyor; ama olaylar yine aynı, zihniyet yine aynı. Değişen hiçbir şey yok. Değişen sadece sahalar, toplar, formalar ve para' diyor. Uraz'ın bu kitabı yazmaktaki amacı ise futbolun kirli yüzünün herkes tarafından bilinmesi. 'Amacım, insanlar bu kitabı okusun, Simon Kuper'in de dediği gibi futbolun sadece futbol olmadığını görsünler. Çünkü futbol, göründüğünden çok farklı olan bir şey. Yaşananların çoğu da sadece bizim insanımıza mahsus.'
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: tuzlalı - 05 Ekim 2005, 12:58:48
Kaleci Fatih deyince o eski parlak günler geliyor aklıma. Milli takımın kalesinde bir Samsunsporlu. Zirveye oynayan çok iyi bir takım "Hedef Şampiyonluk". İçerde dışarda can yakıyor. Birbirinden kıymetli oyuncular... Bana bunları hatırlatıyor ve üzülüyorum. adını duyunca mutlu olmuyorum.
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: 55samsunlu55 - 05 Ekim 2005, 16:45:32
Samsun'da uzun yıllar kalecilik yapmasına rağmen 1 veya 2 sene oynadığı beşiktaşı sürekli ön plana çıkardığı için değer vermiyorum kendisine. samsunsporu zikrettiğine hiç şahit olmadım.
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: alemduysunkralsamsun - 27 Ekim 2005, 15:13:05
Zaman gereksin bir gazete mi ? ayıp oluyor arkadalar çıplak kadın resimleri yok diye mi söyledin bunu sen zaman namaz o kadarrrr
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: tunç güvenoðlu - 02 Şubat 2006, 14:28:09
arkadaşlar kaleci fatih samsuna gelmiş en ıyı yerli kalecidir.efsane kadronun file bekçisidir.fener 4 attığımız maçların kalecisidir.ve bir anı anlatayım size fenere 4 atmışız ve ıstanbulda oynayacaz maç tamda ramazan ayına rastlıyor fatih gazetelere demeç veriyor maça oruçlu cıkacam gol yersem orucum bozulur diye maçta fenerbahçe penaltı kazandı abdülkerim kullanıyor bizim tribünlerde herkes oruç bozulurmu diye bir endişe ama fatih penaltıyı kurtarıyor ve maçı samsun 1-0  kazanıyor.işte fatih bu adam
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: jean - 02 Şubat 2006, 15:10:33
bir ara trt ye cikmisti demisti tam sampiyon olacaktik bu isi biterdik demistik ama bitiremedik kazadan falanda konusmustu
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: tunç güvenoðlu - 02 Şubat 2006, 18:29:36
jean aynen fatıhın dedıgı gıbı sampıyon olcaz zannettık ama galatasaray istanbulda 4-1 yenıldık ve iş bitti ondan sonrada savaş kadro dışı falan kaldı tanju g.s gıttı bir seyler oldu ama anlamadık
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: ali ihsan - 09 Haziran 2006, 10:47:03
Samsunsporun kazadan önceki efsane kadrosunun kalecisiydi.Babam beni ilk kez maça götürmüştü 7-8 yaşlarındaydım.O zaman eski statta oynuyorduk.Rakip altaydı.Kalede fatih,rahmetli Muzaffer,Emin,rıfat,Tanju hepsi sahada.2-0 aldık maçı.Golleri Tanju attı.Hele 2. golü yarım voleyle atmıştı.Fatihte çok iyiydi kalede.Zaten milli takımdada oynuyordu.Ayrıca futbolu bıraktıktan sonra bizde de bir süre kaleci antrenörlüğü yaptı.
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: hasselbaink - 28 Temmuz 2006, 02:21:41
Alıntı yapılan: "tunç güvenoğlu"arkadaşlar kaleci fatih samsuna gelmiş en ıyı yerli kalecidir.efsane kadronun file bekçisidir.fener 4 attığımız maçların kalecisidir.ve bir anı anlatayım size fenere 4 atmışız ve ıstanbulda oynayacaz maç tamda ramazan ayına rastlıyor fatih gazetelere demeç veriyor maça oruçlu cıkacam gol yersem orucum bozulur diye maçta fenerbahçe penaltı kazandı abdülkerim kullanıyor bizim tribünlerde herkes oruç bozulurmu diye bir endişe ama fatih penaltıyı kurtarıyor ve maçı samsun 1-0  kazanıyor.işte fatih bu adam


anlattığınız şey çok ilginç. belki de gazetecilerin uydurmasıdır ama madem Fatih Uraz bizim sitemizde de yazıyor ve bunları da okuyordur en iyisi kendisine soralım bunu.
bir de penaltıyı kaçıran ist. daki kupa maçında zafer miydi a.kerim mi?
yıllar sonra A.kerim zeytinburnunda oynarken gelmişti Samsun'a 3-2 kazanmıştık o maçı.
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: tunç güvenoðlu - 29 Temmuz 2006, 14:32:15
Alıntı yapılan: "canikli"
anlattığınız şey çok ilginç. belki de gazetecilerin uydurmasıdır ama madem Fatih Uraz bizim sitemizde de yazıyor ve bunları da okuyordur en iyisi kendisine soralım bunu.
bir de penaltıyı kaçıran ist. daki kupa maçında zafer miydi a.kerim mi?
yıllar sonra A.kerim zeytinburnunda oynarken gelmişti Samsun'a 3-2 kazanmıştık o maçı.

