Mete Adanır

Başlatan yönetici, 20 Ocak 2007, 16:05:33

« önceki - sonraki »

yönetici

20 Ocak 2007, 16:05:33 Son düzenlenme: 18 Mayıs 2008, 14:44:40 samsuni
20 Ocak şehitlerimizden Mete Adanır hakkındaki düşünce ve duygularınızı Kıbrıs'ta gazeteci olan abisi Eralp Adanır'ın eadanir@kibrispostasi.com elektronik posta adresine gönderebilirsiniz.

hasselbaink

Bu akşam TV'de zap yaparken bir baktım Mete'nin G.Saray'a attığı gol. Genç Kıbrıs adlı TV kanalında Mete Adanır için bir program hazırlamışlar. Programa Mete'nin ağabeyi de katılmıştı. Adana'dan ve İzmir'den arayanlar oldu. Ben de bir Samsunsporlu olarak aramak istedim ancak telefonları sürekli meşgul çaldığı için konuşamadım. Sanırım Mete için bir kitap çıkarılmış. Mete'nin İngiltere'ye transfer olduğ ama Rumların engellemesi nedeniyle oynayamadığını anlattılar. Bizim yöneticilerimizin bu kadar duyarsız olmasına ise şaşmamak elde değil.

Allah gani gani rahmet eylesin tekrar.

yönetici

Fatih Uraz'ın daha önce Zaman kitaptan çıkan "Kaleciyi Vurun" adlı kitabında kazada kaybettiğimiz Mete Adanır ile ilgili yazmış olduğu bir yazı var. Fatih Uraz Samsunspor kalecisi olarak otobüste bulunanlar arasındaydı bilindiği gibi..
AlıntıMete'nin rüyası

Samsunspor takımıyla sezon başı kamplarını ya Uludağ'da yapardık, ya da, Belgrad'a 77 kilometre uzaklıktaki çok sevimli bir şehre giderdik. 1988 senesinde yönetim tercihini Uludağ'dan yana kullandı. Her gün sabah ve akşam çift idman yapıyoruz. Otelde bir sahah giyinip aşağıya indim. Mete tek başına oturuyor.
- Günaydın Mete.
- Günaydın Fatih, sana bir şey soracağım.
- Sor.
- Şimdi olmaz. İdmandan dönünce bana hatırlat da sorayım.
İdmanı bitirip otele döndük. Sonra Mete'nin yanına gittim.
- Ne anlatacaktın?
- Dün gece bir rüya gördüm.
- Hayırdır inşallah.
- Sen ve ben ölümü bekliyorduk, Sen 'La havle vela kuvvet' gibi bir şey söyledin, kurtuldun. Ben kurtulamadın.
...Samsun'a dönünceye kadar bana müsaade et. Yorumunu öğrenir sana söylerim.
Samsun'a dönünce ilim sahibi olduğuna inandığımız bir hocamıza rüyayı anlattık. "Bu bir çağrıdır." dedi.
Ben de gidip bu yorumu Mete'ye anlattım.
Tam 5 ay sonra 20 Ocak 1989 günü ben otobüsün 4. sırasında sağ tarafta uyurken, rahmetli Mete'nin sesiyle uyandım: Vuruyoruz.
Bir baktım ki, kamyonla burun burunayız. Rahmetli uyanık olup da olayı görmenin heyecanıyla ayağa kalkmıştı. Sonrasında sadece koltukların asasında sıkışıp kaldığımı... ve hastanede gözlerimi açtığımı hatırlıyorum. Mete benim kadar şanslı olamamış, kafasını tavana vurmuştu.

Fatih Uraz - Kaleciyi Vurun



Mete Adanır da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunan kabri başında anıldı. (2007)

mehmet yılmaz

Mete Adanır bir kıbrıs Türk'üdür. Kıbrıs futbolunun yetiştirdiği en önemli oyunculardan birisidir ve Türkiye'de Samsunspor'dan önce Altay ve Konyaspor takımlarının da formasını giymiş; Konyaspor'da iken 2. Lig gol kralı olmuştur.

