Asıl Şimdi, İsmail Başkan / Çözüm O’nda

Başlatan yönetici, 07 Aralık 2009, 20:06:09

« önceki - sonraki »

yönetici

07 Aralık 2009, 20:06:09 Son düzenlenme: 08 Aralık 2009, 21:03:22 samsuni
AlıntıAsıl Şimdi, İsmail Başkan

Camiamız şanlı tarihinin en karanlık günlerini yaşamaktadır. Yıllardır şeref ve başarının sembolü olan ismimiz, şimdilerde çaresizlik ile birlikte anılmaktadır. Bu tablonun sorumlusu olan ve kendine yönetim diyen trionun ise bu süreçte söylediği tek doğru söz "şehrin takıma sahip çıkmadığı" dır. Doğrudur; çünkü bu şehir, bu takıma gönül veren bizler, kendilerine yönetim diyen, ancak; ne sayıları, ne isim ve geçmiş icraatları, ne ekonomik ve sosyal güçleri ve ne de yönetimi ele geçiriş yöntemleri bu şanlı camiayı yönetmeye kadir olabileceklerini gösterirken, bu gerçekleri görmezden gelip, bu trionun, bu camiayı bu günlere getirmesine o veya bu şekilde göz yumduk, seyirci kaldık.

Şu açıkça bilinmelidir ki bu trio, yönetimi bırakmamaya kararlıdır. Bu büyük camianın bu durumda olmasının sebebi yönetilememek değil, bilerek yönetmemektir. Bu durum ise tüm tepki, gerçekler ve kendi bırakıyoruz beyanatlarına rağmen, giriştikleri transfer işleri ile gitmeyeceklerini belli eden yönetime karşı, tüm güç ve kararlılığı ile tepki koyacak biz samsunluların çabası olmadan sonlanmayacaktır.

Aklı başında, takımını seven ve gelecekte var olamayan bir camia taraftarı olmak istemeyen, www.samsunsporluyduk.biz üyesi olmak istemeyen herkes, artık bu yönetilmemeye dur denilmesinin farkındadır ve yine bu kişiler, bu işin bayraktarlığının tek bir isme düştüğünü bilmektedir, kavramaktadır.

O isim, tam da o isim olduğu için buna mecburdur. Bu camiayı yıllarca sürdürdüğü dik duruş ve icraatları ile büyüten isim, şimdi, eseri, evladı can çekişirken geride duramaz. Bu eserin mimarı, evladı gözlerimizin önünde yok edilirken hangi haklı bahanenin, hangi mantığın arkasına sığınabilir?

Samsunsporu tutmanın, mantıktan uzak bir çılgınlık olduğunu bize öğreten o iken, dik durmayı, güçlünün karşısında ezilmemeyi, kendi vatanında azınlık olup yine de başarmayı, sevdaya sahip çıkmayı bize öğreten o isim, şimdi mantığın arkasına saklanamaz. Zehirlediği, bu çılgın aşkla damgaladığı bir nesil, bu genç yaşında ev kurma, evine ekmek götürme peşindeki bu nesil, geleceğini ve mutluluğunu bir kenara bırakıp, tüm şehre kafa tutmaya, kafasını taşın altına koyup, destanları ile büyüdüğü ismin bayraktarlığı altında mücadeleye hazır iken, maddiyatın ve rahatın arkasına, sükunete ve huzura sığınabilen bir isim, nasıl aynaya ve sevdiklerinin yüzüne bir daha bakabilir. Evine götüreceği iki ekmekten birini bu aşka yatıranların varlığını bilerek belli bir statüyü yaşayanlar nasıl olur da fedakarlığı göze alamazlar.

O isim , tam da bu yüzden bu işe girmelidir. Bu camiayı büyük yapan kendi geçmişi şimdi onu buna mahkum etmektedir. Evladı ayaklar altına alınırken buna sessiz kalanlar,tarihte, ayaklar altına alanlarla birlikte yargılanırlar.Gerektiği anda mücadele edilmeyen bir durum,kişilere ancak ağıt yakma hakkı verir ki bu, bize öğretilen ve benimsetilen yol değildir.

