Erdem Eynel; Bu şehirde dik durmak en zor iş!

Başlatan mehmet yılmaz, 24 Mayıs 2009, 17:29:36

« önceki - sonraki »

mehmet yılmaz

AlıntıErdem Eynel; Bu şehirde dik durmak en zor iş!
Sayın Erdem Eynel, röportajıma baslamadan önce bizi kırmadıgınız için tesekkur ederim. Sizinle bilinmeyenleri konuşmanın, hem bizim hem Samsunspor taraftarları için güzel olacağı kanısındayım.



Önce klasik sorularımızla başlayalım; Bilmeyenler için bize kendinizi tanıtır mısınız?

1- Beni hala tanıyamamışlara kendimi tanıtmayı elzem bulmuyorum, beni tanımayanlar bu zamana kadar neredelermiş ..

2- Bu tür sohbetler gerçekten beni biraz gerer, sanırım bir kişiyi kendine değil yanındakilere soracaksın, bu işi de sanırım resmi tarih yazıcımız biricik heredotumuz Mehmet kardeşimize bırakacağız, biz eylemlerimizle tarihe geçmeyi bi hak edelim o bizim tanıtımımızı yazmak şerefini bahşeder sonra bize.. Geçiniz..

Samsunsporla tanışma ve Samsunsporlu olma sürecinizi öğrenebilir miyiz?

Bizim bu takıma sevdamız bir süreç ile veya deneme yanılma ile olmadı, tribüne doğduk diyebilirim.. Kendimi bildim bileli bu takım taraftarıyım.. İlk gittiğim maçı hatırlamıyorum çünkü iki yaşındaymışım.. Babam her yıl kendi arkadaş grubu ile kombine alırdı ve benim için Pazar günü demek babamla maç gitmek, koca koca adamların yaptıklarını keyifle izlemekti.. Hem benim yaş grubumda olup, Samsunda doğup Samsunsporlu olmayı başaramamakta ayrı bir araştırma konusu olmalı...



19 Mayıs stadında unutamadıgınız bir anınızı anlatır mısınız?

O kadar çok var ki, orası benim için bir mabed,bir sığınak,bir tiyatro sahnesi gibi, tarih ve mekan hafızam çok ii değildir, Mehmet kardeşim gibi tarihi not etmeyi beceremem, o engin bilgi ve usta kalemi ile bunu çok ii yapar ,eh bize de o tarihi yazmak kalıyo.. Bursa'dan kupada sanırım bayağı bir fark yemiştik, sonra lig maçımızda onlarlaydı , maçta kapalı tarafında sataşmalara dayanamamış tellerden birbirimize girmiştik,maçtan sonra da bizim lisenin basket maçı var ( Namık kemal ) stattan çıkıp Yaşar Doğu da kendimi yeşil beyaz tribünde bulup kendi arkadaşımı ne lan yeşil - beyaz diye kaptırıp tokatlamamı, onun bana üç gün küsmesini unutamam, anlamamıştı garip..


Rahmetli ile beraber, başkanken Mazhar Başkanın cipinin içinde biraz nazikçe hatırını sormamız, yoğurtçu futbol şube sorumlumuz ile kendi kulübemizden yaptığımız kavgalar, bir Galatasaray kupa maçına maç akşam sekizde olmasına rağmen sabah 10 da gidip,yan saha maçları izlememiz,kuyruktan beton üstünde uyumalar, pazartesi bir Kocaeli maçı rahmetli ile bardaktan boşalırcasına yağmurda resmen yüzerek stada varmamız ve elli taraftar iki bin polisle maçı izlememiz... Anlatmakla bitmez sanırım..


Sizin için M. Teoman Taş ne demekti? Onu farklı kılan şeyler nelerdi ki ismini yaşatmak için bu kadar çaba gösteriyorsunuz?