Samsunspor'a 1987-88 sezonunda gelen Mete, takımımızın o güne dek türlü oyunlar sonucu bir türlü mağlup edemediği G.Saray'ı ilk defa yendiği karşılaşmadaki galibiyet golümüzü atarak Samsunspor taraftarının gönlünde özel bir yer edinmiştir.

Kendisini tanıyanların son derece efendi ve sportmen bir kişilik olarak tanıttığı Mete, 20 ocak 1989 tarihindeki acı kazada, hayatının baharında aramızdan ayrılmıştır. Kabri, Kıbrıs'ta bulunmaktadır.

Kıbrıs'ta gazetecilik yapan ağabeyi Eralp Adanır, Mete'nin biyografisinin yer aldığı bir kitap çıkarmıştır.

Aşağıda basında Mete ile ligili olarak yazılmış bazı metinleri bulacaksınız...

Alıntı"Sonrasında tek hatırladığım sahne futbol sahalarının gördüğü en centilmen futbolculardan birisi olan ve bir sıra önümde oturan Mete'nin, "Vuruyoruz." demesiydi.
Aylar önce rüyasında beraberce ölümü beklediğimizi, benim kurtulduğumu kendisinin ise öldüğünü görecek kadar temiz kalpli olan doğru bir adamın rüyası aynen çıkıyordu. Uyumakta olan ben çok kısa bir zaman dilimi içerisinde oturma pozisyonuna geçiyor, bu sayede koltukların arasında sıkışarak bir yere çarpmama şansına sahip oluyorken, rahmetli arkadaşım olayı net görmenin ve de kaderin çağrısı neticesinde ayağa kalkıyor, başını tavana vuruyor ve yaradanına dönüyordu. "
Fatih Uraz - Zaman 20 ocak 2005



AlıntıMete'nin rüyası

Samsunspor takımıyla sezon başı kamplarını ya Uludağ'da yapardık, ya da, Belgrad'a 77 kilometre uzaklıktaki çok sevimli bir şehre giderdik. 1988 senesinde yönetim tercihini Uludağ'dan yana kullandı. Her gün sabah ve akşam çift idman yapıyoruz. Otelde bir sahah giyinip aşağıya indim. Mete tek başına oturuyor.
- Günaydın Mete.
- Günaydın Fatih, sana bir şey soracağım.
- Sor.
- Şimdi olmaz. İdmandan dönünce bana hatırlat da sorayım.
İdmanı bitirip otele döndük. Sonra Mete'nin yanına gittim.
- Ne anlatacaktın?
- Dün gece bir rüya gördüm.
- Hayırdır inşallah.
- Sen ve ben ölümü bekliyorduk, Sen 'La havle vela kuvvet' gibi bir şey söyledin, kurtuldun. Ben kurtulamadın.
...Samsun'a dönünceye kadar bana müsaade et. Yorumunu öğrenir sana söylerim.
Samsun'a dönünce ilim sahibi olduğuna inandığımız bir hocamıza rüyayı anlattık. "Bu bir çağrıdır." dedi.
Ben de gidip bu yorumu Mete'ye anlattım.
Tam 5 ay sonra 20 Ocak 1989 günü ben otobüsün 4. sırasında sağ tarafta uyurken, rahmetli Mete'nin sesiyle uyandım: Vuruyoruz.
Bir baktım ki, kamyonla burun burunayız. Rahmetli uyanık olup da olayı görmenin heyecanıyla ayağa kalkmıştı. Sonrasında sadece koltukların asasında sıkışıp kaldığımı... ve hastanede gözlerimi açtığımı hatırlıyorum. Mete benim kadar şanslı olamamış, kafasını tavana vurmuştu.