sevgili canikli  anlattıgım maç samsunıgımız da 4-0 yendıgımız macın ıkıncı devresınde ıstanbulda oynadıgımız ve 1-0 yendıgımız mactı.penaltıyı fenerbahceden abdulkerım atamadı.
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: hasselbaink - 26 Ağustos 2006, 02:10:26
Alıntı yapılan: "55samsunlu55"Samsun'da uzun yıllar kalecilik yapmasına rağmen 1 veya 2 sene oynadığı beşiktaşı sürekli ön plana çıkardığı için değer vermiyorum kendisine. samsunsporu zikrettiğine hiç şahit olmadım.


valla birader Fatih Abi'nin sitenin yazarlar ve futbol-medya bölümündeki yazısını bir oku bakalım Samsunspor'u zikrediyor mu etmiyor mu? insanları karalamak ne kadar kolay ya!
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: veis - 01 Eylül 2006, 13:39:17
süper kaleciydi ondan sonra zaten bi stellla geldi.
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: adige73 - 21 Şubat 2007, 12:18:13
[Yazılarında samsunspoırdan bahsediyormu?

ulusal medyada yazıpta samsunsupordan bahseden ender yazarlardan biridir.Biri çıkmış beşiktaştan daha fazla bahsediyor diyor bugün ulusal medyada yazan yazarlarımızdan hangisi daha önce oynadığı anadolu kulüplerinden bahsediyor.
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: 55samsunlu55 - 09 Haziran 2007, 02:13:11
Alıntı yapılan: "canikli"
valla birader Fatih Abi'nin sitenin yazarlar ve futbol-medya bölümündeki yazısını bir oku bakalım Samsunspor'u zikrediyor mu etmiyor mu? insanları karalamak ne kadar kolay ya!


birader ben zaman gazetesine aboneyken fatihin sürekli köşe yazılarını okurdum. bir yerde samsunsporla iilgili bir şey yazsda da okusam diye. fakat hep beşiktaştan bahsederdi. bu yüzden sevmiyorum, sevmiyorum, sevmiyoruum. zorla mı sevdireceksiniz ya. benim kendi duygularım bunlar :evil:
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: hasselbaink - 10 Haziran 2007, 00:39:33
Alıntı yapılan: "55samsunlu55"

birader ben zaman gazetesine aboneyken fatihin sürekli köşe yazılarını okurdum. bir yerde samsunsporla iilgili bir şey yazsda da okusam diye. fakat hep beşiktaştan bahsederdi. bu yüzden sevmiyorum, sevmiyorum, sevmiyoruum. zorla mı sevdireceksiniz ya. benim kendi duygularım bunlar :evil:


tamam kardeşim sevme, kimse kimseyi sevmek zorunda değil, haklısın. sen yazmadı demişsin ben de ulusal medyada ne kadar yazılabilirse yazıyor demişim. uzatmanın alemi yok.
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: veis - 17 Ağustos 2007, 09:17:19
yok bee adam samsunsporda emegi geçen ekmegimizi yiyen birisi ondandırki saygı duyalım.hocalık kariyerinin sonlanmasına üzüldüm pek ragbet görmüyor niyeyse kaleci teknik direktörleri.
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: celebi - 17 Ağustos 2007, 09:48:16
Ben zaman gazetesinde Samsunsporla alakalı yazılaırını okumuştum.Samsunsporun fff 1. lige düşmesinden Samsunsporu bu hale getirenlere atıfta bulunan bir yazı yazmıştı. beşiktaştan bahsetmesi Fatih Urazı sevemeyeceğim veya sevmeyeceğimiz anlamına gelmez.Bu arada bizim siteye yeni bür üye bildiğim kadarıyla zaman sporvizyon yazarlarından MEHMET YILMAZ bu arkadaşımız bize bu konuda yardımcı olabilir.
Başlık: Fatih Uraz
Gönderen: mehmet yılmaz - 15 Kasım 2007, 21:17:38
Fatih Uraz Milliyet'e konuşmuş. Hayatımın en kötü anı Samsunspor kazasıydı demiş.

(http://www.milliyet.com.tr/2007/11/15/pazar/resim/axpaz012.jpg)

O maçın kötü bir rüya olmasını dilersin ama her şey gerçektir"

20 yıl önce İngiltere Milli Takımı'ndan sekiz gol yiyen kaleci Fatih Uraz: "O gece yatamazsın. Yatsan da uyuyamazsın. Belki sabaha karşı gözüne biraz uyku girer. Uyandığında o maçın gerçek değil, bir kabus olmasını dilersin. Ama birkaç dakika sonra anlarsın ki her şey gerçek. Bu maç Beşiktaş'ın peşini asla bırakmayacak. Benim peşimi bırakmadığı gibi"


"Dönüm noktası dördüncü goldür. Karabasan gibi üzerinize çöker"
Yine 1987'de, İngiltere milli takımıyla oynadığımız ve 0-0 biten maçta da kalede siz vardınız değil mi?
Evet. O maçta son dakikada kurtardığım gol dünyanın yedinci iyi kurtarışı seçilmişti. 1987'in nisanında aynı takımla 0-0 berabere kaldık, altı ay sonra 14 Ekim'de sekiz gol yedik.
İkinci golü yedikten sonra işiniz çok zordur. Böyle maçlarda dönüm noktası dördüncü goldür. Arka arkaya gelen goller karabasan gibidir. Üzerinize çöker. Kendinize gelemezsiniz. Dördüncü golden sonra yenilen takımda aklı selim kimse kalmaz. Herkes rezil oluyorum endişesi taşıdığı için kendini kurtarma derdine düşer. Ama nafile.
İlk maçta fark beklerken 0-0 bitti. İkinci maç öncesinde İngiltere Federasyon Dergisi kapağında tam sayfa fotoğrafımı yayınladı. Beni övdü. Kendime aşırı güven gelmişti. İkinci maç öncesinde biri gelip de bana "2-0 yenilmeye razı mısın?" deseydi cevabım "Hayır, değilim" olurdu.