Gerçekten onu tanımak şerefine ermiş bir insan olarak onu tanımlamamızın veya ne yaparsak yapalım onu tanımayanlara layığı ile anlatmanın bir yolunu bulamam... Samsun ve samsunspor maalesef onun kaybının kendisini bir basamak aşağıya çektiğini hiçbir zaman kavrayamayacak.. o, duruşu,hayata bakışı,felsefesi,idealistliği ve ne olursa olsun o Çerkeslere özgü beyefendiliği ile bu kirlenmiş zamana ait olmayan bir kişilik abidesi idi, onun ismini yaşatmamız için hiçbir şey yapmamız gerekmez, yaşarken insanlara verdikleri ile bunu kendi başardı, bizim amacımız onun yokluğu ile samsun ve samsunsporun kaybettiklerini, onlarca kişi bir araya gelerek elimizden geldiğince telafi etmek...




M.Teoman Taş Samsunlular derneğinin faaliyetlerini hepimiz takdir ediyoruz, rahmetli Teoman Abimizi kaybettikten sonra bu derneğin oluşma fikrini, oluşum süreci nasıl gelişti?

O acı günlerde aslında sevenlerinden hiçbiri ne yapacağını bilmiyordu, onu tanıyanlar inanın hepsi ne kaybettiğinin, ne kadar büyük bir kaybı yaşadığının farkındaydı, taziye evinde herkesin yüreğindeki fikri rahmetlinin annesi, hocamız bize miras etti, ''onun anısını yaşatın, o bu şehri ve takımı çok sevdi, onun yarım bıraktıklarını siz tamamlayın'' dedi ve inanın bu oluşum ne bir dernek, ne bir taraftar grubu ve de bir sivil toplum kuruluşudur, bu çatısı altında toplananlar için kutsal bir emanet, büyük bir dosta ödenen bir vefa borcudur...




Bu yola çıkarken yanınızda kimler vardı, ilk hedefleriniz neler olmuştu?

Öncelikle bizi aileden biri gibi gören ve maddi manevi desteklerini esirgemeyen taş ailesine çok teşekkür etmeliyim.. Sonrasında zaten kurucu üyeler olan arkadaşlarım ki bazılarımız inanın birbirimizi cenaze öncesi günü çok az tanırken rahmetlinin kaybından sonra öyle bir bağ ile bağlanan arkadaşlar olduk ki, tek tek isimlerini saymayacağım çünkü hiçbiri diğerinden kendini ayırmadılar veya öne çıkmadılar,sadece bir amacı hedeflediler ve son olarak rahmetli ile yaşarken tanıyıp onu seven camiamızın ve şehrimizin büyüklerinden, beklenmedik ve inanılmaz destekler gördük ..

Bizim tek bir amacımız var, görüşümüz,geldiğimiz yer,dünyaya bakışımız ve kim olduğumuza bakmadan bu şehirde yaşamanın bilinci ile ve bu kimlik için samsunsporun ne kadar önemli olduğunu bilerek, Samsun ve takım için ne iyi ise onu bulup gerçekleştirmek ve ne kötüyse kimden ve nereden geldiğine başkadan onun karşısında durmak..

Ve inanın öyle bir şehirde yaşıyoruz ki bu kadar kıvıran bir şehirde dik durmak en zor şey oluyor ve biz sadece bunu başarmaya çalışıyoruz..


Geçtiğimiz zamana bakacak olursak ne gibi faaliyetlerde bulunuldu ve bundan sonra ki planlarınız nelerdir?

Sanırım derneğimizin çalışmalarını yeteri kadar duyurabildik bu konuda yerel basında bize destek olan ağabeylerimize teşekkür ederiz, sadece şehir değil şehir dışındaki hemşerilerimizde faaliyetlerimizi takip edebildi, destek oldu ve kutladı,bu yüzden burada geçmişte yaptıklarımızı değil kısaca gelecek planlarımızı anlatmak isterim...

Samsun sorunları ile ilgili ne fikrimiz varsa bunu kimseden çekinmeden söylemeye devam edeceğiz ancak gelecekte daha aktivist olup biraz daha şehri çözüme iteceğiz...


Şehrin takımla kaynaşması için özellikle okullara bu sefer mümkün olursa ilçe okullarına samsunspor adını yardım ve etkinliklerle götüreceğiz..
Takımımızın içinde bulunduğu durum ile ilgili fikir ve çözümlerimizi de seslendirmeye ve bir yerleri rahatsız etmeye büyük bir zevkle devam edeceğiz.. Ancak benim bu dernek başkanlığını bırakacağım nokta,idealim,rahmetlinin adına açılan park için yapılan toplantıdaki konuşmam da dile getirdiğim,onun adını bir okulda görmektir ve bunu beş - altı yıllık bir sürede başarabileceğimizi düşünüyorum...