Fatih Uraz - Kaleciyi Vurun



AlıntıEmin Kar: Bakın ben iki yıl önce bir vesileyle Kıbrıs'a gittim. Mete, çok dürüst ve efendi bir çocuktu ve biliyorsunuz, Kıbrıslıydı ve kabri oradadır. Orada ailesiyle görüştüm. Tabii ben zannettim ki, bize büyük bir ilgi gösterilecek. Evet, misafir ettiler ama şunu gördüm; ailesi halen 1989'da... Çok üzülmüşler; her hallerinden belli. Samsun'un tavrına daha çok üzülmüşler. Epey şey anlattılar bana. Rahmetliye üzülmeye fırsat bulamadan hukuki sorunlarla uğraşmışlar bir de. Zaten varlıklı bir aile; paraya pula ihtiyaçları yok! Mete'nin dairesini o zamanki haliyle muhafaza etmişler. Spor ayakkabısı, televizyonu, eşyaları, fotoğrafları... Her şeyi o odada... Hatta arabasını bile elde tutuyorlar. Mete ile ilgili küçük bir kitap bastırmışlar. Bir nevi müze yani. Ayrıca Mete Adanır Vakfı kurmuşlar ve evin alt katında birkaç tane üniversite öğrencisini barındırıp, burs veriyorlar. Muazzam bir şey... Aile bana "bize maddiyat değil maneviyat lazımdı; Samsun Mete'yi unutmamalıydı" dedi. Mete o zaman yeni nişanlıydı ve onunla ortak hayalimiz futbolu bıraktıktan sonra Kıbrıs'a yerleşmekti. Oysa bizim takım Kıbrıs'ta kamp yaparken en fazla yarım saat mesafedeki Mete'nin kabrine bile gitmeyi akıl edemediler. Hangi Mete bu? G.Saray'ı tarihimizde ilk defa onun golüyle yendiğimiz Mete...

Kasım Çıkla: Emin Abi hani maçtan sonra TRT'ye röportaj vermişti Mete. Sağ taraftan Uğur arkadaşımızın pasıyla demişti... Uğur soyunma odasında ona "beni de söyle, beni de söyle" deyip duruyordu da oda söylemişti hani...( Gülüşmeler)

Emin Kar- Kasım Çıkla röportajı Sporvizyon - samsunspor.biz



AlıntıTelevizyonumuz vardı; ama neden olduğunu hatırlayamadığım bir sebepten dolayı radyonun haberlerini dinliyorduk. Bayan sunucunun sözlerini büyük bir sükut içinde dinledik: "Malatya deplasmanı için yola çıkan Samsunspor kafilesi Havza ilçesi yakınlarında trafik kazası geçirdi. Kazada, otobüs şoförü Asım Özkan, teknik direktör Nuri Asan, futbolculardan Muzaffer Badalıoğlu ve Mete Adanır hayatlarını kaybetti. Yaralı futbolcular Samsun Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındılar."


Mete, Tanju'dan sonra yeni golcümüzdü. Ne kadar doğru bilmiyorum; ama herkes Kıbrıslı ve ayrıca Rauf Denktaş'ın yeğeni olduğunu söylerdi. Şehir için çok önemli bir isimdi; çünkü Samsunspor, Galatasaray'ı tarihinde ilk defa onun attığı golle yenmişti.

Mehmet Yılmaz - Zaman Sporvizyon


Allah rahmet eylesin... Ne güzel insanmış!

veis

allahım yatdıkarı yerleri cennet mekanı yapsın.

jean

insammah mekanlari cennet olur o donemler ne kotudur herkles samsunsporu konusuyordur yasayamadik o gunleri

supporter

Kıbrıs'taki mezar başında da Samsunspor bayrağını görünce duygulanmamak elde değil. Mete Adanır'in ne kadar duygusal olduğu Gs maçından sonraki röportajda da kendini belli ediyor. Biz böyle candan içten futbolcularımızı çok özlüyoruz.

