Şu An Hangi Kitabı Okuyorsunuz?

[mehmet yılmaz]

Beyoğlu'nun En Güzel Abisi - Ahmet Ümit - Everest

Ahmet Ümit'i hiç okumamıştım. İlk defa son kitabı olan Beyoğlu'nun En Güzel Abisi'ni okumuş oldum. 2014'e girilen yılbaşı gecesi Beyoğlu civarında işlenen bir cinayet etrafında gelişiyor olaylar. Romanın kahramanı 'Beyoğlu'nun En Güzel Abisi' lakabını almış olan güngörmüş bir başkomiser olan Nevzat. Yardımcıları Ali ve Zeynep de onun ekibindeler. Karanlık işlerin adamlarından olan Engin öldürülmüştür ve ekip olayı çözmeye çalışır. Ana hikayeye paralel olarak Gezi eylemcileri, tinerci çocuklar, gayrımüslimler, barlar, kumarhaneler, uyuşturucu ve fuhuşa bulaşmış tipler, kabadayılar, mafya yapılanmaları, yağmalanan arsalar ve evler, mahvolmuş hayatlar ve hatta yazarın bizzat kendisi bile yer buluyor romanda. Bazı eksiklerine rağmen kalınca bir roman için hayli sürükleyici ve merak uyandırıcı bir kitap. Ahmet Ümit'in en iyi kitabı deniliyordu, en iyisi mi bilmiyorum ama iyi bir kitap.

Gezi parkının kaymağını yemesi iddiası çok anlamsız.
Yazarın romana kendini koyması da sakıncalı bir durum değil bence. Nitekim, edebiyatta ve sinemada yönetmenin, senaristin, yazarın kendine yer verdiği eserler vardır. Sonuçta bu bir kurgu. Hatta kendisiyle eğlenmiş bile. Öyle bakmak lazım.

[Nuri Asan]

Abi belki ben ilk defa kendisini koyduğu için şaşırdım.  Belki ona da değil de kitabın içinde kendi kitaplarının reklamini yapmasi beni bu düşünceye itti. Kitabın içinde patasanayi yazan bir yazar varmış, bu yazar ayni zamanda Beyoğlu rapsodisini yazmış diyor.

İyi kitap sadece diğerlerinin yanında sönük gibi duruyor.

Bu arada ileride bir gün İstanbul Hatırası'nin sinema filmi cekilirse iş yapar.Kitap kadar elbette tatlı olmaz.

[mehmet yılmaz]

Şimdi ben üçüncü olarak hangisini okuyayım Ahmet Ümit'in? Onu de bana

[Nuri Asan]

Abi varsa istanbul hatirasi, patasana, Beyoğlu rapsodisi, kukla. Bu kitapların hepsi harikadir.

Bunlardan hiç biri yoksa imzalayip yollarim sana. :-)

[mehmet yılmaz]

Yaz döneminde fırsat buldukça, okur ve paylaşırım inşallah...

[erkutdem55]

İlker BAŞBUĞ - Suçlamalara karşı gerçekler.

Sanırım konusunu yazmaya gerek yok.Hapishanedeyken kaleme alınmış bir kitap.Konuya bir de diğer taraftan bakmak isteyenlere tavsiye edilir.Genel anlamda aynı paralelde düşünsem de paşaya hiç katılmadığım bölümler de mevcut kitapta.

[mehmet yılmaz]

Türkistan Türkistan - Yavuz Bülent Bakiler

On beş yıl kadar önce okumuştum bu kitabı. Diyanet Vakfı Yayınlarından çıkmıştı. Yavuz Bülent Bakiler hocamın 1980'li yıllarda Azerbaycan ve Özbekistan'a Kültür Bakanı Yardımcısı sıfatıyla yaptığı seyahatlerin notları var kitapta. Bugün için kolay gibi görünse de o dönemde SSCB'nin varlığını devam ettiği düşünülünce önemli bir geziydi. Ata yurdumuza ilgi duyanların ilgisini çekebilecek bir kitap. İçinde Taşkent, Bakü, Semerkant, Buhara var...

[mehmet yılmaz]

Hulusi Turgut'un hazırladığı Sabri Ülker'in Hayat Hikayesi adlı kitabı bitirdim. Diğer adıyla 'Akşama babacığım, unutma Ülker getir...'

Merhum Ülker'in Kırım'da başlayıp bir dünya markası oluşa kadar uzanan macerası sadece onun ve Ülker'in değil Türkiye'nin de hikayesi aynı zamanda. Kitap 734 sayfa olmasına rağmen kendini okutuyor. Bilhassa babası Hacı İslam beyin yaşadıkları, Kırım yılları adeta bir film senaryosu gibi...

