Samsunspor'la dolu anılar..

Başlatan timofte, 13 Aralık 2005, 01:59:21

« önceki - sonraki »

timofte

***

1998-1999 sezonu. İstanbul'da öğrenciyim.
Samsunsporum Samsun 19 Mayıs'ta güçlü f.bahçe'yi ağırlıyor.
takımımızdan uzaktayız, şifreli kanaldan izleyeceğiz.
kaldığım yurttan arkadaşlarla Kadıköy'de bir mekana gittik, içki içenlerin de olduğu bir yer
tek Samsunsporlu benim. herkes fenerli. ama boynumda Samsunspor atkım olmazsa olmaz.
güveniyoruz Samsunsporumuza.. gurbette en büyük gurur kaynağım,
beni memleketime bağlayan en güçlü bağ Samsunspor..
fenerliler için çok daha önemli maç, o yüzden pek bir gerginler. futbolcularımıza küfürler hakaretler..
ben çıkarmıyorum atkıyı. bunlar öne de geçti. 0-1. biz atak yapıyoruz çoğu panikliyor.
yakınımda bir adam bizim ataklarda " bişey olmaaaz" deyip duruyor. sinir de oluyorum açıkçası
birazdan da bir şey olacağını hissediyor, golümüzü bekliyorum. derken celil yerde ve erol ersoy çaldı düdüğü : penaltı.. ben sevinçle kalktım. orada bir adam "otur sevinemezsin" diyor ama benim de gözüm dönüyor
istediğim takımı tutarım diye bağırıyorum. atışı Oruma gole çevirdi gol olunca bir hengame daha. maç da öyle 1-1 bitti zaten.
o kadar küfür ediyorlar sesimizi çıkarmıyoruz gol oldu diye delinin biri yanında karısı da var ama ortalığı provake ediyor.
mekan sahibi masalardan çatal bıçakları topladı hatta, olayla ilgisi olmayan birilerinin "burası kadıköy" dediğini de duyuyorum
neyse ki Samsunsporlu olmasalar da yanımda arkadaşlar sağ salim çıktım oradan.

bunun gibi birçok olay var gerçeği görmemiz gerektiğini, Samsunspor varken İstanbul'un gönüllü yalakalığını yapmanın bir anlamı olmadığını gösteren. ama çoğunluk yine bunlarda. güce tapanlar, kolayı seçenlerde. o yüzden ben tatillerde İstanbul'dan memleketime geldiğimde hep iğrendim bu tiplerden. kraldan çok kralcı, istanbulludan çok istanbulcu olanlardan.

şu an yine Samsun'dayım ve halen televizyon başına formalarla geçip tezahürat yapan tipleri zavallı buluyorum. sözde büyük takımları tutmakla büyük adam olunduğunu, hayattaki başarısızlıklarını kapatacaklarını sanan, hazır başarılara konmaya çalışan zavallılar..

south_london

bar kavgaları unutulmaz.birkaçını yaziim.samsunda febe maçı var.bizde maçı fenerlilerin gittiği bir mekanda izlemeye karar verdik.suadiyede bu yer.biz 3 kişiyiz(kuzenim ve eniştem) hepimizde atkı var.zaten amacımız belli.mekana girdik herkes bize bakıyor bizde bunları sinir edicek konuşmalar yapıyoruz.ilk golü onlar attı.seviniyorlar baırıolar çaırıolar bize hareket yapanlar ama biz gol atacamızdan eminiz o yüzden biraz beklemek istiyoruz.Sonunda golümüz geliyor maç 1-1 oluyor.biz baırıoruz samsun adamın a.na kor die bir cengaver otorun lan laz ibneler diince film kopuyor ben elimdeki bira şişesini adama atıyorum koltuklar havada.kuzenim bi salağın kafaya şişeyi koyuyor.nerdeyse 20 kişiyi 3 kişi dağıtıyor çünkü biz bu amaçla gitmiştik.polis fln gelir die biz çıkıoruz ama suadiye liseli arkadaşlarımda semmte olduğu için onlarda bizim yanımıza geliyor.bizde 20 kişiye yakın sayı olunca bara tekrar gidiyoruz.tabiki samsun tezavratlarıyla içerdeki herkes o an kendini barın dier köşesine atıyor.bizde sanki hiçbişe olmamış gibi maçımızı izlemeye devam ediyoruz. :)
bjkle ankaradaki maçı sanırım herkes hatırlar.konya deplasmanında ayrı bir yeri vardı. :)

samet

hangi birini anlatim kardeş yaş 22. 10 seneden beri hangi birini anlatim...
Alıntı yapılan: "timofte"***