Zamanı şimdidir ve camianın yarını yoktur. Sakaryaspor örneği önümüzde iken, bu camianın sonuna 2010 tarihini attırmak isteyenlere inat, bu büyük eserin sahibi, kendi omuzlarına geçmişte yüklediği bu yükü şimdi yine kendisi taşımalıdır. Bize samsunsporluluğu öğretenlerin, şimdi samsunspora, evladına sahip çıkmaması düşünülemez. Unutulmamalıdır ki her katil elindeki kanı o veya bu bahanenin arkasına saklayabilir ancak evlatların kanı elden silinmez.

Zaman bugündür ve yarını yoktur. Meydana getirdiğiniz eser, geçmişte yaptıklarınız ve en önemlisi isminiz sizi buna mecbur kılmaktadır. Bizim gönlümüze vurduğunuz mühür şimdi size, bizi içine düştüğümüz karanlıktan kurtarmak görevini yüklüyor. Kimseye değil ama bize bunu borçlusunuz.

Yorgun olabilirsiniz, sıkılmış, bunalmış olabilirsiniz, sükunet ve huzur veya maddi gerçekler sizi mücadeleden alıkoyabilir, sevdiklerinizin engellemeleri olabilir. Ancak şunu iyi biliniz ki gün bugündür ve bugün gereken yapılmayacaksa, camiamız için bir yarından söz edilemez. Eğer siz bugün gelmezseniz, yarının karanlığından en az bizi bu karanlığa mahkum edenler kadar sorumlu olursunuz, bin bir emekle yarattığınız isminiz, bugünün icraatçıları ile beraber bu camianın mezar taşında yazar.

Siz eğer bugün, bu yükün altına girmekten kaçınırsanız, yarının olmayacağını bile bile, karanlıkta, kalbinde sizin vurduğunuz Samsunsporluluk mührü ile bir avuç insanın her şeylerini feda etmeye hazır, beyhude bir savaş içinde olduğunun farkında olarak, aldırmadan, mazeretleriniz ile birlikte kalan hayatınızı,belki huzurla yaşayabilirsiniz ama o zaman kendinize İSMAİL UYANIK diyemezsiniz. Çünkü; biliniz ki o isim,İnönü stadında gömleğinin kollarını katlamış,şeref tribününde tek başına duran vakur duruşlu büyük başkanımızın ismidir, biliniz ki o isim, herkes ile savaşarak Samsunspor aşkını bizim kalplerimize kazıyan büyük başkanımızın ismidir, biliniz ki o isim, "birlikte on yılın anısına.." tişörtlerini kutsal bir emanet gibi saklayan biz büyük Samsunspor taraftarına aittir, bir kavganın, bir duruşun adıdır; bizim kavgamızın, bizim duruşumuzun adıdır İsmail Uyanık ve bize aittir. Ve siz eğer, bu tek günde, göreve gelmeyeceksiniz, bundan sonraki hayatınız için kendinize başka bir isim bulunuz...

"TERKETMEDİ SEVDAN BİZİ.............. "

Erdem Eynel - samsunspor.biz
http://www.samsunspor.biz/koseyazisi-Asil_Simdi_Ismail_Baskan-6752-




Alıntı
Çözüm O'nda...


Çok değil, 9-10 sene öncesine gidelim; Samsunspor adının altının dolu olduğu zamanlara. O dönemde kıymeti henüz anlaşılamamış olan bir başkan yönetiminde, farkına varamadığımız bir boşvermişlik kisvesi altında, tırnaklarıyla ligine tutunmuş, bununla da yetinmemiş, hem yurt içinde hem yurt dışında rakip ayırt etmeden herkese kafa tutan bir takımımız vardı. Hedefimiz kümede kalmak değil, çığır açmaktı. Gücümüzün yettiğine değil, benim diyene tokat atmaktı. Borç yine vardı, ama kimse çıkıp fakir edebiyatı yapmıyordu. Yine sahipsizdik ama Başkan bizlere yansıtmıyordu. Bölgemizde en iyi olmak yetmiyor, tüm coğrafyada enlerden olmayı hedefliyorduk. U-17 lere U-15'lere değil, A Milli takıma yolladığımız oyuncularla övünüyor, kendi yetiştirdiğimiz gerçek yıldızları ayakta alkışlıyorduk avuçlarımız patlarcasına. Televizyonlarda sordukları zaman medya futbolcularına en korktuğunuz deplasman diye, cevap vermeleri çok uzun sürmüyordu, çünkü cevap barizdi; Samsun...

