TFF 2. LİG 2019/2020 8. HAFTA | SAMSUNSPOR'umuz 4 - 0 Kırklarelispor

Başlatan 5trawberry, 10 Ekim 2019, 12:51:48

« önceki - sonraki »

cembaba

Diyelim ki Manisa şampiyon oldu. Biz eğer iyi futbol ortaya koyarsak, play off dan da çıkarız. Taraftarımızı umutsuzluğa sürükleyen Manisa değil, oynanan futbolun bizatihi kendisidir.

5trawberry

Rakip sekiz haftalık süreçte karşılaştığımız en zayıf takımdı. Orta alan ve hücum etkinlikleri yok denecek kadar kötüydü.
Takımımız yine yavan futboluna yenisini ekledi. Dört değil, on sıfır da kazanmış olsak ifadesi yok. Mücadele yönü yüksek ama teknik görüntüsü aynı oranda düşük bir takımız. Zayıf rakip karşısında sonuca gidiyoruz. Ama biraz diri ve sahada ne yapması gerektiğini bilen takımlar karşısında malesef kitleniyoruz. El ayağa bulaşıyor. Ortasahada pas trafiğimiz çok düşük. İnsiyatif almaktan kaçan oyuncularımız var, top ayağımdan çıksın ne olursa olsun mantığı hakim.
İki haftalık süreçte yokları oynayan iki tane 11'in içersinden iki adamı alıp da, günah keçisi ilan etmek çözüm olmamış demek ki. Sorunun farklı olduğu az buçuk belli ediyor kendisini.
Haftaya Allah korusun İnegöl'de berabere kalırsak kimi kesecen İrfan Hoca?
Çatır çatır top oynayıp kazandığımız bir maç yok. Çıkıp benim kararım onun kararı falan filan hikaye bunlar.

Ekrem

Bence alınan 4-0'lık skor çok kötü bir rakip karşısında 3 puanın bir şekilde aldığımızın göstergesidir. Gole kadar organize ne yaptığını bilen 1 tane atağımız yok.İkinci yarı rakip hepten çözüldü zaten daha farklı da olabilirdi. Ayağa direk paslarla çıkamıyoruz, orta sahada hiçbir organize yok. Takım atağa çıkarken boşa çıkayım topu bana atsın arkadaşım diye çabalama yok, takımda hareket heyecan yok. Sadece panik var...  İnşallah tüm bu olumsuzluklar düzelir ama ben kendi adıma umutsuzum açıkçası

Stoper

Ben bu maçtan tat alamadım. Rakip inanılmaz kötüydü, bölgesel amatör lig seviyesinde gibi birşey. Kazanmak güzel elbette ama ölçü olmayan, düşük bir maç oldu.

tactician

Şampiyonluk mu önemli, sıradan bir maçı kazanmak mı?
Cevabı basit; elbette şampiyonluk önemli.
Maç kazanmadan da şampiyon olunamayacağının farkındayım tabi ki ama yine de doğru oyun oynamadan kısır futbolla kazanılan maçların aslında şampiyon yapamadığını da geçen sene kanlı canlı müşahade ettik hepimiz.
Bazen bir maç kaybı sonrasında ortaya çıkan enerji bile takımları şampiyon yapmıyor mu?

Futbol bir takım oyunu ise, başarının öncelikli anahtarı takımın tüm fertleri ile bütün olabilmesi ve takım olarak hareket edebilmesidir.
Bu konuda belli ön koşulların doğru kurgulanması futbol yönetiminin, eldeki oyuncu grubunun takım olarak hareket ettirilebilmesi de teknik direktörün ve ekibinin işidir.
Doğru takım mühendisliğini yapmak, şehir ve arzulanan takım kimyasına uygun oyuncuları yeter sayıda olacak şekilde bir araya getirmek futbol yönetiminin işi, bu oyuncuları belli bir felsefe ışığında hareket ettirmek teknik ekibin işidir. Futbolcuların uygun ortamda maçlara hazırlanmasını sağlamak, finansal olarak beklentilerini karşılamak futbol yönetiminin işi; futbolculardan maksimum verimi alacak disiplini, adaleti ve iletişim beceresini tesis etmek teknik yönetimin işidir.