1998-1999 sezonu.
...
fenerliler için çok daha önemli maç, o yüzden pek bir gerginler. futbolcularımıza küfürler hakaretler..
ben çıkarmıyorum atkıyı. bunlar öne de geçti. 0-1. biz atak yapıyoruz çoğu panikliyor.
yakınımda bir adam bizim ataklarda " bişey olmaaaz" deyip duruyor. sinir de oluyorum açıkçası
birazdan da bir şey olacağını hissediyor, golümüzü bekliyorum. derken celil yerde ve erol ersoy çaldı düdüğü : penaltı..
atışı Oruma gole çevirdi gol olunca bir hengame daha. maç da öyle 1-1 bitti zaten.
..
o maçta golü serbest vuruştan serkan atmamışmıydı ben mi yanlış hatırlıyom...

timofte

@ samet,

1999-2000 sezonunda da Samsun'daki F.Bahçe maçını 1-1 bitirmiştik.
beraberlik golünü bu defa 79.dakikada Serkan Aykut'un frikik golünden bulmuştuk. onu da İstanbul'da yurtta izlemiştim. çok sevinmiştik, bende videosu da var golün. bir ara yükleyip buraya koymaya çalışırım.

tankut

Bende 95-96 sezonunuda Geseyi ligde 3-2, kupada 1-0 yendiğimiz üç gün ara ile oynadığımız bu iki maçı unutamam Geseyi iki maçtada sürklase etmiştik. abondone olmuşlardı. iki maçı da stadta canlı izlemiştim. şanlı taraftarımız muhteşemdi. arkamda maçı bordo mavi bere ile seyreden iki trabzonlu helal olsun samsuna biz sizin kadar olamıyoruz deyip gerçekleri itiraf etmişlerdi. İşte özlediğimiz Samsunspor bu... aynı günleri yine bekliyoruz.

jean

birde trabzon maci vardi ercan kirmizi kart gormustu hakemde penaltiyi tekrarlatti ogunkacirdi 2-1 yenmistik maca son anda gittim o zamanlar yasim ufakti tek gidemezdim amacamla gitmistik ramazan aksami cok sira vardi 27.dakikada girdik stada biz siradayken cenk le 1-0 one gecmistik stada girdim 2-0 oldu ikinci yari 2-1 yaptilar son anlarda penalti oldu ilkini atti ben arkami donmustum bakamadim onume dondum baktim yine cekiyor o anin saskinligiyla dedim iki tane mi penalti verdi hakem allum penaltiyi kurtardi ve yendi adeta bayram yeri gibiydi mac bittiginde ise trabzon taraftarlarina bayagi guzel sozler soylemistik agiza alinmayacak kadar

Rentboy

maçlarla alakalı değil ama timofte kadıköyden bahsetmişken yazayım dedim.istanbuldayım şuan ve 2 gün önce kadıköy rıhtımın orda kız arkadaşımla dolaşıyorduk.bende samsunspor forması ve atkısı vardı.atkıyı kız arkadaşımın boynuna taktım ve bahariye yolunda yürümeye başladık.milletin bakışları görecektiniz.herkes acayip acayip bakıyorlar.

hiç aldırış etmedik valla :D hava soğuk olmasına rağmen montumun önünü iyice açıp formamım daha da belli olmasını istedim.

Birde kadıköyde moda tarafında bir pideci var.Samsun pidecisi.orayı da gördük tabiki.valla insan bir hoş oluyor ya...

Her zaman her yerde EN BÜYÜK SAMSUN!!!

timofte

Diyarbakır deplasman maçımız yaklaşıyor.