Şimdi geriye dönüp bir muhasebe yapmanızı istesem... O sekiz gol nasıl oldu da Türk milli takımının ağlarına gitti?
Kararlarım doğru değildi. İngiltere gibi güçlü bir takımın karşısına çıktığımda henüz altıncı A milli maçımdı. 26 yaşındaydım.
O maça 30-40 tane A milli maçı oynamış bir kaleci olarak çıkabilseydim belki absorbe edebilirdim. Yumruklayayım mı tutayım mı derken yanlış kararlar verdim. Aslında çok soğukkanlı biriyimdir. Ama onun da bir faydası olmadı. Önünüzdeki oyuncuya "Tut" diyorsunuz ama duyuramıyorsunuz. Çünkü herkes maçta kopup gitmiş, abandone olmuştu.

Hangi şartlar altında oynadınız o maçı?
Maç günü İngiltere'de inanılmaz bir fırtına ve yağmur vardı. O kadar ki ertesi gün İngiltere'de olağanüstü hal ilan edilmişti. Fırtına da zorladı bizi. O fırtınanın altında ikinci kazağım olmadığı için 90 dakika tek kazakla oynadım. Ayakkabımı ve eldivenimi evimden getirmiştim. O gün 50 dolar harcırah ödeniyordu bize. O da otelde içtiğimiz kolaları ödeyebilmek için bize verilmedi bile. Oynadığım dönemde dört-beş galibiyet, iki-üç beraberlik yakaladığımız halde toplamda almış olduğum prim 15 bin mark yani 10 bin dolar civarındadır. Biz gönülden oynuyorduk. Paranın lafı geçmiyordu. Oysa 2000 Avrupa Şampiyonası'nda Türkiye finallere giderken futbolculara verilen para o kadar büyüktü ki hiçbir yabancı takım bizim primlerimizin yanına bile yaklaşamadı.

"Diğer 8 golü yiyen arkadaşımız bu işi hep magazinleştirdi"
O sekiz golü yedikten sonra taraftarın karşısına çıktığınızda neler oldu?
Altı ay sonra, 1988'de Macaristan'la oynadığımız milli maçta görev aldım. Maçı 1-0 kaybettik. Ama golü ben yemedim. Teknik direktör Tınaz Tırpan, milli olsun diye son dakikada kaleye Okan'ı koydu. Okan da golü yedi. Milli takımdayken Samsunspor'un da kalecisiydim, orada oynamaya devam ettim. Yaşadıklarımı çok çabuk atlattım. Hayat devam ediyordu, ben de hayatıma devam ettim. Hayatım boyunca hakkımda yapılan tezahüratlara kafamı kaldırıp bakmadım. Seyircidir söyler dedim. Birkaç dakika sonra sustular zaten.
Diğer sekizi yiyen arkadaşımız işi hep magazinleştirdi. Mizah güzel bir şeydir ama... Onun bu kadar gündeme gelmesinin nedeni sekizin üzerine beş gol daha yemesi. Halbuki ben hep şunu söyledim: Ben korkmadım. Bazı kaleciler sakatım diyerek İngiltere maçında oynamak istemedi. Ben iyi bir şeyler yapmaya gayret ettim. Ama şansım, kapasitem, takımca o günkü halimiz buna elvermedi. Ben yanlış ve kötü bir şey yapmadım. Ben Lev Yashin değildim, Gordon Banks değildim.

Yaşar Duran'ın yaptığı esprilerden pek hazzetmediğiniz belli. Belki de o yaşadıklarını kendiyle dalga geçerek atlatıyor.
Olabilir ama o zaman bunu doğrularla yapsın. İkimiz de sekiz gol yedik diye "Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez" diyor, benimle aynı odada kaldığını söylüyor. Bunlar doğru değil ki. O benim oynadığım dönemde bir kez milli takıma gelmiştir. Onda da benimle birlikte kalmamıştır.

O günlerde yaşadığınız üzüntüyü unutmanıza kim yardımcı oldu?
Hanımım. Hanımım eski basketbolcu olduğu için beni çok iyi anladı. Bir de Samsunspor'un hocası Nuri Asan yardımcı oldu. Bütün samimiyetimle söylüyorum, sadece üç hafta boyunca hezimetten bayağı etkilendim. Sonra atlattım.

Hakan Arıkan'ın kaleciliğini nasıl buluyorsunuz?
Yetenekli bir arkadaş. Yiğidin iyisi attan düşmeyen değil, düşünce tekrar binebilendir demişler. Merakla tekrar ata binip binmeyeceğini bekliyorum. Türkiye'de milli takımlar içinde hezimete uğrayıp da tekrar kaleye dönen ve başarılı olan tek adam benim. 8-0'dan sonra, altı ayın ardından yine kaleye geçtim. Kendimi toparladım. Zafer (Öğer) altı tane yedi, milli takıma bir daha giremedi. Yaşar sekiz üzerine beş tane yedi, bir daha giremedi.