Futbol yönetimi tüccar, teknik ekip terzi, futbolcu ise kumaştır, ne eksik ne fazla.

Futbol yönetiminin ve özellikle de İrfan Buz'un yaptığı yanlışların veya yapamadığı doğruların, salt futbolcular üzerinden okunmasının ve yalnızca futbolculara tepki gösterilmesinin hatalı olduğunu çok kez ifade etmeye çalıştım. Çok basit bir soru sorayım; İrfan Buz twitter hesabı üzerinden her maç öncesinde, kendi hırsını yansıtan özel tasarım görseller ile süslenmiş "match day" diye paylaşımlar yaptı Manisa maçı da dahil olmak üzere her hafta. Sonra ne oldu da kesti bu paylaşımları; niye kesti? Amed maçında da yoktu, dün oynadığımız Kırklareli maçı öncesinde de yapılmadı bu paylaşımlar! Sahaya 11 kişilik bir oyuncu grubu çıkıyor ve hoca olarak İrfan Buz çıkmıyor. Bu kadar PR odaklı hareket etmeye devam ettiği sürece, kendisi için savaşacak bir takım oluşturamaz İrfan Hoca.

Maçın taktiksel kısmına dönersek; klasik 4-2-3-1 formasyonu ile sahada yer aldık. Hucum aksiyonlarında da Oğuz'un öndeki hucum bloğuna katılması ile 4-1-4-1 şeklinde rakip sahaya yayıldık. Takım yine gole kadar beklenilen tempodan ve üretkenlikten uzaktı. Cılız bir iki atak dışında net bir pozisyonumuz yoktu. Kenar ortalar ile ürettiğimiz gol sonrasında zaten zayıf olan rakip iyice bocaladı.
Rakibin iki stoperinin de evlere şenlik olması farkın bu kadar açılmasına neden oldu.
Oyuncu tercihleri üzerinden oyunu okumayı çok sağlıklı bulmuyorum. Takımın öncelikli probleminin kadro tercihleri olmadığını, problemin aslında başka olduğunu bir kez daha ispat eden bir maç oldu, bu maç benim gözümde.

Yazıyı sonlandırırken; bir kaç gün evvel Önder Özen'in beinsports'ta yapılan yayında, teknik direktörlerin yapıları hakkında çok güzel bir konuşması vardı. İzlemenizi tavsiye ederim.

https://twitter.com/beINSPORTS_TR/status/1183098403317846018?s=08

Özetle şöyle diyor; İki tip teknik direktör vardır. Birinci grup sezgisel, ikinci grup metodik.
Son derece katıldığım bir görüş ifade etmiş Önder Özen.
Biz maalesef sezgileri düşük sezgisel karakterdeki hocalar ile yol almaya çalışıyoruz senelerdir. Lakin uzun vadeli başarı için ihtiyacımız olan kesinlikle metodik bir hoca...

target_t.t.b

Kırklareli zayıf bi rakip kabul ama geçen hafta puan bıraktığımız amed bunlardan daha mı iyiydi?Takımda değişen ana etken kadro dışılar filan değil hocanın orta sahayı 3 dinamoyla güçlendirmesi.Maç boyunca yarım pozisyon vermedik.Nurullah yere yatmadan maç bitirdi.Top eline dahi değmedi.Biz bu kurguda ısrar etmeliyiz.Kadroda belki farklı oyuncu tercihleri olabilir ama kurgumuz budur ve asla kubilay bu 3 lü den biri olamaz.Bizim göbek 3 lümüz okan,ferhat,samet,oğuz,gökhan 5 inden 3 ü olmalıdır.Kubilay illa oynayacaksa sağ veya sol önde olmalıdır ki bence enes ve guido da ısrar edilmeli.Bütün kalbimle söylüyorum çok rotasyon yapmadan 5 hafta bu kurguyla oynayalım bu takım çivi gibi olur.Bence lig bize yeni başlıyor.