Öyle değil miydi gerçektende? Hep beraber kutlamıyor muyduk İstanbul takımlarına evimizde eze eze yendiğimizde? Deplasmanlar ise fobi değil, hobiydi. 2 deplasmandan birinde galip gelmediğimizde anlıyorduk ki bir sıkıntı var. Kimleri yenmedik ki deplasmanda. Şimdi kafaya oynayan Bursa'yı neredeyse genç takımımızla dize getirmedik mi? Antep'i, Gençlerbirliği'ni, Ankaragücü'nü evinde mağlup etmedik mi defalarca? Şimdi onlar nerede, biz neredeyiz...

Konusu açıldı madem, gelelim şimdi ki halimize. Her gelen Başkan'ın ilk lafı para yok malumunuz. Ama sıkıntısı onlardan çok bizi alıyor. Herkes üstüne düşeni harfiyen yerine getirmiş de bir taraftar eksikmiş gibi, savunmalar da ilk tez: 'taraftar üzerine düşeni yapmıyor'. Oysa ki taraftar, kongrelerde sahteden değil, her gün gerçekten kan kusuyor. Küme düşme potasındaki bu takımı 10-11 bin kişi desteklemeye gelirken, şampiyonluğa oynayan takımları boş tribünler seyrediyor. Asıl farklılıklardan biri de hedef tabii ki. Gelen yönetim en iyi hedef olarak ilk 10'u belirlerken, takım kendi hedefini kendi koyup ligde kalmanın peşinde, 15.lik başarı sayılıyor. Önceden rakip kategorisinde görmediğimiz takımlar maç sonlarında ' Ne güzelde oluyor Samsun'a k..' diye bağırırken bir tek sorumluların içi sızlamıyor.

Yıldız diye lanse edilenlerin beceriksizlikleri, takımın kaderine etki ederken şakşakçıların kalemi hala onlara çalışıyor. Oynatmadığımız oyuncuları yolladığımız takımlar, şimdi bizimle aşık atarken, verecek hiçbir cevap bulamıyoruz. Kendi evlerinde bizden 1 puan alabilmek için vakit geçiren takımlara, son 5 dakika da maç kaybedecek durumlara geldik. Kısacası, birçokları zirveye doğru yol alırken, biz bırakın yerimizde saymayı her gün biraz daha geriye gidiyoruz.

Peki, ne değişti geçen yıllarda? Neyi kaybettik de bu durumlara geldik?

Sorunun cevabı yazının içinde gizli. Bizim, bizi taşıyacak bir Başkana ihtiyacımız var. Bu şehir, geçen 10 yılda hala bir 2.adam çıkaramamışsa, geriye 1.adamı, İsmail Uyanık Başkan'ı geri getirmekten başka çare kalmamış demektir. Her fırsatta kendisini eleştirenlerin, göreve geldiklerinde kulübü soktukları durumu fark eden her akil bireyin aynı düşüncede olması lazım. İsmail Başkan giderken, şehrin umursamazlığından dert yanmış, bu şekilde gitmeyeceğini öngörmüştü zaten. Şimdi bize düşen, artık Samsunspor'u çok umursayan bir taraftar kitlesinin var olduğunu ispat ederek, hiç değilse bizler için tekrar o koltuğa oturmaya onu ikna etmektir. Eğer hala bir kurtuluş yolumuz varsa, bu yolu O'ndan başkasının çizemeyeceğini acı tecrübelerle de olsa öğrendik değil mi?

Mustafa Kar - samsunspor.biz
http://www.samsunspor.biz/koseyazisi-Cozum_Onda_-6745-


doðan

keşke .....
keşke .....
keşke.....

herşeye rağmen yine yeni yeniden ismail başkan

Sercan

Bu üzüntülü günlerimizde,bizi tek neşelendiren haber İsmail başkanın döndüğünü görmek olur...

gozgoz yýlmaz

Bu site yönetimi her zaman "İsmail Uyanık geri dönsün" diyenlere makul cevaplar vermiş ve böyle birşeyin söz konusu olmayacağını söylemiştir. Şimdi son bir ay içinde farklı yazarlardan, benzer yazılar okuyunca akla iki şey geliyor.

1- İsmail Başkan'ın gelme ihtimali var ve birileri birşeyler kovalıyor, uğraşıyor.
2- Artık olmayacağını bile bile sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.

İnşallah birincisidir.