Şehrin derneğe olan yaklaşımı ne düzeyde, verilmesi gereken destek halk tarafından veriliyor mu?

Maalesef yine yeri geldiği için söylüyorum öyle bir şehirde yaşıyoruz ki, kimse yapılan iyi işlere ve ideallerine değil, menfaatlerine ve yakın durdukları isimlerin o an ki duruşlarına göre konum alıyor ve inanın birkaç idealist insan olarak çok yıpranarak ve hafif alayla doğru bildiğimiz yolda yürümeye çalışıyoruz, birkaç büyüğümüzün manevi desteği ve akıl hocalığı ile buradayız ve maalesef bunca faaliyete rağmen ne şehirden ve ne de onun önde gelenlerinden her şeyi bıraktık bir teşekkür bile alamadık..

Sivil toplumun hiç gelişmediği bir şehirde,her şeyin başka yerlerden beklendiği bir ortamda maalesef bunu üzülerek söylüyorum, şöyle bir bakarsanız sayın Sadi Subaşı üstadın dışında bizden başka faal olan bir sivil toplum örgütü yok..İki milyonluk bir şehirde on adet otuzunu aşmamış gencin bir yıl önce kurduğu bir denek en faal sivil toplum örgütü olmuşsa o şehirdeki vahamet ve boşvermişlik insanı korkutmalı,zaten sayın Sadi Beyin son kongrede altına çekinmeden imzasını atacağımız söz ve eylemleri yüzünden karşı karşıya kaldığı linç kampanyası ve karalama kampanyası nasıl bir şehirde deli dumrulluk yaptığımız göstergesi..




Dernek, süper ligde iken kurulmuş olsa idi, içinde bulunduğumuz durum daha farklı olabilir miydi sizce?

Dernek üyelerinin yaşı ve toplumdaki konumları on yıl sonra ulaşabilecekleri düzeyde olsa idi bu derneğin gücüne ve takım üzerindeki olumlu etkisine daha fazla katkı yapardı diye düşünüyorum, yani bu dernek daha emekliyor, büyüdüğünde ki etkileri daha büyük olacaktır...
Düşerdik belki yine ama bu kadar sessiz sedasız olmaz ve bunda parmağı olanlar bu kadar rahat olamazlardı diye düşünüyorum, son yerel seçimler ve bu seçim sürecinde samsunspor konusunun bu kadar öne çıkması kim ne derse desin bu derneğin başarısıdır, yıllardır kongreye gelmeyen belediye başkanları ve siyasiler hakkı tomaçın kara kaşı kara gözüne değil ki kendisi otuz yıldır ortadadır,bu derneğin eylemleri ile kendilerini mecbur hissettiklerindendir..



Kişisel olarak ilerleyen zamanlarda Samsunspor ile ilgili planlarınız nelerdir?

Kişisel olaraktan önce bu derneğin kurumsal yapısı ile Samsunspor üzerinde söz sahibi bir güç odağı olmasını sağlamalıyız, bu ileride buralardan sizlere sunmayı düşündüğümüz çalışmalarla yavaş yavaş ama kararlılıkla başaracağımız bir süreç.. Artık bu camianın üzerindeki ölü toprağını içindeki tüm solucan ve kemirgenleri ile atmasının zamanı geldi ve bunu ancak kurumsal bir güç olarak yapabiliriz.. Bu takım iyi yerlere gelip sağlam temellere kavuştuğundan kişisel olarak tek istediğim maratonda maç izleyen mutlu bir taraftar olmak...



Samsunsporun içinde bulundugu durumdan kurtulması için ne gereklidir size göre?