"O yenilgi değil, trafik kazası hayatımı değiştirdi. Belim kırıldı, sakatlandım"

O dönemdeki milli takım arkadaşlarınızdan Semih Yuvakuran bir röportajında; bir önceki İngiltere maçında 8 gol yemiş Yaşar Duran'a, "Abi nasıl 8 gol yedin ya, ben olsam yemezdim" dediğinizi, sonra sizin de sekiz gol yediğinizi söylüyor. Böyle talihsiz bir laf çıktı mı ağzınızdan?
Hayır. Doğru değil. Doğruları söyleyerek espri yapsınlar. Yalanlarla espri yapmasınlar. Ben oynadığım dönemde oyuncularla fazla konuşmayan, kendi halinde bir adamdım. Bunu demiş olsam gam yemem. Asla bu cümleleri sarf etmedim. Kalecilikte olmaz diye bir şey yoktur. Herhangi bir oyuncuyla hayatım boyunca dalga geçmedim. Hem ayıp hem günah. Hem hakkım da yok.

Wembley hezimetini sizinle birlikte yaşayan Erhan Önal "İngiltere'deki maçta altıncı golü yedikten sonra kaleci sakatlanıp yerde kaldı. Ne oldu diye başına gittik. Kafasını kaldırıp 'Gol mü oldu?' diye sorunca Büyük Savaş da (Demiral) 'Hangisi gol olmadı ki?' demişti. O an acayip yıkılmıştık gülmekten" diye anlatıyor.
İşte bu doğru. Lineker topa vurduktan sonra ben de yatmıştım. Ayak tabanı tam göğsüme geldiği için bir müddet yerde kaldım. Savaş'a "Gol mü oldu?" diye sordum. O da "Hangisi gol olmadı ki!" dedi. Savaş'ın espri gücünü takdir ediyorum.

Kariyerinizin en kötü anı 8-0'lık maç mıydı?
Hayır. Çünkü altı ay sonra yeniden milli takımda oynamaya başladım. 1988'e kadar devam ettim. Yani dört yıl kalecilik yaptım milli takımda. Benim hayatımı 1989'da, Samsunspor'dayken takımca geçirdiğimiz trafik kazası değiştirdi. Belim kırıldı, omzum sakatlandı, iç kanama geçirdim. Çok çile çektim. Sahalara bir yıl sonra döndüm. O kazada altı kişi öldü, üç kişi sakat kaldı.


8-0'lık maçta milli takımın teknik direktörü Mustafa Denizli'ydi. Maç sonrasında size nasıl davrandı?
Ortada bir yenilgi vardı, bunun mimarı hepimizdik. Kimse kimseye ihaleyi bırakmaya çalışmadı. Mustafa (Denizli) hoca o zaman çok gençti. Sonra Türkiye'nin en iyi hocalarından biri oldu. İlerideki günlerde hatalarımızı konuştuk, o kadar. Önümüzde bir enkaz vardı, hepimiz onu kaldırmaya çalıştık. Becerdik de. Ardından Yunanistan'dan, Doğu Almanya'dan, İzlanda'dan puan aldık. Yenilgilerimiz de oldu ama 8-0'dan sonra yaptıklarımız bir anlamda milattı. Bunca yıl defanstaki arkadaşlarımı asla suçlamadım. Kimse de beni suçlamadı.


Geniş hali şurada
http://www.milliyet.com.tr/2007/11/15/pazar/axpaz01.html
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: TANJU COLAK - 15 Mart 2008, 05:52:41
herseye ramen o benim icin özel bir kaleciydi
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: mehmet yılmaz - 15 Nisan 2008, 14:23:53
Fatih...
    Samsunspor'un efsanevi kalecisiydi. Milli takımda da başarılı maçlar çıkarmıştı.
    Fatih'le ilgili aklımda kalan ilginç bir hatıram var. İlkokul yıllarımdı. Kiminleydi,ne zamandı bilmiyorum ama bir gün Fatih'le ilgili şöyle bir diyaloğa girdiğimi hatırlıyorum.
   -Kaleci  Fatih o kadar terbiyeliymiş ki, hiç küfür etmezmiş. 
   -Yok ya...Çok sinirlendiği zaman da mı küfür etmezmiş?
   -Etmezmiş...Yalnız çok sinirlenirse "Allah cezanı versin!" dermiş.
   "Allah cezanı versin" benim büyüdüğüm mahallede küfürden sayılmazdı. Öyle ki, bizim mahallenin çocukları cümlenin sonunda nokta niyetine okkalı bir küfür savururlardı. Ve bir insanın hiç küfür etmemesi bizim için çok garip bir şeydi. İnanamamıştım bir türlü. 
    Halbuki Fatih Uraz'ın bugünkü çizgisine ve dünya görüşüne bakınca bu söylentinin çok doğru olduğunu anlayabiliyorum.
   
