Mehmet Yılmaz: Samsunspor Bizim Kaderimizdir

Başlatan **KaR6**, 20 Mayıs 2009, 21:11:46

« önceki - sonraki »

**KaR6**

İlk röportajımı www.samsunpor.biz sitesi yöneticisi, kırmızı-beyaz-siyah kitabının yazarı, M.Teoman Taş Samsunlular Derneği kurucu üyesi, öğretmen, spor yazarı ve ustam olan Mehmet Yılmaz ile yaptım..  Buyrun..



Merhabalar Sevgili Mehmet Yılmaz, öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim..

Rica ederim; Samsunspor sevgisi ihtiva eden her çabaya kapımız açıktır. Teşekkürü gerektirecek bir şey yok bence.

Sorularıma geçeyim hemen.. İlk olarak, sizi bir kez daha tanıyabilir miyiz?

1979 Samsun doğumluyum. 1950'lerde Gümüşhane'den gelmiş bir ailenin Samsunlu bir evladıyım. Eğitim hayatım boyunca hep Samsun'da bulundum. İlyasköy Mahallesindenim. 2000 yılında bu yana öğretmenlik yapıyorum. 2004'ten itibaren de önce Zaman Gazetesi'nin Sporvizyon ekinde, sonra ise gazetenin kendisinde, Futbol Extra dergisinde ve Halk Gazetesinde futbol yazıları yazıyorum. Evliyim ve iki çocuğum var. Samsunspor'un maçlarını maraton tribünden takip ediyorum.





Bize Samsunsporlu olma sürecinizi anlatabilir misiniz?

Hayatı tanımaya başladığımız dönem Samsunspor'un şampiyonluğa oynadığı dönemdi. Yani, bizim Samsunsporlu olmamak gibi bir şansımız zaten yoktu. Sonrasında harici baskılarla çift takımlılık gibi bir saçmalık dönemi yaşadıysam da, 9 yaşından beri Samsunspor'un maçlarına giden birisi olarak Samsunsporlu olmam son derece tabii idi. Aslında benim Samsunlu olmamın sebebi Samsunspor'un varlığıdır. Başka bir vilayetten gelmiş bir aileye mensup olduğum için aslen şuralıyım demiyor ve Samsunluyum diyorsam sebebi Samsunspor'dur. Samsunspor olmasa idi benim için Samsunluluk da olmazdı.

19 Mayıs Stadında yaşadığınız ve unutamadığınız bir anınız var mı?

Çok fazla aslında. Haddinden fazla ama illa bir tanesi derseniz, 1994-95 sezonunda oynadığımız Trabzonspor maçı geldi şu an aklıma. Maç öğleden sonra idi ama biz bileti sabah erkenden almış, sıraya girmiş ve tam 4 saat kuyrukta bekledikten sonra içeriye girebilmiştik. Girdiğimizde ise maçın başlamasına daha 3 saat vardı. Kavga dövüş, atışmalarla geçen 3 saatin sonunda maç başlamış ve 3-1 kazanmıştık. Bugün 10 dakika kuyrukta bekleyip, şikayet edenleri görünce hep o yıllar gelir aklıma.





Derlediğiniz kitap taraftarlar arasında çok beğenildi. Ben okurken çoğu yerde gözyaşlarıma hakim olamadım. Bu kitabı oluştururken bu kadar beğenileceğini tahmin etmiş miydiniz?

Ben de yazarken çok yerde gözyaşlarıma hakim olamadım aslında. Hem gurur hem hüzün bir arada gitti pek çok yerde. Beğenileceğini tahmin ettim elbette, bunda şahsi payım olduğu kadar esas pay Samsunspor'un büyüklüğüdür, hikayesinin cazibesidir. Böyle bir eserin başrol oyuncusu olmaktan şeref duyuyorum. Görebildiğim kadarıyla da ben ve ekibimden başka bu işi layıkıyla yapabilecek kimse yoktu camiamızda, şahsım adına güzelse de bir gelenek oluşturamamak adına kötü bir durum bu...

Kitabın oluşma aşamasında çok zorlandığınızı, kaynak bulmanın güçlüğünden yakındığınızı biliyorum, ileri ki nesillerin bunu yaşamaması için yapabileceğimiz neler var kitaptan başka?

Evet, Samsunspor yazılı birikimin pek olmadığı bir camia maalesef. Zorluklar yaşadığımız doğru. Kitabın kendisi kaynak oluşturma adına bir başlangıç zaten. Taraftar sitesi samsunspor.biz'de de bir arşiv bölümümüz var. Kafamda bazı projeler var yine ama şu an açıklamayı pek uygun görmüyorum. Biraz dinlenip, zihnimi toparlamam ve elde ne var ne yok, görüp değerlendirmem lazım.




Son günlerde kitabın gelirini Samsunspor kulübüne bağışladığınızı okuduk.. Bunda ki amaç neydi ve amacına ulaştı mı?