Geçmişi ile isimlere takılmadan hesaplaşmalı ve büyük bir camia olduğunu hatırlayıp sürüklendiği dilencilik konumundan kurtulması gerekir.. Hastalıklı ve artık işlemediği görülen üye listesi ve kongre sisteminden kurtarılmalıdır ve en önemlisi bu camia büyük bir şehri temsil eden büyük bir kulüp olduğunu hatırlayıp yirmi kişinin oyuncağı olmaktan çıkartılmalıdır.. Sizi bilmem ama benim aynı isimlere ne sabrım kaldı ne de inancım..



Samsunspor'un eski şaaşalı gunlerine dönebileceğine dair umudunuz var mı?

Arkadaşlarım bana kızıyorlar kötümsersin diye ama bence daha dibi görmedik.. Bu camia ölüm gösterilip kansere razı bırakıldığı ve buna ses çıkarmadığımız sürece bir kanserli gibi yaşamaya mahkumdur.. Herkes layığı ile yönetilir ve bu kulüp yapısı ile kimse kızmasın ama bizim yerimiz kabul edilebilir, şu an kaderimiz tayin edenlere federasyon bank asya da 15. liği versin göbek ata ata kabul etip maçlara çıkmazlar.. durumumuz bu.. ama umudum olmasa bu kadar aktif bir taraftar olmazdım.. gerek dernek için ve gerekse siteden tanıştığım taraftar kardeşlerimle bu kulübü güzel günlere taşıyabileceğimize inanıyorum... yeterki benim onlara inandığım kadar onlarda kendilerine inansınlar ve hamle sıramız geldiğinde ki bu şartlara göre bence yakın yıllar içinde mecbur kalabileceğimiz bir süreç olacaktır, bizimle birlikte kafalarını taşın altına sokmaktan korkmasınlar... gerçekten bizim bir umut ışığına ihtiyacımız var ve şairin dediği gibi sen yanmasan ben yanmasam,nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..




Bir taraftar olarak, tribunde kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Arife tarif gerekmez.. Sanırım sen dahil tüm arkadaşlar biliyorlar biraz deli olduğumu..
Biz zaten deli olduğumuz için biraz kaybettik bu hayatta, ince hesap,menfaat hesabı yapmadık, kendimizi sevdirelim diye hareketlerimizi kısıtlamadık, ileride kim neder demedik bunu yapmazsak ,bunu demezsek ileri de aynaya nasıl bakacan dedik, bu yüzden hayata nasıl baktıysak maçı da öyle izliyoruz sanırım, yaşıyoruz biraz...



Samsunda maç kaçırmadıgınızı biliyoruz, deplasmanlara gitmeye çalışıyor musunuz?

Kesinlikle çalışmıyorum, deplasmanlara gitmiyorum.. Deplasman fedakarlık isteyen bir eylemdir... Hazırlık,dayanışma,aile ve işinizden fedakarlık gerektiren meşakatli bir iştir.. Neden katlanır buna taraftar,bu kadar çile, gerektiğinde kavga edeceğini,dayak yiyeceğini bile bile para,emek,mesai harcayıp niye maça gidersin,bi umudun bir inancın vardır, ben bu takımı desteklersem eve zaferle dönerim, çağdaş zaman seferleridir deplasman.. Ercümentin korkak futbolu ile sefere çıkmak tanka kılıçla saldırmaktır, ne demiş fıkrada adam, ''bizi buraya deli olduğumuz için kapattılar salak olduğumuz için değil'' o yüzden bu takım on kişilik Kasımpaşa ya karşı oyuna defans soktuğu sürece, bu pro lisanslı günlerde ben kaleyi korumayı tercih ediyorum ve deplasmana gitmiyorum...

Nam-ı diğer Maraton Başkanımla bu güzel röportajı yapmak benim için onurdur, umarım sizlerin merak ettiklerinize de cevap olabilmişizdir.. Tekrar Teşekkürler Başkanım..

Mustafa Kar

http://sadecesamsunspor.com








Ulusal bir gazetenin haftasonu ekinde yer alan çok hoş bir söyleşiden bile daha hoş olmuş. Yüreği Samsun ve Samsunspor için çarpan idealist ve genç bir avukatın kaliteli cümleleri bunlar. Tanıdığım için müşerrefim Erdem Başkanı. Sahici bir sevda onunki, isyana hazır ama icraat da ortaya koyan kutlu bir sevda...