Onunla ilgili bir anım da bir Altay maçına ait... Samsun'da oynanmıştı ve  maçı 2-0 kazanmıştık. Kitapta tafsilatıyla anlatıldığı gibi top Fatih'te iken sahaya bir polis köpeği girmişti ve topun peşine düşmüştü. Fatih Uraz kitapta köpekten fazlasıyla bahsediyor fakat bilmiyorum ismini hatırlıyor mu?
   Polis köpeğinin ismi Reks'ti.
   O kadar sempati kazanmıştı ki,mahallede oynadığımız köpeklere bile Reks adını vermiştik.

Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: veis - 16 Nisan 2008, 07:39:11
hocalık kariyeri istedigi gibi gitmedi keşke başarılı olsa.
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: Recep - 16 Nisan 2008, 08:09:17
bir kaç kez fatih abiyle muhabbet etme fırsatım oldu
gerçekten çok beyefendi bir insan.Samsunspor denince gerçekten insanlara anlatabileceği
çok anısı var.Hayatının büyük bir bölümü Samsunsporla geçmiş kazaya kadar Samsunspora çok değerler katmıştır.Hala Samsunu Ve Samsunspor u çok seviyor ve bunu her fırsatta dile getiriyor.Ama bizde şu vefasızlık yok mu arkadaşlar kazadan sonra fatih abiye hiç sahip çıkılmadı ve bizim yapamadığımızı kendisine beşiktaş yaptı onu oynatmadığı halde transfer etti kadrosuna kattı yanlış hatırlamıyorsam bir arada kaleci antrenörlüğü yaptı:Ondan sonra bir kaç kulüpte teknik direktörlük yaptı ama nasip değilmiş olmadı.Samsunsporumun en iyi günlerinide en kötü günlerinide yaşamış gerçekten çok kaliteli ve inandığı gibi yaşayan riyası olmayan bir insandır.Ben kendi namıma kendisini çok seviyorum ve hayatında başarılar diliyorum
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: veis - 17 Nisan 2008, 07:41:28
hocalıkda başarı veya futbolcuyken kaleciyken performansı enson takıldıgım noktadır benim.benim için efendiligi çok önemli ve halen duruşuyla a kalite bir insan.
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: mehmet yılmaz - 18 Mayıs 2008, 00:59:51
(http://img228.imageshack.us/img228/5406/fatihot3.jpg)

Onun oynadığı 5.5 sezonda evimizde maç başına yediğimiz gol ortalaması 0.35. Yani 3 maçta 1 gol yiyormuşuz. Samsunspor'un bugüne kadar ki tek milli kalecisi.

(http://img236.imageshack.us/img236/2852/19fatihurazjy8.jpg)
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: US - 18 Mayıs 2008, 13:23:02
Yonetim biras kafayı calıstırırsa fatih urazı kaleci koclugu için teklif yapması lazım..
Bu kadar iyi bu kalecinin yenı nesil kalecilerine verecegi cok sey oldugunu düşünüyorum..
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: mehmet yılmaz - 08 Temmuz 2010, 19:29:31
Artık Taraf Gazetesi'nde yazan ve gazetedeki köşesinde Samsunspor atkılı bir fotoğrafını kullanan eski milli kalecimiz...

http://www.taraf.com.tr/fatih-uraz/makale-suarez-kempes-ten-sonraki-en-iyi-kaleci.htm (http://www.taraf.com.tr/fatih-uraz/makale-suarez-kempes-ten-sonraki-en-iyi-kaleci.htm)
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: lucarelli - 10 Temmuz 2010, 10:08:58
Helal olsun  >l< >l< >l< >l< >l< >l< >l<
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: Recep - 10 Temmuz 2010, 18:33:55
Yazısının altında mail adresi mevcut kendisini unutmadığımızı ve çok sevdiğimizi ve hala kalbimizdeki yerinin bambaşka ve değişilmez olduğunu belirten bi yazı yazıp göndereceğim
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: kalptenþimþek - 25 Aralık 2010, 15:54:01
(http://img191.imageshack.us/img191/9674/fatihe.jpg) (http://img191.imageshack.us/i/fatihe.jpg/)
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: Atakumlu - 26 Aralık 2010, 13:51:33
AlıntıAdamın aptalı futbolcu olur
!Sahaya 25 kişi çıkar: 20 futbolcu, 3 hakem ve 2 kaleci. 23 akılsız topun peşinden koşar, top bize gelir. Bu yüzden adamın akılsızı kaleci değil futbolcu olur!
(http://im.htspor.com/2010/12/26/585029_detay.jpg?1293360155)
Eski Milli Takım kalecisi Fatih Uraz (50), Kaleciyi Vurun ve Futbolun Arka Bahçesi adlı kitaplarından sonra Adamın Abdalı Kaleci Olur'u yazdı.

Kitapta, kılık kıyafetlerinden ruh hallerine, gurur ve sevinçlerine bu abdalların dünyasını anlatıyor; kalecilerin üzerine yapışan olumsuz yargıları değiştirmeye çalışıyor. Uraz, 5 yıldır ABD'de genç kalecileri yetiştiriyor ve özellikle kadınların idmanda çok iyi çalıştığını söylüyor.   

-Kitabınızın adı çok ilginç. Bu isme nasıl karar verdiniz?
Doğruyu söylemek gerekirse son ana kadar, kitaba "Adamın Aptalı Kaleci Olur" ismini vermeyi düşünüyordum. Ama kitapta kalecilere ilişkin olumsuz yargıları çürütmeye çalıştığım için bundan vazgeçtim. Ben kalecilerin zeki olduğunu, zeki olmayanların kalecilik yapamayacağını düşünürüm. Sonuçta doğru kelimenin "abdal" olmasına yayıneviyle birlikte karar verdik.

