Şu An Hangi Kitabı Okuyorsunuz?

Başlatan Clint_Eastwood, 31 Temmuz 2008, 22:05:10

« önceki - sonraki »

Pergani 55


HoliganSamSunLu

alişan satılmışın 4 ciltten oluşan kitabının 1.cildindeyim kitabın ismini yazmam uygun olmaz...

ali ihsan

Nevzat Kösoğlu-Şehit Enver Paşa

YaşarDoğu

Cengiz Aytmatov - Toprak Ana         bitti.

mehmet yılmaz

Alıntı yapılan: YaşarDoğu - 10 Eylül 2009, 18:10:57
Cengiz Aytmatov - Toprak Ana         bitti.


eee... nasıl buldun peki? film seyretmiş gibi oldun mu?

resat nuri'nin okumadığım nadir eserlerinden miskinler tekkesine başlıyorum bugün. özellikle lise dönemindeki kardeşlerime çalıkuşu, acımak ve damgayı şiddetle tavsiye ederim.

YaşarDoğu

Abi kitabı hemen bitirmek nasip olmadı, çok beğendim.Anlatım tarzı sürükyeyici.

Okumayan herkesede tavisye ederim.


Evin bütün erkeklerini askere yollamış ve köydeki bütün yükü sırtına almış bir kadının  savaş biteşe kadarki hüzün, özlem ve çilesini anlatıyor.

Pergani 55

Mumammed Bozdag - İstemenin Esrarı. Trabzon Akçaabatlı yazar kitabinda dua etmek nasıl olur? Niye dua etmeliyiz? Hangi dua kabul olur hangisi olmaz? Dua etmekteki esrarı vs anlatmış. görüşlerini kendi hayat tecrübeleri, Peygamberin (asm) hadisleri ve Kur'an ayetleriyle desteklemeye çalışmış. ben kitabı begendim tavsiye ediyorum

55sirinler55

28 Subat'tan Semdinli'ye Derin Ceteler Ömer Lütfi Mete

"Bir önyargıyı ortadan kaldırmak bir atomu yok etmekten daha zordur."

Albert Einstein

Türk siyasi tarihi pek çok olumlu sayfanın yanı sıra karanlık sayfaları da barındırıyor. Bunlardan biri de hiç şüphesiz darbelerdir.
Ülkemizde darbe konusunda her konuda olduğu gibi bir ikilem (dualizm) yaşanıyor. Bazıları kendi ideolojilerine göre 1960 ve 28 Şubat'ı iyi darbeler olarak görürken bazıları da 12 Mart ve 12 Eylül'ü kutsuyor. Tüm bu süreç akla kendisi de bir melek olan Şeytan'ı getiriyor. Yani acaba kötü olan bir şey iyi olabilir mi?
28 Şubat... Türkiye'nin maruz kaldığı son ve aslında post-modern darbe. Görünürde silah, top, asker yoktu, ama görünmeyen bazı unsurlarla -medya, sivil toplum kuruluşları, halk gibi - Refah-Yol devrilmişti. Aradan 10 yıldan fazla bir zaman geçen bu darbeden geriye kalan nedir? Elde ne var?
Türkiye gerçekten bir irtica tehlikesi yaşadı mı? Demokrasiye balans ayarı yapmak kime ne kazandırdı? Yoksa bu darbenin arkasında da küresel sermaye ve ülkemizde cirit atan yabancı servisler mi var?
Şemdinli... Karanlık ellerin ülkeyi huzursuzluğa itme operasyonunun son örneği. Kimilerine göre devlet içine nüfuz etmiş derin çetelerin kifayetsizliği, kimilerine göre de İngiliz menşeli bir gizli servis operasyonu. Ne olursa olsun kaybeden Türkiye.
Elinizdeki kitap yakın dönem Türk siyasi hayatını yeni bir gözle bakmanızı sağlayacak önemli bir çalışma. Ömer Lütfi Mete zihninizin koridorlarında geziniyor ve size yeni kapılar açacak farklı ipuçları sunuyor. 28 Şubat post-modern darbesi ve Şemdinli olaylarının parantezde kalmış yanlarını sizin için açıyor.
"28 Şubat'tan Şemdinli'ye Derin Çeteler" mutlaka okunması ve üzerinde düşünülmesi gereken farlı bir çalışma.