Bu vesileyle Jovanovski teknik direktörlüğünde başladığımız 2002-2003 sezonunun başlarında 1-1 sona Diyarbakır deplasman maçımızı anlatmak istedim. Çünkü o maçta tribündeki 100'e yakın Samsunsporludan biriydim.

Diyarbakır bilindiği gibi pek fazla takımın taraftarının gitmediği bir deplasman. 2002 yazıydı, ben o tarihlerde İstanbul'da bir işte çalışıyordum. İşyerinden denk getirip o tarihlerde D.Bakır'a gittim, tabi aklımda maçı izleme planları vardı. Gündüz işimi hallettim, akşam da statta olacaktım. Taraftarımızın gelmeyeceğini düşünerek maçı evsahibi takım seyircisinin içinde hiç sesimi çıkarmadan izlemeyi planlıyordum.

Stada yaklaştım, polislere yine de bir umutla Samsunlu olduğumu ve taraftarımızın gelip gelmediğini sordum. Evet geldiler cevabını aldığımda gerçekten çok mutlu olmuştum. Biletimi alıp D.Bakırlılarla birlikte kale arkasına girdim. Sonra köşedeki kırmızı beyaz pankartın arkasındaki formalı taraftarımızın yanına gittim. Orada oturan asker, polis öğretmen Samsunlular, ve Samsun'dan gelen bir otobüs çılgın taraftarlarımızla birlikte yüze yakın kişiydik. Hatta ısınmak için takım sahaya çıktığında "Samsun Samsun" diye bağırdığımızda, futbolcular bile şaşırmıştı.

Maçın ilk dakikasında bir penaltı golüyle öne geçtiler. Biz tezahüratı hiç kesmeden devam ettiriyorduk. Diyarbakırlılar ise pek organize tezahürat yapamasalar da oldukça hırçın ve öfkeli bir profil çizerek sahadaki futbolu etkiliyorlardı. Bizim tezahüratlara da pek bozulmuyorlardı. Ama 56.dakika civarında Serkan Aykut ile beraberlik golünü bulduğumuzda bir anda ortam gerildi. Biz tahrik etmeden takımımız lehine bağırıyorsak da evsahibi taraftar adeta çılgına döndü. Polisler bizleri hiç bağırmamamızı öğütledi. Bir süre dedikleri gibi yaptık. Buna rağmen üzerimize taş vb. maddeler yağıyor, bazıları polis engelini aşıp üzerimize saldırmaya çalışıyor, birkaç tanesi tellere tırmanmaya uğraşıyordu. Neyse ki polis bu olayları önledi. Maç 1-1 sona erdi.

Bizler maçın sonlarına doğru yine Samsunspor lehine tezahüratımızı yaptık, stattan Diyarbakır'da yaşayan adeta o kentten birisi gibi olmuş Samsunlu bir abimizle çıktım, sağolsun beni dolmuşa kadar bindirdi.

Dolmuşla Samsunspor'un bulunduğu otele gittim. Gece de orada kaldım, sağolsun o dönemki başkanımız İsmail Uyanık, ben ve yine Diyarbakır'da oturan ve otele ziyarete gelen taraftarlarımızla yakınen ilgilenmişti. Başkanımız, teknik direktör ve diğer idarecilerle çay içip maçın kritiğini yaptığımız, hatta eski günlerden bahsedilen güzel bir sohbet olmuştu.

Samsunspor'un birçok deplasman maçında tribünde oldum. Fakat açıkçası D.Bakır maçı acısı tatlısıyla unutamadığım ve işin açıkçası en çok tedirgin olduğum deplasman maçıydı.

south_london

diyarbakır değlasmanı sağlamdır.bende bulunmuştum bir sene.bu arada ordinary istanbulda samsunspor formanla dolaştığın için seni tebrik ediyorum.cesaretinden dolayı değil kız arkadaşınla gezerken bile formanı giydiğin için.Kadiköyde başına bişe gelmez sadece bakarlar.ben her haftasonu fener maçı öncesi kadiköyde,caddede samsun atkımla geziyorum :)

