Efsane Güreşçi Yaşar DOĞU

Başlatan timofte, 19 Nisan 2005, 15:23:54

« önceki - sonraki »

timofte



1913 Yılında Samsun'un Kavak İlçesine bağlı Karlı köyünde dünyaya geldi.
1936 yılında Ankara' da askerliğini yaparken minder güreşine başladı.
İlk antrenörü Faik Dura,
1939 yılı Oslo NORVEÇ de Greko-Romen stil 66 Kg da Avrupa 2.
1940 yılı İstanbul da Greko-Romen stil 66 Kg da Balkan 1.
1946 yılı Stockholm İSVEÇ de Serbest stil 67 Kg da Avrupa 1.
1947 yılı Prag ÇEKOSLAVAKYA da Greko-Romen stil 73 Kg da Avrupa 1.
1948 yılı Londra Olimpiyatlarında Serbest sitil 73 Kg da 1.
1949 yılı İstanbul TÜRKİYE de Serbest stil 79 Kg da Avrupa 1.
1951 yılı Helsinki FİNLADİYA da Serbest stil 87 Kg da Dünya 1.
Her iki güreş stilinde 6 altın, 1 gümüş olmak üzere 7 madalya kazandı.
Ay-Yıldızlı forma ile 47 güreş yaptı.
Bu güreşlerin 33'ünü tuşla, 11'ini ittifakla, 1'ini ekseriyetle, 1'ini abandone ile kazandı.
1955 yılında İstanbul Spor ve Sergi Sarayın' da yaptığı jübile ile güreşi bıraktı.
Milli Takımda antrenörlük yaptı.
Milli Takım antrenörü olarak 15 Aralık 1955'te İSVEÇ'te bulunurken ağır bir kalp krizi geçirdi.
Yurda döndükten sonra genç güreşçileri yetiştirmek için çalışmaya devam etti.
8 Ocak 1961 yılında geçirdiği kalp krizi sonucu öldü.
Ülkemizde Sembol Sporcu olarak anılmaktadır.  



curva55

Samsun için çok büyük bir değer zaten spor salonumuzda onun ismini taşıyor Allah rahmet eylesin baya bi olmuş ama olsun...

köprülü

YAŞAR DOĞU dünyada tüm zamanların en büyük ğüreşçisidir çünkü minderin yıkılmaz kalesidir zaten bir yenilgisi var onuda 1-1 sona eren mücadele sonucu hakem kararıyla kaybetmiş.güreş en sevdiğim spordur YAŞAR DOĞU'da gurur kaynagım rahat uyu mekanın cennet olsun

jean

basketbol takimimiz ligden cekilmese maclarimizi yasar dogu spor salonunda oynayip ismi ni duyuracaktik yazik oldu

köprülü

evet iyi olurdu inşallah başka bir bahara.

mican 55

efsane güreşçi Yaşar DOGU seni tarif etmek imkansız.sen gidince zaten türk güreşi gerileme dönemine girdi bir benzerin daha yok Allah taksiratını affetsin.

köprülü

bu sene greko-romen güreşte çok iyiydik ben türk güreşinin daha iyi olacagına inanıyorum hele 120 kilodaki İsmail Güzel'i çok begendim geleceğin YAŞAR DOGU'SU diyorlar inşallah daha nice YAŞAR DOĞU'lar yetişir.inşallah samsundan Yaşar Doğu,Mustafa Dagıstanlı,Seyit Ahmet Agralı gibi şampiyon güreşçiler çıkmaya devam eder ata sporumuz bu kadar ilğisiz kalmasın

Yalnızca BİZ

Güreş her zaman Türk Milletinin vazgeçilmez tek sporudur. Bunun en iyi örneği Kırkpınar YAğlı Güreşleridir. Boşuboşuna ATASPORumuz denmemiş.

hasselbaink

AlıntıHayatta dik duruşun da şampiyonu Yaşar Doğu
ÖMER ALTAY
Ekranlarında reyting savaşları yapılan Türkiye, son yıllarda büyük bir değişim yaşıyor.
Ne yazık ki teknolojik gelişmelerin, ülkemizin sosyal ve kültürel yapısına her zaman olumlu katkılar sağladığından söz etmek mümkün değil. 'Değişim' nitelemesini, 'gelişim'e tercih etmemizin nedeni de budur.

Ekranlarımızda her yıl onlarca kahraman üretiliyor. Altyapısı, teri, emeği, köklü bir birikimi olmayan bu kahramanlar da 3-5 günlük saltanatın ardından afiyetle tüketiliyor. Kullanılıp çöpe atılan bu balon ekran kahramanları, ne yazık ki Türkiye'nin gerçek kahramanlarına ekranlarda süre, sayfalarda sütun bırakmıyor. Sporda da medya organları olimpik kahramanları hiçe saymak gibi kendi doğrusu üzerinde yayınlarını sürdürürken, geçmişle bağlarımız ciddi biçimde koparılıyor.