Ollivanders

Erdal sarızeybek "ya gazi paşa duyarsa"

kitapta yazanlara inanamayacaksınız.

Dartagnan

Sabahattin ali ----İçimizdeki Şeytan

İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizdeki şeytan yok... İçimizdeki aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var..." Bu romanında, toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın "kapana kısılmışlığını" gösteriyor Sabahattin Ali. Aydın geçinenlerin karanlığına, "insanın içindeki şeytan"a keskin bir bakış.

ali ihsan

Mehmed Niyazi ÖZDEMİR'in ilk romanı olan Var Olmak Kavgası ( Ötüken Yayınevi ) adlı kitabı az önce bir seferde bitirdim.(248 sayfa)

İdealist bir gencin öyküsü anlatılıyor ve gerçekten etkileyici.Hocanın gençlik yıllarında yazdığı bir eser.(Yazım yılı 1969)

Tavsiye ederim.

ali ihsan

Alıntı yapılan: YaşarDoğu - 11 Eylül 2009, 14:10:30
Abi kitabı hemen bitirmek nasip olmadı, çok beğendim.Anlatım tarzı sürükyeyici.

Okumayan herkesede tavisye ederim.


Evin bütün erkeklerini askere yollamış ve köydeki bütün yükü sırtına almış bir kadının  savaş biteşe kadarki hüzün, özlem ve çilesini anlatıyor.


Bende Toprak Ana'yı önceki akşam bir oturuşta bitirdim.10-12 yıl önce bölük pörçük okumuştum.

Kitabı kapattığım zaman kendimi sinema salonunu terk eder gibi hissettim.

Toprağın bol olsun Büyük Usta Aytmatov ...

mehmet yılmaz

30 Eylül 2009, 23:01:03 #57 Son düzenlenme: 30 Eylül 2009, 23:03:29 samsuni
Mehmed Niyazi'nin 'İki Dünya Arasında' adlı romanı okuduğum en güzel aşk hikayelerinden birisiydi; okadar masum ve bir o kadar da etkileyici.   Aklımda hep Hildegard'ın kendi elleriyle diktiği koyu sarı elbisesi var.
Üni'deyken okumuş ve birkaç gün etkisinde kalmıştım...

"-Ama sana yine de müteşekkirim. Bana her zaman yüreğimde bütün tazeliğiyle saklayacağım bir sevgi hediye ettin...
  Nemli gözlerinde derinleşen uçurum beni ürpertti.
-Yürekteki sevgi insanı avutur mu,dünyayı cehenneme mi çevirir? Hiç düşünmüyor musun? "

ali ihsan

Alıntı yapılan: samsuni - 30 Eylül 2009, 23:01:03
Mehmed Niyazi'nin 'İki Dünya Arasında' adlı romanı okuduğum en güzel aşk hikayelerinden birisiydi; okadar masum ve bir o kadar da etkileyici. Halen Hildegard'ın o kazağıdır aklımda kalan ve bir de 'mutluluklar dilerim' cümlesi... Üni'deyken okumuş ve birkaç gün etkisinde kalmıştım...


Hoca bana yakın oturuyor.Bir kaç kere konferansa getirdim.Çanakkale Mahşeri'ni okulda öğrencilerime anlattı,çocuklar müthiş etkilendi ki öğretmenler de dahil buna dahil.Romanları çok akıcı ve film izler gibi okuyorsun zaten.Oldukça mütevazi,son zamanlarda biraz rahatsızdı ama toparlanmış.

mehmet yılmaz



valla kardeşim, ne yalan söyleyeyim, varolmak kavgası mehmed niyazi'nin edebi yönü en zayıf eseridir. Kars - Selimdeki idealist bir öğretmeni anlatıyordu. ilk eserlerinden biridir. Çanakkel mahşeri, muazzam zaten. askere gitmeden bir hafta önce de yemen, ah yemen'i okumşu, acayip gaza gelmiş, milli hislerde tavan yapmış, sonra da hayal kırıklığı yaşamıştım :) o da çok iyidir. ölüm daha güzeldi ile birkaç fikir esrini de okudum hocanın. ama nedense bu İki Dünya Arasında beni çok etkiledi, belki bir şaheser falan değil ama buruk bir sevda hikayesi...