Demem o ki, gerçek bir iş adamı, dahası gerçek bir 'hayırsever iş adamı' görmek isteyenler bu ismi hatırlasınlar.

Rahmet olsun...

[Furkan]

Bay Pipo (Soner Yalçın-Doğan Yurdakul) Hiram Abas'ın hayatını ve o dönemki Türkiye'nin siyasi hayatını anlatıyor.


Sent from my iPhone using Tapatalk

[mehmet yılmaz]

Konuşmalarım, Bilge Kral Aliya'nın 1993-1994 yıllarında, yani Bosna Savaşı'nın en sıcak dönemlerinde çeşitli gazetelere verdiği röportajlar, çeşitli ortamlarda yaptığı konuşmaların olduğu bir kitap. O dönemin şartlarını anlamak, hafıza tazelemek için ideal. Ayrıca Aliya'nın sıradan bir lider olmayıp gerçek ve kaliteli bir entelektüel olduğunu beyanatlarından, davranışlarından, bilgi yüklü cümlelerinden rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Bosna'yı seven, meseleye ilgi duyan herkese tavsiye ederim.

[mehmet yılmaz]

Önce Sezai Karakoç'un Yunus Emre'sini okudum. Yunus Emre'nin adeta yeniden keşfedildiği ve farklı portreler çizildiği bir dönemde Sezai Karakoç, onun müslüman bir mutasavvıf olduğunu anlatıyor. Kitabın ikinci bölümünde ise Yunus'tan seçme şiirler var. Yunus Emre büyük bir şair, hakiki bir mümin. Çok güzel mısralar var, birkaçını paylaşayım.

Geldi geçti ömrüm benim şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle geldi şol göz yumup açmış gibi

Bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özüm
Yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi...

Ya da

Vardım bunların katına
Baktım ecel heybetine
Nice yiğit muradına
Ermeyüben ölmüş yatur...

Sonrasında ise Yusuf Halaçoğlu hocanın Tarih Korkusu adlı kitabını okudum. Ağırlıklı olarak Ermeni Meselesiyle ilgili yazı ve röportajların olduğu bir kitap. Hocayı takip edenlere tavsiye ederim.

[mehmet yılmaz]

Soner Yalçın'ın Kayıp Sicil'ini bitirdim.
RT Erdoğan'ın aile ve siyasi hayatını merkezde tutan, özellikle yolsuzluk, rüşvet, torpil konularında iddia ve belgeler ortaya  koyan bir kitap.

Şu ara ise Nazlı Ilıcak'ın Her taşın altında Thé Cemaat mi var?  Adlı kitabına başladım.

[CurvaSs]

okunası bir kitap...

[eprianu]

Allah'ını Seven Defanstan Ayrılmasın
mb

MB'nin (Muammer Bilgiç) çıkardığı kitapta ülkedeki Müslümanlarda ve İslamiyet anlayışındaki
değişimlere ve yanlışlara değinmiş. Özellikle düne kadar "Mücahid" olanları yaşadıkları
değişimden bahsediyor. İhaleydi, faizdi derken nasıl bir batağa battıklarından bahsediyor.

Okudukça sorgulatıyor, düşündürüyor. Birkaç alıntı paylaşmak istedim;

50 kuruşa içtiğimiz çayı dolan mesanemizden boşaltabilmek için 1 liraya sahip olmalıydık ve bu hiçbir derste sorgulanamazdı. Her iş, işçilerin alın teriyle, emeğiyle ortaya çıkar ama yine de her işi yapan para olurdu ve öğretmenimiz bunu izah edemezdi. Hukuk devletiydik, kanunlar kanun oldukları için doğruydular ve buna dair bize düşen sadece en iyisinin bu olduğuna inanmaktı. Fiyatları, ücretleri, kadroları, küresel güçler belirlese de geri kalan işlerde biz kendi kendimizi yönetiyorduk. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindi hamdolsun!

Son kullanma tarihi geçmek üzere olan bakliyatları öğrenci evlerine zekattan düşerek veren din tacirleri yeryüzünde geçirdikleri sayılı günlerin ardından "Kiramen Katibin hesap lütfen" rahatlığı ile huzura çıkacaklarını sanıyorlar. Batı karşısında yenildiğimizi kabulleniyorlar. Kendisi gibi düşünmeyenlerin tükenmeye mahkum olduğunu iddia ediyorlar. Ama farkında olmadıkları bir gerçek var : Biz hala buradayız.

[Furkan]

Selçuk Bey - Bir Devlete Ad Veren Ata

Yarısına geldim. Çok sürükleyici bi kitap. Selçuk Bey ile ilgili pek kitap yok zaten piyasada. Tarihe ve türk törelerine ilgi duyanlara kesinlikle tavsiye ederim.


Sent from my iPhone using Tapatalk