jean

Anlasildiki oyun falan beklemicez 3 puan almaya calisacagiz sadece

_SoN_

Geçen sezondan beri şikayet ettiğim bu ligin gereği dişe diş mücadeleci futbolu nihayet gördük,evet ilk dakikalarda özellikle 25. dakikaya kadar takım ne yapacağını bilemedi,fakat yeni oyuncu dizilişi ile gayet normal bir durumdu, özellikle orta sahamızdaki mücadele rakibi 25. dakikadan sonra pes ettirdi, ve birbirine alışan topçular organize oynamaya başladılar, takım içinde herkes aynı seviyede top için mücadele ve pres yapınca küsende olmadı, son dakikaya kadar aynı hırsla mücadele edildi, şu oyuncu liderlik havasındaydı,takımın içinde geziyor mücadele etmiyor dediğimiz oyuncu yoktu.
Kim ne derse desin bu ligin ilk olmazsa olmazı mücadele, bunu başardığınız zaman,elinizdeki kaliteli oyuncularla sonuca gidebiliyorsunuz,ama sert ve mücadeleci takımlara karşı ilk aynı sertlikle karşılık veremezseniz, kaliteli topçunun anlamı kalmıyor.
Ben sahada özellikle Ferhat Çulcuoğlu'nu çok beğendim,bu oyuncu aynı bölgesinde samet hakan kılıç ile değişmeli olarak oynayabilir, ama ilk tercih Ferhat olmalı,sonraki değişen oyuncumuz Enes İslam İlkin, bu oyuncu ne kadar kızarsak kızalım fark yaratan bir oyuncu, kanatta bu oyuncunun mutlk suretle üzerine gidilmeli, bu oyuncuya tecrübe ve güven kazandırılmalı, oynadığı sürelerde hep imrendiğimiz dilaver güçlü'den daha iyi kanat olmazsa bende hiçbirşey bilmiyorum. Çok keskin çalımları akıllı ve süratlı top sürmeleri oynadıkça kaliteli hale gelecektir, ısrar edilmeli, bu oyuncu her maçta skor üretebilir, asist yapar gol atar, yeterki üzerinde durulsun.

Ferhat ve enes ilk 11 e mutlaka monte edilmeli, Atabey Çiçek forvette artık değişmez olduğunu gösterdi ki kolay kolay değişeceğini sanmıyorum, çaldığı toplarla girdiği net pozisyonlar, direkten dönen topu, attığı goldeki koşusu ve ilerde rakibi yıpratması önemli.

Sağ kanattaki caner yine hısrı ve mücadelesi ile göz doldurdu, ama sol tarafta ramazan için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim,sol bekte sıkıntı olabilir.

Önceki yorumlarımda da söylediğim gibi Kubilay devrinin artık bitmesi, yada Kubilay2ın kendini mücadele anlamında geliştirmesi için yedeğe alınması şarttı, bunun sonucunu hem takım hemde Kubilay için artı yönde alacağımıza inanıyorum.

Ben bu 11 deki takımı arkadaşların aksine beğendim, en azından bu takım kolay kolay pozisyon vermez, rakibe ezilmez, enesle atabeyle,gökhanla , oğuzla'da mutlaka skor üretir.

ÖZETLE VE YENİDEN YAZIYORUM . BU LİGTEN ÇIKMAK İSTİYORSAK MÜCADELECİ FUTBOLLA RAKİBİ PES ETTİRMELİ,DAHA SONRA KALİTELİ TOPÇULARIMIZLA VURMAYI HEDEFLEMALİYİZ.

MÜCADELE,HIRS OLMAZSA, ligin son sırasındaki takımıda yenemeyiz.

Stoper

Alıntı yapılan: undefinedİrfan Buz twitter hesabı üzerinden her maç öncesinde, kendi hırsını yansıtan özel tasarım görseller ile süslenmiş "match day" diye paylaşımlar yaptı Manisa maçı da dahil olmak üzere her hafta. Sonra ne oldu da kesti bu paylaşımları; niye kesti? Amed maçında da yoktu, dün oynadığımız Kırklareli maçı öncesinde de yapılmadı bu paylaşımlar! Sahaya 11 kişilik bir oyuncu grubu çıkıyor ve hoca olarak İrfan Buz çıkmıyor. Bu kadar PR odaklı hareket etmeye devam ettiği sürece, kendisi için savaşacak bir takım oluşturamaz İrfan Hoca.

Amed maçında vardı.
https://twitter.com/buz_com/status/1181858952113541120?s=19