-Kaleci niye sahadaki diğer oyunculardan bu kadar farklıdır?
Futbolcu arkadaşlar alınmasın ama sahaya 25 kişi çıkar: 20 futbolcu, 3 hakem ve 2 kaleci. 23 akılsız topun peşinden koşar, top bize gelir. Bu yüzden adamın akılsızı kaleci değil futbolcu olur! Kaleci takımda patron olur, herkes onu dinler. Hep göz önündedir. "Futbolda bir atan, bir tutan vardır, gerisi teferruattır" derler ya, tam öyle işte.

-Çok gol yiyen kaleci mutlaka kötü kaleci midir?
"Efsane kaleci" dediğimiz Ali Artuner bile Polonya'da 8 gol yemişti. Kalecinin iyisi bir maçta belli olmaz. Hatta denilebilir ki; "Attan düştükten sonra tekrar ata binebilendir kaleci." Yaşar Duran da 1984'te İngiltere'den yediği 8 golün altında kaldı ama ben İngiltere maçındaki o 8 gollük hezimetten sonra yeniden oynadım ve gol yemedim. Büyüklüğün ölçüsü bir maçta 4 gol yememek değil, az hata yapmak ve hatalardan ders alabilmektir.

"RÜŞTÜ EFSANE DEĞİL"

-Türk futbolunun efsane kalecileri sizce kimlerdir?
Çok iyi kaleciler yetiştirdik ama dünya çapında kalecimiz yok. 1950'lerden sonra önemli kaleciler arasında Cihat Arman, Turgay Şeren, Yasin Özdenak, Sabri Dino, Varol Ürkmez'i sayabiliriz. Bence efsane iki kaleci Özcan Arkoç ve Ali Artuner'dir. Arkoç, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta oynamış ekstra bir kaleciydi. Almanya'nın Hamburg gibi önemli bir takımında oynadı. Artuner'e gelince; 32 kere Milli Takım'da oynadı. O zaman pek çok Avrupa takımından teklif aldı ama Göztepe sevgisi yüzünden gitmedi. Artık onlar gibi kaleci yok.

-Niye? Rüştü Reçber bir efsane değil mi?
"Son 20 yılın en iyi kalecisi" denilen Rüştü, Barcelona'da 4 maç oynayıp geri geldi. Halbuki Barcelona'da oynadığı ilk karşılaşmanın ardından bana şunu söylemişti: "Burada 4 yıl kalacağım, Türkiye'ye sadece jübile yapmak için geleceğim. 2004'te de Milli Takım'ı bırakacağım." Ancak, Milli Takım'ı 2009'da bıraktı. Öte yandan, Rüştü'nün 2002'deki Dünya Kupası dışında, Türkiye'nin ipini çektiği o kadar çok maç var ki! Bir oyuncu
evrensel olarak efsane değilse benim için de efsane değildir.

"VOLKAN HATALARINDAN DERS ALMIYOR"
"Volkan Demirel, Rüştü Reçber'den sonra en iyi kaleci olarak anılıyor. Hakikaten iyi kaleci ama en büyük hatası, oyunu sürekli kale çizgisinde takip etmesi. Kaleci, top rakip sahadayken penaltı noktası ile ceza yuvarlağı arasındaki bir yerde durmalı. Bu yüzden savunma arkasına atılan her top tehlike oluyor. Volkan oyunu geriden takip ediyor ve hatalarından ders almıyor. Bu arada zor topları da kurtarıyor."

"KADIN KALECİLER DAHA ÇALIŞKAN"
"ABD'de futbolu sokaktaki kişiler oynamıyor, bu yüzden yaratıcı oyuncuları yok. Şimdilik en büyük eksikleri bu. Öte yandan ABD, kadın futbolunda en iyiler arasında Yaşadığım Washington DC şehri futbol sahalarıyla dolu. Yan yana 34 sahanın hepsi dolu olabiliyor. Ben 65 kaleciye özel ders veriyorum. Bu kalecilerin yarısı kadın. Kadınlar çok iyi çalışıyor. Bir idmanda 200 kere plonjon yapabiliyorlar."
http://www.htspor.com/futbol/haber/585029-adamin-aptali-futbolcu-olur (http://www.htspor.com/futbol/haber/585029-adamin-aptali-futbolcu-olur)
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: mehmet yılmaz - 12 Mart 2011, 01:06:40
AlıntıFatih Uraz; Samsunspor Hep Kalbimde...


