Fatih Uraz - Samsunspor üzmeye devam ediyor!

Başlatan mehmet yılmaz, 13 Ekim 2006, 16:18:49

« önceki - sonraki »

mehmet yılmaz

AlıntıSamsunspor üzmeye devam ediyor!

Samsunspor ne yazık ki, iyi yönetilmemenin sancılarını çekmeye devam ediyor. Vakt-i zamanında lig ve kupa mücadelelerinde şampiyonluğun eşiğine kadar gelmiş, ülkenin her yanında kendine has seyirci kitlesi yaratmış, büyük takımların kâbusu haline gelmiş bir takımı bu halde görmek sadece sevenlerini değil herkesi yaralıyor.

Bizim Samsunspor hakkındaki endişemiz takımın ligin tabanına demir atmasıyla alakalı değil. Bugün olmasa bile yarın takım üst üste birkaç galibiyet alır ve kendini korku çemberinin dışına rahatlıkla atar, nitekim bakın-görün atacaktır da. Ancak takım sıralamada yukarılara tırmansa da korkarız camiaya huzur gelmeyecek, sorunlar ortadan kalkmayacak.
1989 da ki elim kazanın yüzü suyu hürmetine devletten gelen parayla yaptırılan Nuri Asan Tesisleri dışında bugün Samsunspor takımı neye sahiptir? Ülkenin en borçlu kulüplerinden biri olduğu iddiaları doğru mudur? Şehir de kişisel hesaplara bakılmaksızın neden kulübü sevenler bir araya gelememektedir? Geçtiğimiz sezon maç sonunda hakem dövmeye kalkarak kulübü dünya âlemin önünde küçük düşüren oyuncuyla niçin yollar ayrılmamıştır? Aynı şekilde geçen sezonun son 90 dakikasında rakip oyuncuya kafa atarak takımını 10 kişi bırakan futbolcu neden bu sene de transfer edilmiştir? Hasan hoca yeterli değildiyse hangi sebeple bu sezona da onunla başlanmıştır, eğer yeterli idiyse de 180 dakikanın sonunda ayrılmasına neden ses çıkarılmamıştır? Bir istisna dışında Samsunspor'a geçmişte hizmet ettikten sonra teknik adam olmuş isimlere başarısız olduklarında niçin ısrarla 5 haftadan fazla şans tanınmamaktadır?

Yukarıda ki soruları çoğaltabiliriz ama gerek yok; çünkü bu noktada söylemek istediğimiz şey geçen uzun senelere karşın kulübün yerleşmiş prensiplere sahip olmayı beceremediğidir. Zengin başkanla da, doktor başkanla da, avukat başkanla da, atanmış başkanla da, seçilmiş başkanla da Samsunspor takımı kuruluşundan bu yana kendisine yakışan bir duruş sergilemeyi başaramamıştır.

Samsun camiası geçmişiyle teselli olmayı, mazide ki başarılarıyla avunmayı, şu güne kadar yapılmış hataları acımasızca eleştirmeyi, hali hazırda takımın son sırada yer almasına üzülmeyi bırakıp bir çıkış yolu aramak mecburiyetindedir. Sözlerimiz yanlış anlaşılmasın Samsun şehrinden ayrılalı 17 sene gibi uzun bir süre olmasına karşın insanlar şahsımızı hâlâ 'Samsunspor Kalecisi' diye anıyorlar; bu da bizi çok memnun ediyor ancak bunun Samsunspor'a bir yararı yok! Samsun camiası en kısa zamanda yeni yıldızlar yetiştirmeli, 1. lige çıkmalı, yeniden büyük takımların korkulu rüyası olmalı ki, geçmiş te bir anlam ifade etsin. Samsun gibi şampiyonluklara son adıma kadar yaklaşmış, 20 sene önce stadının kapıları saat 10 da kapanmış, bir milli maçta aynı gün 4 oyuncusunu oynatmış bir takım geçmişi hatırlamaktan önce, bunları aşmaya çalışmalı.