sezer-55

stadyum tıklım tıklım doluydu rakip galatasaray maçın başlarında tanju maraton tribününe el kol hareketi yapıyor takacam diyordu  maçın 85.dakikası uğur sol taraftan tanjudan kaptığı topu sürdü sürdü sürdü rahmetli Mete ADANIR ceza sahası içinden topa sol ayağıyla yatarak vurdu ve şehir tarafındaki kaleye topu ağlara bırakmıştı. Samsunspor 1-0 öndeydi. stadyumu karnaval yerine çevirmişti ve hakem Erman Toroğlu maçı 8-10 dakika yalandan yere uzatmıştı. O maç sabaha kadarda oynansa yine öyle bitecekti.Allah gani gani rahmet eylesin çok iyi bir futbolcuydu ve anlatılanlara görede çok iyi bir insan.Mekanı cennet olsun.

piyanist

Mekanı Cennet olsun.Bi mail de ben attım.Kıbrıstaki Samsunspor bayraklarını görünce bende sevgili supporter gibi çok duygulandım.Hepsinin Mekanı Cennet olsun.Değil 18 100 Sene geçsede bu taraftar sizi unutmaz.Rahat uyuyun...

mehmet yılmaz

Bir kazanın ardından 4 otomobilin hikayesi

Geçtiğimiz haftaki sayımızda Samsunspor kafilesinin 20 Ocak 1989'da yaşadığı büyük kazadan bahseden bir röportaja yer vermiştik. Samsunspor'un eski kaptanlarından Emin Kar'ın anlattıkları arasında, otomobil hikâyeleri de vardı. Biz de bu hafta, o röportajda satır aralarında kalan otomobil hikayalerine geniş yer verelim istedik.

İşte, o otomobillerden biri, kazada hayatını kaybeden futbolculardan Mete Adanır'a ait. Kıbrıslı olan ve 1961'de doğan Mete, Türkiye'de Altay ve Konyaspor formalarını giymiş, 1987-88 sezonunda Samsunspor'a transfer olmuştu. Kabrinde "KKTC'yi yıllarca Türkiye liglerinde şerefle temsil etmiş medar-ı iftiharımız, sevgili evladımız... Ruhun şad olsun" yazan, iyi bir futbolcu olmasının yanı sıra akil bir kişi olan Mete'nin efendiliğini onu tanıyan herkesten duymanız mümkün. Genç yaşta aramızdan ayrılan futbolcu için ailesi bir vakıf oluşturdu: Mete Adanır Vakfı... Ayrıca Kıbrıs'ta gazetecilik yapan ağabeyi Eralp Adanır da Mete'nin hayatını anlatan bir kitap hazırladı. Çünkü o, 80'lerde Kıbrıslı gençlerin en önemli futbol örneklerinden biriydi. Ailenin gerçekleştirdiği en önemli güzelliklerden biri de Mete'nin eşyalarının aynen muhafaza edilmesi idi. Bunlar arasında çok sevdiği BMW marka otomobili de var. Aile için çok büyük bir manevi kıymeti haiz olan otomobil halen Mete'nin evinin bahçesinde duruyor; bir saygı ve bir sevgi ifadesi olarak... Kim bilir, Mete'nin, o otomobilin de içinde bulunduğu ne güzel hayalleri vardı!

Bir başka otomobilin kahramanı ise F.Bahçe'nin eski futbolcularından Turhan Sofuoğlu. Kazanın ardından Türkiye genelinde Samsunspor'a çok ciddi bir alaka gösterilmişti. Kulübün ligde kalma hakkı saklı tutulurken, bugünki Samsunspor Nuri Asan Tesisleri'nin yapılmasına kapı açacak maddi yardımlar da olmuştu. Kazanın olduğu sezon F.Bahçe, gol rekoru kırarak şampiyonluğa koşuyordu. Ligin bitimine birkaç hafta kala Sarı-Lacivertliler 100. golün eşiğine gelmişti. O zamanlar şimdiki kadar yoğun bir medya bombardımanı olmasa ve 'televole' kültürü henüz hayatımızı işgal etmese bile futbolun magazinel yönü elbette vardı. İşte, Sarıyer maçı öncesindeki iki haftalık süreçte '100. golü kim atacak?' başlıklı bir medya kampanyası başlatıldı. Trabzonspor'un eski başkanlarından Mehmet Ali Yılmaz'ın sahibi olduğu Güneş Gazetesi de 100. golü atacak F.Bahçeli futbolcuya Suzuki marka sıfır km (1990 model) bir otomobil vereceğini açıkladı. Tabii bu arada 'Ya golü rakip kendi kalesine atarsa ne olacak?' diye de sorulmadı değil!