Naim Süleymanoğlu gibi bir dünya devi ortaya çıkıp Seul 88'de Türkiye'ye altın madalya kazandırana kadar, tam 20 yıllık zirve susamışlığında Ahmet Ayık'la birlikte son olimpiyat şampiyonumuz Mahmut Atalay'dı. Atalay, geçtiğimiz aylarda aramızdan göçüp gitti. Fransız Daniel Robin gibi bir ustayı alt edip güreş dünyasını şaşkınlığa uğratarak 1968 Mexico City'de olimpiyat şampiyonluğuna adını yazdıran Atalay'ın Hakk'ın rahmetine kavuşması, gazetelerimizde tek sütun haber olabildi.

Yeni nesil, eski şampiyonlarımızı bilmiyor, tanımıyorsa bu kusur bizim. Onlar ki malum bahis oyunlarıyla İngiltere 2. Lig takımlarının hücrelerine dahi sızabiliyor, hangi yabancı topçunun sakat, kimin cezalı olduğuna dair tahliller yapabiliyor, fakat kendi değerlerimize karşı bihaber! 8 Ocak 2005 günü bir spor fenomenimiz Yaşar Doğu'nun anma günü. 1961'de ebediyete göç eden Yaşar Doğu'yu yeni nesile tanıtma yolunda Cem Atabeyoğlu ve Ali Gümüş dışında kalem oynatan kimseler çıkmadı. Doğu, 8 Ocak günü yine Ankara'da kabri başında anılacak, teşkilatın birkaç üst düzey yöneticisi, güreş toplumundan bir avuç insan ziyaretine gidecek. Bu rutinin dışına yine çıkılamayacak.

Doğu'nun tırnağı bile olamayız!

İki olimpiyat, dünya ve 5 Avrupa şampiyonluğuna sahip 'Asrın Güreşçisi' Hamza Yerlikaya'nın Yaşar Doğu'dan bahsederken içi titriyor: "Yaşar Doğu, Türk güreşinin piridir. Belki benim şampiyonluklarım Yaşar Doğu'dan çok daha fazla. Ancak onun sportmenliği, üstün ahlakı, terbiyesi ile kim yarışabilir. Yaşar Doğu'nun tırnağı bile olamayız!"

İşte, böylesi sportmenlik abidesi bir şampiyonun, ülkemizi yücelten geçmiş şampiyonlarla birlikte mutlak surette güncellenmesi gerekir. Eğer çocuk yaştakilere ismi hecelenmez, her fırsatta güncellenmezse Yaşar Doğu da ansiklopedi sayfalarında bir isim ve bir resimden ibaret kalır. Yaşar Doğu, 1913'te Samsun'un Kavak ilçesine bağlı Karlı köyünde dünyaya geldi. Doğu, henüz bebekken, asker olan babasının şahadet haberi geldi. Askerlik çağına kadar çayırlarda yaşıtlarıyla güreş attı. Sami Aker pehlivan, Yaşar Doğu'nun yeteneğini keşfederek onunla özel olarak ilgilendi.

1936'da Ankara'da vatani görevini yaparken minder güreşiyle tanıştı. Ankara Güreş Kulübü'nde iyice pişti. Milli Takım antrenörü Onni Pellinen, Doğu'nun stilini beğenerek onu milli yaptı. Böylece Türk güreşinin uluslararası efsanesi yörüngesine girdi. Ay-Yıldızlı mayo ile 47 güreş yapan Doğu'nun sırtı hiç mindere değmedi. Bu güreşlerin sadece birinde, Ay-Yıldızlı mayo ile ilk kez katıldığı 1939 Oslo Avrupa Greko-Romen Güreş Şampiyonası'nda sayı ile bir yenilgi aldı. Sonraki tüm güreşlerini kazanırken, 46 güreşin 33'ünde rakiplerini tuşladı. Doğu ve bu dünyadan göçüp giden eski şampiyonlara dualarımızı esirgemeyelim. Çocuklarımıza ve yeni nesile de Yaşar Doğu gerçeğini öğretelim. Şampiyonluğun yalnızca boyuna altın madalya takmaktan ibaret olmadığını açıklayalım. Hayatta da şampiyon gibi dik duruşu, yani Yaşar Doğu'yu anlatalım...  
Sayı: 62
Bölüm: Diğer Sporlar
zaman - sporvizyon