Bosman Kuralı Samsunspor'u da vurdu

Başlatan mehmet yılmaz, 27 Haziran 2007, 10:08:05

« önceki - sonraki »

mehmet yılmaz

Samsunspor'un bu duruma gerilemesinin en önemli sebeplerinden birisi de Bosman yasası gereği bonservisten para kazanamamaktı. Ertuğrul, Serkan, Celil gibi oyunuların satışından gelen paralar bizi epey bir rahatlatıyordu. Ama artık bu gelir kapımızdan da olduk. Bu yazı da Bosmna Kurallarının Anadolu'yu nasıl vurduğu işenmiş.  

Süper Lig'i bu hale Bosman getirdi!


MEHMET YILMAZ
Samsunspor, Malatyaspor, Eskişehirspor, Kocaelispor, Boluspor, Adana Demirspor alt liglerde mücadele ededursun; Süper Lig, sponsor ve belediye destekli takımların ligi oldu adeta. Bunda da Bosman Yasası önemli bir etken. Çünkü, şehir takımları yetiştirdikleri oyunculardan para kazanamıyor artık. Tıpkı Samsun'un İlhan'dan kazanamadığı gibi...
'Dünyanın en büyük futbolcusu kimdir?' sorusunun izafiyet kavramına uygun olarak onlarca cevabı olabilir. Fakat 'Dünyanın futbol üzerinde en etkili olan oyuncusu kimdir?' sorusunun cevabını tartışmaya bile gerek yok: Jean Marc Bosman...

Vasat bir futbolcu iken 1990'da kulübü Liege ile yaşadığı bir transfer çıkmazını önce yerel mahkemelere, ardından da Avrupa Adalet Divanı'na taşıyan Belçikalı Bosman, tam anlamıyla futbolun mecrasını değiştirdi. Bosman Yasası'na göre;

1- AB üyesi ülke vatandaşı olan futbolculara AB üyesi ülkelerde yabancı oyuncu kısıtlaması kaldırıldı.

2- Mukavelesi biten oyuncudan bonservis isteme sona erdi.

3- 23 yaşını geçmeden transfer olan oyuncuları yetiştiren kulüplere bu süre zarfındaki her transferde yetiştirme bedeli adıyla ücret ödenmesi kabul edildi.

Kurallar ilk çıktığında futbol kamuoyu adeta ikiye bölünmüştü. Futbolun ölümü diye düşünenler olduğu gibi tam tersini savunanlar da vardı. Genel anlamda futbolcunun haklarını korumaya yönelik, özgürlükçü maddelerdi bunlar. Nitekim, Avrupa futbolu içinde 'Parası neyse verip alırız' zihniyetindekiler için büyük avantajlar da taşıyordu.

***

Bosman Yasası, Anadolu'yu fena vurdu

Ancak Türkiye pek çok alanda olduğu gibi futbolcu transferi konusunda da batılı emsallerine pek benzemeyen bir ülkeydi. Bilhassa mukavelesi biten oyunculara bonservis ödenmemesi kuralı Anadolu kulüplerini önemli ölçüde etkiledi, elbette ki olumsuz manada. Çünkü Anadolu kulüplerinin en önemli girdilerinden biri hatta belki de birincisi kendilerinden daha zengin kulüplere sattıkları oyunculardan elde ettikleri kazanç idi. Şu anda Süper Lig'in iyice merkezileşmesi, belediye ve sponsor takımlarının haricindeki pek çok şehir takımı ve köklü kulübün türlü sıkıntılarla boğuşması, futbolun Anadolu'ya yayılamayıp taraftarlık eğiliminin üç takım lehine her geçen gün daha da artmasının nedenlerinden biri de bu durum. Samsunspor, Sakaryaspor, Boluspor, Kocaelispor, Eskişehirspor, Adana Demirspor, Karabükspor, Göztepe gibi Türk futboluna genç yetenekler kazandırmalarıyla ünlü kulüplerin bu gelirlerini kaybetmelerinin temel olduğu ciddi bir gerilemeden söz edebiliriz. Örneğin Samsunspor, minik takımından başlayıp her kademesinde görev alan kaptanı Adnan'ı Trabzonspor'a kaptırdı, üstelik tek kuruş para alamadan. Sebebi ise Adnan'ın mukavelesinin sona ermiş olması. 2001-02'de de henüz gencecikken keşfedip Kuşadası'ndan aldığı İlhan Mansız'ı ve Zonguldakspor'dan aldığı Tümer Metin'i de hülle denen hile ile Beşiktaş'a beş kuruşsuz vermek zorunda kalmıştı Kırmızı-Beyazlılar. Göztepe'nin hazin düşüşündeki sebeplerden biri de Maliye borçları yüzünden transfer yasağı olması idi. Ama bir de şöyle düşünmek lazım: Şayet bonservis parası alabilseydi Göztepe; Servet, Göksel, Zafer Biryol gibi isimlerden elde ettiği gelirle tutunamaz mıydı üstlerde? Türk futbolunun ekonomik olarak gelip tıkandığı yer burası olmaya başladı işte ve böylece mazisi, tribünü kuvvetli olanlar yerine sponsor ya da belediye destekli takımlar çıktı vitrine.

***

Bosman, ah mı aldı acaba?

Mevcut şartlar Türkiye'de büyük sermayeyi elinde tutan kulüplerin işine geliyor tabii ki. Dün İlhan, Tümer, Deniz gibi isimler nasıl alınmışsa bugün de Ali Bilgin'ler öyle alınabilir. Bu durum belki hukukidir ama ne kadar ahlaki olduğu tartışılır. Ancak işin bir de ters açısı var. Mesela, G.Saray taraftarı Emre Belözoğlu konusunda halen kararsız ve önemli bir bölümü kendisine kırgın ve kızgın. Keza, Okan Buruk için de benzer şeyler söz konusu. F.Bahçe'nin son 5 yılındaki tartışmasız en faydalı, istikrarlı oyuncusu olarak 'Bir şeyi de eksik yaptı, ayıp etti' denilemeyecek bir isim olan Tuncay Şanlı'nın da gitmesine kızanlar aslında işin maddi yönüne kızıyorlar. Yani, Bosman Yasası, Türkiye içinde Anadolu kulüplerini vururken, Avrupa çapında da İstanbul kulüplerini vurmakta. Sanırım biraz empati kurabilmek namına önemli bir işarettir bu.

Jean Marc Bosman, mahkemeleri kazanmasına rağmen maddi olarak hemen hiçbir şey kazanamadığını söylemişti geçenlerdeki bir röportajında. Bizim Anadolu takımı taraftarlarının ahı mı tuttu acaba? Biliyorsunuz, ah denilen şey AB vatandaşlığı, pasaport, sınır falan dinlemez; tuttu mu tutar!

veis

esasında bu çok saçma sen altyapından yetişdir büyüt çek kahrını sonra yetiştirme parası diye cüzzi bi rakama gitsin elinden bu sıkıntı tüm anadolu kulüplerini vurdu esasında.

celebi

Alıntı yapılan: "veis"esasında bu çok saçma sen altyapından yetişdir büyüt çek kahrını sonra yetiştirme parası diye cüzzi bi rakama gitsin elinden bu sıkıntı tüm anadolu kulüplerini vurdu esasında.

Aslında yetiştirme parası transfer parasının %90 ını olması gerekiyor.

carsambaspor

bencede yanlıs bişe sonucda o kadar emek ediyosun