Nihayetinde, F.Bahçe'nin defans oyucusu Turhan'ın attığı gol, sorunun da cevabı oldu. İşte, Turhan'ın bu golünden sonra yine insani yönü kuvvetli bir açıklama geldi ve Rambo Turhan, "Arabayı, acılarını biraz hafifletebilmek amacıyla arkadaşlarımla birlikte Samsunspor'a hediye ediyoruz." dedi. İşte, söz konusu bu otomobil, uzun süre Samsunspor'un kulüp hizmet işlerinde kullanıldı. Ancak son bir yıldır bir nevi emekliye ayrılmış durumda. Aracın sembolik bir kıymeti mevcut ve Samsunspor Tesis Müdürü Mustafa Oral'ın açıklamasına göre ileride kurulabilecek olan Samsunspor Müzesi'nde kendisi olmasa bile fotoğraflarının sergilenmesi düşünülüyor.

Diğer iki otomobil ise, geçen hafta röportaj yaptığımız kaptan Emin Kar'a ait. Kazanın ardından hayatının baharında tekerlikli sandalyeye bağlanmak zorunda kalan Emin Kar'ın otomobilleri daha ilginç. 1989'dan 2001'e kadar kullandığı özel yapım otomobil, ilk yıllarda Türkiye'de pek göremediğimiz türden bir araçtı. Yurt dışından gelişinde epey bir prosedür zorluğu yaşamış Emin kaptan... Yıllarca Samsunspor maçlarını kırmızı arabasıyla sahanın kenarından takip eden Emin Kar, 2001'de ise şimdiki otomobilini almış. Özel plakalı engelli araçları oldukları için alım şartları da gayet uygun olan bu otomobili Samsun'da maçlara giden herkes tanır. Çünkü Emin Kar, Samsunspor'un her maçını kapalı tribünün önüne çektiği aracının içinde büyük bir heyecanla takip ediyor. Gerçi son yıllarda bu heyecanının yanına bir de hüzün eklenmedi değil. Zira, çok sevdiği Samsunspor hem Süper Lig'e veda etti hem de eski şaşaalı günlerini mumla aratıyor. Ama yine de Samsunsporluluk kültüründe pes etmek olmadığını vurguluyor. Şayet sizin de yolunuz birgün Samsun'a düşer ve 19 Mayıs Stadı'nın yolunu tutarsanız, 'Bu araba stadın içine nasıl girmiş?' demeyin sakın. Çünkü, o arabanın sadece plakası değil, bizatihi içindeki kişi çok özel!

Katkıda bulunan: Murat Bodur (Cihan Kıbrıs Muhabiri)
-----------------------------------------------------
ARABALARLA İLGİLİ NE DEDİLER?

Arabayla ilgili ortak kararımız vardı

Turhan Sofuoğlu (F.Bahçeli eski futbolcu): O sezon biz 103 golle rekor kırarak şampiyon olmuştuk. Ancak devre arası Samsunspor'un geçirmiş olduğu kaza bizleri çok üzmüştü. 100. gole çok az bir süre kala Güneş Gazetesi, '100. golü kim atacak?' diye bir kampanya başlatmıştı ve golü atacak olana bir otomobil armağan edecekti. Biz de hafta içi idmanlarda arkadaşlarla konuşmuş ve "Golü kim atarsa atsın, acısını azaltmak adına Samsunspor'a bağışlayalım!" demiştik. O zaman Rıdvan, Hasan, Aykut, Hakan, Oğuz gibi golcü oyuncular vardı; ancak o gol bana nasip oldu. Zaten ben de golü ilk devre atmıştım ve hemen devre arasında canlı yayında arabanın anahtarını bile elime almadan "Otomobili, aldığımız ortak karar doğrultusunda Samsunspor'a veriyoruz!" şeklinde bir açıklama yapmıştım. Sağ olsunlar, Samsun'a her gidişimde bana alaka gösterir Samsunsporlular... İlginçtir, o sezon F.Bahçe'nin gol atamadığı tek takım Samsunspor'du. Çünkü, İstanbul'daki ilk maç 0-0 bitmiş, rövanşa ise maalesef Samsunspor çıkamamıştı.