Acılara son vermek için dön be büyük başkanım...


doðan

Alıntı yapılan: gozgoz yılmaz - 07 Aralık 2009, 20:13:26
Bu site yönetimi her zaman "İsmail Uyanık geri dönsün" diyenlere makul cevaplar vermiş ve böyle birşeyin söz konusu olmayacağını söylemiştir. Şimdi son bir ay içinde farklı yazarlardan, benzer yazılar okuyunca akla iki şey geliyor.

1- İsmail Başkan'ın gelme ihtimali var ve birileri birşeyler kovalıyor, uğraşıyor.
2- Artık olmayacağını bile bile sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.

İnşallah birincisidir.

Acılara son vermek için dön be büyük başkanım...




bende 1. diye ümitleniyorum
aynen senin dediğin gibi her zaman  makul cevapları veren lerin bir bildiği vardır ...inşallah tabi

Tufan

dernek yöneticileri abilerimiz bence sadece köşe yazıları yazarak kalmıyorlardır. İsmail başkanla görüşmeleri mutlaka olmuştur. Başkanın dönüşü için elimizden gelen neyse yapmalıyız bu kan emicilerden kurtulmamız şart.

Akyol


mehmet yılmaz

Hayırlısı inşallah, bizimle bir ilgisi yok. Hem, niçin olsun ki?  ;D ;)

s_uzunkaya

kesin bişi çıkcak bu işten ama du bakalım... habire duman lar tütüp duruyo :)

red_white

İsmail başkan dön geriii ölüceksen seninle ölürüzzz maddi manevii üstümüze ne düşerse yaparızz

Sercan

Bu Antep'te formamı giyim,atkımı takıp ve meşale yakıp dolaşacağım.Yeter ki başkan geri dönsün :D :D

Ollivanders

Alıntı yapılan: red_white - 07 Aralık 2009, 21:49:21
İsmail başkan dön geriii ölüceksen seninle ölürüzzz maddi manevii üstümüze ne düşerse yaparızz
Alıntı yapılan: 55sercan55 - 07 Aralık 2009, 21:57:05
Bu Antep'te formamı giyim,atkımı takıp ve meşale yakıp dolaşacağım.Yeter ki başkan geri dönsün :D :D


al benden de okadar kardesim ya :) ozledik cok ozledik

YaşarDoğu

Geri dön , Geri dönnn
Uzanıp tutuver elimizi....

kayacan

Düştüğümüz bu rezil durumdan çıkaracak kişi şüphesiz İsmail Uyanık.Fakat tek başına bunu başarması çok zor.Büyükşehir Belediyeden destek görmeden eli kolu bağlı kalır.Tahminimce belediyenin şimdiye kadarki düşüncesi küçük olsun benim olsun idi.Takım süperligde olduğu zaman ulusal medyada sıkça yer alıyor,göz önünde oluyordu.Bu durumda takımın alacağı başarısız sonuçlar,maddi destek yada maddi sıkıntılar ve ulusal medyada yer alacak taraftar olayları tüm Türkiyenin dikkatini çekecektir.Bu siyasi geleceğini düşünen siyasetçiler için istenmeyen bir durumdur.Üstelik birde gönülden isteyerek destekledikleri bir takım değilse!Oysaki şu an durum farklı.Takım az parayla idare ediliyor.Ne olursa olsun sesi pek duyulmuyor(ulusal medyada ve hatta yerel medyada)Takımın bilinçli olarak 1.ligde tutulduğu kanaati var bende. Samsunspor başkan bulamama,küme düşme sorunlarıyla meşgul ediliyor fakat sonunda bir şekilde başkan bulunuyor ve kümede kalınıyor.Bu şekilde Samsunspor ve taraftarları uyuşturuluyor.Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek ve sonunda sıtmayı normal bir durummuş gibi hissettirmek eski zamanlardan beri kullanılan bir taktikdir.
   Yani özetlersek Belediye Başkanı ve Bakanımızın Samsunsporu süperlige çıkarmaya karar vermeleri ve İsmail Uyanığı desteklemeleri gerekiyor aksi takdirde bu iş hayal ötesi hayal olur.

berusa55

07 Aralık 2009, 22:18:35 #14 Son düzenlenme: 07 Aralık 2009, 22:33:56 berusa55
Çok özledik seni başkanım!

Gazetelerde "Samsunspor'da Yeniden İsmail Uyanık Dönemi", "Samsun'un Efsane Başkanı Geri Döndü" başlıklarını göster bize büyük başkan.