Rentboy

Alıntı yapılan: "55teXas55"diyarbakır değlasmanı sağlamdır.bende bulunmuştum bir sene.bu arada ordinary istanbulda samsunspor formanla dolaştığın için seni tebrik ediyorum.cesaretinden dolayı değil kız arkadaşınla gezerken bile formanı giydiğin için.Kadiköyde başına bişe gelmez sadece bakarlar.ben her haftasonu fener maçı öncesi kadiköyde,caddede samsun atkımla geziyorum :)
eyvallah arkadaşım.biz aslımızı unutmayız.formamızı her zaman giyeriz.kız arkadaşın yanında falan farketmez :lol:

55samsunlu55

Ben de 1993 veya 1994 yılında GS'yi en kuvvetli olduğu zamanlarda istanbulda 1-0 yendiğimiz maçı anımsıyorum. Bayburtta çalışıyordum. Eskişehirli ve Konyalı 2 arkadaşım vardı. Koyu GS'liler. Bana maça gitmeyi teklif ettiler. Show tv miydi, star mıydı hatırlamıyorum. Kahvede izleyecektik. Ben gönülsüzdüm. Çünkü Samsunun yeneceğini hiç tahmin etmiyordum. GS müthişti. Zorla beni ikna ettiler. Maç başladı. GS sağlı sollu ataklarla yağmur gibi yağıyor. Kalemizde STELEA vardı o zaman. Ben böyle bir kaleci daha hayatta görmedim. Adam havalarda uçuyor, her topu kurtarıyor. GS liler bas bas bağırıyorlar. Derken maçın sonlarına doğru bizim celil soldan çizgiye paralel topla çıkıp depar attı, bir yandan da pas verecek adam arıyor, sağa sola bakıyor, gelen yok. Topu sürdü, sürdü, kaleciyle burun buruna geldi, bir ters çalımla onu da kıçının üstüne oturtup golü attı. Ben bağırmaya korkuyordum, bir baktım içerde 5-6 kişi goool diye bağırdılar, ben de coştum. o maçı hiç unutamam, golün oluşu tekrar gözümün önüne gelir. (şu anda ne kadar duygulandım anlatamam)

south_london

bayburttada samsunsporlu var demek.helal olsun...

Rentboy

daha önce yazdığım gibi kadıköydeydim.fotoğraflar çekindik.fenerium tırının olduğu yerde fenerium tırına yaptığım hareketler falan.ama benim makinada değil resimler.kız arkadaşımdan alayım resimleri siteye koyacam  :lol:  :lol:  :lol:

Yalnızca BİZ

2002-2003 sezonu 7. hafta TS-SAMSUNSPOR maçı. Dayımla gittim maça birkaç tane SAMSUNSPORLU taraftar da var Giresun'dan gelmişler maça. DK 85 Celilin soldan güzel çalımlarla cezasahasına girip sol ayağıyla petkoviçi bakakaldırmıştı. Güya rakip takim taraftarına ayırmış kısımdayım ama TSliler doluydu. Golü atınca ben havalarda zıplıorum, dayım kendi etrafına dönüyor. Televizyonda bizim kale arkasından olan kamerada karşıda zıplayan birkişi var o kişi benim. TSliler fazla sevinmeyin diyorlar duyan kim SAMSUNSPOR'um golü bulmuş tabikine sevincem birkaç omuz girişi oldu ama takan kim o mutluluk var yaa tarifi edilemez. Hayatımda yaşadığım en büyük mutluluklardan...

yesil55

gene 2000 li yılların bası  bi kac yıldır maclara  gidiyorum bi fener macı girdim şirinlere şirinler ucmuz zaten baya kalabalıgız ilk golu atmısız 1-0 öndeyiz yanılmıyosamdk 38 di  serbest vurus kazandık fener kalesi önümüzde içimden bir ses bu gol olcak bu gol olcak diyordu vurus kullanılmıs gol olmustu deli gibi seviiniyorduk gol sonrası bütün kale bi üçlümüz vardıki görmeyin o macı 3-0 yada 3-1 kazanmıstık canerin yıldızlastıgı mactı yanılmıyosam aksam yarın oldu tvler gazeteler hep bizden bahsediyodu müthiş bi gündü SAMSUNSPOR