Arabamı gümrükten zor almıştım

Emin Kar (Samsunsporlu eski futbolcu): Kazadan sonra tekerlekli sandalyeye bağlı kaldım. Ancak yine de otomobil ihtiyacım vardı. O yıllarda bu tür otomobiller Türkiye'de üretilemediği için biz de Almanya'ya sipariş verdik. Otomobil kısa süre içerisinde geldi ama asıl sıkıntı ondan sonra başladı. Bir aya yakın limanda bekletildi araba. Sonra da benim sakat olduğumu ispatlamak için Ankara'ya gitmem icap etti. Orada bizi binbir meşakkatle 4. kata çıkarıp muayene ettiler. Uzunca bir süre bekledik ama işlemler bir türlü gerçekleşmedi. Sonra o zamanki Hürriyet Gazetesi muhabiri Davut Aktaş, 'Emin, sakat olduğunu ispat edemiyor!' diye bir haber yapınca hemen iki gün içinde arabayı verdiler bana. Tabii o dönemde birileri bu tür arabaları kaçak olarak sokmuş ülkeye. O yüzden çok sıkı denetimler vardı. Çünkü, bu arabalar vergiden muaf ve biz piyasa değerinin çok altında alabiliyoruz bunları. 2001'e kadar o kırmızı BMW'yi kullandım ve sonra da şimdiki arabamı aldım. Ama çok şükür artık Türkiye'de bu işler kolaylaştı.

Siyah otomobili hâlâ saklıyoruz

Eralp Adanır (Mete Adanır'ın ağabeyi-gazeteci): Mete'nin hatırasını yaşatmak amacındayız. Bu amaçla onu anlatan bir kitap hazırladık ve bir de burs vererek öğrenci okuttuğumuz bir Mete Adanır Vakfı kurduk. Çok sevdiği otomobilini de saklıyoruz. Türkiye'de çıkan haberleri takip etmekte zorlanıyoruz. Bu yılki 20 Ocak'ta 18 yıl içinde ikinci defa yağmur yağdı. Biz de rahmettir düşüncesiyle Mete'ye yorduk bu yağmuru.  

Sporvizyon
Sayı: 169
Bölüm: Haberler


Emin Kar Stadyumda maç izliyor


FB'li Turhan'ın Samsunspor'a hediye ettiği otomobil


Emin Kar'ın 1989'da aldığı araba


Mete Adanır'ın KKTC'deki arabası

radikal-fma

meteyi hiç unutmadık allahı rahmeti seninle olsun dualarımız seninle SEN SAMSUNUN EVLADISIN

samsunlu56

ben 13 yil once kibrisa yaptigim bir seyahatte metenin mezarini ziyaret ettim. ailesinede kisa bir ziyarette bulunup bassagligi dileme imkanim oldu. NUR ICINDE YATSIN. onu cok seven  bir nisanlisi vardi.ailesinin yillardir Rahmetlinin anisini bukadar taze tutmasini cok takdir ediyorum.

hasselbaink





Mete Adanır ve kazada kaybettiğimiz diğer değerlerimiz anısına 20 Ocak 1989 Gençlik Parkı'na dikilen anıt yazı.

veis

trt deki röportajına bakıyorumda mete abinin yüzünde nur varmış ya böyle adamlar lazım samsunspora yüregiyle oynayan şimdiki topçularımıza bakıyorumda formaları ıslanmıyor bile tekrar allah ragmet eylesin mekanı ve mekanları cennet olsun en önemliside samsunsporumuzun tarihini yüceltdikleri i.in allah razı olsun.

celebi

Mete hem kişliği ile hem futbolu ile örnek futbolculardan birisiydi.