Bu Kent Bizimdir

Başlatan Aslankaya, 08 Mart 2013, 16:46:42

« önceki - sonraki »

Aslankaya


SÜLEYMAN SALUR


BU KENT BİZİMDİR

Bir kent düşünün. Nüfusun % 65' i tarımla iştigal ediyor ve hayatını
idame ettiriyor. Çukurova'dan sonra Türkiye'nin en önemli iki verimli ovasına sahip.

Türkiye'de mısır ve fasulye denilince ilk akla gelen bir kent.

Avrupa'da ve tüm dünya'da tütün konusunda alternatifi yok.

Meyvecilikde, fındık, kızılcık, kiraz, armut, şeftalisi ile zengin.

460 bin hektarlık bir orman arazisi ile çevrili.

Köylerinin 500'ü orman arazilerinin içinde yer almakta.

1970 yılından sonra sanayisi ile ön plana çıkmak gayreti içinde.

Ulaşımda ise kara, deniz, hava ve demiryolu ile bir kavşak noktası

Böylesine bir tarım potansiyeline sahip kentin gelişmemesi mümkün mü?

Mümkün elbette. Neden mi?

Çünkü yönetenler bir kaç yıl öncesine kadar doydukları değil doğdukları kentleri ön plana almayı tercih etmişler. Genel Müdürlükler dahi doğdukları kentlere taşınmış.


Teşvikli il olacağız diyerek yola çıkılmış, Kente müjde vermek için Ankara Samsun karayolunda ralli yapılmış, ancak hükümet "aa öylemi imiş, bizim haberimiz yok" şeklindeki tavrı nedeniyle, teşvik gözümüze sokulmuş ve bilahare de "hadi üzülmeyin sizi cazibe merkezi yapalım" diyerek bir parmak bal çalınmış.

Ağzımıza çalının bir parmak balın ise şekerden imal edildiği ortaya çıkmış,bu kez de bu sahte balın yerine "gerçekten size haksızlık yaptık, hadi sizi kalkınma ajansı ile ödüllendirelim" diyerek avutma yoluna gidilmiş.

200 milyon dolar civarında bir yatırım ile kente bir mobil santralin yapılmasına ruhsat verilmiş. Yatırımlar yapılmış. Duyarlı STÖ'lerin ve vatandaşların protestosu nedeniyle söz konusu santralin faaliyeti durdurulmuş, ancak devlet her ay bu yatırım için tazminat ödemek zorunda kalmış.

Ardından 1. sınıf tarım arazileri üzerinde yine zehir kusan santralin yapılmasına ruhsat verilmiş, kenti yönetenler ise söz konusu yatırım için gerekli prosedürlerin hızla yerine getirilmesine yardımcı olmuşlar.

Ruhsat için yetkiler olmadığı halde özel izinler çıkarılmış.Doğalgazın petrol türevi bir ürün olmayıp, nerede ise Çarşamba ve Terme ovlarında yetişen lahana ile eş değerde olduğu ispatlanmaya çalışılmış.

Tarm kenti, enerji kendi, sağlık kenti, turizm kenti, Amazonlar, Sülünler şeklinde bir kavram kargaşası yaratılmış ve kartvizitinde ne kenti olduğu veya olacağını bir türlü karar verilememiş.

İşte bu kent bizim kentimizdir.

Beğensek de beğenmesek de, sahipsiz olsa da olmasada,

Bu kent bizim kentimizdir. Bu nedenle gelin kente sahip çıkacakları yönetenler mevkiilerine gönderelim.

Samsunluluk bilincini taşıyanları koltuklara taşıyalım.


http://hedefhalk.com/root.vol?title=bu-kent-bizimdir&exec=page&nid=511874

kalptenþimþek

Alıntı yapılan: Aslankaya - 08 Mart 2013, 16:46:42
Samsunluluk bilincini taşıyanları koltuklara taşıyalım.[/b]
http://hedefhalk.com/root.vol?title=bu-kent-bizimdir&exec=page&nid=511874

çok kadir kıymet bilirmiş gibi, arkasından vuracak sezar bulamayan brütüs misali değil mi süleyman?..

Stoper

Şöyle bir baktığında artısı çok olan bir şehiriz fakat olumsuz yönleri de bir hayli fazla en basitinden demografik yapı.

seyf55

Biktim su sehrimizin kozmopolit yapisindan