Kütüğümüz Adana'da olmasına rağmen Türkiye'nin büyük bir bölümü Samsun'lu olduğumuzu zanneder. Çünkü orada tanındık, orada milli olduk ve orayla özdeşleştik. Gerçekten Samsun ve Samsunluları çok severiz. Bir yerde onları hemşehrimiz kabul ederiz.
Orada bulunduğumuz altı sene boyunca başkanımız Hasbi Menteşoğlu idi. Tüm sözlerini yerine getiren çok iyi bir başkandı. Bir zamanlar ihracat rekortmeniydi. Sonradan hem işleri bozulmuştu hem de sağlığı. Uzun zamandır kendisinden haber alamamıştık. Daha sonra vefat haberini aldık ve çok üzüldük. Çok sevdiği Rahmi Abisine artık kavuşmuştu.
Haddizatında iki başkanımız vardı; hem Hasbi Bey hem de ağabeyi rahmetli Rahmi Menteşoğlu. Rahmi Bey çok ciddi bir iş adamıydı ve Menteşoğlu şirketlerinin asıl patronuydu. 1983'ten 1987'ye kadar her maça cebinden iki milyon lira prim gönderirdi. 83-84 sezonunda 2.Ligde şampiyon olup 1.Lige çıktıktan sonra Menteşoğlu Ailesi Samsunspor'u zirveye oynatmak için kesenin ağzını açarak senelerce zevkle izlenen Samsunspor'un mimarı oldular.
85-86 sezonunda ilk acemilik günlerimizi atlattıktan sonra takım olarak gayet iyi sonuçlar almaya başladık. İşte o iyi hava sürerken Zonguldakspor maçı geldi çattı. Maç öncesi ısınmayı bitirip içeri girdiğimiz zaman baktık ki Rahmi Bey orada. Bizlere; "çocuklar hâkimlere saygılı olun. Primim devam ediyor; bir de sizden 7-8 farklı bir galibiyet bekliyorum." deyince şok olduk ve gülmemek için kendimizi zor tuttuk. Bazılarımız kendini çimdiklerken bazılarımız da dudaklarını ısırdı. Çünkü hem ciddi bir adamdı hem de asıl başkan oydu. Netice mi? Maçı 6-0 kazandık.
Haftalar geçti ve geldi çattı Fenerbahçe maçı. Yine biz ısınmayı bitirip maçın başlamasına on beş dakika varken soyunma odasına girdiğimizde bizimle beraber rahmetli başkan da odaya daldı ve bu sefer; "Hâkimlere saygılı olun! Kardeşimi sevindirin, primim devam ediyor. Bir de sizden 5-6 farklı bir galibiyet bekliyorum." dedi. Bu kez kendimizi tutamadık ve uzun müddet güldük. Maçın neticesi mi? 4-0 kazandık.
Sizin anlayacağınız ne zaman fark beklese ve rakam söylese, bütün dedikleri bir eksiğiyle gerçekleşiyordu. Ama kim Fener'e dört gol atacağımızı tahmin edebilirdi ki! Zaten o maçtan sonra F.Bahçe üç sene boyunca bırakın bizi yenmeyi, gol bile atamadı. Kupada, ligde, İstanbul'da, Samsun'da, İzmir'de... Her yerde yendik.
Zaten üst üste gelen mağlubiyetler Fenerli futbolcuları o kadar gerdi ki, İstanbul'daki olaylı kupa maçı sonrasında 6 futbolcu tam 42 ay hak mahrumiyeti cezası aldılar. Sonradan yarısı affa girdi ve ceza 21 aya düştü. O olaylı maçta az daha piyango bize de vuruyordu. Maç sonunda olaylar olurken biz çoktan soyunma odasının yolunu tutmuştuk. Ama iki gazeteci bazı kişileri kurtarmak için isim ararken bizi seçince, saha komiseri de bu koroya katılınca bir anda suçlu konumuna düşüverdik. Şükürler olsun ki, diğer gazeteciler ve maç gözlemcisi doğru şeyleri yazınca işler yoluna girmişti.
Unutmadan dördüncü hakem uygulamasını getirenlerin ellerine sağlık demeden geçemeyeceğiz. Zamanında onların vazifelerini üstlenen saha komiserlerinin birçoğu ev sahibi takımın formasını giymemek dışında her şeyi yapıyorlardı. Bazıları sanki ev sahibi takımın haklarını koruma cemiyetinin üyesi gibi davranıyorlardı. Hiç olmazsa dördüncü hakemle bu işlerin önüne geçilmiş oldu.