Kitabı para için yazdığımızı düşünenler olmuş olabilir. Halbuki bu ülkede para için kitap yazılmaz; kaldı ki bir spor kitabı. Ben kitap satışa çıkana kadar yayıneviyle hiç ücret konuşmadım. Çünkü önemli olan İletişim gibi üst düzey bir yayınevinin, var olan futbol kültürü serisinde Samsunspor'un da yer bulması idi. Yani biz bir kitap yazalım, Samsun'da bir matbaaya bastıralım gibi bir düşüncemiz hiç olmadı. Alacağımız parayı da mutlaka Samsunspor'a vermeyi planladım zaten. Cüzi bir miktar bu ama sembolizm değeri yüksek. Samsunspor vesile oldu, para kazandık, o halde ona dönüşümünü yapmalıyız. Belki bir yerlere örnek olur, birileri harekete geçer diye... Bizim Samsunsporluluktan anladığımız şey, almak değil vermek... Verdiğimizde zaten alırız, galip geliriz, şampiyon oluruz, Avrupa'ya gideriz ve o bize manevi olarak döner. Tabii burada altını çizmem gereken bir diğer husus da şu; bu telif gelirini ben tek başıma vermedim. Kitapta yazısı bulunan tüm yazarların ortak kararıdır bu, sağ olsunlar hepsi de ikiletmeden, seve seve dediler. Onlara da şükranlarımı sunuyorum bu vesileyle.





Ayrıca M. Teoman Samsunlular Derneğinde de faal olarak görev yapıyorsunuz. Derneğin de kurucu üyelerinden olmanız sebebiyle bu soruyu sormak istiyorum. Derneğin kuruluş amacı neydi, kuruluştan bugüne yapılan faaliyetler sizi tatmin etti mi ve bundan sonrası için planlarınız nelerdir?

Öncelikle bilmeyenler için M. Teoman Taş'ın kim olduğunu söylemek lazım. 2008 yılında bir trafik kazasında çok genç yaşta kaybettiğimiz avukat arkadaşımızdır Teoman. Hepimizin Samsunsporluluğunu toplasak onunki kadar olmazdı diyelim; Samsunsporluluğun somutlaşmış haliydi adeta. Onun adını yaşatmak ve Samsunspor konusundaki ilkelerini de devam ettirmek amacıyla kurduk bu derneği. Burada ağır yük dernek başkanımız avukat Erdem Eynel'in. Sonrasında aralarında benim de bulunduğum yönetim kurulu üyelerimiz geliyor. Bir yıllık bir dernek olarak çok sayıda proje ve görüşme ürettik. Daha iyi olabilir miydi? Elbette ama şunu söyleyebilirim, Samsun'da bizim kadar iş yapan bir başka sivil toplum kuruluşa da olmadı. İlginçtir... Bu da derneğimiz adına güzel bir şeyse de bu şehrin ne halde olduğunu göstermesi adına üzücü. Bize kalmamalıydı pek çok konu ama maalesef ilginç bir ilişkiler ağı var Samsun'da.



Bir sorum da sitemiz ile ilgili, abimiz Teoman Taş'ın kurduğu Samsun'un ve Samsunspor'un en aktif sitesinde yöneticilerden birisiniz. Sitemizin kamuoyu üzerinde bu kadar etkili olacağını önceden kestirmek mümkün müydü? Ayrıca eğer sitenin bu kadar aktif olması Süper Lig zamanına dayansaydı, içinde bulunduğumuz durum değişir miydi?


Bu kadar aktif olmasındaki esas sebep Teoman'ın manevi havasıdır. Onu kaybetmemiz çoğumuzu birbirimize bağladı. Bir sıkıntı olduğunda "burası Teoman'ın hatırası" diyerek pes etmeyip, daha da sıkı sarıldık. O yaşasaydı bu kadar etkin olur muyduk, bilinmez. Belki de onun o muhteşem tevazuu, geriden bakma eğilimi bizi de frenleyebilirdi. Keşke yaşasaydı da hepimizi forumdan atsaydı ama gidişiyle bile çok büyük hizmet etti Samsunsporluluk kavramına. Süper Lig döneminde olsa idik, bence küme düşmezdik; sadece onu söyleyeyim. Ya da şunu söyleyeyim, biz bu seviyede İsmail Başkan döneminde olsa idik, yani 5-6 yaş daha büyük olsa idik hepimiz, çok şey farklı olabilirdi. Ne demek istediğimi bu yerel seçim süreciyle, 2007 seçimlerini mukayese eden her Samsunsporlu anlayabilir...





Son olarak sizin söylemek istediklerinizi alalım Sevgili Mehmet Yılmaz?

Samsunspor bizim kaderimiz; alternatifi olmayan bir sevda... Çektirdiği acılara rağmen biz Samsunsporluyuz... Öyle de kalacağız...



Bu güzel röportaj için binlerce kez teşekkür ederim..



http://sadecesamsunspor.com/index.php/2009/05/20/mehmet-yilmaz-samsunspor-bizim-kaderimizdir/

Recep

Samsunspor bizim kaderimiz; alternatifi olmayan bir sevda... Çektirdiği acılara rağmen biz Samsunsporluyuz... Öyle de kalacağız...

Tribün_ali

Senden başka kimim var benim amatörde bile SAMSUNSPOR

   BEN SENİ ŞAMPİYON OLSUN,KUPA ALSIN DİYE SEVMEDİM RENGİNE,ARMANA ,İSMİNE AŞIGIYIM ÖLENEDEK DE SÜRECEK


        İSTANBUL TAKIMLARINI SEVMEDİM SEVMEYECEĞİMDE SAMSUNSPORLU DOĞDUM SAMSUNSPORLU ÖLEÇEĞİM

Sempatik Bengülü

Alıntı yapılan: recep55 - 20 Mayıs 2009, 22:47:16
Samsunspor bizim kaderimiz; alternatifi olmayan bir sevda... Çektirdiği acılara rağmen biz Samsunsporluyuz... Öyle de kalacağız...


Yalnızca BİZ

Alıntı yapılan: recep55 - 20 Mayıs 2009, 22:47:16
Samsunspor bizim kaderimiz; alternatifi olmayan bir sevda... Çektirdiği acılara rağmen biz Samsunsporluyuz... Öyle de kalacağız...