Yeri gelmişken geçmişte Samsunspor'un ilk teklemesinde kulübü kaderiyle baş başa bırakarak gidenlerin şimdilerde kulübü sahiplenmesine kanmayın ikazı yapmak istiyoruz. 1987 senesinde tam şampiyon olduk diye düşünürken Eskişehir, Trabzon ve G.Saray maçlarını kaybederek ligi üçüncü sırada bitirince rahmetli Menteşoğlu görünüşte olmasa da fiiliyatda başkanlığı bırakıverdi. Bunun üzerine yıldız oyuncular başka takımlarla anlaşma yoluna gittiler. Tam o sırada bize de A.Gücü takımı transfer teklifinde bulundu. G.Saray'ı 3 kez lig şampiyonu yapan efsane hoca Brian Birch'le anlaşan başkent ekibi 1988 senesi için çok iddialıydı. O tarihte Türkiye'nin en pahalı bonservisine sahip iki oyuncusundan biri olduğumuz halde( 150 milyon lira) Ankaragücü takımı pazarlık yapmaksızın o bedeli ve bizim istediğimiz parayı vermeyi kabul ederek sözleşmeyi önümüze koydu. Onlara cevabımız şu oldu; Samsunspor kulübüyle çok güzel günlerimiz geçti, o yüzden onlarla gidip bir vedalaşalım, iki gün sonra döndüğümüzde mukaveleyi imzalarız.
Ertesi gün Samsun'a geldiğimizde ikinci başkan ile genel kaptandan şu sözleri işittik; Herkes gitti, eğer sende gidecek olursan kulübün anahtarlarını valiye teslim etmemiz gerekecek. Lafı uzatmayalım yeniden Ankara'ya döndük ve A.Gücü başkanı Nurettin Çarmıklı'ya 'Kulübümden izin almazsanız gelemeyeceğim!' diye son derece saçma bir mazeret sunduk. Haklı olarak bize şu soruyu sordular 'Senin istediğin ve bonservisinde yazılı olan parayı ödüyoruz, neden başkanından izin alalım?' Daha sonra bunu bizim daha fazla para kazanmak için yapmış olduğumuzu düşünmüş olmalılar ki, sözlerinin üzerinden 5 dakika geçmeden 'ne istersin?' diye yeniden pazarlığa başladılar. 17 senelik profesyonel futbol yaşantımızda tek utandığımız gün o gündür çünkü her ne kadar A.Gücü başkanının sahip olduğu holding binasından, çok sevdiğimiz Samsunspor'da kalarak ayrılmış olsak bile, verdiğimiz sözden dönerek ayıp etmiştik. O sezon bizden sonra rahmetli Muzaffer'de imzaladı, Eskişehir'den Burhanettin alındı, B.Erol kulüpte kaldı ve küme düşer denilen takım ligi 4'üncü bitirdi, kupa da final oynadı. Bu olayı şimdi niye mi hatırlatıyoruz; O zor günlerde kulüple görüşmeye dahi gerek duymadan ayrılan, Samsunspor kazasında hastaneye bile geçmiş olsuna gelmeyenlerin bugünlerde Samsunspor aşkının depreşmesini iyi tahlil edin diye. Geçmişte futbol oynayarak belirli başarılara imza atanlar eğer bugün kamuoyunda yeterli saygınlığa sahip değilse, örnek model olma vasfını yitirmişse bırakın kulüpte görev almayı, kapısından bile içeri girememelidir.

Samsun şehri ne yapıp ne edip her zaman iyi futbolcular bulmuş ya da yetiştirmiştir, bu yüzden rahat olun. Ne var ki aynı şehir saygın bir kulüp yaratmayı bir türlü başaramamıştır. Hakkını arayan ama kabalaşmayan, herkesi kucaklayan ama kulübe yakışmayanları ayıklayan, yendiği zaman sevinen ancak yenilgiyi de olgunlukla kabul edebilen, eleştiriye açık insanları kulüp bünyesine almadan, prensiplerin hâkim olduğu elit bir kulüp haline gelmeden Samsun camiası hak ettiği yerlere gelemeyecektir.


Musti

"Geçmişte futbol oynayarak belirli başarılara imza atanlar eğer bugün kamuoyunda yeterli saygınlığa sahip değilse, örnek model olma vasfını yitirmişse bırakın kulüpte görev almayı, kapısından bile içeri girememelidir."

KotuCocuk55

Bu yaziyi okumaya doyamiyorum desem yeridir!

Yanilmiyorsam bizden sonra besiktasa gitmisti her macta abimin bizim fatih dedigini hatirliyorum acaba her takim taraftarinda varmi bu hadise ama ayni osmanli gibi hemen sahiplenip yayiliyoruz  ;)  bide bir macta hayalarina top gelmisti kale diregine isetmislerdi ama baska kalecide olabilir cok eski bir ani net hatirlayamiyorum.