            *****

1984-85 senesini ikinci ligde Samsun ve Kayseri şampiyon olarak tamamlamıştı. Transfer sezonunda yaklaşık 600 milyon para harcayan Kayseri takımı daha 10'uncu haftada neredeyse küme düşmeyi garantilemişken, 300 milyon harcayan Samsunspor, ligi 3'üncü bitirmesini bilmişti. Kayseri tam 25 oyuncu transfer ederken Samsun yalnızca 5 transferle ligde zirve yarışına ortak olmuştu. Gördünüz mü, para her şey değil; yeter ki akıllı ve çalışkan insanlar sahneye çıkabilsin.
Futbol yaşantımda sadece bir kez verdiğim sözden dönmüşümdür, o da Samsunspor için. 1987 sezonunda tam şampiyon olduk dediğimiz halde mutlu sona ulaşamayınca o güzelim kadro bir anda dağıldığında.
Yıldız oyuncular başka takımlarla anlaşma yoluna gittiler. Tam o sırada bize de A.Gücü takımı transfer teklifinde bulundu. G.Saray'ı 3 kez lig şampiyonu yapan efsane hoca Brian Birch'le anlaşan başkent ekibi 1988 senesi için çok iddialıydı. O tarihte Türkiye'nin en pahalı bonservisine sahip iki oyuncusundan biri olduğumuz halde ( 150 milyon lira) Ankaragücü takımı pazarlık yapmaksızın o bedeli ve bizim istediğimiz parayı vermeyi kabul ederek sözleşmeyi önümüze koydu. Onlara cevabımız şu oldu; Samsunspor kulübüyle çok güzel günlerimiz geçti, o yüzden onlarla gidip bir vedalaşalım, iki gün sonra döndüğümüzde mukaveleyi imzalarız.
Ertesi gün Samsun'a geldiğimizde ikinci başkan ile genel kaptandan şu sözleri işittik; Herkes gitti, eğer sende gidecek olursan kulübün anahtarlarını valiye teslim etmemiz gerekecek. Lafı uzatmayalım yeniden Ankara'ya döndük ve A.Gücü başkanı Nurettin Çarmıklı'ya 'Kulübümden izin almazsanız gelemeyeceğim!' diye son derece saçma bir mazeret sunduk. Haklı olarak bize şu soruyu sordular 'Senin istediğin ve bonservisinde yazılı olan parayı ödüyoruz, neden başkanından izin alalım?' Daha sonra bunu bizim daha fazla para kazanmak için yapmış olduğumuzu düşünmüş olmalılar ki, sözlerinin üzerinden 5 dakika geçmeden 'ne istersin?' diye yeniden pazarlığa başladılar. 17 senelik profesyonel futbol yaşantımızda tek utandığımız gün o gündür çünkü her ne kadar A.Gücü başkanının sahip olduğu holding binasından çok sevdiğimiz Samsunspor'da kalarak ayrılmış olsak bile, verdiğimiz sözden dönerek ayıp etmiştik.
O sezon bizden sonra rahmetli Muzaffer de imzaladı, Eskişehir'den Burhanettin alındı, B.Erol ve Emin kulüpte kaldı ve küme düşer denilen takım ligi 4'üncü bitirdi, kupa da final oynadı. Orada oynadığım dönemlerde tüm futbolcuların katkısıyla Samsunspor hep zirvede kaldı.
Vakt-i zamanında lig ve kupa mücadelelerinde şampiyonluğun eşiğine kadar gelmiş, ülkenin her yanında kendine has seyirci kitlesi yaratmış, büyük takımların kâbusu haline gelmiş bir takımı o hallerde görmek sadece sevenlerini değil herkesi yaralıyordu.
Lakin Samsunspor, hiç merak etmeyin bir yerlerden başını yine kaldırır ve olması gereken yere, Süper Lige yeniden döner, o noktada bizim en küçük bir şüphemiz dahi yok.
Uzun zamandır ABD'de de bulunuyorum. Burada bir üniversitede futbol eğitimi vermekteyim. Ancak kalbim her zaman Samsunspor ile birlikte...
Tüm Samsunluları sevgiyle kucaklıyorum...

Fatih Uraz - Eski Milli Kalecimiz
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: Ayberk - 12 Mart 2011, 11:35:39
Hep tanımak istediğim ve herkes tarafından da örnek alınması gerektiğine inandığım bir insan her şeyden önce. Kaleciliğiymiş yazarlığıymış bunlardan çok daha önde gibi geliyor bana insanlığı. Çıkıp da televizyonda konuşurken sabahlara kadar dinlenebilecek bir insan ayrıca. Kaleci olarak her Samsunsporlunun hatta Türk insanının hafızasında efsanedir zaten bana göre. Köşe yazılarını da beğeniyle okuyordum. Kitabı çıktı, onu da nasipse okumak istiyorum. Ne diyeyim gerçekten örnek insanlardan biri benim için. Yaptığı her iş, ona yakışıyor. Yaptıkları için Allah razı olsun, bundan sonraki hayatında da yardımcısı olsun  :)
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: mehmet yılmaz - 03 Haziran 2011, 02:21:16
(http://i1106.hizliresim.com/2011/6/3/1470.jpg)

(http://i1106.hizliresim.com/2011/6/3/1556.bmp)
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: kalptenþimþek - 06 Ağustos 2012, 14:02:26
(http://www.samsunspor.biz/resim/images/fatih1989.jpg)
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: özkan - 15 Kasım 2012, 10:02:00
Lig Tv'de kalecilere özgü program sunuyor  >l<
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: mehmet yılmaz - 15 Şubat 2013, 20:45:47
Fatih abi ile çok güzel bir röportaj yaptık.
Samsunspor Dergisinin Mart sayısında çıkacak. Sonrasında burada da yayınlarız.

Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: kalptenþimþek - 08 Mart 2013, 15:34:26
(http://www.samsunspor.biz/resim/images/6187110646.jpg)
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: Musti - 18 Mart 2013, 18:50:43
Fatih Uraz 1987 Yılı Dünyanın En İyi 7. Kurtarışı (Türkiye 0-0 İngiltere Maçı) (http://www.youtube.com/watch?v=EY8UiDmWETE#)
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: özkan - 19 Mart 2013, 02:13:42
Acaba kaleci antrenörü falan olmak gibi bir girişimi olmuşmu ? Lisansı falan varmı..Varsa buraya gelmek için çokmu yetersiz ?
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: cembaba - 20 Mart 2013, 01:02:01
Samsunspor Dergisi'nin bu ay ki sayısında çıkan Fatih Uraz röportajı:

http://www.samsunspor.biz/haber-Samsunsporlu_Fatih_Olmak_Benim_Icin_Bir_Sereftir_-9891- (http://www.samsunspor.biz/haber-Samsunsporlu_Fatih_Olmak_Benim_Icin_Bir_Sereftir_-9891-)
Başlık: Ynt: Fatih Uraz
Gönderen: sadece55 - 26 Mart 2013, 10:25:17
Bir 20 Ocak Paneline Gelse bence çok duygusal ve Katkılı bir panel olur