Engraulis Nedir?

Başlatan mehmet yılmaz, 27 Eylül 2014, 14:10:41

« önceki - sonraki »

mehmet yılmaz

http://www.haberexen.com/engraulis-1942yy.htm

Engraulis

Bu yazıyı okurken bazılarını bilip, duyduğunuz bazılarını ise ilk defa duyacağınız şeyler çıkacak karşınıza.

Hamsi denen bir balık çeşidi var; iyi ki de var. Karadeniz Bölgesinde bir balıkçı tezgahı önünden geçen beyler eşlerini arayıp 'balık mı alayım yoksa hamsi mi?' diye sorarlar. Sorarlar çünkü bu diyarlarda hamsi, balıkların şahı sayılmakla birlikte balık türünden bağımsız bir şeymiş gibi de adlandırılır. Söylememe gerek var mı? Benim için de öyledir.

Geçen gün ayıptır söylemesi yine hamsi yerken 'acaba hamsi sadece Karadeniz'de mi var?' diye bir soru takılıverdi aklıma. Hatırımda kalan dünyanın başka yerlerinde de ( mesela ABD'nin Kaliforniya kıyısında da ) olduğu yönünde bir bilgiydi ama emin değildim.

Eskiler 'tecessüs' derlerdi. Yani merak duygusu. Eve gelince o tecessüs hissi beni sardı yine ve küçük birkaç araştırma yapıverdim. Evet, hafızam beni yanıltmamış. Meğer hamsi sadece Karadeniz'e has bir balık değilmiş. Ama Karadeniz dışında bu kadar ehemmiyet atfediliyor mu? Sanmıyorum. Yani belki biyolojik olarak hamsi pek çok yerde var ama kültürel olarak hamsi, bizimdir!

Bir kere coğrafi olarak sadece Karadeniz'de değil, Marmara'da ve Karadeniz'in kuzeyindeki bir iç deniz olan Azak Denizinde de hamsi var. Bu doğal bir durum. Bu arada hamsi deyip geçmemek lazım zira 1920'lerde Kırım'da yaşanan bir kıtlık döneminde hamsi bolluğu sayesinde on binlerce insan ölümden kurtulmuş.

Hatta hamsi bundan otuz-kırk yıl evveline kadar o kadar çok ve dolayısıyla ucuz olurmuş ki, halk bu balığın fazlasını tenekelerle tarlalara gübre niyetine dökermiş. Söz gelimi hamsinin yine bol olduğu 1937 yılında 1 teneke Karadeniz hamsisi 5 kuruşa satılmaktaymış. Yani sudan ucuz!

Hamsinin Karadeniz sofralarındaki yerini anlatmaya gerek bile duymuyorum çünkü çok baskın bir unsur. Benim için en önemli sıkıntısı 'ızgara mı kızartma mı?' ikileminden ibaret. Yoksa her hamsi sever gibi küçüğünü kılçığıyla yutmaktan imtina etmem! Fıkralara, türkülere, şiirlere konu olmuştur hamsi. Evliya Çelebi meşhur Seyahatnamesinde de söz etmiştir hamsiden. Karadeniz'in bütün sahil kuşağında tutulabilen hamsi, kuzey-güney yönlü bir göç yolu takip ediyormuş. Ancak bundan bir asır önce belki de 'dağların taşları bile tükenir de Karadeniz'de hamsi tükenmez' diye düşünülürken bilhassa yanlış avlanma sebebiyle hızlı bir düşüş yaşanıyor.

Şimdi çoğumuzun sadece Karadeniz'e has zannettiğimiz hamsinin, daha doğrusu dünyadaki ismiyle söylersek engraulisin bulunduğu sahalara bakalım.

Meğer bizim hamsinin emmoğulları dünyanın dört bir yanına dağılmış. Sonuçta tıpkı Karadeniz gibi, az tuzlu ve ılık sularda yaşayabilen bir türmüş. Engraulis ön adına australis, japonicus, mordax, ringes gibi ikinci isimler alıyor. Bizimkinin soyadı encrasicolus imiş; yani Avrupa hamsisi. Karadeniz haricinde ABD'de de Kaliforniya kıyıları ( doğru hatırlamışım ), Japon Denizi, Arjantin, Avustralya, Güney Afrika, Peru hamsileri gibi türleri varmış. 16 cins ve 139 tür ile hayli geniş bir aşireti varmış meğer bizim hamsi efendinin!

Bu arada yazının sonuna geldim gelmesine de; ha bu engraulis de neymiş daaa?

Andır kalsın engraulis; hamsidir o hamsi!