AntZ

Güzel hazırlanmış sorulara daha da güzel cevaplar, severken dik duruşun, acı çekerken gülmenin, hatta sevmenin tarifini yapmış Erdem Abi. Yüreğine sağlık Maraton başkanım. "Ercümentin korkak futbolu ile sefere çıkmak tanka kılıçla saldırmaktır..."  :P Ne güzel söylemişsin abicim.

Akyol

Müthiş bir röportaj olmuş eline sağlık Mustafa  ;)

beşnumara

maraton başkan ağzına sağlık bazı sorunları ve çözümlerini çok güzel dile getirmişsin.mustafa inan çok zevk aldım okurken ama en çok da bu röportajın arka planını merak ediorum :D kamera arkası gibi yani ;) eminim çok zevkli olmuştur.

**KaR6**

arkadaslar, henuz 2.roportajım olmasına ragmen begenmeniz beni sevindiriyor.. ayrıca siz de denemek isterseniz yaptıgınız roportajları seve seve yayımlarım haberiniz olsun :)

Sempatik Bengülü


Akyol

Mustafa sitemiz değişiyor ya aslında e-dergi gibi bir bölüm olsa ve o bölümde her ay bir konuk olsa onunla soru-cevap yapılsa senin bu konuda portföy'ün olduğunu düşünüyorum mesela tarihten,günümüzden röportajlar resimler hem site için hemde senin yapman açısından bir öneri  ;)

**KaR6**

Alıntı yapılan: AKYOL55 - 24 Mayıs 2009, 23:31:36
Mustafa sitemiz değişiyor ya aslında e-dergi gibi bir bölüm olsa ve o bölümde her ay bir konuk olsa onunla soru-cevap yapılsa senin bu konuda portföy'ün olduğunu düşünüyorum mesela tarihten,günümüzden röportajlar resimler hem site için hemde senin yapman açısından bir öneri  ;)


kardeşim, goruntu olsun diye açmadım diğer siteyi değil mi :) elbette planlarım var ve bir tanesi de dediğin şey, ilerleyen zamanlarda bomba röportajlarla gelicem ve bunları seve seve burada yayımlayacagım zaten, blog olarak acılan site, buranın yancısıdır, organik baglıdır :)

oranın acılmasının tek sebebi tum yazılan yazıların sorumlulugunun bana ait olması ve kendimi engellemeden istediğimi yazabileceğim bir platform olmasıdır buranın tarafsızlıgına ve duzeyine gölge düşürmeden..

oraya koyacagım her kelime forumumuza katkı sağladıgı zarar vermediği sürece kaynak bile gösterilmeden burada yayımlanır zaten ;)

Akyol

Burda seni engelleyenlerden dem vurmuşsun mustafa bir gün senle bir röportaj yapalım bu kişileri halka duyur   :D Git gide daha güzel işler yapılıyor valla helal olsun ne diyeyim...

**KaR6**

beni engelleyen tek şey kendimdir akyol kardeşim ;)

sağolasın, özellikle yenilenmiş samsunspor.biz mükemmel olacak..

Kaya

Gerçekten çok akıcı ve bizleri anlatan bir söyleşi.Mustafa kardeşimize düşüncesi ve soruları başkanımıza da güzel cevapları için teşekkür ederiz.

AntZ

27 Mayıs 2009, 07:13:18 #11 Son düzenlenme: 27 Mayıs 2009, 07:15:31 Ant55
Alıntı yapılan: **KaR6** - 24 Mayıs 2009, 23:57:31
beni engelleyen tek şey kendimdir akyol kardeşim ;)


İşte bu, işte Samsunspor ruhu bu  ;)
Bu aralar bu söz bu şehirde tersine uygulanıp, Samsun kendi kendini engellese de bir gün uyanıp doğru uyguladığımızda Mustafa gibi olacağız, kimse tutamayacak bizi  ;D

ali ihsan


europe_55

Cok güzel bir röportaj olmus...

Samsunspor.biz Ailesi oldukca SAMSUNSPORUMUZUN sirti asla yere gelmeyecektir!!!

Iyiki varsiniz, iyiki variz!!!

YASASIN SAMSUNSPOR, YASASIN SAMSUNSPOR.BIZ!!!